Polisler seçim gecesini anlattı: 'Kanun dışı olmasına rağmeneçimlerde, elimizde -geçerli oy, geçersiz oy, kim ne aldı, sonuç ne gibi boşluklu form doldurup merkeze hemen bildirmemiz istendi.'
İçişleri bakanı Süleyman Soylu'nun, HDP eş genel başkanı Pervin Buldan'ı 'sizi yaşatmayacağız' diyerek tehdit ederken, 'talimat verdim, CHP'liler şehit cenazelerine katılmayacak' derken, AKP ve genel başkanından bu haydutluğa teğki gelmemesi boşuna değilmiş.
16 Nisan referandumunda YSK’nın son dakika kararıyla Evet’in kazanması ardından, CHP bu defa 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerinde oyların ve sandığın güvence altına alınması için oldukça kapsamlı bir çalışma yürüttü. Ciddi kaynak ayırdığı yeni sistem kurulumu, yazılım, seçim ve sandık takip sistemlerinin yanı sıra, diğer muhalefet partileri, sendikalar, STK’lar ile birlikte de Adil Seçim Platformu (ASP) oluşturularak, seçmene “sandıkların ve oylarınızın güvenliği sağlanmıştır, endişe etmeyin” mesajı verildi. Ancak seçim gecesi, tabir yerindeyse tam bir fiyasko yaşandı ve sistem devreye giremedi. Hâl böyle olunca el mahkûm AA’nın kapısında pinekledi Türkiye.
Manipülasyon iddiaları ile sicili bir hayli kabarık olan AA’nın o gece neler yaptığı ise meçhul. Ancak bölgeden gelen son bilgiler biraz perde arkasını aralıyor. Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, AA’nın son iki yılda sonuçları kaymakamlık polis ve jandarma gelen bilgilerle kamuoyu ile paylaştığını yazmıştı.
Sözcü yazarı Soner Yalçın da bugünkü köşesinde polislerden kendisine gelen mektupları paylaşıyor.
Bir polis memuru, kendilerine zorla görev tevdi edildiğini şöyle anlatıyor:
“15 yıllık bir polis memuruyum. Kanuna aykırı olmasına rağmen seçimlerde, elimizde -geçerli oy, geçersiz oy, kim ne aldı, sonuç ne gibi boşluklu form doldurup merkeze hemen bildirmemiz istendi. Bu artık görevimiz oldu…”
Yine bir başka mektupta, “Polislere A4 kağıt dağıtıldı; sandık numaraları yazılı kağıtların üst tarafında cumhurbaşkanı adayları alt tarafında partilerin olduğu bir tablo. Sandıktan çıkan sonucu görevli polis memuru o tabloya kaydetti. Bu
polis memurları sonuçları, benim bina görevlisi olduğunu sandığım bir başka polis memuruna aktardı. Bence AA sonuçları o polislerden alıyor!” ifadeleri yer alıyor.
Sandık başkanlığı görevinde bulunduğunu söylene bir başkası da, “Polisler saat 16.00'da gelip oy kullananların sayısını sordu. Sayım bittiğinde sonuçları ilk alan polisler oldu. Demem o ki sonuçları ilk alan İçişleri Bakanlığı oldu. Ajans da oradan almış olabilir” diyor.
İYİ Parti bina sorumlusu müşahit olarak görev yaptığını söyleyen birisi ise “Emniyet mensupları bir kağıda tüm sandık sonuçlarını yazdı” ifadesini kullanıyor.
Dikkat çeken bir başka mektupta ise şu satırlar yazılı:
“Sandık gözlemcisiydim. Seçimler bitince okulda görevli polis sandık başkanından seçim sonuçlarını istedi ve bir kağıda yazdı. Biz daha ıslak imzaları götüremeden polisler telefonla sonuçları vilayete bildirdi…”
Soner Yalçın, “Polislerin seçim sonuçlarını bildirme gibi yasal görevleri yok” derken “Polislere yasadışı-gizli görevi kim verdi?” diye soruyor.
