Hatip Dicle: Yeni bir kanlı ve kaotik bir dönem geliyor

2 Eylül 2016
Hatip Dicle: Yeni bir kanlı ve kaotik bir dönem geliyor

'DİRENECEĞİZ' --Dicle, “İçişleri Bakanı’nın değiştirilmesi dahi, Türkiye’nin çevrede ve içeride daha sert bir politika izleyeceği anlamını taşıyor. Kürt siyasetine de daha sert yaklaşacağı görülüyor'' dedi. HDP, DBP, DTK, HDK ve KJA bileşenleri, PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan geçen yıl 5 Nisan’dan bu yana haber alınamaması nedeniyle açlık grevine girme kararı aldı.

Cumhuriyet'e konuşan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, 5 Eylül’de başlatacakları açlık grevine milletvekillerin de katılacağını, katılımcıların bir komisyon tarafından seçileceğini belirtti. Dicle “Dileriz öyle olmaz ama gelişmeler, bir kanlı dönemin başlayacağı, daha çok kaos dönemine gireceğimiz, şiddetin artacağı döneme işaret ediyor” dedi. İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın istifasının da yeni dönemin bir işareti olduğunu vurgulayan Dicle, DTK binasının basılmasını gözdağı olarak nitelendirdi. Dicle, “ Doğru olan yön, gerçekten iç barışın tesis edilmesidir. Bunun ilk adımı da sayın Öcalan ile yapılacak görüşmelerin sağlanmasıdır. Devletin bu şiddet politikalarının vazgeçip diyalog zeminine dönmesidir. Diğer bütün yollar hem Türkiye halklarını, hem Kürtleri, hem de devleti yıpratır. Bundan kazanan çıkmaz” diye konuştu.

“Onurumuzu kurtarma kararlılığındayız” 

Bu eyleme Kürt siyasi hareketinin ortak karar verdiğini vurgulayan DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, “Sayın Öcalan için 10 milyondan fazla kişi ‘önderim’ diyerek, noter onaylı dilekçe verdi. Bugün böylesine kabul gören tarihi bir kişiliğe sahip çıkmak, bu halk için onur sorunudur. Hepimiz açısından böyledir. Bu nedenle biz bu eyleme girişince başarıp başarmamaktan çok onurumuzu kurtarma kararlığı ile başlıyoruz. Bu nedenle bu eylemin tarihi bir yanı varsa bu kararlaşmadır. Mücadelenin tarihi içinde bu süreç nasıl gelişin o ayrı bir konu. Bu kararlığımızı göstereceğiz, devlet de nasıl tavır alacak onu da göreceğiz” dedi. 

Türkiye Ortadoğu bataklığına çekiliyor 

2012 yılında cezaevlerinde başlatılan kitlesel açlık grevlerinde savaşın hiçbir sorunu çözmediğinin ortaya çıktığını belirten Dicle, ”Devlet de buna uygun bir politik hat kabul etti. Dileriz yine bu süreç çok fazla kanlı olmadan biter. Çünkü giderek, Türkiye’nin Ortadoğu bataklığında daha çok kanlı bir yola girdiği görülüyor. Çünkü ilk günlerde (Fırat Kalkanı Harekatı) hiç ses çıkmazken, şimdi Rusya, ‘IŞİD’le mücadele eden Kürt gruplar dâhil, hiçbir harekete karşı saldırı kabul edilemez’ diyor. İran, Türkiye ordusunun derhal geri çıkmasını istiyor. İlk başlarda sessiz kalan, Türkiye ile anlaştıkları bile söylenen Suriye, BM Güvenlik Konseyi’ne egemenlik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulundu. Amerika’nın tavrı zaten ortada. Dolayısıyla Türkiye sanki bir satranç oyununun içine çekildi” diye konuştu. 

Dolmabahçe’deki o fotoğraftan kimse kalmadı 

Bütün bunların Türkiye’ye yansımaları olacağını, sertlik yanlısı politikaların devreye gireceğini vurgulayan Dicle , İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın istifasının da bunun bir işareti olduğunu söyledi. Dicle, “İçişleri Bakanı’nın değiştirilmesi dahi, Türkiye’nin çevrede ve içeride daha sert bir politika izleyeceği anlamını taşıyor. Kürt siyasetine de daha sert yaklaşacağı görülüyor. Dikkat edilirse Dolmabahçe Mutabakatı’nın açıklandığı o fotoğraftan kimse kalmadı. Şimdi bunlar bir politikaya işaret ediyor. Tıpkı Fethi Okyar’dan İnönü’ye geçiş gibi” dedi. 

Kaos dönemi endişesi 

Kanlı bir döneme girileceğinin işaretleri olduğunu ifade eden Dicle; “Dileriz öyle olmaz ama gelişmeler, bir kanlı dönemin başlayacağı, daha çok kaos dönemine gireceğimiz, şiddetin artacağı döneme işaret ediyor. Bütün bunları dikkate alan demokratik Kürt siyaseti de bu sürece ve faşizan dayatmaya direnecektir” ifadesini kullandı. 

DTK’yı basarak gözdağı vermeye kalktılar 

Açıklamanın ardından DTK binasını basılmasına dikkat çeken Dicle, “Bütün bunlar caydırma gözdağı verme amacını taşıyor. Bizler on yıllardır bu mücadelenin içinde olan insanlarız. Bu tür baskılar bizim açımızdan sonuç alıcı olmaz. Doğru olan yön, gerçekten iç barışın tesis edilmesidir. Bunun ilk adımı da sayın Öcalan ile yapılacak görüşmelerin sağlanmasıdır. Devletin bu şiddet politikalarının vazgeçip diyalog zeminine dönmesidir. Biz çıkar yolun bu olduğunu düşünüyoruz. Diğer bütün yollar hem Türkiye halklarını, hem Kürtleri, hem de devleti yıpratır. Bundan kazanan çıkmaz aksine güçleri azaltır” diye konuştu. 

 Açlık grevine milletvekilleri de katılacak 

Açlık grevine katılmak isteyenlerin başvurularını bir komisyona yaptığını belirten Dicle “Henüz bu komisyon, eyleme katılacak 50 kişinin kimler olduğunu belirlemedi ama seçilmişler, milletvekilleri ve yöneticilerin de olacağını söyleyebiliriz” diye konuştu. Bir önceki açlık grevi eylemindeki gibi cezaevlerinden de eyleme destek olup olmayacağı konusunda da açıklama yapan Dicle “Cezaevlerinde bu konuda kendi aralarında bir koordinasyon yaptıklarını öğrendik. Onların da açlık grevi eylemi başlatacakları konusunda bir hazırlık içinde olduklarını öğrendik. Ama henüz kesin bir şey yok” dedi.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…