Economist: İşkence Türkiye'ye geri döndü

8 Eylül 2017
Economist: İşkence Türkiye'ye geri döndü

'Ortaçağ atfı' --İngiltere'de yayınlanan Economist dergisi, yeni sayısında 'İşkence Türkiye'ye geri döndü' ve "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) bin yıllık bir savaşı çağırdı' başlıklarını taşıyan iki makaleye yer verdi.

BBC Türkçe'nin aktardığına göre, 'İşkence Türkiye'ye geri döndü' ismini taşıyan makale şöyle başlıyor:

"Tülay Yerçelik, maskeli özel operasyon güçlerinin Diyarbakır'daki evlerine bir aralık akşamı girdiğini söylüyor. İki saat boyunca Yerçelik, bir aylık oğlu ve kayınvalidesi ile yan odada görevlilerin kocası Ömer'i dövmesini dinledi. Şiddet ancak polis gelince sona erdi."

"Kürtlere yakın olan, geçen yılın kanlı darbe girişiminden beri kapatılan 150 haber kurumundan biri olan Dicle Haber Ajansı'nın gazetecisi olan Çelik, iki hafta Diyarbakır'da tutuldu. Sonra hala kaldığı İstanbul'daki yüksek korunaklı hapishaneye getirildi.

"Haziran'ın sonunda ortaya çıkan iddianameye göre suçu enerji bakanının hacklenen mailleriyle ilgili haber yapmaktı. 16 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya."

Dergideki yazı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin 2000'li yıllarda 'işkenceye sıfır tolerans' politikası güttüğünü, ancak 'geçen yılki darbe girişimi ve Kürtlere yürütülen operasyonlar kapsamında toleransın geri geldiğini' öne sürüyor.

'KONUYLA İLGİLİ SORUŞTURMA YOK'

İnsan hakları örgütlerinin gözaltı merkezlerinde 'dayak, işkence, tecavüz ve tecavüz tehditleri' görüldüğüne yönelik kaleme alınan raporlardan bahsediliyor. Bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin geçen yıl bu durumların 'geniş bir şekilde' görüldüğü yorumu yaptığına dikkat çekiliyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün ise FETÖ'yle ilişkili dört kişinin kaçırılması iddialarının araştırılması talepleri dile getiriliyor.

"Kaçırılan dört kişiden biri, altı hafta sonra geçen hafta gözaltında ortaya çıktı. O zamandan beri de güvenlik güçlerinin kendisini işkence uyguladığını iddia ediyor. Türk yetkililer ise bu iddiaları püskürterek 'işkence olmadığını' öne sürüyor"denilen makalede benzer vakaların Güneydoğu'da da görüldüğü belirtiliyor:

"5 Ağustos'ta Şapatan yakınlarında bir polisin öldürülmesi üzerine güvenlik güçleri bir Kürt köyünde onlarca insanı evlerinden çıkararak meydan dayağı attı. Bölgeyi bir gün sonra ziyaret eden Kürt politikacılara göre 36 kişi gözaltına alındı, çoğu hortum ve metal çubuklarla dövüldü. Bir polis görevinden alınsa da bu konuyla ilgili soruşturmalar çok görülmüyor."

'AKP BİRKAÇ YIL ÖNCE İŞKENCEYİ BİTİRDİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRDİ'

Uluslararası Af Örgütü'nden Andrew Gardner ise dergiye yaptığı açıklamada, "Sadece birkaç yıl önce iktidardaki AKP işkenceyi bitirdiğini söyleyebilirdi, ancak 2015 yılı itibariyle tekrar devreye girdi" dedi.

Bu duruma uluslararası cevabın ise 'cılız' kaldığı aktarılıyor. İşkence iddialarını araştıran insan hakları aktivistleri ve gazetecilerin ise tehlikeye girdiği söyleniyor.

Makale, "Şapatan köylülerinin sırtlarının yaralı olduğu fotoğrafları sosyal medyada ortaya çıktığında, valinin ofisi işkence görmediklerini öne sürdü. Haberlerin ise 'terörist propaganda' olduğu söylendi" diyerek bitiyor.

"Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bin yıllık bir savaşı çağırdı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

"Türkiye'nin Cumhurbaşkanı bin yıllık bir savaşı çağırdı" başlıklı makalede ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Anadolu'nun Fethi Malazgirt 1071 Anma Programı' kapsamında 26 Ağustos'ta yaptığı konuşmaya değiniliyor.

Makalede, 1071 yılında Alparslan öncülüğündeki Selçuklu kuvvetlerinin kazandığı Malazgirt Savaşı'nın 'Hristiyan topraklarda Müslüman hakimiyeti' olarak bilindiği ve Bizans İmparatorluğu'na karşı alınan bu zaferin İstanbul'un fethine kadar uzandığı aktarılıyor.

'Ortaçağ atfı'

Erdoğan'ın konuşmasıyla ilgili olarak ise "Erdoğan'ın 946 yıllık bir savaşı anması Türk milliyetçilerinin desteğini kazanmak için. Geçen Temmuz ayında bir darbe girişimi atlatan ve Nisan'da çok az bir farkla referandumu kazanan Erdoğan yeni destekçiler bulmak isteğinde. Malazgirt'te ise başarısız darbeyi ortaçağ kampanyasına bağladı" yorumu yapılıyor.

Erdoğan'ın sarf ettiği, "15 Temmuz'da bir darbe girişimi gibi görülen ama aslında bizi esir etmeye yönelik bir hamle ile karşılaştık. (...) Sultan Alparslan kimlerle mücadele etmişse biz de 15 Temmuz'da onlarla mücadele ettik" sözlerinin "darbe girişimine Batı müdahalesi" atıfı olduğu öne sürülüyor.

Makale şöyle bitiyor:

"Erdoğan'ın Malazgirt ile Anadolu'ya giren Türk güçlerinin Avrupa'ya ilerlediğine yönelik sözleri varsa da tarihçiler Alparslan'ın hiçbir zaman gözlerini Avrupa'ya dikmediğini söylüyor, yönü daha çok Bağdat ve Şam ile güneye dönüktü. Erdoğan'ın bugünkü önceliklerine gelince, hala aynı yöne baktığı gözüküyor."

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…