Seçim 2015: Hiçbir seçim böyle kanlı olmamıştı...

Yalçın YUSUFOĞLU

2 Temmuz 2015
Seçim 2015: Hiçbir seçim böyle kanlı olmamıştı...

ASLA UNUTULMAYACAK BİR SEÇİM --Erken seçim, yeniden seçim vesaire konuşulurken üzerinde asıl durulacak nokta 7 Haziran 2015 öncesindeki kanlı tertipler olmalı. Zira seçim bitti diye, o kanlı olaylar bitmez.

Seçimlerin üzerinden üç hafta geçti, şimdilerde herkes “koalisyon mu, erken seçim mi?” konusunu konuşuyor. Tayyip Erdoğan ummadığı hezimeti nasıl telafi edeceğini düşünüyor ve yeni oyunlar tasarlıyor.

“Osmanlıda oyun bitmez” diye eski bir söz vardı. Gerçekte böyle bir saptama bütün monarşiler için geçerlidir, ama bizi esas olarak Osmanlı Sarayının bugünkü varisi Türk monark –ve onun çevirdiği, daha da çevireceği oyunlar-- ilgilendiriyor.

Erken seçim, yeniden seçim vesaire konuşulurken üzerinde asıl durulacak nokta 7 Haziran 2015 öncesindeki kanlı tertipler olmalı.

Zira seçim bitti diye, o kanlı olaylar bitmez. Herkesin de bildiği gibi, bu seçim yüzde 10’luk baraj nedeniyle AKP ile HDP arasında geçti. İstisnasız bütün AKP şefleri –başlarında reisleri olmak üzere—yatıp kalkıp HDP’ye sövdüler. HDP’nin nasıl bir tehlike olduğunu Kürt halkına anlatmak için yırtınıp durdular. Niyetleri HDP’ye verilmiş oyların baraj nedeniyle yok sayılması sayesinde çok sayıda iskemle gaspetmekti. Ama emellerine ulaşamadılar. Onlar HDP’ye çattıkça, Kürtler partilerine sahip çıktılar.

Reisleri yıllarca “çözüm süreci” ni dilden düşürmedikten sonra, büyük bir pişkinlikle ”Kürt sorunu yoktur” deyivermenin bedelini ödedi. Böyle yaparsam MHP’den oy apartırım derken, bugüne değin kendisine oy vermiş Kürtlerin önemlice bir bölümünün oylarını kaybetti. Mesela korucu Raman aşireti mensupları HDP’ye geçtiler, daha da önemlisi Jirki aşireti de HDP’yi destekleyeceğini ilan etti. PKK düşmanlığıyla bilinen Siverekli Bucak’lar bile AKP’ye değil, CHP’ye oy verdiler.

Hem katillere kamyon kamyon silah ve mühimmat yollayacaksın, katilleri devlet himayesinde taşıyacaksın, konuk edip, kamu imkânlarını ve hastanelerini onlara açacaksın, caniler Şengal’de, Kobani’de, Tel Abyaz’da Kürtleri öldürürlerken, kadınlı erkekli yurdunu savunan PYD, PYG ve PYJ yurtseverlerini terörist ilan edeceksin, onlar bütün dünyaya parmak ısırtırcasına ölüm kalım mücadelesi verirlerken, “Kobani düştü düşecek”diye yürek sevindireceksin, sonra da eline Kürtçe Kur’an mealini alıp “benim Kürt kardeşlerim” diye miting meydanlarına çıkacaksın. Ziya Paşa “Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?” sözünü sanki senin ve senin gibiler için söylemiş.

Megalomaniden burnunun ötesini göremiyorsun: Senin Kürt kardeşlerin yanıt olarak sana ummadığın kadar ağır bir şamar indirdiler. Sen ise onları Kur’an’la kandırabileceğini sanacak kadar realiteden uzaksın.

Büyük Reise seçim mağlubiyetini tattıran ne CHP, ne MHP’dir. Şayet tek adamın, tek parti sultası sona erdiyse bu şeref sadece Kürtlere aittir.

Bahçeli ve borazanları ısrarla HDP’ye sövüp saymayı politika sanırlarken, Şefi kendileri değil düşmanı olduğu Kürtler yenmişlerdir.

Bugüne değin Tayyip Erdoğan’ın başı sıkıştığında ona koltuk değnekliği yapmış olan MHP şimdi büyük bir pişkinlikle HDP’yi AKP’nin ortağı gibi göstermekte ve bütün olasılıkları reddedip bir kez daha AKP’nin işini–mesela yeniden seçime gitme dileğini kolaylaştırmaktadır.

ASLA UNUTULMAYACAK BİR SEÇİM

Bugüne değin pek çok genel ve yerel seçim gördük, o seçimlerde yer yer kavgaların olduğunu, adayların ya da taraftarların cinayet bile işlediklerini gazetelerden okuduk, ama onlar arızi ve mahalli vakalardı. 7 Haziran 2015 sürecinde ise, yaşananlar tertipli, planlı olaylardı ve istisnasız hemen hepsi HDP’yi hedef almaktaydı. HDP’nin seçim çalışmalarına, parti bürolarına yapılan 200’den fazlı saldırının bazıları ülkücüler tarafından yapılmakla birlikte, çoğu kendilerine Ak Gençlik diyen kara güruhların marifetiydi.

» HDP’ye karşı kanlı tertiplerin ilki, 12 Nisan’da Fenerbahçeli futbolcuları taşıyan otobüse yapılan saldırıydı. Silahla başından yaralanan sürücü –koruma görevlisinin de yardımıyla-- şayet direksiyona hâkim olamasaydı, suikast girişimi ülkede kargaşa yaratacak büyük bir faciaya yol açardı. Teşebbüsün fanatik Trabzonsporlulardan gelmediği ortaya çıktı. Güya Tayyip Erdoğan Ankara’dan 50 uzman polis gönderdi, tetikçi failler ve arkasındakiler bulunmadı. Oysa ticari nitelikli otobüsü tarif ve takip eden, pusunun kurulduğu viyadüke yaklaştığını haber veren bir katille, hareket halindeki otobüsün sürücü mahalline üst üste ateş ederek isabet kaydeden bir başka tetikçi saldırıda görev almıştı. Ne mahalli polis, ne de Ankara’dan geldiği söylenen 50 seçkin Emniyetçi failleri buldular ve olay kapatıldı.

» Seçim nedeniyle makamından şeklen ayrılan AKP’li İçişleri Bakanı ile valinin kurduğu komplo sonucunda kotarılan komplo sonucunda Tendürek provokasyonu HDP’lilerin basireti sayesinde az hasarla önlendi. (Bir HDP’li helikopterden açılan ateşle öldürüldü.) Niyet yurdun dört bir yanına asker cenazelerin gitmesi ve HDP’ye karşı bir milli histerinin ortalığı kaplamasıydı. Bizzat HDP’liler tarafından oyun boşa çıkarıldı.

» Bir sonraki kanlı tertip parti yöneticilerinin bölgede bulunacağı iki gün içinde Adana ve Mersin il örgütlerinde biri saksı içinde bizzat getirilen zaman ayarlı bombanın, diğeri kuryeyle gönderilen bubi tuzağının patlatılması oldu. Bir merkez yöneticisinin ölmesi halinde tabii ki Kürt halkı büyük tepki gösterecekti. Bunun da parsasını akılları sıra AKP toplayacaktı. Başbakan failin DHKPC’li olduğunu iddia ettiyse de, adam IŞİD’ci çıktı.

» Resmi adı Bingöl olan Çapakçur’un Kanireş (Karlıova) kazası kırsalında 4 Haziran akşamı minibüsünü seçim anonsları için kullanan HDP’li Hamdullah Öğe aracından indirilerek öldürüldü.

Öğe’nin yüzükoyun bulunan cesedinde yüzlerce kurşun vardı. Katiller tabii ki ele geçmedi.

» Ve nihayet seçimden hemen önce Diyarbakır mitinginde patlatılan iki adet piknik tüp bombası çok sayıda insanın ölümüne ve büyük bir kargaşanın çıkmasına yol açsın diye konuldu. Bir kez daha HDP yöneticilerinin soğukkanlılığı ve kürsüden yapılan uyarılar sayesinde halkın kendiliğinden gelme tepkileri kontrol altında tutuldu.

Demokratik Toplum Kongresi üç kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

316 kişi yaralandı, bazılarının bacakları, kolları koptu. Saptanan katil IŞİD’den kiralanmıştı. Provokasyon geri tepti, kamuoyu yoklamaları bu olayın HDP oylarını arttırdığını belirtti.

HUYLU HUYUNDAN VAZGEÇMEZ

Osmanlıda oyun bitmez, demiştik. Kibir o kadar büyük ve karanlık ki, kanlı tertipleri hâlâ devam ediyor. Kişi kaybını kanla ve provokasyonla telafi edeceğini sanıyor:

Seçimden hemen sonra, Diyarbakır’da bir Hüda-Par eylemcisi öldürüldü, Karşılık olarak İslamcı cinayet timleri baskın yapıp üç HDP’liyi katlettiler. Oysa KCK Hüda-Par’lının öldürülmesiyle ilgisi olmadığını açıkladı, Demirtaş da olayın derhal aydınlatılmasını istedi, ama mülki amirlerden açıklama gelmedi. Niyetleri K. Kürdistan’ı karıştırmak, Kürdü Kürde kırdırtarak “biz gittik, huzur bitti” demek. AKP’liler kaybettikleri Kürt oylarını bu şekilde geri almayı umacak bir budalalık içindedirler. Hâlâ öğrenmemişler ki, böyle sanmak müflis, muhteris ve zavallı bir politikadır. Kürt halkı seni reddetmiştir, topunuzu birden defterden silmiştir ve sana asla geri dönmeyecektir.

