DAVA YASADIŞI! --Reuters, haberinde Erdoğan’ın otoriterleşmesine rağmen AB’nin Türkiye’deki medya özgürlüğünü eleştirmede ölçülü davrandığını, zira sığınmacı krizi ve IŞİD’le savaşta Türkiye’nin yardımına muhtaç olduğunu belirtti.
Tutuklamalar dünya basınında da yankı buldu. AP, AFP ve Reuters giderek otoriterleşen Erdoğan’ın medya özgürlüğüne yeni bir darbe vurduğunu yazdı. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de dayanışma açıklaması yaptı.
Amerikan haber ajansı AP, “Türkiye’de medya özgürlüğüne yeni darbe” diye niteledi. “Hükümetin başta TIR’ların silah taşıdığını inkâr ettiğini, kargoda insani yardım olduğunda ısrar ettiğini, daha sonra bazı yetkililerin Suriyeli Türkmenlere silahcephanelik taşındığını ima ettiğini, son olarak Erdoğan’ın ‘Silah taşısalar ne olur’ dediğini” aktaran AP “Dündar’la Gül’ün tutuklanması Türkiye’de gazetecilere yönelik baskı, yargılama ve şiddetin artması eşliğinde şartların daha da kötüleşmesiyle endişelerin derinleştiği bir döneme denk geldi” dedi. Erdoğan’ın Dündar için suç duyurusunda bulunup “Bırakmam” demesinin ardından tutuklamaların geldiğini belirtti.
Fransız haber ajansı AFP, “muhalif” diye nitelediği Dündar ile Gül’ün “MİT’in Suriye’deki İslamcı isyancılara silah gönderdiği iddialarını haberleştirmeleri sonrası casusluk ve devlet sırlarını açığa çıkarmak suçlamalarından” mahkeme kararıyla tutuklandığını duyurdu. AFP, Cumhuriyet’in MİT TIR’ları haberini mayısta yayımlandığında “Türkiye’de siyasi fırtına koptuğunu” belirtti. “Öfkelenen Erdoğan’ın Dündar’a ağır bedel ödetme yemini ettiğini, Dündar hakkında şahsen suç duyurusunda bulunup iki müebbet istediğini” aktaran AFP, “Türkiye Esad’ın devrildiğini görmek istemesine rağmen, Suriye’deki İslamcı isyancılara yardım ettiğini hararetle inkâr ediyor” dedi.
Reuters, haberinde Erdoğan’ın otoriterleşmesine rağmen AB’nin Türkiye’deki medya özgürlüğünü eleştirmede ölçülü davrandığını, zira sığınmacı krizi ve IŞİD’le savaşta Türkiye’nin yardımına muhtaç olduğunu belirtti.
Dündar davası hukuk skandalı
Can Dündar ve Erdem Gül’ü tutuklayan İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimi İsmail Yavuz, Basın Kanunu’na göre bir hukuk skandalına imza attı. Dündar ve Gül’ün avukatları, atılı suçun basın yayın yolu ile işlenmesi halinde 4 ay içinde davanın açılması gerektiğini belirtti. Ancak yargıç, yasaya rağmen 5.5 ay sonra tutuklama kararı verdi.
Dündar’ın avukatlarından Akın Atalay, suçlamanın dayandığı somut eylemin fotoğraf ve haber olduğunu vurgulayarak, “Bu suç yayın yolu ile işleniyor. Bizim özel bir kanunumuz var. Adı da Basın Kanunu. 11. maddeye göre, atılı suç basılmış eser yoluyla işleniyorsa bu kanundaki özel hükümlere tabidir. 26. madde diyor ki; basılmış eserler yoluyla işlenen ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak 4 ay içinde açılması zorunludur. Bu suçlama için davanın 4 ay içinde açılması gerekiyor. Burada söz konusu yayınlardan birinin tarihi 12 Haziran diğeri 29 Mayıs 2015’tir. Bu nedenle yasadaki muhakeme şartı gerçekleşmemiştir. Müvekkiller yargılanamaz. Kanunun açık hükmü tartışmaya yervermeyecek kadar nettir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dava açma süresini kaçırmıştır” dedi.
Dündar’ın avukatlarından Bülen Utku da “5 buçuk ay sonra, Cumhurbaşkanı’nın ‘ben davamı açtım. Bu haberi özel haber olarak yapan kişi de öyle zannediyorum ki bunun bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu’ şeklinde TRT 1’de yaptığı konuşmanın bir tutuklama sebebi olarak sayılmayacağını diliyor, umut ediyoruz” dedi. Ancak yargıç avukatların savunmasını reddetti ve tutuklama kararı verdi. Gerekçede, Basın Kanunu’ndaki açık hüküme ilişkin hiçbir gönderme yapılmadı.
