HDP'den istifa eden Ayhan Bilgen: Kimlik siyaseti sorunu çözmüyor

14 Aralık 2021
HDP'den istifa eden Ayhan Bilgen: Kimlik siyaseti sorunu çözmüyor

“Herkesin sadece kendi kimliği ile ilgili taleplerde bulunduğu bir atmosferde ortak demokratik zemin kurulamıyor” diyen Bilgen, yeni oluşumda eski siyasiler olduğu gibi daha önce siyaset yapmamış kişilerin de bulunduğu bilgisini verdi.

Yeni siyasi oluşum çalışmaları yürüten eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, siyasette 7 Haziran sonrasında kilitlenme yaşandığını ve yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Fay hatları üzerine oturan inanç ve etnik köken tartışmaları siyaseti manipüle ediyor. Yeni zemin inşa edilmeli” dedi. HDP’ye yönelik eleştirilerde de bulunan Bilgen, “Herkesi ‘Kürtlük’ ortak paydası üzerinden bir siyasal zeminde tutamazsınız. Muhalefet HDP ile fotoğraf çekilmeye korkuyorsa, iktidar kurduğu dilde kriminalize edici söylemi merkeze koyuyorsa, oturup düşünmek gerekiyor. HDP’de yüzde 10 tembelliği oluştuğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Ayhan Bilgen HDP'yi kimlik siyaseti ile sınırlanmakla eleştiriyor. Ancak Bilgen'nin, ne HDP'nin açıkladığı tutum belgesine ilişkin, ne de daha net olarak HDP eski Eş Genel Başkanı Selahhattin Demirtaş'ın Sol Blok önerisiyle kimlik siysetini aşan bir yerden yeni bir siyasi hat geliştirmesine dair bir sözü yok. Bu dikkat çekici.

Eski Kars Belediye Başkanı Bilgen, içinde bulunduğu yeni siyasi oluşuma ilişkin Cumhuriyet’e konuştu. 7 Haziran 2015’teki seçimlerin ardından bazı kırılmaların yaşandığını ve siyasetin tıkandığını söyleyen Bilgen, “Siyasette yeniden yapılanmaya, yeni muhalefet tarzına ihtiyaç var. Kaynakların nasıl yönetileceği tartışmasından uzaklaşıyoruz. Kimlik tartışmaları ya da başka kavgalarla, eski gerilim hatlarıyla adeta sabote ediyoruz” dedi. Taleplerin öne çıkarıldığı ancak ayrışma noktalarının saklı tutulduğu, toplumsal yarılmayı derinleştiren değil, ortak payda arayan bir siyaset tarzının gerekli olduğunu belirten Bilgen, “İnsanları; kimlikleri, inançları ve dilleri ile ayrıma tabi tutmadan bir bakış geliştirilmek zorunda. Vatandaşlık bağı ve insan kimliğinin üzerindeki bütün ayrıştırıcı vasıfları toplumsal barış için önemseyen ama tartışmayı oraya odaklamayan yeni zemin inşa edilmeli” diye konuştu. 

"ORTAK ZEMİN KURULAMIYOR"

“İktidarın sorumluluğunu tartışırken, muhalefetin sorumsuzluğu, yeterince sorumlu davranamaması ile ilgili de eleştiri yapılması gerektiğini” söyleyerek, “Biri yaptıklarından, diğeri yapması gerekirken yapmadıklarından sorumlu” ifadelerini kullanan Bilgen, kimlik siyasetinin merkeze konulmasına ise tepki gösterdi. Bilgen, “Kimlik siyasetlerinin inkâr ve ayrımcılık politikalarına tepki olarak doğduğunu ve anlaşılır olduğunu ama bununla sorun çözemediğimizi görmemiz gerekiyor. Herkesin sadece kendi kimliği ile ilgili taleplerde bulunduğu bir atmosferde ortak demokratik zemin kurulamıyor. Kimlikler birbirleriyle kavga eden bir noktaya sürükleniyor, bu da statükoyu besliyor. Yapmamız gereken şey, hepimiz için genelgeçer özgürlük ve eşitlik talebini zemine almak. Dili buradan kurmak yerine sadece Çerkez, Arap ya da Kürt hakları diye tartıştığınızda, ortaklaşmak ve siyasette etkili kılmak mümkün olmuyor” dedi.  

