Süryani topraklarında şüpheli yangınlar

29 Temmuz 2019
Süryani topraklarında şüpheli yangınlar

Son 24 saatte önce İdil’de Süryanilere ait üzüm bağları, ardından Deyrulzafaran Manastırı’na ait zeytinlikler yandı. Yangın, Bagok Dağı eteklerindeki altı Süryani köyünü çevrelemiş durumda ve sabotaj kuşkusu artıyor.

Süryaniler, 2007’de kadastronun girmesiyle Morgabriel Manastırı’na ait 12 parça arazilerini, Mardin Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçince 56 parça arazilerini kaybettiler. 

Mezopotomya’nın en eski halklarından olan Süryaniler, yıllar içinde yaşadıkları baskılarla nüfusları en aza inmiş halklardan biri. 5 bini Midyat, Şırnak ve Batman’da çoğunluğu ise İstanbul’da olmak üzere toplam 25 bin Süryani yaşıyor. Baskılardan dolayı göç etmek zorunda kalan Süryanilerin büyük çoğunluğu Avrupa’nın değişik ülkelerinde yaşıyor. 

Kürt coğrafyasına 2007 yılında kadastronun girmesi, Süryaniler için var olan arazilerini kaybetmenin de başlangıcı oldu. Kadim Mor Gabriel Manastırı’na ait binlerce dönüm arazi kaybedildi.

Manastırın şu ana kadar kaybettiği arazi parçası, 30 âdeti buldu. Süryani halkına ait arazilerin bir kısmı köylülere, bir kısmı ise Hazine’ye devredildi. Bazı araziler de orman alanı olarak kaydedildi.  Manastır vakfı arazileri geri almak için dava açtı. İlk aşamada 12 parça arazi geri alındı. 18 parça arazi ise halen geri alınamamış durumda. Manastırın başlattığı hukuk mücadelesi halen sürüyor.

Süryaniler, kadastro uygulamasının yarattığı mağduriyetten sonra bu kez de Mardin’in Büyük Şehir Belediyesi statüsü erişmesiyle bir kez daha mağdur oldular ve yine arazilerini kaybetmeye başladılar. Süryani halkına ait kilise, manastır, mezarlık vb’nin de dahil olduğu 110 parça gayrimenkule el kondu.

Hatta bir kısmı da Diyanet Başkanlığı’na devredildi. Tepkiler sonrası mülkler bu kez, Diyanet’ten Hazine’ye devredilerek, el konulma yeni bir şekle büründü. 2018 yılındaki seçimler öncesi kanunda yapılan değişiklikle, 55 parça gayrimenkullerini yeniden elde eden Süryaniler, lokal olarak zaman zaman bu türden gasp girişimleriyle yüz yüze kaldı. 

Bunlardan biri Şırnak’ın İdil ilçesinde yaşandı. İdil’de, yurtdışında yaşayan Süryani Ferit Külen’e ait 18 dönüm arsa üzerine kaçak binalar inşa edildi. Bu kaçak binaların arasında, Diyanet tarafından yapılan bir cami de vardı. Hatta cami daha sonra yıkılarak, daha büyük bir şekilde yeniden inşa edildi. İdil Belediyesi’nin imar izini vermemesine rağmen cami inşaatı halen sürerken, inşaatın durdurulması içinde açılan mahkeme de devam ediyor.

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, Külen’a ait arazide yapılan kaçak cami inşaatına dair “Süryaniler mülksüzleştiriliyor: Sahip oldukları varlıkların, mülkiyetlerin gaspı ile bugüne kadar on binlerce ev, tarla, bahçe gibi taşınmazlarına el koyulmuş ve gasp edilmiştir. Bugün, Hristiyan Süryani Ferit Külen’in gasp edilen arazileri buna sadece bir örnektir” dedi. 

Bunlar yetmezmiş gibi, Süryaniler son birkaç gündür kendilerine ait arazilerde yaşanan yangınlarla baş etmeye çalışıyor. Son günlerde önce İdil’de Süryanilere ait üzüm bağları, ardından Deyrulzafaran Manastırı’na ait zeytinlikler alev aldı. Mardin ve Şırnak’ta Süryanilere ait arazilerde çıkan yangında, yüzlerce zeytin ve badem ağacı ile bin dönüm üzüm bağı kül oldu. Mardin şehir merkezinden 4 km uzaklıkta bulunan ve 5. yüzyılda inşa edilen tarihi manastırın arazisinde bulunan zeytin bahçelerinde çıkan yangın sonucu 700’e yakın zeytin ağacı yandı.  

Manastırın arazilerinde, zirai ilaç kullanılmadan tamamen doğal yöntemlerle yetiştirilen zeytinler, manastır ekonomisine de önemli bir katkı sağlıyordu. Nedeni öğrenilemeyen yangına önce manastır sakinleri ardından da olay yerine gelen itfaiye müdahale etti. Öte yandan zeytinlikle birlikte 55 nar ağacı, yedi incir ağacı ve yedi badem ağacı da zarar gördü. Bunların yanı sıra zeytin fidelerinin sulanması için kurulan damla sulama boruları ve ana borular da yandı. 

Bugün ise Nusaybin’e yakın Süryani köyleri olan Sederi (Üçyol) ve Xarabemışka (Dağiçi) köylerindeki arazilerde yangın çıktığı sosyal medyada yer aldı. Haberimiz yayına hazırlandığı sırada, Turizlo olarak bilinen Bagok dağı eteklerinde yer alan altı Süryani köyü civarında başlayan yangın hala söndürülememişti. Ve Sedari ve Xarabemişke köylerine ulaşmış, söndürme çalışmalarının devam ettiği bilgileri paylaşılmıştı.

HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik, geçtiğimiz günlerde İdil’e bağlı Övündük köyünde 100 dönüm alanda üzüm bağlarının yandığını ve iki gün önce de Deyrulzafaran Manastırı’na ait zeytinliklerin yanmasını kuşkuyla karşıladığını ifade ederek şöyle dedi:

“Köy yolunun bulunmadığı ıssız bir arazide yangın çıkması ilginç. Doğal bir yangın olmadığını düşünüyorum. Tüm bu yangınların art arda yaşanması, bilinçli bir durum olduğunu gösteriyor. Devletin de zaten vakıflara ait mülkleri Hazine’ye kaydetme durumu vardır.”

Mor Gabriel Manastırı Vakfı Başkanı Kuryakos Ergun ise, İdil ve Deyrulzafaran’da çıkan yangınlarla ilgili olarak, şunları söyledi:

“Bilinçli mi, bilinçsiz mi bunun bilmiyoruz. Ama yangınlar bizi derinden sarstı. Hayal kırıklığına uğradık. Tam meyvelerini alacakken yangınların çıkması bizi derinden üzdü. 2013’te demokratikleşme paketinin ardından Avrupa’da yaşayan Süryaniler köylerine dönerek ekonomik katkıları olacaktı. Ama vaatler yerine getirilmeyince, kafalarında soru işareti oluşunca vazgeçtiler.”

Ergun, Morgabriel Manastırı’na ait 18, Mardin’de ise Süryanilere ait 55 parçanın geri iade edilmediğini hatırlatarak, “Bu araziler yüzyıllardır Süryanilere aittir. Kadastro çalışmalarından 20 yıllık zilliyetlik tespitinde o senin malın oluyor. 20 yıl değil, 2 bin yılından beri bu mallar bizimdir. Herkeste buna şahittir” diyor.

 Ahval Türkçe

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…