“Tekrar seçim” den beklenen yeni tertiplerle yeniden 276’yı yakalamak, bunun için kan dökmek, kargaşa yaratmak sizin tıynetinizdir. Hâlâ Kürt halkını kandırabileceğini umarken, geri kalanını da kaybedeceğini görememek, Orta Doğu genelindeki muazzam Kürt uyanışını kavrayamamak, sağladığı uluslararası hayranlığı ve desteği kabullenememek ne büyük bir aymazlıktır. Medyadaki yağdanlıklara sesleniyoruz: Sizin büyük dünya liderinizin kalibresini hâlâ göremiyor musunuz? O ancak kendi yalnızlığının ne kadar değerli olduğunu söylemekle meşgul değil mi? Bu ne biçim dünya liderliğidir?! Evhamlı kimseler olmadığımız, komplo teorilerine itibar etmediğimiz halde, 12 Nisan’dan bu yana yaşanılan bunca olayı tesadüflere yormanın safdillik olacağı da açıktır. Bu saptamanın asıl önemli yönü ise huylunun huyundan vazgeçmeyeceği, yarın da bezer olayların tekrarlanabileceğidir. “AKP geldi, faili meçhuller sona erdi” lafının safsata olduğu Hrant Dink suikastiyle kanıtlanmıştı. Paçaları tutuşunca işbaşındaki iktidarın neler yapabileceğini şimdi herkes gördü.

Saray medyasının örtbas etmek istediği bu gerçeği bari biz unutmayalım!..

