15-M hareketi, 15 Mayis 2011'de Madrid'de, o sırada iktidarda olan Sosyalist Parti'nin çalısanların haklarını kısıtlamasını ve genelde izlediği neoliberal politikaları protesto eden bir yürüyüşle başladı. Madrid'in Sol meydanına gelen göstericiler, daha sonraki günlerde oradan gitmeyi reddedip bu meydanda kamp kurdular ve böylece "iki partinin, bankacıların ve büyük şirketlerin kontrolü altındaki sistem altında ses çıkarmasına izın verilmeyen çoğunluğun katılabileceği gerçek bir demokrasiyi" amaçlayan hareket başlamış oldu.
Süratle Ispanya'nın bütün şehirlerine yayıldı, meydanlarda kamplar kuruldu. Bazı otoritelerin iddia ettiğinin aksine, her yaştan ve her meslekten birçok insan her gün direnişçileri ziyaret ederek maddi ve manevi destek verdiler; yemek, kitap, elbise yardımı yaptılar veya oturup onlarla polítika, felsefe ve başka konuları konuştular.
Lidersiz hareket
Direnişin uzamasıyla birlikte harekete somut bir yön verme sorunu gündeme geldi. Ondört tane ana hedef belirlendi: seçim siteminin değiştirilmesi, anayasanın herkese tanıdığı yaşayacak bir evi olması hakkının uygulamada sağlanması, politikacıların ayrıcalıklarının kaldırılması, bankaların ve finans piyasalarının kontrol altına alınması, Franko dönemindeki devlet terörüyle yüzleşilmesi ve başkaları. Bu hedeflere doğru ilerleyebilmek, tartışma ortamı yaratmak ve halkı bilinçlendirmek üzere Sol meydanında çalışma grupları (komiteler) kuruldu.
Hareketin ilk baştan beri temel prensipleri, lideri olmaması, bütün kararların toplantılarda bulunanlarca oy çoğunluğuyla alınması ve hiçbir parti, sendika veya başka organizasyona bağlı olmamasıydı.
Barcelona özerk yönetimi polisi, bu şehirdeki kampı 28 Mayıs'ta şiddet kullanarak dağıttı. Ispanya'nın en sağcı yerel yönetimlerinden biri olan Madrid belediyesi ise, bazı medya gruplarından, politikacılardan ve iş çevrelerinden gelen baskılara rağmen zor kullanmadı. Sol meydanındaki kamp, oradakilerin kendi kararıyla 13 Haziran'da kaldırıldı.
15-M Halk Meclisleri'ne dayanıyor
Hareket, Madrid'in yüzden fazla mahallesinde kurulan ‘Halk Meclisleri' yle devam etti. 2011 yazı boyunca meclisler her hafta toplanıp mahalle çapında örgütlendiler.
2012 Mart'ına gelindiğinde bu mahalle meclisleri, tüm kararların katılanların oy çoğunluğuyla ve içlerinde kimse ısrarla karşı çıkmazsa alındığı göz önünde bulundurulduğunda, etkili biçimde örgütlenmiş durumdalar. Hedefler, Sol meydanında saptananlarla aynı. Orada olduğu gibi, her mahalle kongresinde de çalışma grupları kuruldu. Calışma grupları arasında şimdilik en etkin olanları (mahalleden mahalleye değişmekle birlikte, genelde) ‘Ekonomik bilinçlendirme', ‘Hipotek veya kiralarını ödeyemeyenlerin evlerinden atılmalarını engelleme' komisyonları.
Her mahalle örgütünün ayrıntılı bir web sitesi var. Bu sitelere ayrıca 15M-Madrid Hareketinin ana web sitesinden de giriliyor. 15 M-Madrid'in bir çok az fiyata dağıttığı şu anda 10.000 tiraj yapan bir gazetesi var.
