Üç aylık tutukluluktan sonra sekiz insan hakları savunucusu dün akşam tahliye edildi. Geriye başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere hükümet ve devlet yetkililerinin dava sürerken insan hakları aktivistlerini suçlayan açıklamaları kaldı. Tabii bir de kendisini polis, savcı ve yargıç yerine koyan yandaş medyanın yalanları.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Büyakada toplantısına dair söylediği sözlerden bir kısmı.

'15 TEMMUZ'UN DEVAMI İÇİN TOPLANDILAR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz başında G20 Liderler Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında Büyükada'da gözaltına alınan 9 insan hakları savunucusuyla ilgili bir soru üzerine şunları söylemişti:

"İnsan hakları savunucusu dediklerinin, benimle ilgili yapmış oldukları açıklamanın neticesi ne oldu? Neticesi benim 4 ay 10 gün hapiste yatmış olmamdı. Yaptığım sadece bir şiiri okumaktı. Söyledikleriniz Büyükada'da niye toplanmıştı. Onlar adeta 15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdir. Gelen istihbarat üzerine gözaltına alınmıştır. Buradan bir yargı süreci başlayabilir. Onların yapmış oldukları çağrıyı, şu anda da yapıyorlar. Siz de bu soruyu sorarak bu çağrıya destek veriyorsunuz."

'BUNLAR AJAN PROVOKATÖR'

Erdoğan ardından Ankara Ticaret Odası'ndaki 15 Temmuz panelinde konuştu:

"Ada'da geldiler aynı şekilde proje çalışmalarını yürüttüler. Polis bunları yakalayınca G20 toplantısında bana bunları soruyorlar. Onların gazeteci olduğunu kim söylüyor, bunlar ajan provokatör. Baskında masanın üzerinde ne tür haritalar, projeler olduğunu polisimiz tespit etti." 

'AF ÖRGÜTÜ TÜRKİYE'Yİ ELE GEÇİRMİŞ'

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmund Gabriel'in gözaltıları eleştirmesi üzerine Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, tepki gösteriyordu:

"Tercümanın ihbarı üzerine bir soruşturmadır. Bizim siyasetçi olarak yapacağımız iş ancak  soruşturma sürecinin hızlandırılmasını istemektir. FETÖ, tıpkı kurumlara, bakanlıklara yaptıkları gibi Uluslararası Af Örgütü Türkiye'yi de ele geçirmiş, şimdi burada tedbir almayacağız da ne yapacağız?"

'İLLEGAL, ŞAİBELİ FAALİYETLER'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da benzer bir suçlama getiriyordu:

"Burada gözaltı yapılan kişiler, birtakım illegal veya şaibeli faaliyetler içinde olan kişilerdir. Bunlar ile Türkiye’ye normal gelen insanları aynı kefeye koyup ‘Türkiye’ye gitmeleri emniyetli değildir’ mesajı verilmesi büyük siyasi sorumsuzluktur. Kimse Türkiye’ye Avrupa’dan veya bir başka yerden parmak sallayarak hizaya getirmeye kalkmasın. Bu ülkenin de kuralları, kanunları var."