Bu başbakan kimin başbakanı?

Mehmet Özgen

14 Mart 2012
Bu başbakan kimin başbakanı?

Artık katliamın affına "hayırlı olsun" diyen bir Başbakan var Türkiye'nin başında! Ey Başbakan! Bilesiniz ki, yanmakla tükenmez bu ülkenin güzel evlatları. Bir gider bin geliriz! Bu dava "divan"a kalmayacak!


Erdoğan, Sivas Davasının zaman aşımından düşmesi ile ilgil
i soruya, "Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun. Zaten onlar da söylüyorlar... Yıllar yılı içerde olan vatandaş, içlerinde kaçak olanlar vardı. Bilemiyorum tabii onlar da var..." yanıtını verdi. Bütün söyledikleri bu!"

Yıllar yılı içerde olan vatandaş"! Kim bunlar? "Yak yak" , "şeytan Aziz", "kahrolsun laiklik", "Türkiye islamdır islam kalacak" nidaları, "cehennem ateşi" söylemleri ile, ortaçağ daki cadı yakma ayinlerini bile aşan bir vahşet histerisi ile Madımak otelde 35 aydını yakanların elebaşıları. "Tinerci" ya da "ateist" değildiler. Başbakanin "dindar neslinden"diler.

Bu söylem size nasıl bir tını veriyor? Başbakan bu insanlık düşmanlarının "yıllar yılı" içerde kalmasına üzülüyor mu? Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun" ne demektir? Sivas davasının zamanaşımından düşmesi midir? Başbakan, davanın düşmesinden memnuniyet mi duymaktadır? 

Farkındasınız ki bu sorular cevaplarını da içeriyor. Çünkü başbakanın aksini düşündürtecek bir söylemi yok. Aylardır insanlık suçlarında zamanaşımı olmaz diye haykıran, imza toplayan, sokaklara dökülen insanların seslerinden nasiplenmiş bir ruh var mı bu sözlerde? Ya da mahkeme kapısında toplanan binlerce kişinin, yakınları Madımak'da yakılan insanların acı haykırışlarının azıcık bir sızıntısı? 

Olsaydı, polislerini Ankara sokaklarında gaz bombalarıyla, coplarla onlara saldırtır mıydı? Hocalı katliamını bahane ederek ırkçı gösterilere; şiiri, sanatı terörist eylem addetmekle adını Goebbels'lerle aynı tarih sayfasına yazdıran İçişleri bakanı vasıtasıyla bizzat eşlik eden, onları koltuklarının altına alan AKP iktidarı, konu Sivas olunca neden saldırganlaşıyor dersiniz?

Ortada bir "hayır" varsa, bu katliamcılardan başka kimin içindir?

Erdoğan'ın, zamanaşımı kararı çıktıktan sonra bu sözleri sarfettiği uzun konuşmasında, İsrai'in Gazze'deki katliamlarından, Suriye'de işlenenlerden ,insanlık onurunun ayaklar altına alınışından belagatla dem vurduğunu Tv.lerden izlemişsinizdir. Neden Sivas'taki Aleviler'e, aydınlara yönelik vahşetten tek bir laf etmediği gibi, "hayırlı olsun" diyor acaba? Davanınzamanaşımından düşürülmesinin katliamcılardan başka kime "hayırı" oldu? Katliamcıların affı, bu ülkeye, bu millete utançtan başka ne getirebilir?

Bu başbakan değil mi 75 yıl önceki Dersim katliamı konusunda mangalda kül bırakmayan, insanlık dersi veren? Neden acaba, daha yakın tarihteki, üstelik, davası süren Sivas katliamı, Maraş, Çorum katliamları, Dink suikasti söz konusu olduğunda insanlık onuru aklına gelmez? Uludere'de daha dün 34 Kürt gencinin, çocukların bombalarla katledilmesini 3 aydır açıklayamaz?

