Demokratik Reform Paketi: Samimiyetsizlik abidesi

Hayrettin Belli

8 Kasım 2013
Demokratik Reform Paketi: Samimiyetsizlik abidesi

Şu ana kadar, CHP'nin barış sürecini sahicileştirme, parlementoda sorunu çözme politikası, başarısız oldu. Kılıçdaroğlu'nun açtığı kredi, Erdoğan tarafından hemen reddedildi. Değil CHP, AKP bakanları ve BDP eşbaşkanları dahi hiçbirşeye karıştırılmıyor. ama CHP'nin bunu başaramamasındaki esas neden, buna taş koyan CHP içindeki ulusalcı muhalefet.

30 eylül sabahı günlerdir şişirilip propagandası yapılan, içeriği sır gibi saklanıp ama dedikodusundan sayfalar doldurulan "Demokrasi Paketi" açıklandı. Dağ fare doğurdu. Bunu bildiği için de, Erdoğan günler önce: "yine muhalefet buna da karşı çıkacak" diyerek muhalefete yükleniyordu.

Pakette her konudan söz var ama somut ya da ciddi bir adımdan söz etmek olanaklı değil. Hiçbir sorunun çözümü için radikal bir karar yok. Daha çok zaman kazanmaya yönelik bol reklamla süslenmiş ve herşeyi imaj yaratma üzerine kuran bir pazarlama taktiği... Bu kez başbakan veya başka bir siyasetçinin imajı değil, bir ürünün imajı...

Ürün: Demokrasi Paketi! Neredeyse, sadece televizyonda ve reklamla satılıp dükkanlarda bulunmayan, saç çıkarıcı ya da cinsel gücü arttırıcı ilaçların pazarlanması gibi...

-Hakkını yemeyelim, kullanılan reklamcılar aldıkları parayı hak eder cinsten.

-Bunun adına AKP katılımcılığı mı demeli? Peki, katılanlar kim mi?
-Pazar araştırmacı şirket ve reklamcı şirket yetkilileri...

-Al sana katılımcı demokrasi...

-Sanırım AKP milletvekilleri ya da parti üyelerinin bile bu kararlara katılımına izin verilmiyor.

Yalnız haklarını yemeyelim. Sadece özel okullarda kürtçe eğitim verme kararı. Sadece Mor Gabriel Manastırı topraklarının geri verilmesi, ruhban okulu meselesinde söz bile edilmemesi kararı. Ama alelacele devlette türbanın tümden serbestleşmesi falan... Bu, stratejistlerin işi. Kendi tarafına tüm haklar , karşı tarafa koklatma...

Kürt Sorunu
Kürtlere paketten çıka çıka "q,w,x" harfleri çıktı. KCK diye tutup hapse atılmış Onbin kişi tüm olumsuzluklara rağmen dağa çıkmamayı başaran, barışa ve demokrasiye inanan insanlar. Onlar, hapse devam. Bu tutum bile AKP'nin barış sürecinden neyi amaçladığını anlamaya yeter. Bir de özel okullarda kürtçe eğitim serbest bırakıldı. Biraz saf olanlar; fakir güneydoğuda, "kim özel okula gider?" diye düşünüp bunu da samimiyetsiz, kürtlerle alay eden bir tutum sayabilir. Ama alay değil! Bu, kürtçenin eğitimde hazırlıklı cemaat kurumlarının tekeline bırakılmasından başka birşey değil. Hiç kimse beklemiyor ama bu iş cemaat destekli Amerikancı Barzaniciliği besler. Yani, asıl ayrı devletçi kürtçülük türünü destekleyip Türkiye'yi böler. PKK istemese bile, AKP Türkiye'yi bölmeyi becerebilir. Ama merak etmeyin, istemeyenlerin imam hatip lisesine gitmek zorunda bırakılması nasıl geri tepecekse , bu da geri tepecek. Ne de olsa karşılarında örgütlü bir halk hareketi var.

