Demokrasi paketi, Ergenekon ve tribün

Selçuk Ş. POLAT

30 Eylül 2013
Demokrasi paketi, Ergenekon ve tribün

Demokratlaşma vb. paketler ile Ergenekon vb. operasyonların ortak özelliği, öze dokunmamaları yani kenardan dolaşıp puan alma stratejisini uyguluyor olmalarıdır. Örneğin: Ergenekon davasında yargılananların hiçbirisi yaptıkları veya organize edip sorumluluk taşıdıkları katliam, suikast vb. eylemlerden ne suçlanmışlar ne de ceza almışlardır. 

Lafı uzatmayacağım. Pazartesi demokrasi paketini sayın başbakanımız(!) açıklayacakmış. Hala akıllanmadık. Her paket açıklanacağının öncesi ve sonrasında işçiler, emekçiler, aydınlar, kadınlar, Kürtler, Aleviler, ötekileştirilenler ve diğerlerimiz çok büyük acılara gark oluyoruz. "Yetmedi devam" diyerek bu acıların tiryakisi olduk diyebilirim.

Pazartesi açıklanacak paketten umut bekleyenler sanırım çoğunlukla Kürtler, varsa liberal solcular ve namuslu Müslümanlar.

Heyhat! Ne yer ne yar kaldı! Bu paketlerden inanın hepimizin anası ağladı. Çaresi ve biçare olanları anlıyorum. Fakat paketten olumlu çözümler bekleyenler çok özür dileyerek söylemek zorundayım ki sadece ruhlarını değil kendilerine ait satılmamış yer bırakmayanlardır.

Paket açıklandığında yanılırsam gerçekten sevineceğim! Sevinmekle kalamayacak paket sahiplerini ve muhataplarını tebrik edeceğim.

Ama isterseniz size paketten çıkacak civcivleri gösterebilirim:

1) Anadildeki 100'den fazla bağın bir veya birkaçı çözülecek,

2) Dar alan seçim sistemiyle uzun ve fazla oyların alınması sağlanacak ve baraj düşürülmüş gibi anlatılacak,

3) X,Q,W' ye af çıkartılacak ve bu; Mursi salıverilmiş gibi biçare ve zavallı kamuoylarına yansıtılacak,

4) KCK'Lİ tutuklulardan daha doğrusu tutsaklardan bazılarının çıkması için Esad'a karşı slogan kullanmaları şartı aranacak,

Vb. Vb.

Bunları bile ilerleme olarak görenler ve de bu ilerlemeleri (!) hainlik gibi sunanlar birlikte çalışmaya devam edecekler.
En çarpıcı, ilginci ve hince si de bu demokratik denen paketin Ergenekon ve Tribün operasyonlarıyla olan benzerliğidir.
Şöyle ki:

Demokratlaşma vb. paketler ile Ergenekon vb. operasyonların ortak özelliği, öze dokunmamaları yani kenardan dolaşıp puan alma stratejisini uyguluyor olmalarıdır. Örneğin: Ergenekon davasında yargılananların hiçbirisi yaptıkları veya organize edip sorumluluk taşıdıkları katliam, suikast vb. eylemlerden ne suçlanmışlar ne de ceza almışlardır. Sadece AKP iktidarına yönelik darbe faaliyetlerinden dolayı mahkûm edilmişlerdir. Tabi ki bu "sol" soslu olarak kamuoyuna servis edilmiştir. Elbette ki ulusal solcuların büyük bir bölümünün canilerle kol kola olduğu gerçeğinin altını da çizmek zorundayım.

Şimdi de demokrasi paketinin (!) açıklanmasında tüm yapılanlarda olduğu gibi büyük bir reform imajı yaratılıyor. Her şeyden önce birilerinin iktidarın başına ve kadrolarına, ortak hazırlanmayan hiçbir projenin demokratik olamayacağını anlatması gerekiyor. Halkımızın bunların farkında olduğu fakat çaresizlikten sesini çıkartmadığını biliyorum. Ne var ki Tribünlere ve Kulüplere yönelik operasyonlarda ise, ses çıkartacakların çok olacağını düşünüyorum. Bari doğru ses çıkarabilseler. Biliyorsunuz, halkın çoğunluğu gibi bizler de başlangıçta ERGENEKON adıyla operasyonlar yapıldığında sevinmiştik. Ne oldu? Dağ fare doğurdu. Bakın AKP demokrasisi de İslami planlardan fil doğurmaya devam ediyor. Her parmağını kaldıranı ezip geçen yaratıklar bunlar. Biliyorsunuz hiçbir Ergenekon sanığı gerçek sorumlular olarak (cinayet, sabotaj, katliam vb.) yargılanmadılar. Tıpkı bunun gibi futbol taraftarlarına yapılan bu operasyonda da haklı olarak Kulüp yöneticilerinden para alıp taraftarları yöneticilerin istediği gibi yönlendirenler ile rüşvet ve şike de rol alanların yargılanmasını beklememiz kadar doğal ne olabilir?