Neden artik bellidir. AKP kendisine karşıt olduğunu düşündüğü ne kadar kişi ve çevre varsa içeri tıkıyor, kendi yararına gördüğü ne kadar dava varsa açıyor. Kendi politik çıkarları için kullanabileceği, Dersim gibi, geçmişte yaşanmış ne kadar olay varsa deşiyor. Ama iş kendi siyasi anlayışının, geleneğinin, iktidarının sorumlu olduğu olaylara gelince üç maymunu oynamaktan da asla vazgeçmiyor. Bunun son örneği de Sivas Katliamı davasıdır. Daha 6 Mart'da CHP'nin Sivas katliamı sanıklarının zamanaşımına uğramaması için verdiği yasa önerisinin Meclis gündemine alınması AKP oylarıyla reddedildi.

Her şey bu kadar net. Kral çıplak! Son olarak, eğitim sistemini darbeci bir yöntemle değiştirme çabasına girişmekle istikamet görünür hale gelmiştir.
Bu bir suçüstü durumudur. Başbakan Tayyip Erdoğan, insanlık düşmanlarının başbakanı olduğunu göstermiş, şimdiye kadar halkın nazarında saklamayı başardığı gerçek zihniyetini ortaya koymuştur. Bu vahşette kalabalık güruhu "gazanız mübarek olsun" diye kutlayan donemin Sivas Belediye başkanı, ülküdaşı RP'li Temel Karamollaoğlu ile aynı çizgide olduğunu göstermiş bulunmaktadır. Bu zihiniyet katliamcılarınkinin rafine olmuş, demagoji ile takviye edilmiş, maskelenmi
ş halinden başka bir şey değildir.

Sadecbiz değil, Kılıçdaroğlu'da bizim gibi anlamalı ki, şöyle konuşuyor: "Davanın zaman aşımına uğraması Türkiye için bir yüz karasıdır. Bu tablo özgür Türkiye'ye, eğitilmiş bir topluma yakışmıyor. Bu tablo yüreği insan sevgisi ile dolu Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tablonun içinde AKP'nin ağırlığı var. Çünkü o faillerin büyük çoğunluğunu AKP milletvekilleri savunuyordu ve şimdi çoğu Meclis'te. Başbakan eminim oh oldu biz de kurtardık işi diyordur."

Dikkat edinBaşbakanın herhangi bir çekincesi kalmamıştır. Artık özü ve sözü bir başbakan var karşımızda. Sözü ile özü arasındaki bütün dolayımları, maskeleri kaldıran bir başbakan. Bu başbakan genel anlamda, hatta İslami değerler çerçevesinde bile, bir adalet duygusuna sahip değildir. Çünkü adalet ancak farklı olanların varlığı ile; kendi inancından, düşüncenden farklı olanın hakkını, hukukunu teslim etmek ve korumakla anlam bulur.

Sağlı-sollu liberaller, yetmez ama evetçiler, hala Abant platformlarında islamcılarla hemhal olanlar.. İşte sizin, özgürlükleri geliştirecek, darbecilerden hesap soracak, "ileri demokrasi" yi yerleştirecek başbakanınız.. İşte yargıyı "bağımsızlaştıran" lideriniz. 

İşte size "adil" yargı!

Müdahil avukatın, "Olayımız bütün dünyayı etkilemiş ciddi bir katliamdır. Mağdurlar felsefi ve dini inançları nedeniyle hedef alınmışlardır. Eylemde süreklilik vardır. Bütün bu nedenlerle mahkemenizin zamanaşımı gerekçesiyle davayı düşürmesi özünde insanlığa karşı suçun teşviki niteliği taşıyacaktır. Oysa uluslararası sözleşmeler açıktır ve yol göstericidir.. Böylece insanlığa karşı yeni bir suç işlenmiş olacaktır " şeklindeki uyarılarına karşın, Mahkeme davayı zamanaşımından düşürerek "insanlığa karşı yeni bir suç işleme" yolunu seçti.. Sebep neymiş? "'Bu suçu işleyenler kamu görevlisi olmadığı için insanlık suçu sayılmazmış".

