Semih Özakça: Bu direniş ezilen halkların direnişidir!

28 Eylül 2017
Semih Özakça: Bu direniş ezilen halkların direnişidir!

Mesleğine geri dönmek için başlattığı açlık grevi nedeniyle tutuklanan eğitimci Semih Özakça, “Bu direniş iki kişinin direnişi diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu direniş ezilen halkların direnişidir.” dedi.

KHK ile işten çıkarılan ve açlık grevinde olan eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın davasına başlandı.

Mahkeme Başkanı tutuklu sanık Nuriye Gülmen'in hazır edilmesi için yazılan yazıya verilen cevapta Ankara Numune Hastanesi'nin sanığın davaya getirilmesinin "tıbben sakıncalı" olduğu yazısı nedeniyle hazır edilemediğini bildirdi.

SANIK’TAN ÖZAKÇA’NIN ZAYIFLAMASINA TEPKİ!
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Semih Özakça saat 11:00'de tekerlekli sandalye ile durusma salonuna getirildi.  Semih Özakça'nın etrafına jandarma tarafından etten duvar örüldü. Semih Özakça zorla ayaga kalkarak sağ yumruğunu kaldırarak salonu selamladıktan sonra izleyiciler ve avukatlar Semih Özakça'yı alkışladı. Duruşmaya katılan Semih Özakça'nın oldukça zayıfladığı görüldü.

Jandarma, sanık Acun Karadağ'ın Semih Özakça'yı görmesine izin vermeyince Acun Karadağ "Lanet olsun böyle adaletsiz iktidara" diyerek ağladı. Acun Karadağ "Ne hale getirmişsiniz çocuğu Allah belanizi versin. Bir öğretmeni ne hale getirmis devlet herkes görsün." dedi

ÜÇ AVUKAT DAYATMASINI KABUL ETMEDİ
Duruşmada önce Semih Özakça'nın kimlik tespiti yapıldı, hakkındaki suçlama okundu.

Mahkeme Başkanı, Semih Özakça'ya 3 avukat sınırlaması getirdi ve kendisinden üç avukat seçmesini istedi.

Semih Özakça "Üç avukat seçmeyeceğim. Bu bir dayatmadır. Bize yapılan zulüm ve baskının parçasıdır. Bunu kabul etmiyorum. Benim yüzlerce avukatım var" dedi.

Avukat Murat Yılmaz'da yasağa itiraz etti. Acun Karadağ'da yasağı kabul etmeyerek "Buradaki herkes avukatımdır" dedi.

‘KANUNSUZ YORUM’ TARTIŞMASI
Mahkeme, 149/3 maddesinde suç sınırlaması yapılmamış olup örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlarla ilgili düzenleme getirilmiş bulunması ve düzenlemenin amir hüküm niteliğinde olması madde metninde örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan bahsedilmiş olması, iddianamelerde sanıkların üzerine atılı suçları örgüt faaliyeti kapsamında işlediklerinin iddia edilmiş olması karşısında bu maddenin uygulanmamasına yönelik talep ve itirazların reddine oy birliği ile karar verdi.

Mahkeme Başkanı, sanıkların müdafilerini seçmemeleri durumunda mevcut avukatlarından üçer sonrasına söz verilmeyeceğini bildirdi.

Avukat ve mahkeme başkanı arasında geçen konuşma: 

Avukat Teoman Özkan: Hangi maddeye göre seçeceksiniz,

Mahkeme Başkanı: 149. maddeye göre biz öyle yorumluyoruz.

Avukat Özkan: Bu kanunsuz yorum.

Mahkeme Başkanı, Semih Özakça'ya tekrar söz verdi

Semih Özakça savunmasına başladı 

Burada Savunma hakkımıza yeni bir saldırı vardır. Daha önceden tutuklanan avukatlarımız var. İlk duruşmamıza iki gün kala avukatlarımız gözaltına alındı. Burada bizim savunmamız engellenmiştir. Bunun yanında 14 Eylül'de duruşmaya keyfi olarak getirilmedik. Biz açlık grevindeyiz. 14 gün daha açlık grevinde tecrit hücrelerinde işkence çektik. Şimdi burada hem bizim savunmamız engellendi. Üç avukat dayatmasını kabul etmiyorum. Burada olmayan Nuriye Gülmen zorla numune hastanesine götürülmüştür. Neden çünkü savunması engellenmek istenmiştir.