Baraj
Anlaşılan baraj da düşmeyecek ya da %5e düşerken yeni ek barajlar da getirilecek. Daraltılmış bölge demek büyük şehirlerin çeşitliliğinin, farklı farklı ve marjinal eğilimlerin kendini ifadesini daha da zorlaştıracak. İstanbul gibi bir kentte, herhangi bir 5 vekillik bölgede %15'in altında oy alan milletvekili çıkaramayacak. Oysa bugün İstanbul'da 3 bölgeli seçimde, bir bölgede 30 cıvarı milletvekili seçiliyor. Yani bir parti ya da bir bağımsız %5 civarı oyla seçilebiliyordu İstanbul'un 3 bölgesinden birinde. BDP ye katılan bağımsızlar %7-8 gibi oylarla seçildiler. Biraz daha azı ile de seçilebilirlerdi. Bugünkü oy durumuna göre AKP'ye yarar gibi görünüyor ama seçmenin oy verme davranışı değişebilir. Yani bu da geri tepebilir. 5 vekillik bölgeler mahalli ittifakları mümkün kılar ve HDK büyük sürprizler yapabilir. Başka alternatifin olmadığı yerlerde de, CHP de sürpriz yapabilir... Ama bölgeleri kim, nasıl belirleyecek? Kim, mahalleleri nasıl bölecek?

PAKETTE NE YOK?
- Aslında, Demokrasi Paketinde, önsözde; devletin bugüne kadar TMK(Terörle Mücadele Kanunu)yı uyguladığı için halka çektirdiklerinden dolayı, daha çok devlet şiddetine ve karşı şiddete sebep olduğundan bir özür açıklaması ile başlaması gerekirdi. Aylardır, bizzat yasanın kendisinin teröre kaynaklık ettiğini söylemekte tekrardan kaçınmıyoruz. Bu yasa üstünde bir değişiklik fikri ya da niyeti, pakette yok.

- TGYY'nda (Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası) makyaj değişikliği dışında değişen bir şey yok. Toplum 12 eylül ürünü, bu deli gömleğini giymeye devam edecek. O kanunun gezi direnişinde, ne tür bir polis şiddetine bahane edildiğini gördük . Kanununvuygulamasının devamı toplumsal uzlaşmanın önünde engel. Başbakanın lafını ettiği "sıkılı yumruk ile tokalaşılmaz" bahanesi geçerli olmasın isteniyorsa öncelikle bu teröre kutuplaşmaya ve sıkılı yumruğa, hatta darbe ve devlet provokasyonlarına kaynaklık eden yasaları değiştirmeleri lazım. Bunları değiştirmeye yanaşmayan demokrasi konusunda da, darbelere karşı mücadele konusunda da samimiyetsiz demektir. Her ikisi de birarada olmaz.

- Peki, bunlar meclise gelip de oylanırsa ne yapılacak? Kürtçe'nin özel okullarda da olsa, eğitim dili olmasına karşı mı olacağız? Yoksa "Yetmez ama Evet" mi diyeceğiz? Bu paket, tüm toplumu ve farklı bileşenleri "yetmez ama Evet" demek tuzağına çekiyor.

Tek tesellimiz, bu kadük paketin dahi, kapsamlı ve uzun süreli mücadelelerle gündeme getirilebildiği ve bu mücadele devam ettikçe daha da yol alınabileceğidir. Kürtlerin mücadelesi de, azınlıkların çektikleri de, gezi direnişi de boşuna değil...

Hükümetin bu kadar imaj üzerinde durması, AKP taraftarı seçmen için bile göz boyamacılık yapmak zorunda kalması, aslında hükümetin ömür uzatma taktiklerinden başka birşey değil... " Ben size gelecekte de lazımım" demek, "şimdi azını yaptım, yarın devamını getiririm" demektir. Ama ömür uzatma taktikleri arttıkça, kalan ömür de iyice kısalmış demektir...

