Erdoğan’ın Lozan açıklamasına Yunanistan’dan sert tepki

30 Eylül 2016
Erdoğan’ın Lozan açıklamasına Yunanistan’dan sert tepki

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, 1923 anlaşmasına saygı duyulmasını talep etti. Gazetecilere yapılan açıklamada, “Lozan Antlaşması ve tüm uluslararası hukuk, uygar dünyanın gerçekleri ve hiç kimse, buna Ankara da dahil, bunu inkar edemez. Herkes buna saygı göstermeli. Bu ne kadar acı verici görünse de” denildi.

Erdoğan’ın açıklaması, Yunan basınında diğer tüm haberleri ikinci plana iterek manşet oldu. Skai televizyonu, modern tarihte ilk kez Türkiye yönetiminin açık bir şekilde Lozan Antlaşması’nın doğruluğunu sorguladığını kaydetti.

'TEHLİKELİ VE KIŞKIRTICI'

Neredeyse tüm Yunan politikacılar, konuyla ilgili yorum yaptı. Hepsi, Erdoğan’ın yaptığı açıklamanın tehlikeli, kışkırtıcı ve Türk yönetiminin sistematik olarak Yunanistan’ın Ege adalarındaki egemenlik hakkını sorgulama girişimlerinin bir parçası olduğu fikrinde birleşti.

Yunan partiler, Cumhurbaşkanı'nın seçtiği zamanlamaya dikkat çekerek, açıklamanın, Kıbrıs görüşmelerinin etkinleştiği ve sığınmacı sorununun çözülmeye çalışıldığı bir dönemde geldiğini kaydetti.

Tarihçilerden 'Lozan' tepkisi: Cumhurbaşkanı’nın tarih bilgisi yok

Prof. Dr. Baskın Oran, 12 Adalar’ın 1913 Atina Anlaş ması’nda Yunanistan’a verildiğini hatırlatarak “Cumhurbaşkanı’nın tarih bilgisi yok” dedi. Sinan Meydan ise Lozan’ı tartışmaya açmanın Türkiye Cumhuriyeti’ni tartışmaya açmak olduğunu söyledi.

Cumhuriyet'e açıklama yapan tarihçilerin göürşleri şöyle:

PROF. DR. BASKIN ORAN: Cumhurbaşkanı Erdoğan, OHAL ilan etti. Kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile hayatında düşünemeyeceği kadar büyük rahatlığa kavuştu. Şimdi ufak ufak direnmeler başladı. DİSK, KESK eylemleri, Kocaeli’nde Barış Akademisyenlerinin açtığı Özgür Üniversite...

OHAL’in ayın 20’sinde bitecek olması Cumhurbaşkanı’nı alarma geçirdi. Milliyetçilik duygularını ayaklandırdı. Muhtarlara hitap ettiği için, muhtarların kültür seviyesine uygun şeyler söylüyor. Sağ politikacılar hep Lozan Antlaşması’nı karalar. Musul’da 4 ülke Erdoğan’a ‘sen uluslararası hukuka aykırı davranıyorsun’ diyor. Bu yüzden 12 adaları gündeme getiriyor. 12 adalar, 1923 Lozan Antlaşması ile değil, 1913 Atina Antlaşması’yla Yunanistan’a verildi.

Cumhurbaşkanı’nın tarih bilgisi yok. Danışmanlarına da mı sormuyor? Bu açıklama iç politika açısından OHAL’i uzatmak için, dış politika açısından ise Suriye’de ‘milli ordu kuracağız düşüncesi’ ile yapılmıştır. Bir ülke ‘Türkiye’de milli ordu kuracağız’ dese dünya birbirine girer. Erdoğan Suriye’ye tankları soktu. Şimdi ise asker sokmak istiyor.

SİNAN MEYDAN (Tarihçi, yazar): Cumhurbaşkanı, Kadir Mısıroğlu, Necip Fazıl Kısakürek gibi kaynaklardan besleniyor. Bu kaynaklar tescilli Cumhuriyet düşmanlarıdır. Erdoğan bunların uydurmalarını söylüyor. Dün yaptığı açıklama ile 15 Temmuz öncesi, eski kodlarına geri döndü.

Bu açıklama tarihsel gerçeklerden kopuk, tarihi bir yalandır. Lozan’ı korumaları gerekir, kuruluş senedini tartışmaya açmak demek; Türkiye Cumhuriyeti’ni tartışmaya açmak demektir. Hedefleri de budur. Ege Adaları, Lozan Antlaşması ile kaybedilmedi. 1911 Trablusgarp Savaşı’ndan sonra imzalanan 1912 Uşi Antlaşması ile kısmen İtalya’ya bırakıldı. 1913 Londra-Atina Antlaşması ile Yunanistan’a bırakıldı. Türkiye Lozan’a giderken Ege Adaları elinde değildi. 10 sene önce kaybetmişti. Kaybedilen bir şey tekrar nasıl kaybedilebilir? 1923 yılı koşullarında Lozan Antlaşması’ndan daha iyisi elde edilemezdi. Bu söylemler AKP iktidarının 2023 hedefiyle ilgili. Amaç Türkiye Cumhuriyet’i tasviye edip yerine Osmanlı’yı kurmaktır. 15 Temmuz’dan sonra bu olayın Türkiye ayağı hızlanmıştır.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…