‘HUKUKUN KATLEDİLMESİNİ GÖZLERİMLE GÖRDÜM’
Ezilen, sömürülen işçiler adına... Hukuk diyerek yutturulmaya çalışılarak bu dava ile hukuk katledilmesini bizzat gözlerimle gördüm. Önce yerde inim inim inledi sonra sessizce can verdi. Şimdi ise bir cinayete ancak bu kadar yakından yanıklık ediyorum.

‘CÜBBELERİNİZLE OYUNA DAHİL EDİLEN SİZLER, ELİNİZDEKİ İDDİANAME SENARYO’
İşime geri dönmek için başladığım açlık grevinin 75.gününde işkence ile gözaltına alındım. Adliyeye kararı beklerken işlendi cinayet. Polis amiri, savcının odasına girerek kendilerine çay söyledi ve bir saat konuştular. Cinayet böyle işlendi. Bu ülkenin halkına daha hakim karşısına çıkmadan birileri tarafından tutuklanma kararı veriliyor. Bunun adına emir büyük yerden deniyor. Sırtında afilli yargıç cübbeleri ile millet adına karar vereceksiniz. Sahi çoktan kırmadınız mı kalemimizi? Cübbelerinizle oyuna dahil edilen sizler, elinizdeki iddianame senaryo. Kimin için bu oyun? Egemenleri memnun etmek olacak yine. Mahkemelerden adalet çıkmayacağının kanıtı şu ana kadar yaşadığımız hukuksuzluk, keyfiliktir.

‘AKP EKMEĞİMLE BENİ TERBİYE ETMEK İSTEDİ’
Kimse bu adaletsiz karşısında aman dilemeyi beklemesin. Ben yine düşündüğümü söyleyeceğim. Hükümsüz olan bu siyasi davaya karşı bir savunma olmayacak benim savunmam.  Emeğimle onurumla ekmeğimi kazanan bir öğretmendim. AKP ekmeğimle beni terbiye etmek istedi. Tarih, ekmek kavgasının tarihidir. Sömürü var olduğu sürece direnişte sürecek. Savunma yapması gereken, ufak bir açıklama bile yapmadan koltuklarında oturan AKP iktidarıdır. Onuruyla ekmeğini kazanan bir sınıf öğretmeniyken önce işimden atıldım. Bu kabullenebilir bir durum değildi. Direnmenin, karşı gelemenin her bedelini yaşadık. Ben işinden atılmış bir sınıf öğretmeniyim, köleliğe karşı mücadele eden Spartaküs’üm, firavuna karşı Musa’yım, ‘Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan’ diyen Pir Sultan Abdal’ım, ‘Yarin yanağındma gayri herşey ortaktır’ diyen Şeyh Bedrettin’im, İsrail zulmüne karşı dövüşen Filistinli’yim, dünyanın her köşesinde haksızlığa uğrayan ve mücadele eden kim varsa oyum. 

Sağa sola FETÖ'cü deyip saldıran iktidar temsilcileri ,önce kendilerine baksınlar. Şimdi oturduğunuz o koltuklarda daha önce kendi siyasal düşüncelerine göre kararlar veren, şuan tutuklu olan hakimler vardı. Biz halkın aydınları olarak kamu emekçilerine yönelik bunun gibi komplo davalarına çok rastladık. Devlet kurumlarında uygulanan tek bir kural vardır o da talimatsız hareket etme yanarsın kuralıdır.

MAHKEME BAŞKANI SAVUNMAYA MÜDAHALE ETTİ 
Mahkeme başkanı, savunmaya müdahale etti. Başkan, iddianamedeki suçlamalara yönelik savunma yapmasını istedi. Semih ise "Ben buraya gelebilmek için çok sabrettim, siz de biraz sabredin' yanıtını verdi.

EĞİTİM ALANINDA ÖZELLEŞTİRME İLE GÜVENCESİZLEŞTİRMENİN ÖNÜ AÇILIYOR
Semih Özakça savunmasına şöyle devam etti : AKP iktidarı, çocuklarımızın geleceğini, onların demokratik bilimsel eğitim hakkını çalmaktadır. Eğitim alanında özelleştirme ile güvencesizleştirmenin önü açılıyor. Ayrıca performans değerlendirme sisteminin önü açılmaya çalışılıyor. Muhalif sendikaların eylemleri 'suç' konusu edilerek kamu emekçileri soruşturma ve ihraç tehditleri ile karşı karşıya kalıyor. AKP gibi düşünüp yaşamıyorsanız terörle iltisaklısınız. AKP'li iseniz bile iktidar yakın sendikanın seçtiği okul müdürü ile aranız iyi değilse terörle iltisaklısınız. Öğretmenlik bana ne lüks bir yasam ne de gözümün arkada kalmayacağı bir yaşam vaadediyordu. Yaşamımızı sürdürmek zorunda olduğumuz yerde her gün tank top sesleri duyuyorduk. 

