Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?

Rahmi Yıldırım

8 Kasım 2020
Biden Kazandı Diye Bayram Edelim mi?
ABD seçimleri ülkemizde ve dünyada her zaman ilgiyle izlenmiştir ama Türkiye’de hiç bugünkü kadar ilgi çekmemişti. Bu defa Türkiye seçimleriymiş gibi öyle bir kutuplaşmaya yol açtı ki, sanki Tayyip Erdoğan seçimi kaybetmiş gibi bir kesim yas tutuyor, diğer kesim (aynı ölçüde olmasa da) sevinç duyuyor.
 
Örneğin, medyanın ağır abisi Hasan Cemal, sevincini şu sözlerle kayda geçirdi: “Biden Başkan! Amerika ve dünya; ırkçı, demokrasi ve hukuk düşmanı bir kâbustan, Trump’tan kurtuluyor, güzel bir gün...”
 
Sol liberal mahallenin ağır entelektüeli Murat Belge ise “Nefes Alabildik” başlığı altında Trump’ın kaybetmesinden duyduğu bayram sevincini yazdı: “Biden gibi bir adamın, bir politikacının, Amerika’nın başkanını belirleyecek seçimi kazanması karşısında bu kadar sevineceğimi, kırk yıl düşünsem akıl edemezdim. Normal koşullarda omuz silker işime bakardım ama ‘normal’ olmayan ‘mevcut’ koşullarda insan nasıl bayram edeceğini şaşırıyor.
 
Ağır entelektüel, “Muhtemelen çok hızlı değil, ama makul bir hızla ilerleyen bir ‘domino efekti’ beklemek aşırı iyimserlik mi olur?” diye sordu. Uzun yazısının devamında ağır entelektüel, Amerikan halkını tebrik etti, “Bolsonaro, Orban vb. seçenlere armağan olsun!” temennisinde bulundu; Amerika’da Trump ve başka ülkelerdeki benzerlerinin gözü kara adamlar olduklarını, iktidarı elden kaçırmamak için her şeyi yapabileceklerini vurguladı.
 
***
 
Sol liberal mahallede Joe Biden kazandı diye bayram sevinci var. Ulusalcı ve sosyalist mahallelerde ise, Donald Trump’ın kaybetmesi elbette memnuniyetle karşılandı ama Biden kazandı diye bayram sevinci yaşanmıyor. Tersine, “ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki fark, Coca Cola ile Pepsi Cola arasındaki fark kadardır” uyarısı yapılıyor; ABD’nin emperyalist devlet olduğuna, emperyal politikanın başkanın kişisel tercihleri, ten rengi, etnik - mezhepsel kimliği tarafından değil, ABD’nin öncelikleri, hedefleri, çıkarları, tehdit tanımları ile belirlendiğine dikkat çekiliyor.
 
***
 
Sol liberal mahalledeki bayram sevincine, ulusalcı ve sosyalist mahallelerdeki ihtiyatlı iyimserliğe karşılık sağ liberal, milliyetçi, muhafazakâr, dindar, dinci, ırkçı mahallelerde ise Trump yeniden başkan seçilemedi diye hüzün ve göz yaşı var. 
 
Öyle bir hüzün ki, Tayyip Erdoğan seçimi kaybetmişçesine ağıt yakılıyor, Trump’a kaside yazılıyor. Öylesine bir Trump aşkı ki, “ABD’yi sarsan Trump devrimi” başlığı altında şu cümleler bile kurulabildi: “Amerika’daki süreç, 2002’de AK Parti’nin iktidara geldiği Anadolu Devrimi ile büyük benzerlikler taşıyor. Bu gerçeği anlamayan şizofrenik sol ve liberal çevreler afallamış durumda. Trump kaybetse bile şimdiden tarih yazmış durumda. Trump, daha şimdiden ABD’deki derin devlete, küreselci vesayete, akademi ve medya çevrelerinin propagandasını yaptığı bürokratik oligarşiye isyanın simgesine dönüşmüş durumda.
 
***
 
Sağ mahalleler ve sokaklardaki bu Trump aşkını, hüznü ve göz yaşlarını başka bir yazıda tartışmak üzere kaldığımız yerden devam edelim.
 
