16 yaşındaki Beyza Doğan, 35 kez şikayet etmesine karşın vurularak katledildi!

9 Ağustos 2022
16 yaşındaki Beyza Doğan, 35 kez şikayet etmesine karşın vurularak katledildi!

Kendisine saplantısı olan 28 yaşındaki Selim Tekin’den korunmak için devlete güvenen 16 yaşındaki Beyza’nın da sonu diğer kadınlar gibi oldu.

İstanbul Bahçelievler’de 28 yaşındaki Selim Tekin, saplantılı olduğu 16 yaşındaki Beyza Doğan’ın evine zorla girdi. Beyza Doğan’ı banyoya götürüp ensesinden vuran zanlı, ardından aynı silahla intihar girişiminde bulundu. 

Hastanede iki gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Beyza Doğan’ın cenazesi, memleketi Şanlıurfa’ya gönderildi. Beyza’nın koruma kararı olmasına karşın öldürülmesi ve failin 35 kez şikâyet edilmesine karşın cezasız kalması öfkeye yol açtı. Kadınörgütleri de olaya tepki göstererek, “Önleyici politikalardan vazgeçmenin bedelini ödüyoruz” dedi. 

KORUMA KARARI VARDI

Beyza Doğan ve ailesinin Selim Tekin için koruma kararı aldığı öğrenildi. Beyza Doğan'ın teyzesi Zerife Doğan duruma isyan ederek, "Anne ve babası şikayetçi olmuştu. 2 yıldır bu dava sürüyor. Defalarca savcılığa mahkemeye çıkıldı. Bütün deliller vardı ama hiçbir şey yapmadılar. Sürekli tehdit ediyordu. Ablam sürekli kapıyı kilitliyordu. Ekmek almaya kızı gidiyor tam içeri gireceği esnada ayağını koyup kapının kapanmasını engelliyor. Silahla aileyi tehdit ediyor. Kız kaçıp bağırıyor 'Ablamı kurtarın' diye. Komşuyu gönderin bir şey yapmayacağım diyerek kızı banyoya götürüyor. Sözde koruma kararı vardı. Hayatını mahvettiler" dedi. 

"Koruma kararı sınırsızdı ve eylülde mahkemesi vardı" diyen teyze, "O kızı defalarca kaçırdı. Annesi babası defalarca gidip şikâyetçi oldu. 13 yaşında 16 yaşına kadar bunları yaşadı. 'Ben ayrılırsam beni öldürecek' bile dedi. Sürekli anlattı ama onu kimse duymadı. Ben ya da başkası olsa anlarım ama o daha çocuktu. Bu adam niye tutuklanmadı? Kızı kaçırdı 3-4 defa. Polis benim ablama bağırıyordu evrak istedi diye. Bu şekilde olur mu? Koruma kararı aldılar. 1 ay içerisinde geldi kızı vurdu" diye konuştu.

'35 TANE ŞİKAYET DOSYAM VAR'

Baba Cuma Doğan da, "Bu adam bir buçuk yıl önce Instagram'dan benim kızımla konuşmaya başlamış. Telefonu kızıma uzaktan eğitim için almıştım. Kızım da Instagram'ı yüklemiş ve bu şahısla görüşmüş. Şahıs önceleri ona abi kardeş şeklinde yaklaşmış daha sonra bunu sevgiliye çevirmiş. Kızıma kötü sözler yazmış. Kız kabul etmiyordu. Bu kez tehditler başladı. Kızı Bağcılar Meydanı'na çağırdı ve orada kaçırdı. Benim şu anda adliyede bu şahıs hakkında 35 şikayet dosyam var. Kızımı beş kere kaçırdı. Olay olmadan önce benim evime gelip tekmeyle saldırdı, kapımı tekmeledi. Daha sonra ben savcıya gittim şikayette bulundum savcı koruma kararı çıkardı. Durum bundan ibaret. Kızım şu an yoğun bakımda o şahsın da ne olduğunu bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

Cuma Doğan, dün yaşananlarla ilgili de "Büyük kızım ve küçük kızım marketten dönüyorlardı o şahıs da bunlardan önce girip binanın merdivenlerinde saklanmış. Benim çocuklar içeri girince o da arkalarından kapıyı zorlamış ve elinde silahla içeri dalmış. 'Kapıyı pencereyi kapatın hepinizi öldüreceğim' diye tehdit etmiş. Kızım Beyza'yı alıp kafasına silahı dayıyor. Kızım yapma diye yalvarıyorken önce 'Seni öldürmeyeceğim' diyor ve kızın kafasını koltuk altına alıp kafasına sıkıyor. Ardından da kendi kafasına sıkıyor" açıklamasını yaptı.

