İstanbul Kadıköy’de Kampüs cadıları erkek egemen politikalara karşı eylem gerçekleştirdi. Eylemde ‘’Patriyarka tarafından nesneleştirilmemize, ikincil konuma itilmemize, "Damızlık Kız" muamelesi görmemize isyan ediyoruz! Kabul etmiyoruz! Hayatlarımızı, haklarımızı, özgürlüğümüzü sokaklarda savunacağız, ellerimize alacağız! Cadısın hatırla, İsyanla Özgürleş ‘’ denildi.
Margaret Atwood‘un Damızlık Kızın Öyküsü kitabından yola çıkılarak gerçekleştirilen eylemde patriyarkal sisteme, cinsiyet eşitsizliğine ve kadınlar üzerinde uygulanan politikalara vurgu yapıldı.
Cinsiyet eşitsizliğini destekleyen politikalar gün geçtikçe artıyor. Görevde olan AKP hükümeti yetkilileri buna çanak tutuyor ve destekliyor.
Belediye başkanından, ilahiyatçı yazarına hatta iş adamlarına kadar tüm erkekler kadınların hayatlarında, yaşamlarında ve bedenlerinde kendilerini söz sahibi sanıyorlar.
Siz kimsiniz ve size bu hakkı kim veriyor?
Zafer Bağkale isimli şahıs sosyal medya hesabından “Kız voleybol takımında ben maça konsantre olamıyorum federasyona söyleyin bacaklarına uzun don giysinler yoksa işimiz kötü” ifadelerini kullandı. Zafer Beye soruyoruz, Zafer Bey siz kadınları sadece cinsel obje olarak mı görüyorsunuz? Siz ve sizin gibi düşünen zihniyeti biz kadınlar olarak yakından tanıyor ve sizin gibi cahiller ile yılmadan mücadele ediyoruz.
Ya İhsan Şenocak'ın sosyal medya paylaşımına ne demeli? "İslamın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sutanısın; sen 'burnunu göstermekten utanan' anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına 'sultan' demesine aldanmayasın! Umudumuz da duamız da sensin!" (Bir de düzgün yazsalar değil mi ya…)
İhsan bey, kadınlara namus bekçiliği yapmayı bırakıp işinize bakın…
Kabulleneceksiniz kadınların başarılarını,
Alışacaksınız kadınların varlığına,
Saygı duyacaksınız kadınların yaşam haklarına,
Kadınlar sizin malınız değildir,
Erkek olmadan önce insan olmayı öğreneceksiniz…
Erkek şiddeti bir öfke kontrolü ya da psikolojik bir sorun değildir. Şiddet uygulamak seçilmiş bir davranış ve düşünce biçimidir. Yani kendini güçlü gösterme, karşısındakini ezme eylemidir. Erkek şiddetinin kaynağı toplumsal cinsiyet eşitsizliğidir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayana kadar mücadelemiz devam edecektir.
Erkek şiddeti 2021 yılında 227 günde 188 kadını katlederek cins kırımı yapmıştır. İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı kanunu uygulayın, katliamı engelleyin!
1 Ağustos’ta Antalya’da yaşayan ve 28 Temmuz’da kayıp olduğu bildirilen Azra Gülendam Haytaoğlu, Mustafa Murat Ayhan isimli cani katil tarafından vahşice katledildi.
1 Ağustos’ta Tokat'ta, Elif Saltık üç arkadaşıyla birlikte piknik yaparken yanlarında bulunan tabancanın iddiaya göre şüpheli bir şekilde “sözde” kazara ateş alması sonucu vurularak yaşamını yitirdi. Birlikte oldukları E.A., D.S. ve Ü.K. sorgulanmak üzere gözaltına alındı.
2 Ağustos’ta Emine Gökkız’ın, Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinde kaybolduktan 4 gün sonra ağaçta asılı halde cansız bedeni bulundu. Şüpheli ölüm araştırılıyor.
5 Ağustos’ta Ankara’nın Mamak ilçesinde yaşayan Esra Hankulu evinde şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Olay ile ilgili olarak Aleyna Çakır’ın da faili olan Ümitcan Uygun tutuklandı.
5 Ağustos’ta Kırıkkale’de öğrenci olan Elif Sinan evinde şüpheli bir şekilde bıçaklanmış olarak ölü bulundu. Elif Sinan’a yapılan otopsi sonucunda, meydana gelen olay kayıtlara intihar olarak geçti. Gözaltına alınan erkek arkadaşının ise otopsi sonucunun ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Etkin araştırma yapılarak Elif Sinan’ın ölümü araştırılmalıdır.
5 Ağustos’ta Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Senem Barik eve gitmek için kızıyla bindiği minibüste, bir yıl önce boşandığı İrfan Barik isimli erkek tarafından 4 yerinden bıçaklanarak katledildi.
5 Ağustos’ta Denizli’nin Honaz ilçesinde yaşayan Sultan Duran kızının boşanma aşamasında olduğu Aydın A. isimli erkek tarafından silahla vurularak katledildi.
