Savcılığın iddianemsinde Atilla’nın, Zarrab’ın ”fesat grubunda” kilit bir role sahip olduğu, bu rolü oynarken Halk Bankasının kullanıldığı ve İran’ın ruhani lideri Ayatollah Khamenie’ye verilen söz olan ”ekonomik cihad’a yardım ettiği yazıldı.
New York Güney Bölgesi savcılığı yeni bir dosya ‘önerge’ sunarak, Halbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın kefalet talebinin reddedilmesini talep etti. Talep ile birlikte Reza Zarrab’ın kefalet talebinin reddedildiği geçen yılki karar ve Atilla’nın iddianamede Zarrab ile birleştirilen yeni iddianamesi de ek olarak sunuldu.
Savcılık, aynen Zarrab dosyasında olduğu gibi ”savunmanın yeniden mahkemede bulunacağını kesinleştirecek hiçbir şartın mantiki olarak mümkün olmadığını” iddia ederek, sanığın mahkemesi beklenirken gözaltında tutulmasını talep etti.
Bu talep bir sürpriz olmadı.
Öneride Atilla’nın, Zarrab’ın ”fesat grubunda” kilit bir role sahip olduğu, bu rolü oynarken Halk Bankasının kullanıldığı ve İran’ın ruhani lideri Ayatollah Khamenie’ye verilen söz olan ”ekonomik cihad’a yardım ettiği yazıldı.
Savcılık: Atilla ABD Ulusal Güvenlik Suçu İşledi
Savcılık, Atilla’nın kefalet talebinde kendisine yöneltilen suçlamaları ‘önemsiz’ göstermeye çalışırken, aslında kendisine yönelik ”onyıllarca hapis gerektirecek ciddi ulusal güvenlik ve finansal suçlamalar” bulunduğunu iddia etti.
Atilla’dan ”sofistike uluslararası banker” olarak bahseden kefalet talebini reddetme ”önerge” veya ”motion” yazısında, Atilla’nın Halkbank’ındaki pozisyonunu kullanarak, İran hükümetine yardım ederek ABD’nin İran’a koyduğu ambargoları aşma çalışmasını yaptığını iddia etti. Bunu yaparken ABD ve uluslararası bank sistemini yıllarca ”aldattı” sözlerini kullandı.
”Potansiyel hapis cezası, savcılığın fesat grubu ve Atilla’nın bu grupla bağı hakkında elindeki birçok kanıt birlikte düşünüldüğünde kefaletle serbest bırakılması halinde Atilla’nın kaçması için çok güçlü bir neden olduğu” hatırlatması yapıldı.
25 sayfalık kefalet reddi önerisinin tümü burada
Ayrıca Atilla’nın Türkiye’ye olan derin bağları da kaçma için bir başka neden olduğu ileri sürüldü. Atilla’nın ABD’de ailesi, malvarlığı, işi ve diğer bağları olmadığı vurgulandı.
Atilla’nın ayrıca kaçmak için yeterince maddi imkanı olduğu da ileri sürüldü.
Bütün bu nedenler ışığında hiçbir önerinin, Atilla’nın sunduğu kefalet paketi de dahil olmak üzere, ”Atilla’nın yeniden mahkemeye gelmesini garanti edemez ”dendi.
”Atilla’nın kefalet teminatı Türkiye’de, ABD yetkileri dışında”
Atilla’nın kefalet paketindeki malvarlığının Türkiye’de olduğu ve bunun zaten ABD hükümetinin yetki sınırları dışında olduğu hatırlatıldı. Atilla’nın sunduğu paketin Zarrab’ın sunduğu paketin dahi altında kaldığı iddia edildi.
Savcılık birçok yerde sürekli Zarrab’ın kefalet talebine referans yaptı.
Zarrab’ın kefalet talebi geçen Haziran ayının 16’sında aynı yargıç olan Richard Berman tarafından reddedilmişti.
Atilla’ya 50 yıllık hapis cezası
Zarrab’a dört suçtan iddiname hazırlanırken, Atilla’ya ise bu dört suçtan ikisi yöneltildi. Atilla’ya yöneltilen suçlamalar 2010-15 yılları arasında İran’a konan uluslararası ambargoları delme ve banka dolandırıcılığı yapmak.
Savcılığın 7 Ağustos tarihinde mahkemeye sunduğu ve Atilla’nın kefalet talebinin reddedilmesini talep ettiği önerge 25 sayfadan oluşuyor ve birçok yerinde Zarrab’ın kefalet talebine yaklaşık bir yıl önce yazılan red talebinden birçok alıntı bulunuyor.
Atilla, ”fesat çarkına” bilerek yardım etti
Atilla’nın İran hükümeti ve hükümete bağlı kurumlara yardım ederek ABD ambargoları deldiği iddia ediliyor. Bu ”fesat çarkı” nın ”paravan şirketler kullanılması, sahte belgeler kullanması, nakit taşıması ve wire bilgisi soyması” gibi işler yapıldığı iddia ediliyor.
Bu suçlar ile savunmanın, yani Atilla’nın ”İran hükümeti ve İran kurumlarının milyon dolarlık finansal işlemleri ABD finansal sistemi aracılığı ile Amerikan finansal kurumlarının normalde yapmayacağı işlemleri yaptırdığı” suçlamaları bulunuyor. Zarrab ve ailesinin de Türkiye ve Dubai’de bulunan kendi iş networkünü kullanarak, ABD finansal kurumları araccılığı ile Bank Mellat, Mellat Exchange, NIOC, NICO ve Mahan Airlines adına işlemler yaptırdığını iddia diyor.
Bütün bunlar olurken Atilla’nın Halk Bank’ta Genel Müdür Yardımcısı olduğu hatırlatıldı. Atilla’nın bu ”fesat çarkına” yardımda bulunurken öncelikle Halk Bank’ı kullanarak Zarrab’ın altın ve nakit kargolarını saklamayarak ABD ambargolarını ihlal ettiği yazıldı. Bunlar arasında sahte dökümanlar yazılarak Zarrab’ın işlemlerini insani yardım olarak gösterildiği ve böylece Halk Bank ve bu işlemleri ABD ambargolarından istisna edilebilir olarak gösterildiği kaydedildi.
Önergede bu sahte işlemlerin yapılması için Atilla’nın Zarrab’a telefonda verdiği direktiflere atıf yapıldı.
Son olarak Atilla’nın uçuş veya kaçma riski taşıdığı, Atilla’ya yapılan suçlamaların ciddiliği, Atilla’nın onyıllarca hapis cezası ile karşı karşıya olduğu kaydediliyor.
Savcılık: Atilla hakkında emailler, telefon kanıtları var
Savcılık, Atilla’ya karşı bulunan kanıtlar içinde ‘başka kanıtlar dışında emailler ve diğer elektronik iletişimler, dinlenilen telefon konuşmaları, ve banka kayıtları” bulunduğu iddia edildi. Bu kanıtların kesin olarak Zarrab’ın Ayatollah Khamenie’ye gönderdiği ve ‘ekonomik cihad’ için kurulan network’ün olduğunu kanıtlamaktadır denmekte.
Savcılığın iddiasına göre, Savcılığın elindeki kanıtlar Atilla’yı Halk Bank’ın bu ‘çark’ veya ‘scheme’ içindeki bölümüne bağlayan kısmı ‘ciddi büyüklükte.’
”Savcılık, dinlenilen iletişim, email ve diğer kanıtlarla Atilla’nın Zarrab’ın sahte işlemleri Halk Bank aracılığı ile yaptığını bildiğini ortaya koyacak, Zarrab’a çeşitli öneriler veriler sahte dökümanların inanılır dökümanlar haline nasıl getirileceğini anlatmış, o sahte işlemleri yardım etmiş ve bu işlemlerin ABD ambargolarını deldiğini bilerek yapmıştır” denmektedir.
”Atilla Amerikan yetkililere söz verip, tersini yaptı”
Halk Bank’ta yapılan ”enerji için altın” faaliyetlerin ”ciddi bir kötü üne sahip olduğu, bundan dolayı ABDli regulatörlerin inceleme yaptığı, bu inceleme esnasında Amerikan yetkililerin doğrudan Halk Bank yetkilileri ile iletişimde bulunduğu ve bunların içinde Atilla’nın da bulunduğu” ilk kez ifade edildi.
Dahası Zarrab ve ortakları arasındaki iletişimlerde, ”Atilla’nın Amerikan yetkililere verdiği sözlerin aksine Zarrab’ın dolandırıcı işlemlerine yardım ettiği” kaydedildi ve savcılığın Atilla’ya karşı olan dosyasının ”güçlü” olduğu ve bunun için de Atilla’nın serbest bırakılmaması gerektiği vurgulandı.
Ilhan Tanir, WashingtonHattı