Kadın örügtleri ne diyor

ONLAR DA KORUMA ALTINDAYDI

İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2016-2021 yılları arasında öldürülen bin 846 kadından 157’si öldürüldükleri sırada devlet koruması altındaydı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2021’de işlenen 280 kadın cinayetinde, öldürülen kadınların 33’ünün daha önceden polis ya da savcılığa şikâyette bulunduğu ya da koruma kararı olduğuna dikkat çekti.  

"YASA YETMEZ UYGULAMA LAZIM"

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyesi avukat Nilda Baltalı, “Beyza’nın ve ailesinin yaptıkları şikâyetler sonucunda kaçında takipsizlik verilmiş, kaçında gereken önlemler alınmış bunların kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir. Beyza’nın ölümünde geniş bir kalabalığın izi bulunuyor. Tüm sorumlulardan hesap sorulmasını sağlamak gerekir” dedi. Çocuk haklarına değinen avukat Baltalı, “Çocuk Hakları Sözleşmesi değil, Çocukların Cinsel Sömürü ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kısaca Lanzarote Sözleşmesi’nin de tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi feshedilmesi gerektiğini düşünen bazı gerici insanlar bile var. Çocuk yaşta evliliği yasallaştırmaya uğraşan bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Baltalı sözlerini şu şekilde noktaladı: 

Reddettiği bir erkek, ayrılması istediği koca veya sevgili tarafından, yalnızca gösterdikleri direnç nedeniyle kadınlar ve çocuklar öldürülüyor. Kadınların öldürülmemeleri için yalnızca yasalar, sözleşmeler yetmez uygulanmaları gerekir. Hak mücadelesi sürdükçe dünyamızın şiddetten arınabileceğini biliyoruz. 

"CEZASIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Kamu görevlilerinin ihmaliyle karşı karşıyayız diyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Beyza kardeşimizin babası 35 kez şikâyet ettiğini söylüyor. Öldürülen kadınların çok sayıda şikâyetleri vardı, koruma ve uzaklaştırma kararları vardı. Fakat bunların etkili uygulanmadığını ya da ivedilikle bir işleme dönüşmediğini görüyoruz. Tutuklansa iki gün içinde serbest bırakıldığını görüyoruz. Ciddi bir cezasızlık ve ihmallerle karşı karşıyayız. İhmal serisinin artmasına neden olan da İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeden kaynaklanıyor” dedi. Ataselim, “Rahatsız olunacak şey 35 kere şikâyet edilmesine rağmen Beyza Doğan’ın öldürülmüş olmasıdır. Ezgi Zerkin’in defalarca şikâyetçi olmasına rağmen etkin bir şekilde korunmamış olmasından rahatsız olunmalıdır. Kadına yönelik şiddete sıfır toleransın sözde ve lafta kaldığını biliyoruz” ifadelerini kullandı.  

"KOLLUK GÖREVİNİ YAPMAMIŞ"

Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ise “Önleyici politikalardan vazgeçmenin bedelini ödüyoruz. 35 kez dilekçe vermiş olmasına karşın kolluk güçleri görev yapmamış. Kolluk bugünün teknolojisi içinde toplu iğne başı kadar deliği görebilecek mobese kameralarına sahip. Hayatımınızın her alanını görebiliyorlar. Ancak bir kadının cinayete kurban gideceğini anlamıyorlar” dedi. 

Güllü sözlerini şu şekilde noktaladı: 18 yaşındaki bireyin korunmasından devlet sorumludur. Devlet koruduğu vatandaşının ölümüne göz yummuştur. İstanbul Sözleşmesi kaldırılsın yerine 6284 var diyorlar. 6284 olay olduktan sonra geçen hukuki kanun. Oysa ki İstanbul Sözleşmesi önleyici politikadır.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…