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. 1 Kasım 2015 manzaraları...
    Rejimin 7 Haziran 2015 sonrasında başvurduğu seçimleri tekrarlamak icadı Türkiye’de riya, sahtekârlık, demagojiyle… ve kanla dolu tarihsel bir dönem oldu. Mesela Ahmet Davutoğlu’nun “Ankara’daki terör saldırısından sonra oylarımız yükselme trendine…
  2. Kanlı ortam kime yarıyor?..
    ''Tayyip Erdoğan rejiminin hesaplarını kolaylaştıran başlıca etmen KCK Yürütme Konseyinin şiddeti tekrar başlatması oldu.'' Saray 7 Haziran 2015’te yediği şamarın şokunu atlatacak manevralarla ilk günden beri arzuladığı yeniden seçime gidilmesini…
  3. Asıl suçlu canileri beslemiş, büyütmüş olanlardır!
    Son katliam, ihtirası uğruna her şeyi yapacak, her türlü melanete başvuracak tıynette olan politikacının ülkeyi hangi badirelere sürükleyebileceğinin, memleketi nasıl da kan gölüne çevirebileceğinin yadsınamaz bir kanıtını oluşturdu. 20 Temmuz…
  4. Savaş tamtamları da AKP’yi kurtarmaz!..
    Erdoğan, 2003’te ABD’nin peşinde Irak’a girme hazırlıkları yaparken de pervasızdı. Hatırlayınız: Irak sınırına katar katar asker taşınıyordu. CHP ile bir kısım AKP’linin Meclis’teki karşı oyları sayesinde savaş emelleri suya düştü.…
  5. Bir demokrasi suçlusu: Süleyman Demirel
    'Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz'' deyişiyle ünlü, 1975-1977 döneminde bir çok siyasi cinayet ve katliamdan sorumlu faşist Milliyetçi Cephe hükümetlerinin başbakanı, 28 Şubat'ın cumhurbaşkanı Süleyman Demirel öldü.. Egemen basın ve…
  6. Oy gaspı ve namus...
    Oy gaspı ve namus...
    3 Haziran 2015
    HDP’nin barajı geçmesinin asıl önemi Tayyip Erdoğan’ın parlamento çoğunluğunu yitirme ya da zayıf bir çoğunluk elde etme olasılığıdır. Ancak o zaman işbaşındaki rejimi sona erdirme olanağı gözükecektir. AKP yöneticisi bakanlar…
  7. 12 Eylül 2010 Anayasasıyla kurulan Yargı düzeneği
    “Paraları sıfırladın mı noktasından savcıları sıfırlama noktasına geldiler” --Mevcut rejim Yargının altını üstüne getirdi, bütün kuralları ve kurumları eğdi, büktü, kendine benzetti. 12 Eylül 2010 Referandumunu yapmakla eline geçirdiği olanakları tepe…
  8. Soykırım zihniyeti 100 yıldır sürüyor
    Bütün o yüz yıl boyunca Türk milleti o kadar şartlandırıldı ki, herkes birbirini azdıra azdıra 1915 ve sonrası bir tabu haline geldi. İnanınız ki, inkâr bugün dünkünden çok daha şiddetli.…
  9. Bu kez de siyasi nitelikli hayvan katliamı...
    Siyasi iktidarın insan katliamıyla, ağaç katliamıyla kabarmış siyasi suçlar siciline şimdi aynı nitelikli hayvan katliamı da eklenmiştir. Belediye görevlilerinin sokaklarda tüfekle köpek öldürdüklerine, zavallı hayvanların çığlıklar içinde kendi etraflarında döne…
  10. Siyasi iktidarın çocuk katliamları...
    ''2011’de Roboski’de öldürülen 34 kişiden 22’si çocuktur. Bu açıdan Roboski Katliamı, aynı zamanda bir çocuk katliamıdır. 2012 yılında 10, 2013’te 1 ve 2014’te 3 çocuk öldürülmüştür. 2015’in ilk ayında Cizre’de…
  11. Hırsızın hiç mi kabahati yok?
    İslam bu değildir, şudur, barış dinidir gibi laflar söylenmesi gereken, fakat herkesin kös dinlediği (nafile yere söylenen) sözlerdir. İnsan ister istemez “Hırsızın hiç mi kabahati yok?” diyesi geliyor. Çünkü daha…
  12. Papa Türkiye'de: Konuk, eski bir darbeci...
    Avrupa'dan tecrit olmuş Erdoğan bula bula sicilli bir darbeciyi buldu.. Bugün fakir-fukara babası geçinen yeni Papa kirli savaşın prototiplerindedir. İnsanlık suçuna ortak olmuştur, maiyetindeki din adamlarını işkencecilere teslim etmiştir. Türkiye’yi ziyaret…
  13. Bir demokrasi suçlusu: Süleyman Demirel
    Kendisini devirmiş olan 12 Mart 1971 darbesinin Cuntasının emrindeki askeri mahkeme tarafından ölüm cezasına mahkûm edilmiş Deniz-Hüseyin–Yusuf’un cezaları Meclis’te oylanırken Adalet Partisi (AP) Genel Başkanı ve Isparta Milletvekili olarak büyük…
  14. Rüşvete, yolsuzluğa takipsizlik..
    RÜŞVET ŞEREFSİZLİĞİ KİŞİNİN PEŞİNİ BIRAKMAZ --Erdoğan oğluna müteaddit defalar telefon ediyor ve evdeki paraları başka yerlere nakletmesini istiyor, buna rağmen oğlu evde hâlâ 30 milyon Avro’nun kaldığını söylüyordu. Tayyip Erdoğan’ın…
  15. Erdoğan rejiminin asıl hedefi IŞİD değil, Rojava’nın işgalidir...
    TAYYİP ERDOĞAN’IN MASKESİ DÜŞÜYOR --Anadilde kısaca Rojava olarak adlandırılan Batı Kürdistan’a Tayyip Erdoğan önderliğinde Türk militarizmi -Işid’le savaşmak görünümü altında—müdahale etme emelinde, hatta kararlığında. Bu niyete şimdiye dek sadece Kılıçdaroğlu…
  16. Işid şeriklerinin saltanat ve sadaret merasimi...
    Sultanı ayakta alkışlayanlar arasında HDP’lilerin de bulunması beni yaralamıştır. --Tayyip Erdoğan’la yamağı Ahmet Davutoğlu’nun besleyip büyüttüğü, kamyon kamyon silah taşıdığı, silah ve mühimmat araçları aranmasın diye Meclis’ten dokunulmazlık kanunu çıkardığı İslamcı katil güruhlarından…
  17. Erdoğan'ın 'taht'a çıkmasına yardım edenler
    Şayet seçim 2. tura kalacak olursa, oylama Tayyip Erdoğan ile Ekmeleddin İhsanoğlu arasında geçeceği için, ulusalcılar CHP seçmenini sandıktan uzak tutmaya, tatil beldelerinde bulunan potansiyel CHP seçmenlerinin oy kullanmak için…
  18. Tayyip Erdoğan’ın cülus töreni
    Daha seçilmeden seçilmiş gibi konuşacak. Başkanlık sistemine ilişkin hiçbir anayasal, yasal düzenleme yokken, sistem gelmiş gibi davranacak. Yani mevcut yasalar dışına çıkacağını, “icracı C. Başkanı” olacağını peşinen ilan edecek. Onu…
  19. Fıtratında aşağıya doğru sürüklenme de var!
    "KATİL SERIYE BAGLADI" --Okmeydan'ında iki kişinin daha öldürülmesini en veciz biçimde anlatan gazete başlığı Özgür Gündem'inkiydı. Gazete Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz'ın öldürülmeleri için "Katil seriye bağladı" diyordu. Özne üçüncü…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…