Bahçeli Devlet'in Hikmeti

Rahmi Yıldırım

7 Ekim 2021
Bahçeli Devlet'in Hikmeti

Devlet Bahçeli âlem adam vesselam. Mizah yeteneğinin zerresine bile sahip değil ama zaman zaman da olsa insanları güldürmeyi, düşündürmeyi başarıyor.

Mesela, 2009 yılıydı. MHP’nin 40’ıncı kuruluş yıldönümüydü galiba. Parti kurultayı mı toplanmıştı yoksa Meclis grup toplantısı mıydı tam anımsamıyorum. Belki de kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenmiş bir toplantıydı. O toplantıdan aklımda kalan sadece ve sadece Devlet Bahçeli’nin yaptığı bir dört işlem hesabıdır. O günlerde hayli güldüren gülümseten hesap şöyleydi:

2009’u yazarken iki sıfır var. Sıfırları silin ne kalır? 2 ile 9. Yan yana getirin ne yapar? 29. Toplayın ne yapar:11. Tekrar toplayın ne yapar? 40 yapar. İşte milliyetçi hareketin 40’ıncı yılı.

Nümerolojinin sularında böylesine derinlere dalan kim vardır, bilemiyorum. Bilse bilse, nümerolojinin temelini atan, pi sayısını bulan Pisagor bilir.

***

Bahçeli’nin politik mizaha tek armağanı katkısı bu değil. Başka katkıları da var. Recep Tayyip Erdoğan 2014 yılında cumhurbaşkanı seçilirken Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında mitralyöz gibi kükremişti:

Adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan’dan da Cumhurbaşkanı olmaz.

O günlerde bu sözleri Devlet Bahçeli’nin siyasi kariyerinde belagatin zirvesi sayılmıştı. Nedense ben belagat aramak yerine mizah esintisi aramıştım. Yok da değil hani. Belediye seçimlerinin hemen ertesinde yapmıştı bu konuşmayı. Seçim akşamı oylar sayılırken 41 ilde aynı anda elektrikler kesilmiş, sayımın akıbeti belirsizleşmişti. AKP sözcüleri, trafolara giren kedilerin kesintiye yol açtığı söylemişlerdi. Devlet Bahçeli de o tarihe geçen konuşmasında “Bir bakanın elektrik kesintilerini kediye yüklemesi milletin zekâsına hakarettir. Herhalde kedilere dava açılması gündemdedir” diyerek dalgasını geçmişti…

Mizah ve belagat bir yana, bu sözlerini ne çabuk unuttu; tekeden süt sağıldığına, balda tuz bulunduğuna, suda ateş yandığına ne zaman inan(dırıl)dı ki, Devlet Bahçeli “adaletten kaçmakla, rüşvetçilere kol kanat germekle, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürmekle” suçladığı siyasetçiye devleti teslim etmekte beis görmedi.

Devlet Bahçeli o siyasetçiye devleti teslim ederken de kendince espri yapmıştı. Başkanlık sistemi için 2017 anayasa referandumu öncesinde partililerle buluşan Bahçeli, partisinin referandum tutumunu kelime oyunu yaparak bildirmişti. Partililerle sohbet sırasında çıkardığı bir kâğıda önce “Devlet” yazmış, ardından “için” eklemiş, ardından “Devlet”teki D ve l harflerini çizmiş ve “Devlet için evet” sloganını ortaya çıkarmıştı. Bahçeli’nin bu kelime oyunu da parti tabanında 2009’daki dört işlem numarası gibi heyecan uyandırmıştı…

Dediğim gibi mizah kabiliyetinin zerresi yok ama yeri geldiğinde partisine gönül vermiş milliyetçileri ülkücüleri güldürmeyi gülümsetmeyi başarıyor. Ülkücü milliyetçi camiada mizahın sınırlarının ancak bu kadar olduğu da düşünülebilir.

***

Devlet Bahçeli geçen salı günü grup konuşmasındaki sözleriyle kendisini aştı denilebilir. İşsizlik ve hayat pahalılığından dem vururken dedi ki: “Teröre yardım ve yataklık eden bölücü kebapçıların işsizlikte payı vardır.