CHP BARIŞ SÜRECİNDE ROL OYNAYABİLİR

Şu ana kadar, CHP'nin barış sürecini sahicileştirme, parlementoda sorunu çözme politikası, başarısız oldu. Kılıçdaroğlu'nun açtığı kredi, Erdoğan tarafından hemen reddedildi. Değil CHP, AKP bakanları ve BDP eşbaşkanları dahi hiçbirşeye karıştırılmıyor, ama CHP'nin bunu başaramamasındaki esas neden, buna taş koyan CHP içindeki ulusalcı muhalefet... Barışa şiddetle karşı koymayı, AKP'ye muhalefet sandılar, CHP merkezi de, bir müddet sonra buna teslim oldu. Oysa AKP'nin, hem BDP , hem de CHP'ye karşı elini güçlendirmiş oldular. Son tahlilde ulusalcılar hep AKP'nin ihtiyacı olan şeyleri yapıyorlar.

CHP barış sürecinin başındaki tutumu ile çok önemli bir rol üstlenebilir, AKP oyununu da bozabilirdi. Kürt sorunun çözümünde net bir tavır alması gerekir. Ama BDP'nin de buna katkısı olmalıydı...

BDP'nin de bu konuda uyanık davranamadığı açık. AKP'nin, tıpkı demokrasi paketinde olduğu gibi barış süreci-kürt sorunu konusunda da bir şey yapar gibi görünen, alacağını alırken, hiçbirşey yapmama taktiği taa en baştan beri açıktı. Öcalan'ın 2012 Nevrozunda açıklanan mektubu ile, kazandıkları meşruiyeti, kürt sorunu ve barış şartlarının parlementoda etraflıca ele alınıp, parlemento taahhüdü ile gerillanın çekilmeye başlamasını sağlama şansları vardı. "AKP iktidarda, onlar CHP yüzünden ateşkesten vazgeçmesin" kısa vadeli anlayışı BDP'de egemen oldu. BDP , CHP ile merkezi ilişki kurmada, bu yıl, 2013te olduğundan 10 kat daha aktif olmalı... Bunu kamuoyuna ilan ederek, biraz da mecbur tutarak, gerekirse emrivaki ile bile yapmalı. Gerektiğinde MHP bile sıkıştırılabilir, parlementer mücadelenin başka ne işi olur ki? Herkesle konuşmak...

MHP paketin kürtlere yaradığı imgesini yaratarak, AKP ‘ye muhalefet edebileceğini sanıyor. Ama bu paket "aman kürtler hak almasın, yoksa bölünürüz" diye düşünenleri korkutmaz.

CHP üzerinde oynanan tek oyun da bu değil gibi... Kimi Ergenekon davasından yeni tahliye bir sanığın, CHP'nin içini karıştırmakla görevlendirildiğini yazan haberler var. Hedeflerden biri de İstanbul belediye başkanlığına adaylığını koymayı düşünen Gürsel Tekin'miş.

UYUŞTURUCU ÇETELERİNİ DEVRİMCİLERE SALDIRTIYORLAR

Son birkaç haftadır uyuşturucu çeteleri sapır sapır devrimci gençleri öldürüyor. Bir anda bunun artması bazılarının, bazı hesaplar peşinde olduklarını gösteriyor. Sayıları 10'a yaklaştı. Gerçek o ki bunlar genellikle sol eğilimli varoş mahallelerde gerçekleşiyor. Mafya ya da mafya görünümlü timler bu mahallelere, özellikle alevilerin daha yoğun olduğu mahallelere neden yöneldi? Ya da neden yöneltildiler? Gezi direnişinde de öldürülen gençlerin neredeyse hepsinin alevi olması da ayrı bir tesadüf mü acaba? Antakya'da polisin; özellikle alevilerin çoğunlukla yaşadığı Armutlu mahallesinde terörünü arttırması, sünni vatandaşların alevilere karşı kışkırtılmaya çalışılması ve bu çatışmadan medet umulması tesadüf mü? Şu ana kadar başarılı olamadılar.
Açık gibi görünen tek şey, 12 eylülü tezgahlayan Ergenekon tipi bir kontrgerilla örgütünün şu anda iş başında olduğu; bu kışkırtmada Amerikanvari taktikler uygulandığı...

