TJAK: Fransa sorumlu --Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde PKK'nin kurucularından Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'i öldüren ve tutuklanan Ömer Güney'in, "beynindeki rahatsızlığından dolayı" tedavi gördüğü hastanede Cumartesi sabahı 34 yaşında yaşamını yitirdiği öğrenildi.
PKK’yi 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice İlçesi yakınlarında kuran isimler arasında bulunan Sakine Cansız ile KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez, 9 Ocak 2013 günü Fransa’nın başkenti Paris’te öldürülmüştü.
Üç ismin öldürülmesiyle ilgili olarak tutuklanan Ömer Güney, Paris'teki bir cezaevinde tutuklu bulunuyordu. Ömer Güney'in yargılanmasına kesin olmamakla birlikte 23 Ocak - 24 Şubat 2017 tarihleri arasında Paris Ağır ceza mahkemesinde duruşmasının başlayacağı söyleniyordu.
Beyninde tümör olan ve cinayeti soruşturan Hakim Jeanne Duye’densürekli hastaneye sevkedilme talebinde bulunan Güney’in hafta başında ağır hasta olduğu için tahliye talebinde bulunduğu öğrenildi.
VOA'nın ırat News’tan aktardığına göre, savunma avukatlarının, suikastte öldürülen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in ailelerine Güney’in tahliye talebini değerlendirmek üzere Cuma günü çağrı yaptı. Avukatlar, Cumartesi günü durumu değerlendirmek üzere toplandıklarında ise ailelere Güney’inPitie Salpetriere Hastanesi'nde Cumartesi sabahı 34 yaşında yaşamını yitirdiğiöldüğü haberinin geldiğini açıkladılar.
Güney’in ölüm nedeni ve biçimi hakkında ise henüz Fransız adli makamlarından bir açıklama gelmedi.
Tutuklandığı sırada belirgin bir sağlık sorunu bulunmayan ve henüz 34 yaşında olan Ömer Güney'in kamuoyuna açık şekilde ifade vereceği ilk duruşmaya 36 gün kala cezaevinde ölmesi kuşkulu bulundu. Bilindiği gibi aralarında PKK lider kadrosundan Sakine Cansız'ın da bulunduğu üç kadının Padis'te öldürülmesinin bir MİT operasyonu olduğu ileri sürülmüştü.
TJAK: Fransa sorumlu
Avrupa Kürd Kadın Hareketi (TJK-E), 9 Ocak 2013 yılında 3 Kürd kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in katili olarak yargılanan Ömer Güney'in yargılanmamasını kınayan bir açıklama yaptı.
TJAK açıklamasında, Ömer Güney’in hastalığının sürekli gündeme getirildiğine dikkat çekerek, mahkemenin uzatılmasının gerekçesi haline getirildiğine vurgu yaparak şöyle denildi:
“Soruşturma hakimi ortaya çıkan bulgular ve belgeler nezdinde olayı soruşturmuş ve soruşturma sonucu 2015 yılının Mayıs ayında mahkemenin görülmesi üzerine bitirilmiştir, Buna rağmen bir türlü dava açılmamış, Kürd halkının haklı talepleri ve adalet arayışının baskısı ile önce 5 Aralık’ta davanın görüleceği aktarılmış ardından keyfi bir biçimde davanın 23 Ocak tarihinde görüleceği iletilmiştir.
Bu süre zarfında katil Ömer Güney’in hastalığı sürekli gündeme konulmuş ve mahkemenin uzatılması gerekçesi haline getirilmiştir. Fransız devletinin elinde bulunan Ömer Güney’in sağlık durumu devlet tarafından çok iyi bilinmesine rağmen davanın hemen görülmesi yerine sürekli ertelenmesi, katliamın tek sanığı olan Katil Ömer Güney’in ya kaçırılması ya da öldürülmesi gibi bir sonuçla davanın görülmek istenmediği ve gerçeklerin karanlıkta bırakılmak istendiğini daha önceleri de kamuoyu ile paylaşmıştık.
Gelinen aşamada davanın görüleceği 23 Ocak’a kısa bir zaman kalmışken önce sağlık durumunun kötüleştiği ve 19 Aralık Pazartesi günü yapılacak olan mahkeme ile savcılığın tahliye edilsin kararının bildirdiği iletilmiş daha sonra da katilin sağlık sorunlarından ötürü öldüğü bilgisi gelmiştir.
Fransa’da 25 tane siyasi cinayet işlenmiş ancak bu cinayetlere dönük ne bir sanık ne de bir mahkeme bugüne kadar yapılmamıştır. Cinayetlerin üstü hep örtülmüş ve Fransız derin devletinin bu cinayetlerdeki siyasi sorumluluğu hiçbir zaman ortaya çıkmamıştır. İlk defa 3 Kürd kadın siyasetçinin katledilmesi ile bir katil yakalanmış ve bu cinayetlerin aydınlatılmasına dönük bir fırsat ortaya çıkmıştı. Bu durumu sindiremeyen karanlık güçler ve derin yapılanmalar yapmış oldukları planlamalarla mahkeme sürecini geciktirerek, zamana yayarak mahkemenin olmaması için her türlü yol yöntemi denemişlerdir." (ımpNews)
