Nadirova’nın ağabeyi: Görüntüler AKP’li Ünal’ın öldürdüğünü doğruluyor

28 Eylül 2020
Nadirova’nın ağabeyi: Görüntüler AKP’li Ünal’ın öldürdüğünü doğruluyor

Nadira Kadirova’nın kaldığı odanın ortaya çıkan görüntülerine ilişkin konuşan ağabeyi Muhammet Ali Kadirov, "Görüntüler AKP’li Şirin Ünal’ın kardeşimi öldürdüğünü ortaya çıkarıyor” dedi.

img

AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde, 23 Eylül 2019 tarihinde şüpheli şekilde ölü bulunan Özbekistanlı Nadira Kadirova’nın yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yılı aşkın süre geçti. Ancak, bunca zamana rağmen Kadirova’nın ölümü hala aydınlatılmadı. Olaya ilişkin başlatılan soruşturma hakkında “takipsizlik” kararı verilirken, Kadirova’nın kaldığı odada yapılan olay yeri incelemesine dair yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde, odadaki dağınıklık ve kan izleri dikkati çekti.  
 
AİLE ÜNAL’I SORUMLU TUTUYOR
 
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Kadirova’nın Rusya’da yaşayan ağabeyi Muhammet Ali Kadirov, kardeşinin ölümünden AKP’li Ünal’ı sorumlu tuttu. Kardeşinin ölümünden sonra kötü zamanlar geçirdiklerini belirten Kadirov, bu süreçte AKP’li Ünal’ın kendilerini hiç aramadığına işaret ederek, “Ünal bir milletvekili. Nasıl bir kadını taciz edip, kurşunla öldürür” dedi.  
 
Kardeşiyle ilgili ortaya atılan iddialara tepki gösteren Kadirov, “Şirin Ünal kendisine avukat, savcı ayarlamış. Kardeşime şizofren dediler. Kardeşimin şizofren olduğuna dair hiçbir delil yoktur ellerinde. Kardeşime fuhuş yaptığı yönünde suçlamalar ortaya attılar. Aslında bütün bunlardan dolayı ben şikayetçiyim. Küçücük meleğim ile ilgili ellerinde hiçbir kanıt yokken nasıl bu iftiraları atabilirler? Adli tıp sonuçlarında kardeşimin tacize uğradığı ortaya çıktı” diye konuştu.  
 
‘ÜNAL HERKESİ PARAYLA SATIN ALDI’
 
Olayın yaşandığı gün kardeşiyle konuştuğunu aktaran Kadirov, olayın aydınlatılması için verdikleri hukuki mücadelenin ise hep engellenmek istendiğini dile getirdi. Takipsizlik kararına yaptıkları itirazın da reddedildiğini anımsatan Kadirov, “Ne yaptıysak önümüze bir engel çıkarıyorlar ve olayı kapatmaya çalışıyorlar. Kardeşimin cenazesini Bilkent Şehir Hastanesi’ne götürdük. Orada da kardeşime öldürülmeden önce ilaç verildiği anlaşıldı. Biz bu ilacın ne olduğunu, ne zaman verildiğini öğrenmek istediğimizde doktorlar bize cevap vermedi. Avukatımıza bunun cevabını vermedi. Çünkü Şirin Ünal hastanedeki doktorları da savcıları da emniyeti de elindeki haram parasıyla ve mevkisiyle satın aldı. Bu baskıyla karşı karşıya kaldık” şeklinde konuştu. 
 
‘FAŞİZM DİZİSİ GİBİ’
 
Ortaya çıkan yeni görüntülere de değinen Kadirov, “faşizm dizisi” izler hissiyatına kapıldığını belirterek, şunları söyledi: “Hiç kimse kendisini orada yaşanılanlara maruz kalan birinin yerine koyamaz. O esnada o odada ben olsaydım, çok korkmuş, çok acı çekmiş olurdum. Çok korkunç. Hem kardeşime uyuşturucu iğneler vurmuşlar, hem boğuşmalar olmuş. Orada eminim birden fazla kişi kardeşimi dövmüştür. Kardeşimin vücudunda darp izleri, morarmalar vardı. Başının arkasına darbe almıştı. Sol gözünün altında morluklar vardı. Kardeşimi Ünal ölürdü. Eğer Ünal olmasaydı bu cinayet çoktan aydınlatılmıştı ve suçlular cezalandırılmıştı. Bu görüntüler Şirin Ünal’ın kardeşimi öldürdüğünü ortaya çıkarıyor.”
 
ÖLDÜRÜLEN KADINLAR
 
Kadirov, mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak, olaya dair duyarlılık çağrısında bulundu. Kadirov, şöyle devam etti: “Hiçbir şey kardeşimi geri getiremez. Ama kardeşimin başına gelenler başka birinin başına gelmesin. Verdiğimiz mücadeleler sadece Nadira için değil, öldürülen bütün kadınlar için. Şule Çet, Rabia Naz, Aleyna Çakır ve kayıp olan Gülistan Doku için mücadele ediyoruz.” 
 

Ne Olmuştu?

AKP’li Ünal’ın evinde 23 Eylül 2019 tarihinde hayatını kaybeden Nadira Kadirova’nın ölümüne ilişkin ilişkin yargısal süreçte, “Kovuşturmaya yer yoktur” kararı verilerek kapatılan dosya Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşındı. Kadirova’nın hayatını kaybettiği gün polis ekipleri tarafından yapılan olay yeri incelemesine ait yeni görüntülerin ise davanın seyrini değiştirmesi bekleniyor.

BirGün’den İsmail Arı’nın ulaştığı görüntülerde Nadira Kadirova’nın kaldığı ve hayatını kaybettiği odadaki dağınıklık dikkati çekiyor. Polis ekiplerinin kamerasına yere düşen bir saksı, etrafa saçılan kum ve çiçekler yansıyor. Görüntülerde bir sehpanın tamamen ters döndüğü ve bir abajurun da yere düşerek devrildiği görülüyor. Nadira Kadirova’ya ait olduğu tahmin edilen çantaların yerde olduğu da kameralara yansırken 3-4 ayrı yerdeki kan izleri de dikkat çekiyor.

Polis kamerası ile kayıt altına alınan bir başka görüntüde de Nadira Kadirova’nın “intihar ettiği iddia edilen” silah ile çalışma masası göze çarpıyor.

AKP’Lİ ŞİRİN ÜNAL’IN KIZI POLİSLERLE

Polis ekipleri tarafından kayda alınan bir görüntüde ise Şirin Ünal’ın kızı Duygu Ünal’ın olay yeri inceleme ekipleriyle beraber Nadira Kadirova’nın şüpheli şekilde hayatını kaybettiği odada bulunduğu görülüyor. Görüntülerde olay yeri inceleme polisinin, “Duygu hanım, telefon burada çalışan bayana mı ait?” diye sorduğu ve Duygu Ünal’ın da “Evet, doğrudur” dediği görülüyor.

BOĞUŞMA YAŞANDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Kadirova ailesinin avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan şöyle konuştu:

“Odada bir boğuşma yaşandığını düşünüyorum. Üç ayrı bölgede kan birikmesi var ve üçü de birbirine mesafeli alanlarda. Halının üzerindeki üç farklı alanda kan görülürken bir de yatağın üzerindeki yorgandaki kan göze çarpıyor. Ayrıca, olay yeri inceleme ekibine, yani emniyet mensupları AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın kızı Duygu Ünal’ın eşlik ettiği görülüyor. Bu tamamen usule aykırıdır. Çünkü en basitinden ölüm anında o da aynı binada ve olay yeri inceleme ekiplerine eşlik edemez, bu nedenle onun dışarıda tutulması gerekir. Ayrıca, Duygu Ünal’ın veya bir başkasının inceleme yapılan oda içerisine girmesi ve dolaşması önemli bir delil karışıklığına yol açacaktır. Olay yeri incelemesinde olayla ilgisi olabilecek kişilerin bu alanlara girmesine izin verilmez, bu nedenle de bu durum usule aykırıdır” dedi.

POLİSİN CEP TELEFONU KONUŞMASI

Bir polisin cep telefonu konuşmasının da görüntülere yansıdığına dikkati çeken Doğan, “Yine bir videoda bir polisin telefonu çalıyor ve polisin ‘Sizinle alakalı bir şey yok’ dediği duyuluyor. Bu da olay yeri inceleme esnasında da olayın yönlendirildiğini veya yakından takip edildiğini gösterir” ifadelerini kullandı.


ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…