"HDP’NİN YÜZDE 10 TEMBELLİĞİ OLUŞTU"

Türkiye’de, 150 yıl önceyi ya da 68 kuşağını, 1980’li yılları taklit eden siyaset anlayışının olduğunu ancak yeni sorunların eski formüllerle çözülemeyeceğini vurgulayan Bilgen, HDP’ye yönelik eleştirilerini ise şöyle sıraladı: 

“HDP’nin demokratik siyasetteki arka planı Kürt sorununa çözüm arayışıdır. Bunun üzerinden 30 yıl geçti. 30 yılda Kürtlerin sosyolojisi, ekonomik durumları, yaşadıkları yerler değişti. Herkesi ‘Kürtlük’ ortak paydası üzerinden bir siyasal zeminde tutamazsınız. 7 Haziran öncesi atmosferde yaşıyormuşuz gibi bir beklenti siyaseti gerçekçi değil. Bugün Kürt siyaseti iki taraftan da dışlanıyorsa, muhalefet de HDP ile fotoğraf çekilmeye korkuyorsa, iktidar kurduğu dilde kriminalize edici söylemi merkeze koyuyorsa oturup düşünmek gerekiyor. Siz değişmelisiniz ki diğerlerini de değiştirebilesiniz. Birlikte yaşama, Türkiye’nin demokratikleşmesiyle sorunun çözülmesi, ekolojiye ve kadının siyasete katılımına duyarlılık gibi HDP açısından kuruluş misyonu olan, kaybedilmemesi gereken değerler var. Bunları hayata geçirebilme yöntemlerinin yenilenmesi gerekiyor. Siyaset, diğerlerinin kaygılarını, tepkisini, öfkesini, acısını anlayan bir dil kurmanızı gerektirir. HDP için yüzde 10 tembelliği oluştuğunu düşünüyorum. Bunun Türkiye’yi demokratikleşmeye yetmediğini görmek gerekiyor.”

"İLKELER TARTIŞILMALI"

İçinde bulunduğu siyasi oluşumun, koşullar ve şartlar oluştuğunda talep varsa partileşebileceğini ancak önceliğin ilkeleri belli olan bir hareketin oluşması olduğunu vurgulayan Bilgen, temel ilkelerin ise özetle müzakereci siyaset, toplumsal katılım ve sosyal adalet olduğuna işaret etti. Bilgen, oluşum içinde farklı siyasi partilere mensup isimler olduğu gibi geçmişte siyaset yapmış ya da hiç siyasete girmemiş isimler olduğuna da dikkat çekti. Bilgen, sistem tartışmalarına ilişkin ise “Yüzde 50 ile verilmiş her kararın uzlaşmayı sağlamada sorun çıkaracağını düşünüyorum. Sistemler siyah ve beyaz değil. Modelleri fetişe etmek yerine ilkeleri ve hedefleri tartışalım. Sistem değişikliği arayışlarını ileriye bırakacak bir geçiş dönemine ihtiyacımız var. Partiler, yüzde 70-80’i ikna edebilecek bir formül üzerine çalışmalı” ifadelerini kullandı. 

İSTİFASINI SUNDU

Bilgen, dün akşam partisinden istifa etti. “Siyasi birlikteliğini, toplumsal kaygılarla sonlandırdığını” belirten Bilgen, sosyal medya hesabından paylaştığı istifa metninde “Birlikte çalışırken hangi ilke ve etik değerleri gözettiysem, ayrılırken de aynı hassasiyeti göstereceğimi herkesin bilmesini istiyorum. HDP’li gibi gözüken isimler tarafından yürütülen iftira, hakaret ve karalama kampanyasının yapacağınız açıklamayla son bulmasını umuyorum” dedi.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…