İHD: Koruköy'den işkence ve ev yakma haberi geliyor

22 Şubat 2017
İHD: Koruköy'den işkence ve ev yakma haberi geliyor

Koruköy'e sokulmayan ancak Nusaybin'de incelemelerde bulunan İHD Başkan Yardımcısı avukat Gülseren Yoleri, ulaştıkları bilgileri anlattı. Yoleri, köylerde evlerin yakıldığı ve insanlara işkence yapıldığı yönünde duyumlar olduğunu söyledi.

Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Koruköy’de 12 gündür devam eden sokağa çıkma yasağı, heyetlerin köye alınmaması ve ciddi işkence iddialarına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) açıklamalarda bulundu.

Nusaybin’e giden İHD Başkan FOTOĞRAFLAR: DHAYardımcısı avukat Gülseren Yoleri, bugün dernek genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek gözlemlerini aktardı.

Nusaybin’deki tanıklarla görüştüklerini belirten Yoleri, köyün 15 kilometre uzağında sivil araçların olduğunu bu kişilerin de operasyonlara katıldığına dair iddiaların olduğunu söyledi. Yoleri, tanıklardan aldıkları bilgilere göre operasyonda kullanılmak üzere bir eve el konulduğunu da öne sürdü. Yoleri, evin içerisinde iki kız çocuğunun olduğunu, bu çocuklarla da irtibat kurulamadığını belirtti. 

‘SİVİL GİYİMLİ VE SAKALLI KİŞİLER VAR’

Sokağa çıkma yasağının başlamasıyla birlikte köyde bir operasyon da başladığını belirten Yoleri, şunları anlattı:  “Bu sokağa çıkma yasağının hemen ardından valilik tarafından diğer köylerde de sokağa çıkma yasağı ilan edildi ama kısa sürede bu köylerde yasak kaldırıldı. Fakat Koruköy’de hala sokağa çıkma yasağı devam ediyor. İHD olarak bir heyetle birlikte köye gitmek istedik. Çünkü işkence iddiaları köylerin yakıldığına dair çok ciddi iddialar var. Köyün yolunun 15 km uzaklıkta askeri araçlarca kesildiğini gördük ve köye girişimize izin vermediler. Hem askeri hem de sivil araçlar kullanan sakallı ve ellerinde uzun silahlar taşıyan askerlerin kontrol notalarında olduğun gözlemledik. Bütün bunlara ilişkin devlet bir açıklama yapar mı dedik fakat bütün yetkililer neredeyse karşımızda kapı duvar. Bizim taleplerimizi geçiştiriyorlar.” 

‘EVLERİN YAKILDIĞI İDDİASI ÇOK GÜÇLÜ’

Sosyal medyada köyün yandığına dair fotoğraflar dolaştığını hatırlatan Yoleri, köy yolunda itfaiye araçlarını gördüklerinde bu iddiaların daha da güçlendiğini belirterek şöyle devam etti: “Bu yola itfaiye araçlarının da geçtiğini gördüğümüzde büyük yangınların olduğu ve evlerin yandığı kuvvetle doğruluyor. 11 Şubat’ta başlayan sokağa çıkma yasağında ilk önce köyün üstünden aniden helikopterler geziyor, muhtar açıklama yaparak ‘bir yasak var kimse evinden çıkmasın’ diyerek duyuru yapmış. İnsanlar da tedbir almadıkları için köyde yaşayanların temel ihtiyaçlara ulaşmakta büyük sorunlar oluştuğuna dair duyumlar aldık.”

‘KADIN VE ÇOCUKLARI GÖZALTINA ALDILAR’ 

Tanıklarla görüşmelerinde 73 yaşındaki bir kişinin gözaltına alındığını, kadın ve çocukların da göz altına alındığını aktaran Yoleri, ” Gözaltı yapılan insanları belirli alanlara toplamışlar. Bir kişinin anlattıklarına göre bu kişilere işkence yapılmış bir kadın da bu sırada kalp krizi geçirmiş. Bazı kişilerin de komalık olduğunu ve hastaneye götürüldüğünü söylediler” şeklinde konuştu.

‘İKİ KIZ ÇOCUĞU BİZE HİZMET ETSİN’

Operasyona katılan kişilerin bir eve el koyduklarını ve evin içerisinde iki kız çocuğunun da olduğu yönünde tanık anlatımları olduğunu aktaran Yoleri, şöyle devam etti:

“Tanıklar bize, operasyonda kullanılmak üzere el konulan bu evde iki kız çocuğunun olduğunu ve ailelerinin evden çıkarıldığını ve bu iki çocuğun da kendilerine hizmet yapmak için evde tutulduklarını da anlattı. Buna ilişkin müracaat edeceğimiz makam bile yok. Bizi dinleyebilecek bir yetkiliyle karşılaşmak mümkün olmadı. İşkence iddiaları çok yoğun. Güvenlik güçlerine ait kimi hesaplar da servis edilen fotoğraflar var. Bu fotoğraflarda işkence edilmiş kişilere ait fotoğraflar mevcut. Bizim de konuştuğumuz tanıklar bize aynı şeyleri söyleyince bunların doğru olduğunu düşünüyoruz. Gözaltılar çok yoğun ama kaç kişi gözaltına sorusunun cevabını hiçbir yetkiliden alamadık. Avukatlar 50 kişinin gözaltına alındığını söylediler. Bu gözaltına alınan kişiler kimlerdir bu noktada da bir bilgi yok. Baro ve avukatların devreye girmeleri de engelleniyor.” 

‘İŞKENCE KARAKOLDA YAPILMIYOR, KÖYDE YAPILIYOR’

Nusaybin Jandarma Karakolu’nda gözaltında bulunan kişilerin burada işkenceye maruz kalmadıklarını ancak işkencenin esas olarak köyde yapıldığını iddia eden Yoleri bu iddialara ilişkin olarak da şöyle konuştu: “Gözaltına alınan kişiler Jandarma karakolunda tutuluyor. Bu kişiler kimseyle görüştürülmüyor. İşkenceyi köyde yapıp karakola getirildiğine dair ciddi iddialar bulunuyor. ‘Köydekiler kim’ sorusunun cevabını herkes yüksek seslerle arıyor. Bizim en çok dikkatimizi çeken nokta şu: Operasyon başladığında köyde hiçbir çatışma ve gerginlik bulunmuyordu. Silah sesi duyulduğu tarih operasyonun 6’ncı günü. Bu köy bir anlamda zaten tehdit altındaymış. Bir ay öncesine kadar 6 kişi yine gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Ve yine bugün böyle bir operasyonla karşılaşmışlar. Köye yönelik düşmanca bir yaklaşım olduğu düşünülüyor.” 

‘ÇIĞLIĞA SES OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ’

Yoleri, son olarak şunları söyledi: “1995 yılında bu köy tamamen boşaltılmış, insanlar 2002’de tekrar geri dönmüşler. Şimdi aynı köy bir kez daha yerle bir ediliyor. Muhtemelen insanlar yine 90’lara geri dönecek. Bunu barışa yönelik bir saldırı olarak görüyoruz. Devlet yetkililerine çağrımızı yeniliyoruz bu saldır düşmanca bir saldırı herhangi bir güvenlik olgusundan söz etmek mümkün değil. Küçücük çocukların ve kadınların görüntüleri servis ediliyorsa bunun bir açıklaması yok. Kamuoyuna doğru ve yeterli bir bilgilendirme yapılsın. Duyarlı olam herkese Koru köyünde yükselen ateşe yardım ve bu çığlığa ses olmaya çağırıyoruz.”

 

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…