AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayında Washington’a yaptığı ziyaret sırasında, rejiminin baskı terörünü barışçıl bir şekilde protesto eden göstericilere kendi gözleri önünde saldıran 19 korumaı ve militanlarına dava açıldığı açıklandı.
İddianamede bu 19 kişiden başka da suçlananlar olabileceği kaydedildi. İddianamenin tümü buradan okunabilir.
Terörist değil, Erdoğan karşıtı protestocular
20 sayfalık iddianamede, Türk Büyükelçiliğinin ‘terörist destekçisi’ olarak tanımladığı protestocuları ”Erdoğan karşıtı protestocular” olarak tanımlıyor. İddianame şöyle tasvir ediyor: ”Erdoğan karşıtı protestocular Erdoğan’a ve yönetimine karşıt fikirlerini, Sn. Erdoğan’ın Kürt halkına davranışı ve İran, Irak, Suriye’deki Kürtlere karşı politikaları nedeniyle seslendirdiler.”
Protestocuların barışçıl olduğu, bazı yazılarda ”Selahattin Demirtaş’ın serbest kalması taleplerini savundukları.” belirtiyor.
İddianame, Erdoğan yanlısı koruma ve taraftarların, Erdoğan karşıtı protestoculara ‘neredeyse eş zamanlı ve koordineli bir şekilde” saldırdığını kaydetti. Bu esnada ”ısrarla tekmelemeyi Amerikan kolluk kuvvetleri görmezlikten gelerek” yaptıklarını belirtti.
İddianamede 4.05’den 4.13’e kadar olan sürede hangi korumanın kime vurduğu dakika dakika anlatılıyor.
Sanıkların ”bilerek ve isteyerek birleşerek, planlayarak, suç ortaklığı yaparak, ve anlaşarak, tehlikeli bir ayakla saldırdıkları” belirtildi.
Mağdurlara vurulan tekmenin ‘tehlikeli silah’ olarak sınıflandırıldığı ve bu saldırının ‘gerçek veya algılanan etnik veya siyasi bağdan dolayı” olduğu ifade edilmekte.
Saldırının protestoculara tekme ile olduğu gibi ayrıca ikinci olarak olay yerinde olan Amerikan kolluk kuvvetlerine de saldırı şeklinde olduğu kaydedildi.
Suçlamalar
Nefret suçu, tehlikeli silahla saldırı, önyargı bağlı nefret suçu, yaşlı vatandaşı tehlikeli silahla saldırı, Ağır cezayı gerektiren saldırı, ciddi yaralamalı saldırı,
Ne olmuştu
Mayıs ayı ortasında Washington’a gelen Erdoğan, Başkan Trump’ı ziyaret ettikten sonra Türkiye Büyükelçiliği Rezidansına gelmiş, o sırada Erdoğan’ı protesto eden Yezidi, Kürt, Türk ve diğer protestocuların üstüne Erdoğan’ın korumaları ve taraftarları yürümüş ve saldırmıştı.
Salı günü Washington’daki mahkemede toplanan Büyük Jüri, önlerine getirilen suçlamalar sonrasında protestoculara saldırmakla suçlanan korumaların da aralarında bulunduğu 19 kişi hakkında soruşturma açılmasına karar verdi.
Bu karar hiç şüphesiz gerilen ABD-Türkiye ilişkilerini daha da zorlu bir dönemece itecek.
BM toplantısına nasıl gelecek?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eylül ayı sonunda, yer yıl olduğu gibi New York’a gelerek, BM Genel Kuruluna katılması bekleniyor. Bu şartlarda bahsi geçen 15 korumanın ABD’ye girebileceği sanılmıyor. AP’ye göre Erdoğan’ın suçlanan korumaları ABD’ye gelirlerse tutuklanma riski taşıyorlar. Veya sınırdışı edilebilirler.
16 Haziran tarihinde Washington polis amiri ve Belediye Başkanı birlikte bir basın toplantısı yaparak Erdoğan’ın 12 koruması hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Şimdi bu sayı 15’e çıktı. Toplamda ise 16 kişiye tutuklama çıkmışken şimdi bu sayı 19 oldu.
19 kişinin tümü ”şiddet suçu işlemek” ile suçlandı ve 15 yıla varan hapis cezaları ile yargılanacaklar. Bunlardan 16’ı Haziran 13’ünde suçlanmışlardı. Salı günü buna 3 daha eklendi. Yeni eklenenlerin tümü yine Türk güvenlik yetkilileri.
Bu 19 kişiden ABD’ye yaşayan 2’si halen hapiste ve Eylül 7’de ilk duruşmasına çıkacak. Diğerleri ise yakalanmış değil. Tutuklanan ilk isim 50 yaşındaki Eyüp Yıldırım’ın New Jersey’deki bir inşaat firmasının sahibi olduğu ve Rezidans önündeki kavgada en görünür ve önde gelen aktörlerden biri olduğu görülüyordu.
Olaylar olduktan sonra Washington’daki Türk Büyükelçisi ABD Dışişleri Bakanlığına çağrılmış ve nota yemişti. Bu, iki ülke tarihinde belki de ilk kez gerçekleşmişti.
ABD Kongresinde de konu ile ilgili bir önerge Kongre’de 397’ye karşı 0 ile geçmişti.
ABD Kongre lideri Ryan Paul, Türkiye’den resmi özür talep ediyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da, o tarihte özel bir mesaj göndererek, Erdoğan’ın korumaları hakkında verilen tutuklama kararını yorumlamıştı ve sözcüsü Heather Nauert vasıtasıyla bunun ABD’nin gönderdiği ‘’açık bir mesaj’’ olduğunu bildirmiş ve şunları eklemişti: ‘’12 Türk güvenlik yetkilisi hakkındaki karar (yakalama kararı) ABD’nin korku ve şiddet kullanarak ifade özgürlüğü ve meşru siyasi ifadenin baskı alınmasını tolere edilmeyeceğini göstermiştir.’’
ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert ise ‘’soruşturmanın sonuçlarına bakacağız ve ölçülülük esasına göre bu olanlardan sorumlu olanlardan hesaba verecekler’’ dedi.
Erdoğan’dan ise bu tepkilere karşı sert cevapları gelmişti. ”Bu nasıl hukuk” diyerek sert cevaplar verdi, ”Amerika’nın Hans’ı ile mi kendimi koruyacağım?’ diye sordu. ABD Büyükelçisini Ankara’da ‘hesaba çekmek üzere” dışişleri bakanlığına çağrıldı.
Erdoğan yıllarca Obama’ya sert cevaplar verdi bunun karşısında pek de hesap ödemedi. Ama şu var ki ABD-Türkiye ilişkileri de hiçbir zaman şimdiki gibi dip noktaya vurmamıştı.
Washington’da şu an Erdoğan hükümetine cephe almamış tek bir organ bulunmuyor.
Geçtiğimiz ay ayrıca Kongre üyeleri Türk Büyükelçiliği Rezidansına yürümüş ve Türkiye’yi protesto etmişlerdi: