Kamu Önünde Mahkeme Yapılmasını Türk Hükümeti İstemeyebilir

24 Mayıs 2017
Kamu Önünde Mahkeme Yapılmasını Türk Hükümeti İstemeyebilir

Zarrab’ın Savcısı Konuşmaya Devam Ediyor: Reza Zarrab davasında daha önce mahkemenin istediği gibi Rudy Giuliani yeni bir dilekçe ile kendi rolünü yazdı. Savcılık ise aynı gün içinde bir başka görüş yazarak Giuliani’nin rolünün halen anlaşılmadğını söyledi.

Savcılık görüşünde Zarrab’ın avukatı olmak isteyen Rudy Guiliani’nin şirketi Greenberg Traurig’in hem Türkiye Cumhuriyet’ini hem de Reza Zarrab’ı temsil etmesinin ”en azından potansiyel bir menfaat çatışmasına sahip olduğunu” kaydetti. Savcılık örnek olarak Türkiye Cumhuriyet’nin ve Zarrab’ın çıkarlarının kamu önünde yapılacak bir mahkemenin olup olmaması noktasında ayrılacağını hatırlattı. Bu durumda Giuliani’nin görevinin ”sürencemede kalacağını” söyledi.

(Kamu önündeki bir mahkemenin yapılmasının Türk hükümeti tarafından istenmeyeceği, çünkü birçok ‘kirli çamaşırın’ ortaya dökülmesinden korkulacağı sanılıyor. Zarrab ise ‘konuşmaya’ karar verdiği takdirde kendisine istenen cezanın azalması beklenirken, bunun Türk hükümeti için pek de iyi olmayacağı sanılılıyor.)

Savcılık, potansiyel veya gerçekten bir menfaat çıkar çatışması görüldüğünde mahkemenin soruya bakarak uygun şekilde doğrultusunu seçme ‘zorunluluğu’ olduğunu hatırlattı. Savcılık, kendilerinde olan bilgilerin Zarrab’ın çıkarları ile Türkiye’nin çıkarlarının hiçbir ‘rasyonel savunmanın sanığının’ Giuliani’yi tutmaya devam edemeyeceğini inandığını kaydetti.

Savcılık ayrıca Giuliani ve Mukasey’in rollerinin avukatlık şeklinde değil, diplomasi yolu olduğu ifade edildiği için, Türk hükümeti veya ABD hükümeti ile yaptığı görüşmelerin ‘özel’ olarak korunamaycağını ileri sürdü.

Savılık, Giuliani’nin hem kendisini avukat olarak gösterip, avukatların yararlandığı ayrıcalıkardan yararlanmaya çalıştığını hem de mahkemeye kendisini izleyemeyeceğini çünkü kendisinin geleneksel bir avukat rolünde olmadığını iddia ediyor ettiğini, böylece iki farklı şekilde kendi rolünü anlattığını vurguladı. Zarrab’a hitaben, Zarrab’ın özel olarak paylaştığı bazı bilgilerin kendisi aleyhine kullanabileceğini hatırlattı.

Giuliani: Ben Müslüman Yasağını Hazırlamadım

Öte yandan Giuliani ve Mukasey de birer dilekçe yazarak, mahkemenin daha önce istediği kendilerinin süreçteki rollerini anlatmaya çalıştılar.

Mukasey’in dilekçesi sadece 3 paragraftan oluştu ve kendilerinin İran, Halkbank veya Türkiye hükümetini temsil etmediğini ifade etti.

Giuliani ise kendisinin, firmasının ne İran ne de Halkbank’ı temsil ettiğini söylerken, Zarrab’ın kendilerinin müşterisi olduğu ve zorunluklarının Zarrab’ a karşı olduğunu söyledi.

Daha önceki duruşmalarda mahkeme başkanı Berman’ın Giuliani’nin İran’dan hiç bahsetmediği için ‘iki yüzlü’ suçlamalarına cevap vermediği görülen Giuliani’nin de cevabının çok kısa olduğu, dilekçesinde fazla bir bilgi vermediği görüldü.

Yine daha önce sorulduğu şekilde tarihte Giuliani’nin oynamaya çalıştığı role benzer bir rolün referansı da Giuliani’nin verdiği dilekçede yer almadı. Böylece Giuliani’nin bu davayı ‘diplomasi’ ile çözme çalışmasının hukuk tarihinde benzerinin olmadığı görülüyor.

Mukasey’in Türk veya ABD hükümeti ile yapılan görüşmelerde bulunduğunu, bundan sonra da bulunacağını hatırlatan Giuliani, Mukasey’in olmasının Zarrab’ın ‘menfaat çatışmasına’ muhatap olmayan bir savunmaya sahip olmasını mümkün kılacağını ileri sürdü.

Burada Giuliani Zarrab’ın ismini ‘Zabbar’ şeklinde yanlış hecelediği görüldü.

Müslüman yasağı kararnamesi ile ilgisi olmadığını söyleyen Giuliani, Trump’a gayri resmi bir siber güvenlik danışmanlığı yaptığı ve bunun para karşılığı olmadığını söyledi.

Ilhan Tanir, Washington DC

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…