Amerikalılar Nasıl Uyuşturucuya Alıştırıldı?
1968-69'lu yıllarda zenci hakları mücadelesi ABD de doruğa ulaştı(ilk mücadele gandivari barışçı yöntemlerle 1960 başlarında başlamıştı). Kara Panter örgütü yasal boşluklardan da yararlanarak, öz savunma amaçlı silahlandı. O güne kadar polisin zencilere karşı yanlı tavrının ve provokasyonlarının bir miktar önüne geçebildi ve hızla örgütlendi. Beyaz iktidarını tanımıyorlardı, Black Power - siyah iktidar diyorlardı (siyahlara siyah, beyazlara beyaz, sarılara sarı iktidar idi, politikalarının özeti). Buradan bakınca bize biraz ırkçı görünebilir ama suçu işleyip kara adamın üzerine atan, onu hep ikinci sınıf sayan beyaz iktidarı tanımamakta haklıydılar. Bizzat FBI kara panterlerin yükselişini durdurabilmek için uyuşturucu çetelerini teşvik ederek zenci mahallelere sürdü, Kara Panterlerle çatıştırdı ve üzerine polis gelerek, devrimci kara panterlerin onlarcasını öldürdü. Bu ABD'nin birçok şehrinde tekrarlandı. Sonuçta ne oldu? ABD de 1968 de 200 bin olan uyuşturucu müptelası sayısı, 1973 e gelindiğinde 3 milyona çıkmış ve bu da bizzat devlet eliyle gerçekleştirilmişti... Soysal muhalefet, uyuşturucu ile marjinalleştirildi.

Benzer bir oyun Türkiye'de alevilere karşı uygulanıyor olmasın? BOP eşbaşkanlığının gerekleri sünni kürtlerle uzlaşmayı emrediyor olabilir. Bu yüzden PKK'ya geçici bir barış dalı uzatılabilir. Ama Ortadoğu'da 5 devleti 17 ye çıkarma planları ifşa edilen bir dünyada herşeye hazırlıklı olunmalı. / Yeni Harman