Aksine yargılamalar göreceksiniz Çarşı Grubu vb.leri olacak. Buradaki sos da Ergenekon davasında ki taktikten farklı olarak birkaç şike yapan ve zor kullanan olacak. Sanki suçluları yargılıyorlarmış gibi. Dolayısıyla burada da beklentilere uygun dişe dokunur bir sonuç çıkmayacak.

Özetle tüm AKP icraatlarında olduğu gibi Demokratikleşme paketin de de Ergenekon ve Tribün operasyonlarındaki gibi öze ilişkin hiçbir sonuca ulaşılamayacağı kesin. Tıpkı "adam olacak çocuk b...ndan belli olur" dendiği gibi bu pakette hazırlanış biçiminden kendini az çok belli ediyor.

Bu ara Kına stoklarının bittiğini ilan eden Spor Bakanına kötü bir haberim olacak: Esad ülkemizi Kına bombasıyla vurmaya hazırlanıyormuş!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. 2.ci 'Allahın büyük lütfu' yaklaşıyor mu?
    RAND RTE’yi uyarmış: ordu içinde orta kademelerde bir potansiyel var aman dikkat et diye! Zaten Erdoğan da bu uyarıyı almış ki gerekli çalışmalara çoktan başlamış bile .. Orduyu önce Kürtlerle…
  2. Yüzbaşı İlyas Aydın: Devrimin iyileşmeyen yarası
    Bu yazıda, eti budu belli ve bir türlü belini doğrultamayan Türkiye devrimci hareketinden sadece İlyas Aydın örneğini vererek sol içi şiddetin saflarımızda açtığı yarayı sergilemeye çalışacağım.  Yüzbaşı İlyas Aydın, 1970’lerde…
  3. Ülkemizin sosyo-ekonomik, siyasi yapısı-1
    Bir yanda sosyal bir inancı savunan Alevi kesimlerle, onların kafasını kesmeyi arzu eden İslamcı teröristler aynı apartmanlarda ikamet ediyorlar. Ülkedeki bölünmüşlük sadece ilerici-gerici ekseninde seyretmiyor. İkinci büyük bölünmüş etnisite üzerinden…
  4. Aydınların Sefaleti
    Aydınların Sefaleti
    22 Ekim 2019
    İştirakçi Hilmi’nin liderliğini yaptığı ve uğruna öldürüldüğü mücadelesine 100 yıl sonra dönüp baktığımızda acı bir gerçekle karşılaşıyoruz. Dönemi belirleyen iki hâkim sınıf partisinden biri olan Hürriyet ve İhtilaf Fırkası (H.İ.F.)…
  5. Kitleleri birleştiren iki güç: Demirtaş ve İmamoğlu
    Diktatörlüğe karşı olan bizler, bu iki liderin eksiklik ve kurumsal pozisyonlarını abartmadan, onların aidiyetlerini, ‘aşil topuklarını’ bilerek, İmamoğlu’nun ısrarlı ve ahkâm kesmeyen tavrını ve Demirtaş’ın seçimlerde izlediği ‘büyük tehlike için…
  6. Erdoğan nereye koşuyor?
    Erdoğan nereye koşuyor?
    24 Temmuz 2019
    Bu soruya doğru cevabı verebilirsek sanırım iktidarın geleceğini de az çok tahmin edebileceğiz. Erdoğan iktidarı, ekonomik kriziyle, siyasi alandaki terör severliğiyle, ideolojik düzeyde ortaçağ zihniyetiyle ve de örgütsel olarak her…
  7. Devrimci hareketin can alıcı sorunu
    Temel Demirer, son seçimde, boş oy atan Sibel Özbudun ve kendisinin tutumlarını açıklayan yazılarına yaptığım eleştiriye öfkeyle cevap vermiş. Öfke duygu demektir. Tartışmalarda bilgi ve mantık yerine duygular geçiyorsa, o…
  8. İmamoğlu'nun cesareti nereden geliyor?
    Niye seçime girip yasal gözükecek hileler ve atraksiyonlarla uğraşıyor ki? Kayyum atasın olsun bitsin! Demek ki bu oyunda karşılıklı güçler devrede. İşte bütün bunlar diktatörlüğümüzün Madein-NATO olduğunu gösteriyor. 23 Haziran,…
  9. CHP:  umut mu yoksa çaresizlik mi?
