Osmanlı Şanlı mı Kanlı mı?

Rahmi Yıldırım

21 Eylül 2022
Osmanlı Şanlı mı Kanlı mı?

''Hanedanın kendi içinde bile kan dökücü olduğunu; aile katliamını kanunlaştırdığını; 36 padişahtan 6’sının sonraki padişahın fermanıyla idam edildiğini; idam edilen padişahlardan Genç Osman’ın öldürülmeden önce bir de ırzına geçildiğini ve “padişahını seven millet” deyiminin bu iğrençlikten geldiğini; Padişah Üçüncü Mehmet’in tahta oturur oturmaz 19 erkek kardeşini boğdurduğunu; 40’tan fazla sadrazamın da aynı şekilde kellelerinin kesildiğini… ''

Başka ülkelerde de kamuoyu sahte gündemle Türkiye’deki kadar oyalanır mı, sanmıyorum. 

Türkiye’de gerçek gündemin ilk sırasında ekonomi bulunuyor. Ekonomi gündeminin ilk sırasında da geçim sıkıntısı var. Ekonominin durumu içler acısı, 2001’dekinden daha derin bir kriz içinde, kişi başına milli gelir aralıksız sekiz yıldır düşüyor. Açlık sınırı ilk kez asgari ücretin üzerine çıktı. Asgari ücret temel ücret haline geldi; çalışanların yarısı asgari ücrete talim ediyor. Dört kişilik bir ailenin tüm bireyleri asgari ücretle çalışsa bile ailenin toplam geliri yoksulluk sınırına ulaşamıyor. Reel işsizlik yüzde 20’lerde; nüfusun 4’te 1’i sosyal yardımla ayakta durabiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre okul çağındaki 1 milyon 201 bin çocuğun okul kaydı yok… 

Gerçek gündemin diğer başlıkları bir yana, sırf bu tablo bile vicdan sahibi her iktidarı utançtan yerin dibine sokmaya yeter. Gel gör ki, İslamcı Türkçü faşizmin muktedirleri utanmak şöyle dursun, pişkin pişkin ‘geçici sıkıntı’ deyip sabır tavsiye ediyorlar; yeterince sabredemeyen seçmenlerine bu dünyanın imtihan dünyası olduğunu tebliğ ediyorlar. Tarikat uluları ve 657 sayılı kanundan maaşlı Diyanet evliyaları da fiyatları yükseltenin Allah olduğunu yumurtluyorlar. Bu palavraların yanına promosyon olarak Osmanlı hayranlığı, “vatansever Vahdettin”, “Ulu Hakan Abdülhamit Han” safsataları ikram ediliyor…  

Bu iktidar iletişiminin en hayret verici yanı ise, ekonomik bunalımın en çok ezdiği yoksul kitlenin İslamcı Türkçü faşizmin sunduğu safsataları alkışlaması. İslamcı Türkçü faşizmin siyasi liderleri, tarikat uluları, din bezirgânı kanaat önderleri her bahaneyle ne zaman “binlerce yıllık şanlı tarih, ecdat Osmanlı, cennetmekân Abdülhamit Han…” diye söze başlasalar, salonları ve meydanları dolduran yoksullar çılgınca alkışlıyorlar. 

***  

Zaferlerle dolu binlerce yıllık şanlı tarihimiz, ecdadımız Osmanlı…” safsatalarını çılgınca alkışlıyorlar; “durun, Osmanlı sandığınız gibi değil” diye söze başlamaya yeltenenleri ellerinden gelse anında parçalayacak derecede kin ve nefret saçıyorlar.  

Çünkü ne yazık ki, halkımızın dörtte üçü fazlasıyla ırkçı, ümmetçi, milliyetçi, (kibar deyişle) sağcı, muhafazakâr ve dindar. Çoğunlukla eğitimsiz, Osmanlı’ya yönelik en sade eleştirel bir tümce karşısında bile şaşırıp şok geçirecek, ecdadına küfredilmiş gibi zıvanadan çıkacak derecede tarih bilgisinden ve bilincinden yoksun. Tarih bilgisi bilinci absürt Tarkan, Kara Murat, Malkoçoğlu, Battal Gazi filmlerinde gördüklerinden ibaret. Dahası, “şanlı ecdadımız” diye bağırmalarına karşılık, üç Osmanlı padişahının isimlerini sayamayacak denli cahil ve kendi soy ağaçlarını bile üç göbek ötesine götüremeyecek kadar da köksüzler.  

Çünkü, Cumhuriyetin ilk yıllarındaki tıknefes aydınlanma ne ideolojide ne de sosyal hayatta Osmanlı’dan kopuşu sağlamaya yetmedi. Halkın en az dörtte üçü, padişahları evliya zannediyor, ecdadın “şanlı” tarihiyle avunuyor, Osmanlı tarihiyle (bizzat yaşamışçasına) övünüyor, gurur duyuyor. Cemaatten cemiyete, kuldan bireye ve yurttaşa terfi edemediği, güven dolu bir gelecek umudu taşımadığı için yüceltilmiş geçmişte yaşıyor, bugünün kavgasını tarih üzerinden veriyor… 

*** 

İslamcı Türkçü faşizmin siyasi liderleri, tarikat uluları, din bezirgânı kanaat önderlerince efsunlanan kalabalıklara “şanlı” diye belletilen Osmanlı’nın ve tarihin aslında sınıf savaşımlarının tarihi olduğunu anlatmanın bir yararı olur mu? 

