Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!

Rahmi Yıldırım

7 Şubat 2021
Aşağı Bakmayanlara Selam Olsun!

PROF. OLMUŞLAR AMA NE HOCA OLABİLMİŞLER NE DE... HAS Parti’li Numan Kurtulmuş olarak, Erdoğan’ın 2023 vizyonunu eleştirirken, “2023’te bu vizyon tutarsa her üniversite öğrencisinin başında 10 polisle birlikte üniversite sınavlarının yapıldığına şahit olacağız” diyordu. Bugün 2023’e iki yıl kala öğrenci başına 10 polis düşüyor; AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “Boğaziçi öğrencileri marjinal grupların yönlendirmelerine kapılmamalı” diyor. 


Fotoğraftaki yer Gaziantep Üniversitesi Rektörü’nün makam odası.

Makam koltuğunda oturan unsur, AKP Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş,

Masanın yanındaki de üniversitenin rektörü prof. unvanlı başka bir unsur. Ayakta el pençe divan durmuş, aşağı bakıyor.

Sesli olarak yuh çektim. (TDK Sözlüğü’ne göre, yuh “Birine karşı beğenilmeyen veya öfke duyulan bir durumda haykırılan söz”dür.)

Numan efendiye göre bu ziyaret siyasi bir ziyaret değil; hoca-talebe ilişkisi içinde bir ziyaret. Rektör unvanlı unsur kendisinin doktora öğrencisiymiş; hocasını karşılayan öğrenci olarak hislenmiş, o sevinçle makamını göstermiş. 

Numan efendi de hiç sıkılmadan makam koltuğuna kurulmuş. Bari bir de elini öptürüp iki de tokat atsaydı, rektör namlı unsurun yanaklarında gül açsaydı. Malum hocanın vurduğu yerde gül biter.

Numan efendi açıkça söylemese de, siyasetçi kimliğiyle rektörün koltuğuna oturmasının ayıplanacağını kabul ediyor. Ayıplanmaktan kaçınmak için hoca-öğrenci ilişkisine sığınıyor. Sanki hocası olarak öğrencisinin koltuğuna oturması marifetmiş gibi. Masanın önünde ziyaretçiler için koltuklar sehpalar var. Orada görüşseler bir yerleri eksilir, azametlerine halel gelir sanki. Ne demeli, prof. olmuşlar ama ne hoca olabilmişler ne de…

***

Erdoğan’ın kalbi Ali dili Muaviye


Numan efendinin başka marifetleri de var. Necmettin Erbakan’ın partisindeyken, AKP Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ağır eleştiriler yöneltiyor, “AKP’ye geçmektense Saadet’te çaycı olurum” diyordu. 

Çaycı olmak nefsine ağır gelmiş olmalı ki, 2010 yılında Saadet Partisi’nden ayrıldı, HAS Parti’yi kurdu. Buradayken de, partisindeki en büyük sıkıntının “gizli ve sinsi AKP’liler olduğunu” söylüyordu. Daha da ileri gidiyor, Başbakan Erdoğan’ın İsrail politikasına çok sert eleştiriler yöneltiyor, İsrail’in en büyük diplomatik zaferlerini AKP döneminde kazandığını, AKP hükümetinin veto etmemesi ile OECD üyesi olabildiğini, Davos’ta otel lobisinde One Minute demenin marifet olmadığını söylüyordu. Hatta, Başbakan Erdoğan’a “Başbakanın kalbi Ali diyor, dili Muaviye söylüyor” diyerek yükleniyordu.

Yine HAS Parti lideriyken, Erdoğan’ın 2023 vizyonunu eleştiriyor, “2023’te bu vizyon tutarsa, Uganda Cumhurbaşkanı’na One Minute dediğini duyacağız. 2023’te vizyon tutarsa, zenginlerin yaşadığı sitelerin etrafında dilenen yoksullara polisin biber gazıyla müdahale ettiği haberlerini okuyacağız” diyordu.

HAS Parti’li Numan efendinin Erdoğan’a eleştirileri bu kadarla kalmıyordu; “Harun gibi gelip Karun gibi gitmeyeceğimize söz veriyoruz. Musa gibi gelip firavunlaşmayacağıma namusum üzerine söz veriyorum” diyebiliyordu.