    CHP ve sağ tabanının gözünü açacak olan ise, ekonomik ve siyasi kriz anıdır. Özellikle Erdoğan’ın iktidarı kaybetme korkusuyla CHP’ye yönelmesi örneğin CHP’li belediyelere Kayyum ataması vb. adımları bu kitleyi devrimci…
  10. Erdoğan'ın (ve AKP'nin) krılma noktaları ve HDP
    AKP’ye diş bileyen kendi seçmenini tüm anti-Kürtçü politikalarına rağmen Millet İttifakını desteklemeye yönlendiren HDP’nin bu hamlesi, sosyalist hareketlerin çok ötesinde bir gelişmişliğe işaret ediyor. Bu bölümde esas olarak AKP yani…
  11. Bidon Kafalılar ve Chape varya Chape
    Yukardaki başlık; ezilen, horlanan ve sömürülen kitlelerin bir araya gelmemesi için yürütülen kampanyanın şifresi. “Bidon kafalılar, cahiller, göbeğini kaşıyanlar, her yeri pisletenler” vb. ajitasyonlarla halkın bir kesimi aşağılanmakta ve bu…
  12. Allahsız Müslümanlar ve İslamcı Laikler -1
    Gelinen noktada toplum giderek diyalektik ikili bir kamplaşmaya doğru akmaktadır. Bir yanda milliyetçi-ulusalcı-İslamcılar diğer yanda kadınlar, emekçiler, Aleviler, Kürtler, aydınlar, ötekileştirilenler ve demokratlar. Ülkemizdeki toplumsal ırmak ne yazık ki yüz yıldır…
  13. Devrimci ve Sosyalist kamuoyuna
    68'liler Birliği Vakfı başkanının açıklamasına cevap: Devrimcilik ülkemizde ezilen halkların yanında olmak demektir; onların haklı ve meşru isteklerini desteklemek, acılarına ortak olmak ve onlara yapılan zulüm ve katliamlara karşı durmak…
  14. Normal ve anormal insan profili
    Diktatörlerin ilk işi, yargıyı yani az-çok çalışan vicdanı söküp atmaktır. Onun yerine kendi hastalıklı, monolitik beyninin ürettiği her kararı aynen onaylayan bir vicdan mekanizmasını yani vicdansızlığı ikame ederler.  İnsanda, davranışlarını,…
  15. Ya biat ya mevt ya da ortak hareket!
    İslami kurallar acımasız ve kesindir: ya biat ya da mevt.. İşte o noktaya hızla yaklaşıyoruz! Tehlike içinde olanlar: emekçiler, çalışanlar, seküler, laik ve modern yaşamdan yana olanlar, Kürtler, Aleviler, aydınlar ve diğerleri.…
  16. R.T. Erdoğan'ın 12 Eylül'lünün sonu mu?
    Erdoğan sınıf tahlilinden uzak, çıkarlarının ona verdiği içgüdüsel pragmatizimle, İsrail'le Ortadoğu'da işbirliğine girerek ABD’yi yumuşatmayı, Bharara’ya baskı yapmasını, Rusya'dan özür dileyerek hem ekonomik iyileşmeyi hem de Suriye politikasını ABD çizgisine…
  17. Türkiye'de sağ partilerin paradigması ve AKP'nin geleceği
    Eğer ekonomik istikrar bozulur veya Ergenekon ittifakı parçalanırsa bu güçler hiç tereddüt etmeden yeni bir sağ partiye doluşmakta tereddüt etmeyeceklerdir. Demek ki aşağıdan yukarı kitlelerin Erdoğan iktidarını alaşağı edeceği bir…
  18. Enseyi karartmak yok!
    Enseyi karartmak yok!
    5 Kasım 2015
    AKP ve Erdoğan’ın sonu, İslami cumhuriyet yolunda ki telaşlı ve yanlış adımları ile kendi içlerinde ki kurtçuklar ve ekonomik kriz vasıtasıyla olacaktır. Ama bu sonu hızlandıracak, dolayısıyla, bizim ihtiyacımız olan ise,…
  19. AKP'nin düşüş eğrisi
    Anketlerde AKP’ye oy vereceklerin oranı %40 civarında gösteriliyor. Fakat aynı halk, Başkanlık sistemini, Suriye politikasını ve diğer hükümet icraatlarını %70 civarında bir oy oranıyla kabul etmiyor. Bu da onun bir…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…