İşte Madımak'ı bir kez daha yakan Tayyip'in yargısı!

Onunla ne kadar övünseniz azdır. 12 Eylül referandumunda ruhunuza yapışan kiri -bu faşist demagojinin, ikiyüzlülüğün, o günden bugüne yaldızları tek tek dökülmesine karşın- silemediğinize göre,  onun bu "veciz" sözlerini çerçeveletip duvarlarınıza asın!

Ve siz ey Başbakan! Bilesiniz ki, yanmakla tükenmez bu ülkenin güzel evlatları. Bir gider bin geliriz! Bu dava "divan"a kalmayacak!

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Fareler, Muktedirler ve Seçim
    ''Ancak halk iradesinden, tarihin kenefine süpürülmekten korkan bu gasp ve soygun çetesi her şeyi yapabilir. Çünkü Nazım'ın dediği gibi 'hiç bir korkuya benzemez halkını satanın korkusu.' Satmanın dışında, cinayetlerle, katliamlarla…
  2.  TİP’in kararı, HDP’nin Çengiz Çandar Tercihi
    TİP’in seçimlere İttifak içinde, Yeşil-Sol Partiden ayrı olarak kendi logosuyla girme kararı, buna karşılık HDP’nin Hasan Cemal’i ve özellikle Cengiz Çandar’ı aday göstermesi üzerine tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalar, yakın…
  3. Faşizm ve İç Savaş
    Faşizm ve İç Savaş
    30 Haziran 2022
    Erdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze alan bir politika izledikleri bugün daha net görünüyor. Emareler, eğilimler daha belirgin. Elbette ki iç savaş iki karşıt…
  4. Devrimci durum ve Emek Cephesi
    Devrimci siyaset kurulu düzen içinde ‘’daha iyi bir toplum’’ mücadelesi yürütmek değildir. Böyle görüldüğünde mücadele ve siyaset rutin bir prosedüre ya da protestoculuğa indirgenmiş olur. Devrimci siyaset verili olanı daha…
  5. Kurucu Meclis, Halk ittifakı ve HDP
    Bugün bizde 2001’in Arjantin durumu yok; mafyala?m?? fa?ist bir rejim var. Bu nedenle, böyle bir otokratik rejimin cenderesindeki bir ülkede Kurucu Meclis, sadece bir anayasa yap?m yöntemi olamaz. Ülkenin ve…
  6. Mihri Belli’den kalan: Devrimin güncelliği
    ''Geçmişin devrimcilerini, sosyalist eylemcilerini, sadece yaşamlarını devrime adadıkları için değil, örnek mücadeleleri ve harekete düşünsel ve pratik katkıları ile de değerlendirmeli ve anmalıyız. Bu, öncelikle, onların pratiklerini eleştirel süzgeçten geçirerek…
  7. Güzel bir insan, kararlı bir devrimci: Şaban Ormanlar
    Şaban Ormanlar entelektüel birikimi olan, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde özverili katkıları kadar marksist hareketteki teorik tartışmaları da takip eden onurlu, dürüst bir insan ve kararlı bir komünistti. Onu ilkin TRT…
  8. Faşist MHP Kapatılmalıdır!
    Bu partinin mafya liderleri ile, eski kontrgerilla artıkları ve Susurluk çetesi ile iç içe geçtiği, dolayısıyla, hem insanlığa karşı, hem de mafyatik suçların ODAĞI olduğu görünen bir gerçek. Peki, bunlar…
  9. Finale  Doğru
    Finale Doğru
    26 Nisan 2021
    Biliyorsunuz iktidarın, içeriği artık ayan beyan olan 2023 hedefi var.. Cumhuriyeti 100. cü yılında ilga edip onun yerine otokratik islamcı bir devletin ilan edilmesi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ya da tek-adam…
