'Sivas'ın doğusuna gitsinler de görsünler ülkeyi ne hale getirdiklerini'

30 Ağustos 2015
'Sivas'ın doğusuna gitsinler de görsünler ülkeyi ne hale getirdiklerini'

'Sivas'ın doğusuna gidin de görelim' --Bu seçimler bütün seçimlerden daha hayatidir. Ya bu ülkede kaos giderek derinleşecek ve sonucu belirsiz bir sürecin içine girmiş olacağız ya da hukukun üstünlüğü ve demokrasi egemen olacak. Bir kişinin hırsı, bir ailenin çıkarları uğruna bir ülke feda edilemez.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine hükümeti kurma görevi verilmeden kurulan geçici hükümeti “Anayasanın çiğnendiği, hukukun olmadığı, anayasal teammüllerin görmezden gelindiği ortamda kurulan kabine yalnızca saraya ve siyasi iktidara hizmet eder” sözleriyle eleştirdi.

Kılıçdaroğlu, gündeme dair Cumhuriyet’e şu açıklamaları yaptı:

- Saraya ve iktidara hizmet ederler: Anayasanın çiğnendiği, hukukun olmadığı, bütün anayasal teammüllerin görmezlikten gelindiği ortamda kurulan kabine, ülkeye hizmet etme amacıyla kurulan bir kabine değildir. Yeni Bakanlar Kurulu sadece saraya ve siyasi iktidara hizmet edecektir, ülkeye hizmet etmesi söz konusu değil. İşin gerçeği bu.

- İki günde bakan yaptı: Tarafsız olması gereken kişilere bakın, hiçbirisinin tarafsızlığı söz konusu değil. Gümrük Bakanlığı’nda yıldırım hızıyla önce müsteşar, oradan da bakanlığa taşıdığınız bir kişiyi siz hangi liyakatla alıp bakan yaptınız?

- Hesabını halk sormalı (Hükümeti kurma görevinin verilmemesine CHP’nin tepki göstermediği eleştirileri hakkında): Biz makam, mevki peşinde değiliz. Onun için ayağa kalkmadık. Biz, hukukun ve adaletin peşindeyiz. Hükümeti kurma görevini bize vermiyorsa, bu tepkiyi bizden çok aydınların göstermesi lazım, halkın göstermesi lazım. Bize verilecek yetkiden korktular. “Kılıçdaroğlu ya hükümeti kurarsa, ne olacak o zaman halimiz” dediler.

- PKK’yi kullanarak bu hale getirdiler: Ülkede bir kaos yarattılar. Ülke ekonomisi açısından büyük bir belirsizlik var. Bütün bunları kullanarak kendilerine iktidar arayışı içerisine girdiler. PKK’yi de kullanarak bu hale getirdiler. Şimdi açıkça halka şantaj yapıyorlar. Bu kabinenin hiçbir önemi yok. Yeni bir hükümet mi? Hayır, değil. Normalde seçim hükümetinin bağımsız bir başbakan tarafından kurulması lazımdı. “Ben yaparım olur”, anlayışıyla Türkiye gün geçtikçe dünyadan kopuyor. Bu açıdan baktığımızda kabinede isimler üzerinden gitmenin hiçbir mantığı yok.

- Ülke feda edilemez: Saraydan alınan talimatla bir ülke yönetilemez. Saraydan alınan talimatla ülke yönetiliyorsa Başbakanlık işlevsiz demektir. O nedenle bu seçimler bütün seçimlerden daha hayatidir. Ya bu ülkede kaos giderek derinleşecek ve sonucu belirsiz bir sürecin içine girmiş olacağız ya da hukukun üstünlüğü ve demokrasi egemen olacak. Bir kişinin hırsı, bir ailenin çıkarları uğruna bir ülke feda edilemez. Bakınız; Neron Roma’yı yıkmıştı; bunlar bırakın Ankara’yı, Türkiye’yi yakıyorlar.

- Sivas’ın doğusuna gidebiliyorlar mı?: Bize bir dönem “Bunlar Sivas’ın doğusuna gidemiyorlar” diyenler, bugün gitsinler bakalım, nasıl gidiyorlar... Gitsinler de görsünler ülkeyi ne hale getirdiklerini. Bakın, bizim bütün vekillerimiz orada ve korkmadan, çekinmeden halkla buluşuyorlar. Halk artık orada terör de istemiyor, baskı da istemiyor. İstediği tek bir şey var; o da insan gibi yaşamak.

Koltuktakini sorgulamalıyız

Bizim ülkeyi seçime götüren anlayışı sorgulamamız lazım. Milli iradeye saygı duymayan, parlamentoyu işlevsiz kılan, güçler ayrılığı ilkesini geçersiz kılan, yargının tarafsızlığına gölge düşüren, namusu ve şerefi üzerine yemin ederek Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturup, ettiği yemini unutan kişiyi sorgulamamız lazım. Ülkenin ahlaki değerleriyle bu kadar oynayanları sorgulamamız lazım.

Fırat Kozok / Cumhuriyet

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…