Tayyip'in Evdeki Hesabı Çarşıya Uyar mı?

Rahmi Yıldırım

20 Mart 2021
Tayyip'in Evdeki Hesabı Çarşıya Uyar mı?

HDP’nin kapatılması davası, Kasım ayında ara seçimi zorunlu kılabilir. Kasım ayında ara seçim için Tayyip Erdoğan’ın evdeki hesabı çarşıya uyar mı? HDP seçmeni 2019 İstanbul seçiminde yaptığı gibi çarşıda hesabı bozabilir mi? Kurulu düzen muhalefetinin aklında böyle bir hesap var mı? 

Ne zaman muhafazakâr milliyetçi seçmen kitlesinin kalbini titreten adımlar atılsa, düzen içi muhalefet hemen “erken seçim” telaşına ve heyecanına kapılıyor, laf üstüne laf üretiyor.

Telaş, heyecan ve laf kalabalığı. Çünkü, muhalefetin erken genel seçime ilişkin ciddi projesi ve hazırlığı yok. Dolayısıyla muhalefet sözcülerinin yarım ağızdan erken seçim çağrıları dostların görmeleri istenen alışverişten ibaret. Öyle olunca da AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çizdiği oyun sahasının dışına çıkamıyorlar.

Geçen yıl da muhalefet saflarında telaş, heyecan ve laf kalabalığı vardı. Düşük faizli kredi muslukları sonuna kadar açılmış, içlerinde Alaattin Çakıcı’nın da olduğu 90 bin dolayında adli mahkûm için af niteliğinde infaz yasası çıkarılmış, hatta siyasal İslam’ın asırlık Ayasofya rüyası gerçekleşmişti. O günlerde de erken seçim beklentileri almış yürümüş, 2020 sonbaharında, en geç 2021 ilkbaharında erken seçim olacağı varsayılmıştı. O varsayımlar artık geri dönüşüm sepetinde.

*** 


Son bir iki haftada atılan adımlar da aynı ölçüde erken seçim beklentisine yol açmış görünüyor. İnsafsızca şeytanlaştırılan HDP’li vekiller için dokunulmazlık fezlekelerinin TBMM’ye gönderilmesi, insan hakları savunucusu HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, hemen ardından HDP’nin kapatılması için dava açılması… Daha bunlar ağız tadıyla tartışılmadan Taksim Gezi Parkı’nın CHP’li belediyeden alınması, faizleri yükselten Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın kapı önüne konması, en önemlisi de Türkiye’nin bizzat önayak olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin çöpe atılması…

Hepsi de Cumhur İttifakı’nın muhafazakâr milliyetçi ırkçı ümmetçi seçmen kitlesinin kalp atışlarını alabildiğine hızlandıran adımlar. Çok geçmez, bu adımların Cumhur İttifakı’na desteği ne ölçüde artırdığına ilişkin anketler de peşinden gelir. Öyle olunca da erken genel seçim tartışmalarından göz gözü görmez olur.

Uzun söze gerek yok. Ekonomide duvara toslamışken, gerçek işsizlik yüzde 30’lardayken, dış politika iflas etmişken, ABD Başkanı Biden’dan gelecek bir telefon heyecanla beklenirken, sekiz yıldır şeytanlaştırılan Mısır diktatörüne bile dostluk eli uzatılıyorken, AKP Genel Başkanı Erdoğan sonu belirsiz erken seçim macerasına girmez. Herhalde Erdoğan aklını bu denli yitirmemiştir. Önünde iki buçuk yıl iktidar süresi varken böyle bir maceraya girmesi beklenmemeli. Zaten Meclis’te böyle bir maceraya, yani erken genel seçime yelken açacak sayısal gücü yok. Cumhurbaşkanı olarak seçimlerin yenilenmesine karar verse, kendisi aday olamayacak. Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesinin tek koşulu, Meclis’in erken seçim kararı alması. 

Siyaset gündeminde erken genel seçim isteği ve olasılığı laftan ibaret ama şimdi Erdoğan’ın önünde değerlendirmekten geri durmayacağı bir seçim fırsatı var artık. O da, bu yılın sonbaharında milletvekili ara seçimi. HDP’yle ilgili dokunulmazlık fezlekeleri, kapatma davası, faizleri yükselten Merkez Bankası Başkanı’nın kapı önüne konulması, mutaassıp seçmen kitlesi ve kanaat önderlerinin tedavi kabul etmez acısı İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi. Bütün bu adımlar ve izleyecek adımlar, muhtemelen Kasım ayında yapılacak ara seçimin kampanyası olarak görülebilir.