  10. Yeni-Osmanlı Galaksi İmparatorluğu:)
    Kainatın efendisine naçizane teklifimiz şudur ki, Aya gidecek ilk kafile, Hz. Nuh’un kendisine inanmayarak gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için ‘’cep telefonu ile görüştüğünü’’ ortaya koyan İÜ Deniz Bilimleri Fakültesi…
  11. Seçimler Amerikan toplumundaki yarılmayı açığa çıkardı
    Pensilvanya’daki seçimleri önde bitirmesiyle 20 delege daha kazanması kesinleşen Biden, 46. ABD başkanı olarak anılmaya başlandı bile. Şimdiki tartışma, Trump’ın White House’tan nasıl çıkartılacağı üzerine. Bilindiği gibi, 65 milyonu aşkın…
  12. Egemen paradigmanın içindeki ‘Muhalefet’
    Öznel müdahalenin öncelikle yönelmesi gereken hedeflerden biri, bütün hareketlerde, ama özellikle emek hareketinde emekçi demokrasisini (proleter demokrasiyi) örgütlemek yerine kendi grupsal iktidarını örgütleme anlayışıdır. Bunun devrimci Marksizmle bir alakası yoktur.…
  13. Devletin emperyalist siyaseti, faşizm ve Kürt sorunu
    Krizin görüngülerinden biri ABD hegemonyas?n?n çökmekte olu?u. Büyük ihtimalle hegemonya krizi çoklu seçeneklerle uzun süre devam edecek. Bu seçenekler ?imdilik Çin, Rusya, Hindistan olarak görünüyor. Bölgesel hegemonya mücadelesi içinde olanlar…
  14. Dayanışma
    Dayanışma
    21 Mayıs 2020
    Sosyalist politika, geleceği bugüne izdüşüren bir yaklaşımla hareket eder. Bir başka deyişle onun temeli, alternatif bir toplumsal ilişki biçimini geliştirmektir. Bu ilişki biçimi, egemen ilişki tarzına karşıt alternatif nüve olarak…
  15. AKP-MHP’li vekiller deyyusların ‘siyasi’ temsilcileri mi?
    Bu iktidara kar?? direni? anayasal bir hakt?r ve me?rudur. Ait oldu?u yere, tarihin çöplü?üne gönderilmesi ya?amsal oldu?u kadar art?k ahlaki bir sorundur. Fezlekesini yazman?n zaman? çoktan geçti bile.. ?nfaz yasas? koronavirüse…
  16. Cumhuriyeti mi, tasfiyesini mi kutluyorsunuz!
    Zira Cumhuriyetin ilkeleri, başta laik sistem, onun birincil uygulama alanı eğitimin akla ve bilime dayalı temelleri yok edilmiş durumda. Devlet aygıtları islamileştirilmiş, cumhuriyet ordusu, Son Suriye harekatının da gösterdiği gibi,…
  17. Marksist Devrimci olarak Mihri Belli
    16 Ağustos 2011'de aramızdan ayrılan Mihri Belli'yi, devrimci eylemin önde gelen simalarından ve önderlerinden biri olarak anıyoruz.. Aşağıdaki yazı O'nun yoldaşlarından Mehmet Özgen'e ait. Özgen, bu yazıyı Mihri Belli'nin ardından 2012…
  18. Cumhur ittifakı değil Cürüm ittifakı
    Demokrasiye, özgürle?meye en çok ihtiyac? olanlar, elbetteki emekçi s?n?f ve katmanlard?r, kad?nlard?r.. Bu nedenle, Emek ve Kad?n Cephesi, anti-fa?ist mücadelenin, kürt halk?n?n da taleplerini kapsayan demokratik cumhuriyet mücadelesinin itici gücü olarak…
  19. İkili kriz: hem iktidar hem muhalefet
    Ortada giderek gerçekli?i su yüzüne ç?kmakta olan bir iktisadi kriz olmas?na, bunun da diktatörlü?ü beka endi?esine sürüklemesine ve toplumun her türlü hile ve bask?ya ra?men direncini sürdürüyor olmas?na kar??n, muhalefet…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…