Sonra anlaşıldı ki, HAS Parti’deki “gizli ve sinsi AKP’li” Numan Kurtulmuş’un ta kendisidir; namusu üzerine verdiği sözü unutup 2012’de soluğu AKP’de aldı, Başbakan Yardımcısı bile oldu.

***

Numan efendi, Saadet’te çaycıyken de, HAS Parti’de genel başkan iken de, AKP’de Başbakan Yardımcısı ve Genel Başkan Vekili iken de aslında hep kendisini oynadı. Takiyye ayetleri olarak bilinen Al-i İmran 28 ve Nahl 106’yı siyasi çıkarına uyarladı, tipik siyasal İslamcı siyasetçi olarak davrandı. 

HAS Parti’li Numan Kurtulmuş olarak, Erdoğan’ın 2023 vizyonunu eleştirirken, “2023’te bu vizyon tutarsa her üniversite öğrencisinin başında 10 polisle birlikte üniversite sınavlarının yapıldığına şahit olacağız” diyordu. Bugün 2023’e iki yıl kala öğrenci başına 10 polis düşüyor; AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “Boğaziçi öğrencileri marjinal grupların yönlendirmelerine kapılmamalı” diyor. 


Bir cümlesi daha var ki, bilinç altının ifadesidir. Numan efendi Başbakan Yardımcısı iken bağımsızlığı (başka sözcük yokmuş gibi) “Bizim için bağımsızlık gâvura ‘gâvur’ diyerek karşısına dikilebilmektir” diye tanımlamıştı. Bu cümle Tanzimat öncesi Osmanlı’ya özlemin ifadesiydi. Zamansızca ettiği gafın farkına varmış olmalı ki, konuşmasının devamında “Gâvur, gayrimüslime verilen isim değildir, bizim lügatımızda. Bizim lügatımızda gâvur despota, zalime, insanlara zulüm edene, emperyaliste verilen isimdir” diyerek düzeltmeye çalışmıştı. (Hürriyet, 3 Aralık 2016.) 

Ne demeli, prof. olmuş, Başbakan Yardımcısı bile olmuş ama…

***

Numan efendinin Gaziantep Üniversitesi’nde verdiği görüntüye bakarken bu söylemlerini hatırlamadan edemedim. Bu görüntüye yuh çekerken toplumun büyük çoğunluğun bu görüntüyü, buna benzer davranışları onayladığının da farkındayım. Yani toplumun büyük çoğunluğu böyle bir davranışın ayıp olup olmadığını sorgulamıyor bile.

Kamu görevlisiyken böyle davranmak gelmedi içimden. 12 Eylül darbesi döneminde jandarma subayı idim; bana bağlı karakolları ziyarete gittiğimde, karakol komutanı astsubayın veya erbaşın koltuğuna oturmak aklıma bile gelmedi. Oysa o tarihte, devlet başkanlığını da gasp eden darbeci genelkurmay başkanı, (asker veya sivil) hangi kuruma gitse, kurum müdürünün veya komutanın makam masasına kurulur, emirler yağdırırdı. O emir yağdırırken, kurum müdürü veya komutan da aynen bugünkü rektör gibi ayakta el pençe divan dururdu. Darbeci paşa elini de öptürürdü. (Hangi gazeteciler elini öptü, ayrı hikâye.) Çünkü, 12 Eylül faşizminin paşası, aynen Osmanlı dönemindeki gibi itaat etmiş, ulu’l emr karşısında boynu bükük, başı eğik, aşağı bakan, ezik bir devlet yapısı ve muti bir toplum istiyordu. Sokaklarda bu amaçla tanklar ve asker kol geziyordu, üniversiteler asker ablukası altındaydı. 


O günden bugüne zihniyet ve siyaset değişmedi. 12 Eylül faşizmi bugün Cumhur İttifakı iktidarı olarak sürüyor. Bir farkla ki, darbeci genelkurmay başkanının yerinde Şahsım var. Sokaklarda ise tanklar ve asker yerine polis ve TOMA’lar kol geziyor; üniversiteler polis ablukasında.

Gaziantep Üniversitesi’ndeki görüntü, Şahsım’ın ve ortağının nasıl bir üniversite, devlet örgütü ve toplum istediklerinin fotoğrafıdır.

Direnenlere, aşağı bakmayanlara selam olsun!

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…