6 Ağustos’ta Kocaeli’nde Sude Akarsu birlikte yaşadığı Onur Öztürk isimli erkek tarafından başından vurularak katledildi.
7 Ağustos’ta Mardin’in Midyat ilçesinde yaşayan Baran Hasan Rasho, Serkan Ö. isimli erkek tarafından ateşli silahla vurularak katledildi.
7 Ağustos’ta Ankara’da yaşayan Eda Nur Kaplan 15. Kattan atlayarak hayatına son verdi. Eda Nur, 30 Temmuz tarihinde Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu isimli şahıslar tarafından cinsel saldırıya uğradığını beyan etmiş ve emniyete şikâyette bulunmuştu. İfadeleri alındıktan sonra Güzelyurt ve Ardıçoğlu’nun serbest bırakılması üzerine Eda Nur annesine mesaj atarak intihar etti. Eda Nur’un intiharı üzerine savcılık tarafından gözaltına alınan failler sorguları tamamlandıktan sonra serbest bırakıldı. Sosyal medyada yapılan paylaşımların ardından, serbest bırakılan failler kısa bir süre sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından çıkartılan kararla yakalanarak gözaltına alındılar.
8 Ağustos’ta Antalya’da yaşayan Gülizar Kılınç ve Gülcan Kılınç, Gülcan’ın 3 yıl önce boşandığı erkek Ali Alataş tarafından silahla vurularak katledildiler.
8 Ağustos’ta Karaman’da yaşayan Necla Koçyiğit kızının boşanma aşamasında olduğu Doğan Tekin isimli erkek tarafından bıçaklanarak katledildi. Fail Doğan Tekin boşanma aşamasında olduğu eşi Özlem ve ağabeyi Osman’ı da bıçaklayarak ağır yaraladı.
9 Ağustos’ta Bursa'da yaşayan Talat Aslan isimli erkek eşinin ağabeyine ‘Kardeşine zarar vereceğim’ diye mesaj attıktan sonra eşi Hatice Aslan’ı katletti. Daha sonra kendisini doğal gaz borusuna asarak yaşamına son verdi. Konuyla ilgili soruşturma devam ediyor.
10 Ağustos’ta İstanbul Sultangazi'de Ulviye Avağ boşandığı erkek Mehmet Demir tarafından silahla vurularak katledildi.
10 Ağustos’ta Sinop’ta yaşayan M.M eşi M. V. A. tarafından bıçaklanarak katledildi.
11 Ağustos’ta Afyonkarahisar'da Atilla Yalçın isimli erkek, şiddet uyguladığı için boşanma aşamasında olduğu eşi Gönül Yalçın’ı, kayınpederi Nuray Akdeniz ve kayınvalidesi Kadriye Akdeniz’i silahla vurarak katletti ve ardından intihar etti.
14 Ağustos’ta Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yaşayan İhsan Meşe isimli erkek, evli olduğu Pakize Meşe ile kızları Nazlı Meşe’yi av tüfeği ile vurarak katletti. Ardından da aynı silahla intihar etti.
14 Ağustos’ta Konya-Seydişehir karayolunda bir çay bahçesinde mola veren Emel Göker çayın soğuk olduğunu söylediği için işletme sahibiyle tartıştı, tartışmanın büyümesi üzerine işletmeci Muhammed İ. tabancayla Emel Göker'i başından vurarak katletti.
15 Ağustos’ta Adana merkez Çukurova ilçesinde yaşayan Kübra Özten, evli olduğu erkek Ozan Özten tarafından tabanca ile başından vurularak katledildi.
ŞİDDET
4 Ağustos’ta Bursa'nın Nilüfer ilçesinde yaşayan Gülfem Alay boşandığı erkek İbrahim S. tarafından konuşmayı kabul etmediği için tabancayla vuruldu. Kurşunların başına ve karnına isabet ettiği Gülfem ağır yaralandı. Gülfem Alay’ın hayatı tehlikesi devam ediyor.
8 Ağustos’ta İzmir'in Konak ilçesinde bir otelde Şenay Ay başından vurulmuş olarak bulundu. Olay ile ilgili erkek arkadaşı Muhammet Sayın gözaltına alındı. Şenay Ay’ın hayati tehlikesi devam ediyor.
11 Ağustos’ta Zonguldak'ta E.Y kayınpederi K.Y isimli erkek tarafından silahla vurularak ağır yaralandı. E.Y’nin tedavisi devam ediyor.
12 Ağustos’ta Bursa’da R.A. isimli erkek yolda yürüyen eski sevgilisi Y.C.K.'nin önünü kesip, boğazına bıçak dayayarak, kaçırmaya çalıştı. Olayı gören bir kişinin tabancayla havaya ateş açması ve bekçilerin gelmesiyle Y.C.K’yi bırakıp kaçmaya çalışan R.A. yakalandı.
