MİT ve polis istihbaratı belirledikleri kişilerin pasaportlarını hile ile iptal ettiriyor!

Aydoğan Vatandaş / The Huffington Post

12 Haziran 2016
MİT ve polis istihbaratı belirledikleri kişilerin pasaportlarını hile ile iptal ettiriyor!

Yeni komplonun ilk adımında, bir gazeteye kurbanın ağzından kayıp ilanı veriliyor. Herhangi bir gazetede yayınlanan pasaport kayıp ilanını takiben, kurbanın pasaportu geçersiz kılınıyor. Bu uygulamaya maruz kalanlar ise, başlarına gelenleri ancak yurtdışına uçmak üzere havaalanına geldiklerinde fark ediyorlar.

Yurtdışına çıkmak için yeterli paranız ve geçerli bir pasaportunuz olduğunu varsayalım. İş için seyahat ediyor da olabilirsiniz, başka bir ülkede göreceğinız yenilikler peşinde, turist olarak da.

Eğer Türk vatandaşıysanız, iki kere düşünün.

Zira Erdoğan iktidarını pekiştirdiğinden beri, Türkiye Cumhuriyeti’nin de diktatörlüğe dönüşmüş olduğu sır değil.

Kaynaklardan gelen bilgiye bakılırsa, Türkiye Hükumeti, vatandaşları aleyhine gayrıresmi uygulamalarına bir yenisini eklemiş durumda. Zira hükumet, gelişigüzel uygulamalarla bazı gazetecilerin, işadamlarının ve STK temsilcilerinin pasaportlarını iptal etmiş.

Hükümetin eseri bu yeni komplonun ilk adımında, bir gazeteye kurbanın ağzından kayıp ilanı veriliyor. Herhangi bir gazetede yayınlanan pasaport kayıp ilanını takiben, kurbanın pasaportu geçersiz kılınıyor. Bu uygulamaya maruz kalanlar ise, başlarına gelenleri ancak yurtdışına uçmak üzere havaalanına geldiklerinde fark ediyorlar. Pasaport kontrolünden sorumlu polisler, pasaportlara el koyuyor ve şahısların yurtdışına çıkmasına izin vermiyor.

Tabii bu uygulamaya, yurtdışındayken maruz kalmak da mümkün. Yurtdışından geliyor olup, ülkeye giriş yaparken gümrükteki güvenlik kontrolünde benzeri bir sürprizle karışlaşmış pek çok vatandaş var. Kendilerine, pasaportlarının sistemde kayıp olarak gözüktüğü söyleniyor ve sorunu gidermek için en yakın temsilcilik ya da başkonsolosluğa başvurmaları salık veriliyor. Tavsiye edildiği üzere başkonsosluğa gittiklerinde ise, pasaportları açıklama yapılmaksızın ellerinden alınıyor. Yurtiçindeyken mağdur olanların bir kısmı, hukuk danışmanları aracılığıyla yasal işlemlere başlamış durumda. Yurtdışındayken mağdur duruma düşenler ise Interpol’a başvurarak pasaportlarının kayıp olmadığını tebliğ etme yoluna gidiyor.

İddialara göre, süreç yüzlerce Türk işadamı, gazeteci, öğretmen ve memur, MİT ve Polis İstihbarat Departmanı’nca kayıt altına alınmasıyla başlıyor. Akabinde, listedeki isimler hakkındaki istihbarat Pasaport Departmanı’na aktarılıyor. Pasaport Departmanı’naysa listede ismi olanların pasaportlarını iptal etmek kalıyor. Bu hukuk dışı uygulamalar ilk olarak Ankarada ünlü bir işadamının,Ankara Güvenlik Birimi’ne pasaportunun geçerlik süresini uzatmak için başvurmasıyla başladı. Geçtiğimiz ay Pasaport Departmanı’na giden işadamı, pasaportunun ‘kayıp bildirimi’ sonucu iptal edildiği ve karakolların pasaport departmanlarından daha detaylı bilgi edinebileceği cevabını aldı. Ancak sonrasında gittiği Pasaport Departmanı’nın Ankara’daki genel merkezininde de, detaylı bilgi vermeye gönüllü kimseyi bulamadı. 

Yurt dışında görevli bir öğretmen, mağduriyet yaşayan bir diğer isim. Türkiye’de yaptığı tatilin ardından, yurtdışına çıkış yapmak üzere havaalanına giden öğretmen, kayıp ilanı vermemiş olduğu konusunda diretmesine rağmen, görevlilerin pasaportun iptal edilmiş olduğuna dair yargıları değişmedi.

Pasaport komplosunun son kurbanı ise yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devraldığı Koza İpek Holding’in başkanı ünlü işadamı Akın İpek’ın eşi Nevin İpek oldu. Nevin İpek, Londra Türkiye Başkosolosluğu’na geçen hafta pasaportunun süresini uzatma başvurusunda bulundu. Başkonsolosluk görevlileri İpek’in pasaportuna, hakkında ’kayıp ilanı’ verilmiş olduğu için el koydu. İpek’in görevlilere böyle bir ilan vermemiş olduğunda ısrar etmesi, tahmin edileceği üzere sonucu değiştirmedi. 

Hükumetin pasaport komplosunu ilk olarak ‘Pasaportlara Kim Karışıyor’ başlıklı yazısıyla gündeme getiren Yeni Hayat gazetesi yazarı Nazif Apak, ailece kuşaklardır ticaretle uğraşan bir işadamının benzeri bir akıbete uğradığını yazdı. Yazıya göre, işadamı yakın zaman önce ülkeye giriş yaptığı pasaportun tam çıkış yapacağı esnada nasıl geçersiz hale gelmiş olduğuna dair soruları, pasaportun sistemde ‘kayıp’ gözüktüğü gerekçesiyle savuşturuldu. Söz konusu işadamı konuyu Interpol’e götürdüğünde ise, ‘Üzülerek belirtiriz ki, Türkiye Cumhuriyeti evrak sahteciliği yaparak pek çok vatandaşının pasaportunu iptal etmiş durumda.’ cevabını aldı.

Yasalara göre kayıp ilanı verme yetkisi, sadece kimlik veya pasaport sahibine mahsus.

Gerçekten sahibince kayıp ilanı verilmiş olduğu durumlarda bile, pasaport sonradan bulunursa yasal geçerliliğini koruyor ve polis memurlarının kayıp ilanının akıbetini takip etmek gibi bir sorumluluğu ya da yetkisi bulunmuyor. Pasaport sahibine mahkemece tebliğ edilmiş bir yurtdışına çıkış yasağı bulunmadığı müddetçe, şahıs istediği yere seyahat etme özgürlüğüne sahip. Bu seyahat özgürlüğü kapsamında evrensel olarak kabul görmüş bir bireysel hak. Şahısların pasaportları kayıp ilanı verilmiş olduğu gerekçesiyle hükümsüz kılınamaz, ve kişilerin bu gerekçeyle seyahatten alıkonması bir hükumet yolsuzluğudur ve sadece diktatörlüklerde gerçekleşebilir.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…