Bu yılın sonbaharında ara seçim, fantezi ya da falcı tahmini olarak görülmemeli. Yürürlükteki anayasa uyarınca, TBMM’de 30 sandalye boşalırsa, derhal ara seçim yapılması gerekiyor. Bugün itibariyle TBMM’de 16 sandalye boş. Geriye kalıyor 14 sandalye. HDP’li vekillerin fezlekelerinin işleme konulmasıyla bu sayıyı bulmak çok zor. Çünkü, dokunulmazlıklar kaldırılsa bile yargılamalar uzun sürer, milletvekilliklerinin düşmesi sonbaharda seçim için geç kalır. Ama HDP hakkındaki kapatma davası (2008’deki AKP davası gibi) beş altı ayda sonuçlanır ve yeteri sayıda HDP’li vekil yasaklanırsa ara seçim zorunlu hale gelir. Kasım ayında yapılacak seçimde artık HDP olmayacağına göre, Cumhur İttifakı için gel keyfim gel bir seçim olur. 

(HDP kendini fesheder, dava düşer; HDP aynı adla yeniden kurulur. Vekiller istifa eder, TBMM’de grup sahibi yeni parti kurarlar… Mümkündür de, hukuk/iktidar ilişkisini veciz şekilde tanımlayan Mihail Aleksandroviç Bakunin’in ruhu şad olsun!)

***

HDP’ye oy vermiş seçmenin mayınlı sahada sandığa gidebileceği ara seçim Erdoğan için gel keyfim gel bir seçim zaferi olabilir. Bunun nasıl mümkün olabileceğini görmek için TBMM’de boşalmış, kapatma davasıyla muhtemelen boşalacak sandalye dağılımına bakılmalı.

HDP’den boşalan sandalyeler: 

Selçuk Mızraklı (Diyarbakır), Musa Farisoğulları (Diyarbakır), Ayhan Bilgen (Kars), Bedia Özgökçe Ertan (Van), Leyla Güven (Hakkâri), Ömer Faruk Gergerlioğlu (Kocaeli).

AKP’nin boşalttığı sandalyeler:

Süleyman Soylu (İstanbul), Berat Albayrak (İstanbul), Markar Esayan (İstanbul), Mevlüt Çavuşoğlu (Antalya), Abdulhamit Gül (Gaziantep), Lütfi Elvan (Mersin).

CHP’nin boşalttığı sandalyeler:

Tanju Özcan (Bolu), Fatma Kaplan Hürriyet (Kocaeli), Erdin Bircan (Edirne), Kazım Arslan (Denizli).

Boşalmış 16 sandalyenin dağılımı böyle. Ara seçimde bu sandalyelerin çoğunun Cumhur İttifakı’na gideceği ortada. HDP, bağımsız aday gösterse veya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile seçime girse bile kazanacağı sandalye sayısı ikiyi üçü geçmez. En fazla Diyarbakır, Van ve Hakkari’de birer sandalye kazanabilir. CHP de (Millet İttifakı desteğiyle) kazansa kazansa Edirne ve Bolu’yu kazanabilir, belki İstanbul’da da bir sandalye alabilir.

Ara seçim için boşalması zorunlu 14 sandalye de, kapatma davasına bakan Anayasa Mahkemesi kararıyla Antalya, Adana, Mersin, İzmir, Bingöl, Bitlis, Iğdır, Ankara, İstanbul illerine paylaştırılsa. HDP bağımsız adaylarla veya Demokratik Bölgeler Partisi DBP ile; CHP de Millet İttifakı desteğiyle kaç sandalye kazanabilir?

Demokrasi aleyhine en az 20 sandalyeyi Cumhur İttifakı’nın kazanacağı varsayılabilir. Hatta, bu şekilde kazanacağı sandalye sayısı ile Cumhur İttifakı, anayasayı (referandum koşuluyla) değiştirmeye yeterli nitelikli çoğunluğu bile elde edebilir. Bu ise hem iç politikada hem dış politikada Cumhur İttifakı’na 2023’e kadar yetecek taze bir “meşruiyet” kazandırır. Dahası, Erdoğan'ın 2023 veya daha erken tarihte yapılacak seçimde üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olabilmesini sağlar. Malum, üçüncü kez aday olabilmesi, Meclis'in erken seçim kararı almasına bağlı. Meclis'in erken seçim kararı alabilmesi için de en az 360 oy gerekiyor.

Evdeki hesap bu ise, İstanbul Sözleşmesi’nin çöpe atılması, HDP’nin kapatılması, fezlekeler, ABD ve AB’ye sözde dayılanmalar, Ayasofya’nın açılması vs… Tam da Emevi siyasetinin mirasçısı Erdoğan’a yakışan hamleler…

Evdeki hesap bu olabilir ama ya HDP seçmeni 2019 İstanbul seçiminde yaptığı gibi çarşıda hesabı bozarsa? Bozar mı acaba? Kurulu düzen muhalefetinin aklında böyle bir hesap var mı?

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…