Sırrı Süreyya: Oylanan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ değil, savaş mı barış mı meselesidir

8 Nisan 2017
Sırrı Süreyya: Oylanan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ değil, savaş mı barış mı meselesidir

Filiz Kerestecioğlu: 15 yıllık AKP iktidarının tek amacı halkın değil, kendi geleceğini kurtarmak. Kendilerine ömür boyu dokunulmazlık getirmeye çalışıyor. O muktedir biliyor ki ilk ateşte kendisinin tahtı devrilecek. Özgürlük alevinin yükseleceğini çok iyi biliyor. Bu Anayasa’nın tek amacı yargılanmalarını engellemektir. 

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve HDP’nin İstanbul Kadıköy'de düzenlediği referandum mitinginde açıklamalarda bulundu.

“Oylanan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ değil, savaş mı barış mı meselesidir. Masayı devirenler hesap sorulamaz bir yere gitmek istiyor. Bu savaş düzenine büyük bir hayır diyeceğiz” ifadelerini kullanan Sırrı Süreyya, “Siyasetsizliği siyaset sanan bazı muhalefet partileri de bu değirmene su taşıdılar. Bu ülke bir cennet bahçesidir. En cömert kara topraklardan bir tanesidir. Bu topraklar mehter marşı, İzmir marşı aralığına mahkum olmayacaktır. Üçüncü bir yol vardır” dedi.

Kerestecioğlu, “Bizim ne kin ile dolu bir kalbimiz ne de halkta çaldığımız paralarla karnımızı doyuran bir anlayışımız var. Bizlerin barış ve özgürlükten başka bir talebimiz yok” dedi.

Tutuklu bütün siyasetçileri selamlayan Kerestecioğlu, şunları söyledi:

“Muktedirlerin tahtını öyle bir devirdiniz ki… 15 yıllık AKP iktidarının tek amacı halkın değil, kendi geleceğini kurtarmak. Kendilerine ömür boyu dokunulmazlık getirmeye çalışıyor. O muktedir biliyor ki ilk ateşte kendisinin tahtı devrilecek. Özgürlük alevinin yükseleceğini çok iyi biliyor. Bu Anayasa’nın tek amacı yargılamalarını engellemektir. Ülkeyi yıllardır erkek egemen zihniyetle yönetenlerin öyle bir amacı var ki; hem meclisi yönetecek hem de bütçeyi yönetecekmiş. Cumhurbaşkanı bütçeyi çok iyi yönetmeyi biliyor.

ÜLKEYİ SARAY’A HAPSETMEK İSTİYORLAR

Kendine bir saray yaptı. Bundan önce yaptıkları bundan sonra yapacaklarının teminatıdır. Bir ülkeyi saraya hapsetmek istiyorlar. Bu ülkenin özgürlük isteyen insanları ne sizin saraylarınıza bede cezaevlerinize sığar. 16 Nisan’da bu zulme karşı irademizi ortaya koyacağız. Bu İstanbul şehri yazarların şairlerin şehri. Kocaman bir ‘Hayır’ diyecek. Bu şehir gazetecilerin şehri. Bu şehir benim bedenim benim kararım diyen kadınların şehri. Kadınlar hep birlikte hayır diyeceğiz. Yıllarca onur yürüyüşleri yasaklanan LGBTİ’lerin translar ne diyecek. Bu ülke gençlerin şehri. Gençlik ‘Hayır’ diyecek. Anadilde eğitim için Hayır diyecek. Bu şehir Berkin Elvan’ın şehri.

Berkin Elvan’ın şehri 'Hayır' diyecek. Newroz ateşi İstanbul’da da yanar. Bu kentin Kürtleri 'Hayır' diyecek. Miray Bebek için, Lokman Birlik, Taybet Ana için, özgürlük tutsaklar için 'Hayır' diyecek. Bu ülkenin bütün halkları barış içinde yaşamak için 'Hayır' diyecek. BU şehrin insanları daha fazla betona gömülmemek için 'Hayır' diyecek. Martılar bile 'Hayır' diyecek martılar. Vapurlar bile düdüklerini öttüre öttüre 'Hayır' diyecek. Şair’in dediği gibi ‘İstanbul seni seçmeyecek."