Birbirlerine yakın mahallelerin bazen birlikte eylemler yapıyorlar veya toplanıyorlar. Ekim 2011'da Ispanya ve dünyada başka birçok şehirle aynı anda- Madrid çapında bir ‘neoliberal politikaları protesto' yürüyüşü yapıldı. 21 Mayıs 2012'de benzer bir
yürüyüşün yapılması planlanıyor. Geçtiğimiz aylarda mahalle komitelerinin inisyatifleriyle bankaya borcunu ödemeyen yüzlerce kişinin evlerinden atılmasını önlemek için mahkemelere başvuruldu, polisin önü kesildi (*). Subat 2012'de Madrid belediyesinin Sular Idaresi'ni özelleştirme planı sembolik olarak referanduma sunuldu. Eğitime getirilen kısıntılar hakkında halkı biliçlendirme toplantıları yapıldı.
Ispanya'da Genel grev
Bu arada Kasım 2011'de iktidara gelen sağ PP partisi, sosyalistlerin actığı yoldan hızla ilerleyerek kriz bahanesiyle Ispanya demokrasi tarihinde görülmüş en büyük hak kesintilerini parlamentodan geçirdi, sosyal devlete darbe üstüne darbe vurmaya başladı. Işçilerin haklarını 30 yıl geri atan yeni Calışma Kanununa karşı sendikalar 29 Mart 2012'de genel greve gittiler.
15-M hareketi, grevi destekleyeceğini belirtirken sendikalardan tam bağımsız olduğunu da tekrarladı.
Genel greve katılma oranı, bilgileri veren kaynağa göre değişse de, bir önceki grevden daha yüksek olduğu, endüstri ve devlet sektörlerinde %90'a kadar çıktığı, küçük iş yerlerinde düşük olduğu biliniyor. Grev gününün akşami ülkenin çeşitli şehirlerinde toplam 800000 kişinin katıldığı protesto gösterileri yapıldı.
Ispanya'da parlamento ve yerel yönetimlerde temsilcisi olan tek gerçekten sol denielbilecek parti komünistler (resmi adı Izquierda Unida/Birleşik Sol)- yeşiller koalisyonu. Parlamentodaki sandalye oranları %5 civarında; yerel milliyetçilere ve iki büyük partiye avantaj sağlayan seçim sistemi daha adaletli hale getirilse bu oran %8'e kadar çıkabilirdi. Işciler iki büyük sendika tarafından temsil ediliyorlar. Bunlardan birinin Birleşik Sol'la, diğerinin Sosyalist Parti'yle tarihi bağları var. Son zamanlarda ikisinin çizgileri birbirlerine çok yaklaştı, Sosyalistlerden uzaklaştılar. Bunlarin dışında belirli davalara odaklı çok küçük sol partiler ve ırkçılık ve başka konularda çalışan bazı sivil toplum örgütleri var.
‘Seslerini duyuramayanların hareketi'
15-M'in stratejisi, görüldüğu kadarıyla belirli eylemlerde yukarıda adını verdiğimiz örgütleri desteklemek, gerekirse yanlarında mücadele etmek, ama hiçbiriyle örgütsel bir bağ kurmamak, tam bağımsızlığını korumak. 29 Mart'ta sendikaların, yanıbaşlarında grevi destekleyen 15-M'in varlığından pek haz duymadıklarını biliyoruz. Sonuçta ‘seslerini duyuramayanların hareketi' 15-M'in sorunlarını dile getirdiği işsizler ve kısa süreli sözleşmelerle çalışanlar, şu anda Ispanya'da sendikaların temsil ettiği uzun süreli sözleşmelilerden daha fazla. Grev günü sokaklarda ‘protesto siesta'sı gibi ilginç, original eylemler düzenlediler.
Bu yaklaşımın başka bir örneği de Subat ayında Valencia'da, polisin zor kullanmasıyla biten öğrenci eylemleri sırasında oldu. Oğrenciler, sağcı Valencia yerel yönetiminin yöreyi borç içerisinde bırakmasından sonra okulların en temel gereksinimlerinde kısıtlamaya gitmesini protesto ediyorlardı. 15-M hareketi, bu protestolar sırasında ön safta mücadele etti, polisin şiddetine hedef oldu.
Hareketin etkinliklerinin ve onlara katılan insanların çeşitliliği bir güc kaynağı olabilir. Genelde gençler çoğunlukta olmasın arağmen her yaştan ve meslekten insan var. Orneğin ekonomi bilinçlendirme komisyonlarında herhangi bir vatandaşın da, üniversite profesörlerinin de konuştuğu oluyor. 2011 yazında bir 15-M toplantısında Nobel ödüllü ünlü ekonomist Joseph Stiglitz konuşmuştu. Eğitimle ilgili komisyonlara liselerden,
üniversitelerden, ilk ve ana okullardan öğretmenler davet ediliyor, öğretim sisteminin sorunlarını, geleceğini herkesle birlikte tartışıyorlar. Politik olmayan etkinlikler de var: resim dersleri, çocuklar için etkinlikler vs...Orgütlenmenin mahalle bazında olması da çeşitliliği arttırıyor. Genel sorunların yanında her mahallenin özel olarak odaklandığı sorunlar var çünkü. Orneğin, eşcinsellerin yogun olduğu Chueca mahallesi komitesinde eşcinsellerle ilgili meseleler ön planda.
Parlamento ve yerel yönetimlerin %85'ini elinde tutan ‘merkez!' sağ PP ve ‘sosyalist' PSOE'den halkın gerçek sorunlarını çözmeleri beklenemez. Her ikisi de dibine kadar yolsuzluğa boğulmuş, finans piyasalarının ve büyük şirketlerin hizmetçiliğini yapan partiler. Bask ve Katalan milliyetçi partileri de küçük çıkarları peşinde onlara destek veriyorlar. Bu durumda, mahalle meclislerine katılma oranı ilk baştakine göre biraz düşmüş de olsa, kalıcı bir organizasyon kurabilmiş olan ve bazı eylemleriyle sesini iyice duyurabilen 15-M hareketi bir ümit ışığı olabilir.
(*) Medya'ya önemli ölçude yansıyan bu eylemlerin, hükümetin bankalara borçları geri ödeme şartlarını hafifleten bir yasa çıkartmasında etkisi oldu şüphesiz.
https://madrid.tomalosbarrios.net/
Yazarın Dİğer Yazıları
25 Haziran 2015
AKP’li müteahhit Soma’da madenci ailelerini dolandırdı
13 Mayıs 2015KKTC’de ‘geçmişle hesaplaşalım’ diyen vekile, sosyal medyadan hakaret yağdı
18 Aralık 2014Memlekette huzur kalmadı
24 Haziran 2014Seçim sonrası ilk: Bilal'in yeni tapesi!!
8 Nisan 2014Suriye, Türkiye'yi Birleşmiş Milletler'e şikayet etti
28 Mart 2014Berkin'in ailesinden Erdoğan'a yanıt: '8 tane can aldı hala doymadı mı'
14 Mart 2014AKP'nin oy oranı düşerken 'sanal kitlesi' artıyor
4 Mart 2014Başbakan'ın şok görüntüleri ortaya çıktı
21 Şubat 2014Erdoğan: Ayakkabı kutusundaki paralar Halk Bankası'nın değil
11 Şubat 2014Ebru Gündeş talep etti mahkeme yaptı: Eleştiri de yasak
7 Şubat 2014AKP'li vekilden 'manidar' tweet: Halkı koyun yerine koydu!
4 Şubat 2014Berkin'in mahallesinde Topbaş'a protesto
4 Şubat 2014Demirtaş: Erdoğansız da süreç yürür
30 Ocak 2014İşte müdahalenin ibretlik kayıtları..
25 Ocak 2014CHP milletvekili istifa etti!
16 Ocak 2014Taksim'de polis müdahalesi başladı!
27 Aralık 2013Erdoğan: 'Bu olay uluslararası boyutları olan, yerel taşeronları olan bir operasyondur'
21 Aralık 2013Yasaklı site sayısı 10 bini geçti..
14 Aralık 2013Mehmet Baransu: Sabah, MİT’in yayın organı
11 Aralık 2013