TACİZ
4 Ağustos’ta Muğla'dan Zonguldak'a gelen bir şehirlerarası otobüsün muavini, kadın bir yolcuya cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. Otobüste yolculuk yapan bir kadın, yolculukta uyuduğu sırada saçında ıslaklık hissetti. Muavinden şüphelenen genç kadın, otobüs Zonguldak’a ulaşınca polis merkezine giderek şikâyetçi oldu. Gözaltına alınan muavin B.K. suçunu itiraf etti. B.K.’nın DNA örneği alınarak Adli Tıp Kurumu’na gönderilirken genç kadın saçındaki sıvı ile karşılaştırılacağı öğrenildi. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen muavin B.K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
9 Ağustos’ta İzmir’in Bornova ilçesinden Buca’ya gitmek üzere dolmuşa binen kadın, yolculardan biri tarafından taciz edildi. Kadın, taciz anlarını cep telefonu kamerası ile kayıt altına aldı ve taciz görüntülerini sosyal medya üzerinden paylaştı. Görüntülerde bir şahsın kadının omzuna elini attığı, kadına dokunarak saçlarıyla oynadığı görüldü. Tacize uğrayan kadın, durumu minibüs şoförüne bildirdiğini fakat bir şey yapılmadığını, yalnızca şahsın arka kapıdan indirildiğini belirtti.
9 Ağustos’ta Şanlıurfa'da markette alışveriş yapan kadınları taciz ettiği iddiasıyla Y.U isimli sapık erkek yakalanarak tutuklandı. Olay Şanlıurfalı kadınların sosyal medyada "Sapık var" paylaşımları ile ortaya çıktı. Kadınların 'Sapık var' paylaşımı üzerine acilen harekete geçen ekipler, Y.U’yu kısa sürede yakaladı.
TARİHTE BU HAFTA
7 Ağustos 1813 tarihinde Paulina Kellogg Wright Davis doğdu. Amerikalı feminist ve sosyal reformcudur. Kadınlara oy hakkı için erken mücadelede aktif rol almış ve bu amacı destekleyen ilk süreli kadın dergisinin kurucusudur. Paulina Kellogg, ebeveynlerini küçükken kaybetmiş ve dindar teyzesi tarafından büyütülmüştür. Dindar olarak yetiştirilen Paulia tüccar bir adam ile evlendirildi. Evlendikten sonra dindarlıktan tamamen sıyrılan Paulia, ölçülülüğün, köleliğin, kadın haklarının ve diğer reformların aktif ve coşkulu destekçisi oldu. Kocası ile birlikte Ekim 1835'te New York, Utica'da düzenlenen bir kölelik karşıtı kongrenin düzenlenmesine yardımcı oldular. Kocasının ölümünden sonra, Wright reform çalışmalarında aktif olmaya devam etti ve bir süre fizyoloji ve hijyen üzerine konferanslar verdi. Cinsiyet eşitliği ve diğer konuları ön plana çıkarmaya cesaret eden olağanüstü bir kadındı. Ekim 1850'de ilk Ulusal Kadın Hakları Sözleşmesi’nin hazırlanmasında öncülük etti. Şubat 1853'te kadınların bireysel özgürlüğünün geniş görüşlerini ifade eden, kendine özgü bir kadın hakları gazetesi olan The Una'nın kurulmasına öncülük etti, editörlüğünü yaptı ve yayınlanmasını sağladı. Amerikan İç Savaşı sonrası, New England Kadın Suffrage Derneği'nin kurulmasına yardım etti. 1871'de Ulusal Kadın Hakları Hareketi Tarihi'ni yayınladı.
7 Ağustos 2018 tarihinde Arvonne S. Fraser 92 yaşında vefat etti. Kadın hakları aktivisti, eğitimci, siyasetçi ve yazardır. Arvonne S. Fraser, 1948'de Minnesota Üniversitesi'nden Liberal Sanatlar alanında lisans derecesi aldı. 1981'den 1994'e kadar Kıdemli Araştırma Görevlisi olarak görev yaptığı Hubert H. Humphrey Halkla İlişkiler Enstitüsü'nün kıdemli bir emekli üyesidir. İnsan haklarını ve kadının statüsünü aydınlatmak ve cinsiyet eşitliği sağlamak için yorulmadan çalışan ilham verici bir rol model ve lider olarak tanımlanıyor. Kadın Hakları Eylem İzleme Örgütü'nün (IWRAW) kurucusu, eski yöneticisi ve Kadın ve Kamu Politikası Merkezi'nin kurucu ortağıdır. BM Kadının Statüsü Komisyonu büyükelçisi ve ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nda Kalkınmada Kadın Ofisi koordinatörü olarak görev yaptı. Louis B. Sohn İnsan Hakları Ödülü, Üstün Onur Ödülü ve Elizabeth Boyer Ödülü de dahil olmak üzere çok sayıda ödülün sahibidir. Minneapolis YWCA'nın Üstün Başarı Ödülü ve Minneapolis Uluslararası Vatandaş Ödülü'nü aldı. 1979'da Macalester Koleji'nden fahri Hukuk Doktoru aldı.