‘BİZİM İÇİN HER YER NEWROZ ALANI’

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Siz bu ülkede en büyük işleri başaranlarsınız. Alevilere, Kürtlere İstanbul çok şey borçlu. Bütün mazlumların sesi olalım” dedi.

Önder’in açıklamaları şu şekilde:

 “Egemenler İstanbul’u daime dikkatle takip ediyorlar. Çözüm sürecinde bile yaptığımız Newrozlar fezleke konusu oldu. Çünkü siz diz çökmediniz bu muktedirler karşısında. Sizler başımız gözümüz üzerine geldiniz.

Sokakların, kaldırımların dili yok. Onun için bizlerin çektiğini bizler söyleyeceğiz. Korkuları bundan. Eş Genel Başkanlarımız, gençlerimiz, siyasetçilerimiz tutsak edildiği gün bu zalimler kaybetti. Kendisine güvenen ve bizden çekinmeyen bir iktidar bunu yapabilir mi. Zulmün artsın ki zeval bulasın derler Anadolu’da. Önce Newroz alanımızı yasakladılar. Sonra Newroz alanımızı hırsızlara sattılar. Sınıra denizden çalarak Yenikapı’da miting alanını yaptılar kendilerine. Şimdi bize inşaatlar arasında bir yer verdiler. Ama bizim için her yer Newroz alanı. Çünkü bir aradayız ve yan yanayız”

EN BÜYÜK SELAMIMIZ SAYIN ÖCALAN’A

“Bugüne kolay gelinmedi. Bunun en iyi tanığı sizlersiniz. Zindanlarımızda tutsak edilen yoldaşlarımıza büyük bir borcumuz var. İlk zılgıt onlara gitsin. Ömrünün baharında bedenini yitirenlere çok şey borçluyuz. Zulme boyun eğmedikleri için, civan ömürlerini tamamlamadan gittikleri için onları unutmayacağız.

“Yoldaşlar, kardeşler bu ülkede hükümetler gider gelir ve gidip geldi çok sayıda, giden geleni arattı; ama savaş konusunda al birini vur diğerine. Barışı savunanlar bu ülkede her türlü onursuzluğu dayatılmasına rağmen bu onurlarından vazgeçmediler. En büyük selamımızı iki metre oda da barış çabasını bir bayrak gibi dalgalandıran Sayın Öcalan’a gönderiyoruz.

‘OYLANAN SAVAŞ MI BARIŞ MI MESELESİ’

Sayın Ahmet abi var burada, ilk görüşmeyi başlatan, Pervin Hanım var. Biz bu görüşmelerini yürütenler barış bu topraklarda daim olana kadar bir adım geri atayacağız. Oylanan ‘Evet’ veya ‘Hayır’ değil, savaş mı barış mı meselesidir. Masayı devirenler hesap sorulamaz bir yere gitmek istiyor. Bu savaş düzenine büyük bir hayır diyeceğiz. Onun için 'Hayır'”

‘BU TOPRAKLAR MEHTER MARŞI VE İZMİR MARŞI ARASINA MAHKUM OLMAYACAKTIR’

 “Siyasetsizliği siyaset sanan bazı muhalefet partileri de bu değirmene su taşıdılar. Bu ülke bir cennet bahçesidir. En cömert kara topraklardan bir tanesidir. Bu topraklar mehter marşı, İzmir marşı aralığına mahkum olmayacaktır. Üçüncü bir yol vardır. Oda çok halkı, çok kültürlü bir ülkedir. Derdimiz budur. Derdi bu olanlar en erdemli mücadelenin sahibidirler. Şimdiden mücadelenizi kutluyorum. Bir hafta kaldı. Ev ev, sokak sokak, dükkan dükkan dolaşacağız. 'Hayır’ı çok net çıkaracağız.

Kaynak: Dihaber

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…