Semih Özakça savunması sırasında çok yoruldu. Duruşmaya ara verildi..

Aradan sonra tekrar başlayan duruşmada Semih Özakça savunmasına devam etti. 

BU DİRENİŞ EZİLEN HALKLARIN DİRENİŞİDİR
Özakça: Halkın aydını düşünen çelişkileri görüp kavrayan ve toplumsal mücadele içinde eyleme geçendir. Halkın aydını en güzel türkünün koro ile söylenen olduğunu bilir. Halkın aydını tek başına kalsa da değerleri için mücadele etmesini bilendir. Halkın aydını hiçbir şeyin kendi kendine olmayacağını bilen nesnel koşullara teslim olmayandır. Halkın aydını çelişkileri görüp eyleme geçendir. Halkın aydını hem halktan öğrenen hem halka öğretendir.  Bu direniş iki kişinin direnişi diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu direniş ezilen halkların direnişidir. Ben de halkın aydını olan bir öğretmen olarak bu direnişin bedelleri olacağını biliyordum. Kimsenin sokağa çıkmadığı,basın açıklamalarının yasaklandığı bir dönemde;halkımın sözünü söylemeyi bir zorunluluk olarak görüyorum. Kamu emekçilerinin mahkum edilmeye çalışıldığı hayata karşı açlığımızla direniyoruz. Mesele açlık grevinin etkili bir eylem olmasının düşünülmesi, halk tarafından sahiplenilip büyüyeceğinden duyulan korku idi. Aç kalmayı biz tercih etmedik, bunun sebebi iktidarın bizi açlığa mahkum etmek istemesidir. 

‘ÖMRÜMÜZDEN YİYORUZ’
İktidar işimizi bize geri verseydi aç kalmazdık. Direnişi başlatan da bastırmaya çalışan da iktidardır. İhraç edilenler ağaç kökü yesin' diyen bakana sesleniyorum, onu da yemiyoruz. Ömrümüzden yiyoruz. İşimizi geri alıncaya kadar açlık grevi eylemine devam edeceğim. Biz devrim olsun, AKP gitsin diye açlık grevi yapmıyoruz. İşimizi geri istiyoruz bunun için açlık grevi yapıyoruz. İş. Bu kadar! Tutuklandık çünkü açlık grevimiz haklılığıyla halk nezdinde karşılık buldu. Tutuklandık çünkü bu tutuklama korku ve gözdağını büyütecekti. Tutuklandık çünkü Akpnin yeni ülke politikasının önünde engeliz! Gezi ve tekel direnişi tekrarı bize değil, iktidarın zulmüne bağlıdır. Zulüm artarsa direniş olacaktır.

‘İLK DEFA GÜNEŞ IŞIĞI GÖRDÜM'
Bizi işkence yaparak vurarak kırarak kampüs hastanesine götürdüler. Biz  hasta değil eylemciyiz. Ben hastaneye kaldırıldığımdan bu yana ilk defa buraya gelirken güneş ışığı gördüm. Biz zorla müdahale tehditleriyle baş başbaşayız orada, kimsenin müdahalesini istemiyoruz! Pazartesi gecesi zebaniler geldi, gece gelenlere başka ne denir?

‘SÜLEYMAN SOYLU BİZİ HEDEF GÖSTERDİ’
Nuriyeyi Numuneye götürürken içeriden sloganlar çığlık sesleri geliyordu yani bilinci açık. Nuriyeyi iki gün önce Numuneye, duruşmaya getirmemek için kaldırdılar. Zorla müdahale insanlık suçudur. Soylu bizimle ilgili çok şey söyledi,inandıramadı insanları, bakanlık eliyle kitapçık yayınladı. Süleyman Soylu bizi hedef gösterdi zaten, terörist ilan etti, peki bu mahkeme niye kuruldu? Asıl suç olan budur.

VERİN KARARINIZI PERDE KAPANSIN
Zorla müdahale için götüreceklerini düşünüp annemle vedalaştım. Bu uygulamanın sonuçları belli. Fotoğraf dahi çektirmemize izin vermediler amaçları bizi unutturup zorla müdahale edip, bizi yaşayan ölü haline getirmekti.Son olarak şunu söylemek istiyorum; Verin kararınızı perde kapansın.

Semih Özakça ifadesini Enver Gökçe'den 'Dost' şiirini okuyarak bitirdi! Salondan alkış sesleri yükseldi.

Duruşmaya 1 saatlik öğle arası verildi.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…