Sosyalist sokak mensubu olarak şahsen, medyanın ağır abisi Hasan Cemal kadar iyimser değilim. “Nefes alabildik” de diyemiyorum. “ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki fark, Coca Cola ile Pepsi Cola arasındaki fark kadardır” klişesi de süreci çokça açıklamıyor. Bu klişe ancak son tahlilde açıklayıcı olabiliyor. Ama son tahlile değin ekonomik, siyasi, kültürel, dinsel, askeri katmanlarda doğrudan bu klişeyle açıklanamayacak süreçler yaşanabiliyor. Bu katmanlarda küresel jandarmayı yöneten başkanın kişisel tercihleri sürecin omurgasını değilse de fiziğini kimyasını psikolojisini belirleyebiliyor. Bu bakımdan, Trump gibi bağnaz, ırkçı, cinsiyetçi, tutucu, beyaz kökten dinci, lümpen, saldırgan, vasat kültürlü bir yaratığın seçimi yitirmesinden memnunum. Hiç değilse, kalbi güzel arkadaşın dediği gibi “hava değişti!” Ayrıca, ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin göreli olarak daha tutucu hatta ırkçı ve faşizme açık zihniyetine ve siyaset pratiğine karşılık Demokrat Parti’nin daha sosyal hakların savunucusu olması, bu partinin başarısına sempati duymamın başka bir nedenidir. Kısmi sol değerler ancak bu partinin tabanında nefes alıp verebiliyor; bağımsız, demokratik “sosyalist” Senatör B. Sanders DP çatısı altında siyaset yapabiliyor. Buradan izleyebildiğimiz kadarıyla, ABD müesses nizamı engel olmasa, Biden yerine Sanders DP’nin başkan adayı olacaktı.
***
 
Trump’ın seçimi yitirmesinden memnun olmasına memnunum da Biden kazandı diye de bayram sevinci içinde değilim. Bu bakımdan bir zamanlar sosyalist mahallede ikamet etmiş ağır entelektüelin kendi kuruntuları ile bayram sevincine kapılmasına ya da hayal kırıklığına uğramasına mesafeliyim. 
 
Hatırlıyorum da, ağır entelektüel, Tayyip Erdoğan için de benzer kuruntulara kapılmış ve hayal kırıklıkları yaşamıştı. Nihayet Akil İnsanlar Heyeti’nde kullanılıp bir kenara atıldığında “Daha önce bizim desteklediğimiz, doğru işler yapan adam uydurma bir Tayyip Erdoğan’mış. Kendimi kandırılmış hissediyorum.” diye günah çıkarmıştı.
 
Günah çıkarmasında eksik bıraktığı husus, uydurma dediği “demokrasi savaşçısı Tayyip Erdoğan” mitinin imalatına kendisinin de katkıda bulunduğuydu. Oysa dinden demokrasi, dinciden demokrat çıkmayacağını bilecek entelektüel donanıma sahiptir.
 
Ağır entelektüel, üretimine katkıda bulunduğu “demokrasi savaşçısı Tayyip Erdoğan” mitine öylesine kendisini kaptırmıştı ki, 2011 yılında Artvin’in Hopa ilçesinde Erdoğan seçim mitingi düzenlemişti. Miting öncesinde yapılan protesto gösterileri sırasında emekli öğretmen Metin Lokumcu yaşamını yitirdi. Metin Lokumcu’nun ölüm nedeni Trabzon Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporuna “biber gazı ve heyecanın tetiklemesi sonucu gerçekleşen kalp krizine bağlı ölüm” olarak geçti. Bu ölüm sonrasında ağır entelektüel, Taraf gazetesindeki yazısında Metin Lokumcu’nun ölümünü “birilerinin AKP’ye oy kaybettirmeye çalışmasına” bağlamış ve “Yalnız Hopa’daki gariban adamın bu kadar heyecanlanacağı bir durum yoktu. Biraz da yapay olarak pompalanan, ucu Ergenekon’a uzanan bir gerginlikti” diye yazmıştı…
 
Bu yazının maksadı ağır entelektüelin günah galerisinde dolanmak değildi; Joe Biden ABD Başkanı seçildi diye bayram sevincine kapılınca söz ister istemez oraya geldi. Umulur ki, ağır entelektüel ilerde, “Başkan seçildi diye bayram ettiğim Biden meğer uydurma bir Biden’mış” diye günah çıkarmaz!
***
 
Dediğim gibi sağ mahalleler ve sokaklardaki Trump aşkı, hüznü ve göz yaşları ayrı bir yazının konusudur. Peşinen yazayım, iktidar mahallesindeki “Biden Erdoğan’ı darbeyle olmazsa seçim yoluyla indirmek istiyor” korkusu gerçekçi değildir; Erdoğan, Trump’la kurduğu ilişkinin daha ötesini Biden ile kurar!
 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…