Mesela, ihtişamıyla gururlandıkları Osmanlı’nın feodal nitelikli bir hanedan ve egemen sınıf devleti olduğunu, 

Osmanlı’nın halkın tamamı değil bir aile (hanedan) olduğunu; 

Hanedanın en büyüğü padişahın temsil ettiği egemen sınıf blokunun seyfiye, ilmiye, kalemiye, mülkiye gibi devşirme zümrelerden oluştuğunu;  

Egemen sınıf blokunun toprağa bağlı reayayı sömürmekle, savaş ve ganimet geliriyle, gayrimüslim halklardan haraç ve cizye alarak beslendiğini; 

Müslümanlar dışındaki halkların zimmî (yani ikinci sınıf teba) sayıldıklarını, haraç ve cizye ödediklerini, şehirlerde atla gezemediklerini, yüksek bina yapamadıklarını, çanlarını kilise duvarının dışından işitilecek şekilde çalamadıklarını, bazı devirlerde sokağa ayaklarına çıngırak takarak çıkmak zorunda kaldıklarını; 

Alevilerin gayrimüslimler kadar bile hak sahibi olamadıklarını, sürekli katliamlara uğratıldıklarını; 

Türk halkının “Etrâk-ı bî idrâk = İdrâksiz Türkler” diye aşağılandığını; 

Merkezi otorite zayıfladıkça iratçı devlet beylerinin derebeyleştiklerini;  

Ta kuruluştan itibaren ağır vergiler ve zulümden bunalan halkın fırsat buldukça isyan ettiğini, 

“Şanlı” Osmanlı padişahlarının cephede küffar kanından çok halk ayaklanmalarını bastırırken kan döktüklerini; 

Hanedanın kendi içinde bile kan dökücü olduğunu; aile katliamını kanunlaştırdığını; 36 padişahtan 6’sının sonraki padişahın fermanıyla idam edildiğini; idam edilen padişahlardan Genç Osman’ın öldürülmeden önce bir de ırzına geçildiğini ve “padişahını seven millet” deyiminin bu iğrençlikten geldiğini; Padişah Üçüncü Mehmet’in tahta oturur oturmaz 19 erkek kardeşini boğdurduğunu; 40’tan fazla sadrazamın da aynı şekilde kellelerinin kesildiğini… 

Bütün bunları ve daha fazlasını, Abdülhamit’in despotizmini, Vahdettin’in İstiklal Harbi düşmanlığını ve İngiliz zırhlısıyla kaçtığını anlatmak, ırkçı ümmetçi milliyetçi kitleyi Osmanlı hayranlığından caydırmaya yeter mi? 

Cumhuriyet döneminde bir başbakan asıldı diye ağlaşan sağcı kanaat önderlerinin ve kalabalıkların onlarca sadrazam ve padişah kellesinin koparıldığı kanlı bir devri “şanlı” belleyip yüceltmeleri, özlem duymaları ne tuhaf değil mi? 

Soruyu ve yazıyı uzatmaya gerek yok.  

“Hangi Osmanlı, şanlı mı kanlı mı?” sorusunun yanıtı dünün ve bugünün sınıf ve iktidar mücadelesiyle ilgilidir. Hangi Cumhuriyet sorusunun yanıtı da öyle. 

Bugün Osmanlı’yı yücelten İslamcı Türkçü faşistler aslında kendi iktidar ilişkilerini ve kitle iletişimlerini yüceltiyorlar, iktidarlarının ömrünü uzatmaya çalışıyorlar. Tarihçi Eric Hobsbawn’ın deyişiyle “Nasıl haşhaş, eroin bağımlılığının hammaddesiyse, tarih de milliyetçi, etnik ya da fundemantalist ideolojilerin aslî ögelerinden birisidir. Amaca uygun bir geçmiş yoksa, her zaman için yeniden icat edilebilir.” (Tarih Üzerine, Bilim ve Sanat Yay. 1999, s.9.) 

Eklemek uygun düşerse, ‘şanlı ecdat’ retoriğiyle geçmişin yüceltilmesi tarihte yaşanmış katliamları, ayıpları unutturmayı kolaylaştırdığı gibi bugün yaşanan kötülükleri gözlerden saklamaya da yarar. 

Bitirirken minik bir soru: 

Bugün Osmanlı’yı yüceltenler, Abdülhamit ve Vahdettin’e sahip çıkanlar, İstiklal Harbi’nde hangi safta olurlardı? Kuvâ-i Milliye’nin saflarında mı yoksa Kuvâ-i İnzibâtiyye’nin mi? 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…