Çalışkan Hudut Taburu’ndan yapılan top atışları ve aaydınlatma mermileri nedeniyle Cudi Dağı’nda 3 gün önce başlayan yangın kontrol altına alınsa da hala söndürülemedi. Bu arada Şırnak’a bağlı Başağaç köyü kırsalından da bir yangın haberi geldi. Köylüler tekrar yangın çıkma ihtimaline karşı nöbet tutuyor
Cudi Dağı’nda askerlerin top atışları sonucu çıkan yangın 3 gündür hala söndürülemezken, bugün (18 Temmuz) Şırnak’ın Başağaç (Mendîkera) köyü kırsalında da çıkan yangında ekinler ile ormanlık alan yandı.
Gece saatlerinde başlayan yangında, yaklaşık 40 dönümlük ekili arazi ile ormanlık alan yandı. Arazideki birçok canlı hayvan türü de yanarak telef oldu. Köy sakinlerinin erken müdahalesi ile yangının büyümesi engellendi.
Hürriyet gazetesi yangının ''iki gün önce belirlenemeyen bir nedenle'' çıktığını yazdı. Haber şöyle devam etti:
Silopi’nin Görümlü Köyü’nün üst tarafında başlayan yangın, kısa sürede büyüyerek dağın zirvesine doğru ilerledi. Cudi Dağı’ndaki Aksu Köyü çevresinde yoğunlaşan yangına köylülerin yanısıra Şırnak Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı ekipler müdahale etti.
Ekiplerin aralıksız 3 vardiya halinde müdahale ettiği yangın, Görümlü Köyü kesiminde dün büyük oranda kontrol alınırken Aksu Köyü çevresindeki söndürme çalışmalarının ise sürdüğü bildirildi. Yangının yer yer kontrol altına alınmasına rağmen aşırı sıcakların da etkisiyle tekrar başladığı belirtildi. Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin yangın söndürme çalışmaları devam ederken, yangının daha fazla alana yayılmaması için iş makineleri hendekler kazmaya başladı.
Aksu Köyü Muhtarı Pitrus Karatay, yangının dün kontrol altına alındığını ancak köyün aşağı kısmına sıçrayan kıvılcımlar nedeniyle yangının köylerine ulaştığını söyledi. Aksu, "Yangın dağın aşağı kesiminden müthiş şekilde hızlı geldi ve evlerin etrafını sardı. Binlerce fidanımız vardı. Binlerce liralık kerestemiz yandı, malzememiz yandı. Hayvanlarımız ve arılarımız zarar gördü" dedi. Yangının daha fazla alana yayılmaması için iş makineleri hendekler kazmaya devam ediyor.
AA da sabah 0.8'de verdiği haberde ''ekiplerin üç vardiya halinde sürdürdüğü çalışmalar sonucu dün gece kontrol altına alınan yangın, hava sıcaklığının da etkisiyle başka alanlara'' sıçradığını belirtti.
Havan topu ve Ciner faktörü
Yangın bölgesine gelerek incelemelerde bulunan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Evrensel’e yaptığı açıklamada yangının ortaya çıkışına ilişkin olarak şunları söyledi:
Bildiğiniz gibi 3-4 gün önce Çalışkan Hudut Taburu tarafından gece saatlerinde bu yangının çıktığı yere 2 havan atışı yapılıyor. Sonra aydınlatma mermileri atılıyor. Bunlar düştükten sonra yangın ortaya çıkıyor. Hemen ormanlık alana yayılıyor. Geniş bir ormanlık alan söz konusu. Şunu da bilmenizi isterim, orada Turgay Ciner’e bağlı termik santrali var. Yangının çıktığı yerin hemen dibinde. Aşağısında açık kömür ocakları işletilmeye çalışılıyor. Yangının asker tarafından çıkarıldığı kesin olarak dile getiriliyor, ama söz konusu işletmelerle de ilgisi olabilir. Çünkü yeni kömür sahalarına ihtiyaç duyuluyor. Ama bu zaten askerin 20 yıllık rutiniydi.”
“Ege’de yaşanmış olsaydı…”
Faysal Sarıyıldız ayrıca “Mesela bu ülkenin batısında yaşanmış olsaydı bırakın devleti, çok ciddi kamuoyu baskısı oluşurdu. Maalesef yer mekan Kürdistan olunca aynı duyarlılık oluşmuyor. Bir sürü çevre örgütünün en azından üçüncü günde orada olması gerekirdi. Devletin doğaya karşı hassas olduğunu söyleyemeyiz, ama bu yangın Ege’de Akdeniz’de olsaydı, yangın söndürme helikopteri seferber edilirdi. Yangın söndürülürdü” açıklamalarında bulundu.
‘Özel politikalar uygulanıyor’
Bölgede çıkan yangınlarla ilgili açıklama yapan DBP Şırnak İl Eşbaşkanı Salih Gülenç, yetkililerin sessiz kalmasının bölgeye uygulanan özel politikadan kaynaklandığını ve bilinçli olarak bu yangınların askeriye tarafından çıkartıldığını ifade ederek, “Her yıl olduğu gibi devlet yine Kürdistan’dan intikam almaya çalışıyor. Bizler bunu çok iyi biliyoruz ki özel bir politika ile coğrafyamızı tahrip etmek ve bu toprakları insansızlaştırmak için her yolu deniyorlar” dedi.
Yine 7 Haziran seçimini devletin ve hükümetin hazmedemediğini belirten Gülenç, tutuklamalar ve yangınla intikamcı bir politika uygulandığını vurguladı.
'Batıdaki Çevreciler duyarsız'
Twitter'da ise önceki gün #CudideDoğaKatliamıVar hashtag'i ile kampanya başlatıldı. Söndürülemeyen yangın nedeniyle dün de #CudiYanıyor'la devam eden kampanya kapsamında atılan birçok mesajda medyanın Cudi Dağı'ndaki yangını iki gün boyunca görmemesi eleştirildi.
Twitter kullanıcıların tepki gösterdiği bir başka nokta ise çevrecilerin Cudi'de doğayı talan eden yangına yaklaşımı. Aynı şekilde T24 yazarlarından Nurcan Baysal dadünkü yazısında ''Cudi’deki yangına Batı’daki çevrecilerin çok az bir kısmı tepki verdi (ki bu yazım onlara değildir). Yangın çıktığından beri, Türkiye’nin bilinen çevre örgütlerinden ve çevre katliamlarında sık gördüğümüz çevrecilerin ciddi bir kısmından ses çıkmadı. Ne de olsa yanan Kürdün dağıydı!" diyerek Cudi Dağı'ndaki yangın konusunda çevreci grupların tepkisizliğine dikkati çekti.
AA, Hürriyet, DİHA, Sendika.Org, Politez