Bu sözler ekranlara manşetlere düştüğünde Ayşenur Arslan’ın programını izliyordum. Medya Mahallesi’nin ablası Ayşenur nasıl güldü nasıl güldü, o kadar olur. Laf aramızda ben de epey güldüm. 


Gülünmeyecek gibi değil. Kaç gündür izliyorum, siyaset esnafı, kanaat bezirgânları, sosyal medya uleması Bahçeli’nin ne demek istediğine kafa yoruyorlar. Kimi ciddi köşe yazarları, bu sözlerden Kürt düşmanlığı keşfettiler. Başka bir yazarın aklına, 1942’de Varlık Vergisi döneminde, “karaborsacı, ahlaksız, haksız kazanç sahibi” ilan edilen “gayrimüslimlere” vergi konması geldi. İYİ Parti Başkanı Meral Akşener ise, fırsatı değerlendirdi, grup toplantısında bir Türk kebapçıyı kürsüye çıkardı…  

Malum, MHP camiası Bahçeli’nin bu tarz mizah ve eğlence konusu yapılmasına, eleştirilmesine tahammülsüzdür. Gazeteciler Orhan Uğuroğlu, Yavuz Selim Demirağ, siyasetçi Selçuk Özdağ bu yüzden cana kasıt derecesinde saldırıya uğradılar. Şimdi de aynı tahammülsüzlükle MHP yöneticileri CHP ve HDP’lilerin kebap yerken çekilmiş fotolarını paylaşarak, Bahçeli’nin sözlerinde nasıl bir hikmetin saklı olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Meğer Bahçeli, “işi kebap gibi olanların, işsizlik için elini taşın altına koymadığını” kastetmiş… Tabii böyle açıklamalarla liderlerini “iki kelimeyi bir araya getirmekten aciz” duruma düşürdüklerinin ayırdında değiller. Tasası bana düşmez. Bahçeli’nin sözlerinde nasıl bir hikmet aran(ma)ması gerektiği konusunda en fazla fıkra anlatabilirim.

***

Gerzek şehzade

Şehzade idiot çıkmış. Padişah farkında ama ne yapsın, evladı. Üstelik yaşlı, zürriyetten de kesilmiş. Lalasını çağırıp, “Şunu biraz yanında gezdir, cemaatlere sok ki, görgüsü bilgisi artsın!” diye tembihlemiş.

Bunun üzerine Lala nerde şehzade orda.

Bir Ramazan günü başvezirin konağına iftara gitmişler. Sofrada ulemadan seyfiyeye, kimi ararsan var. Halk arasında Şehzade’nin aklına dair rivayet çıktığından herkes yan gözle onu süzüyor. Arada birileri “Maşallah çok akıllı, çok kâmil” deyip, şehzadenin şahsında padişaha yağ çekiyor. Konuşmalardan bunalan şehzade aniden başını kaldırıp ünlemiş:

Bir ok attım, kebap oldu.

İftar misafirleri şaşkın. Lala durumu kurtarmak için “Efendiler, şehzademiz hikmetli laf etmeyi sever.” deyip başlamış sallamaya:

Geçenlerde ava gittik. Şehzadem tavşan kovalıyordu. Yayını gerip okunu attı. Lakin ok kayaya çarptı. Çeliğin taşa vurmasından çıkan kıvılcım otları tutuşturdu. Derken orman yandı, tavşancık da ateşin içinde kalıp kebap oldu

Sofra ahalisi, “Bravo Şehzadeye. Bravo aklına. Cinaslı laf bu kadar olur!” deyip iltifat etmiş. İltifatlardan cesaret alan Şehzade, bir kez daha yumurtlamış:

Bir ok attım, çorba oldu.

Sofra ahalisi Lala’ya bakıp bu lafın hikmetini beklemiş. Lala çaresiz. İçinden “Senin çorbana da aklına da” diye geçirmiş; ahaliye de “Canım her sözde hikmet aramayın, şehzadem eğlenmek istedi zahir” diyerek vaziyeti idare etmiş. 

Bahçeli’nin sözleri de o hesap. Her sözünde hatta hiçbir sözünde hikmet aranmamalı. 

Acı olan da bu zaten. Hiçbir sözünde hikmet, entelektüel zarafet ve beşeri sermaye yokken kirli siyaset satrancında vezir kudretiyle ülkenin kaderine hükmetmesi…

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…