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Diktanın, savaşın panzehiri
    FETÖ örgütünün bizzat kendi sıkıştırması ile darbeye yöneleceğini bilen Erdoğan, olağanüstü siyasal bir hamle ile ruslardan düşürülen uçakla ilgili özür dilemesiyle, hem darbeyi daha da kışkırttı hem rusların olası bir…
  2. Başkanlık: Kontrgerilla Projesi
    HDP’nin Adana ve Mersin’de bürolarına bombalar konuldu insanlar yaralandı, şans eseri ölümden dönüldü. Kontrgerilla türü eylemler bir süredir gündemde idi ama bugünküler en tipiklerinden.. Bu eylemler Erdoğan’ın başkanlığını kolaylaştırmak ve…
  3. Wolinski’nin Turist Rehberi Yazıyor
    Leman’ın yıllar önceki “Charlie Hebdo” özel sayısına yazdığım Charlie'cilerle beraber geçirdiğimiz 1 haftayı anlatan mavra yazısı benim Leman grubu dergilerindeki ilk yazımdı. Yeni Harman dergisindeki her ay kapağın arkasındaki ve…
  4. AKP Kobane’de treni kaçırdı..
    MİT Eliyle Barzani’ye Büyük Kürdistan Kurdurmak: Işid ile PKK’yı hatta Esad’ı aynı kefeye koyup hepsine karşı savaşacağım dersen otomatik olarak pozisyonun emperyalist plan Büyük Barzani Kürdistanı’nın kuruculuğu olur. Tayyip Erdoğan…
  5. Kobane - Çanakkale - Stalingrad
    Amerikalılar IŞİD'in merkezi Rakka'yı, Akçakale'nin karşısındaki TelAbyad'ı vurdular. Özellikle petrol kuyularını. Ama Kobane civarını vurmakta tereddüt ediyorlar. Acaba IŞİD yerine, iddia edildiği gibi orada olma ihtimali olan Türk özel harekatçılarını…
  6. Irak'ı böldüler. Bölen kim?
    IŞİD YÜRÜYÜŞÜ PKK’YA KARŞI --IŞİD aylarca kuzey Suriye'de yani Rojava’da PYD ile savaştı. PYG gibi yeni oluşturulmuş bir askeri yapıya karşı bile bir başarı elde edemedi. Hatta 3 bin savaşçısını…
  7. Soma Milat..
    Soma Milat..
    1 Temmuz 2014
    Mayıs ayında son 30 yıllık Türkiye gündemini, aslında 12 eylül düzeninin bunca yıllık egemen söylem ve ideolojisini sarsacak bir olay oldu: Soma da çoğunluğu taşeronda çalışan yeni özelleştirilmiş eski Soma…
  8. Anahtar parti
    Anahtar parti
    5 Mayıs 2014
    CHP yönetimi MHP'nin de destekleyeceği bir adayı BDP'ye de beğendirmek zorunda. BDP'nin beğeneceği bir aday bulunur bulunmasına da CHP barışçıl bir çözümü taahhüt ederse BDP buna razı olur: CHP hem…
  9. 17 değil 18 Aralık karşı darbesi ile ARA REJİM'deyiz
    Sağ-CHP projesinin sandıkta başarı elde edememesi, bana yine barış sürecinin şansını geri getirir gibi geliyor. O zaman CHP'nin açıkça barışın yanında yer almasını zorunlu kılacak dengeler kurulur. Gündemi belirleyen 3…
  10. AKP'nin Yeni Türkiye'si mi? Yeni İktidar mı?
    Bir tarafta punduna getirip ABD ve küresel sermaye destekli sivil darbe tezgahlayan cemaat, bir tarafta da organize yolsuzluk düzenini yargının şuncacık olan bağımsızlığını tümden iptal edip bal gibi bir "Ara…
  11. Kontralar Arası Savaş
    Kontralar Arası Savaş
    1 Şubat 2014
    Tek bilmediğimiz, bu yapının ne kadar Cemaat ne kadar direkt Amerikancı olduğu... Öte yandan bize bir illüzyon da gösteriliyor olabilir, hükümet bile yanılıyor olabilir... Ama Ergenekon'u tasfiye ederken işbirliği yaptığı ve…
  12. Neden herkes HDP'ye karşı
    Türklerin ve Kürtlerin ortak mücadelesine ışık tutacak yeni açılımlar uç verdi. Anlaşıldı ki Kürtler hükümetin samimiyetsiz oyunlarının yerine, barış için kendi Türk muhataplarını halkın içinden yaratabilecekler... İşte tam da bu…
  13. Çapulcular esas Rojava'ya Destek olmalı.
    Madem ki Suriye savaşı AKP faşizminin kaderinde bu kadar belirleyici. Sadece AKP karşıtlığı ile simgeleşmiş, ulusalcı, Kemalist, çapulcu, TC'ci muhalefet kanadı, Suriye konusunda, hem emperyalizmin işbirlikçi ordusu olan, hem hükümetin…
  14. Gezi Parkı direnişi 12 Eylül düzeninin sonu olabilir
    12 eylül düzeni aynen sürüyor, devletin bugünkü kurumları ve kadroları 12 eylül tarafından dizayn edildi ve buna şu tarihe kadar doğru dürüst bir değişim olmadı. Evet polis, Gezi Parkına sabahın saat…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…