’İstanbul Sözleşmesi’nden değil, yolumuzdan çekil’

Nuray Kılıç

27 Haziran 2021
’İstanbul Sözleşmesi’nden değil, yolumuzdan çekil’

''Kadınlar öldürülmeye, katilleri iyi hal indiriminden yararlanmaya, ülkeyi yönetenler kadınla erkeğin eşit olamayacağına inanmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi karşıtı gerici-tarikatçı erkek-bloğu ülkeyi kadınlar için cehenneme çevirmeye yeminli'‘

Mersin’den İzmir’e, Edirne’den Ankara’ya, ülkemizin birçok ilinde, 1 Temmuz’a kadar eylem kararı alan kadınlar; ‘’İstanbul Sözleşmesi’nden değil, yolumuzdan çekil’’ şiarıyla 19 Haziran’da İstanbul Maltepe’de bir araya gelerek isyanlarını hep bir ağızdan haykırdı.  Birçok ilden sembolik katılım ile gerçekleştirilen eylem için kadınlar, sabahın erken saatlerinde yollara döküldü. Valiliğin katılım için sayı sınırı koyduğu eylemde kadınlar omuz omuza örgütlü mücadelenin gücünü bir kez daha gösterdi. Hükümetin uyguladığı baskıcı politikaların vurgulandığı konuşmalar, sık sık isyan sloganları ile kesildi. Düzenlenen mitingde kadınlar Kalben, Pınar Aydınlar ve İstanbul Kadın Orkestrası’nın sahne almasıyla öfkelerini, isyanlarını türkülere, ezgilere bıraktı. Biat ve korku kültürünü referans alarak hükmünü sürdürmeye çalışan eril AKP hükûmetine kadınların da diyeceği var:

Geceleri de meydanları da sokakları da terk etmiyoruz.

Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz… 

**

Emek, Özgürlük, Adalet talepleri ile toplumun farklı direniş alanlarından gelenler, Demokrasi konferansında buluştu.

24 Haziran tarihinde İstanbul’da Demokrasi Konferansı gerçekleştirildi. Konferansta emek, bilim akademi, kadın, LGBTİ+, ekoloji, haklar/inançlar, çocuk, basın özgürlüğü, gençlik, hukuk/adalet, ekonomi, hak örgütleri, kültür-sanat, yerel demokrasi, sağlık, tarım ve üretici köylü, esnaf ve göçmen bildirgeleri okundu. Yeni bir toplum inşasında kadınların taleplerinin yer aldığı bildirgeyi Cemile Baklacı sundu. Baklacı konuşmasında ‘’Başka bir dünyanın başka bir toplumun umudu için, eşit, özgür, şiddetsiz bir toplumun mücadelesi, emek sömürüsünün engellenmesi, insanlık dışı çalışma koşullarının giderilmesi için bir aradayız. İçinden geçtiğimiz siyasi atmosferin ağırlığı artarken kadınlar sokaklardan hiç çekilmedi, ısrarlı bir şekilde sokaklarda olmaya devam etti. Biz kadınlar mücadeleyi sokakta olmayı her zaman yaratmaya çalıştık. Evet, kadınlar cüreti büyüttü, evet kadınlar gemileri yaktı ve sokaklara döküldü. Kadınlar olarak İstanbul Sözleşmesi’nden de haklarımızdan da vazgeçmeye niyetimiz yok. Mücadele ediyoruz, edeceğiz’’ dedi.

Günün sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde ‘’Kadınlar öldürülmeye, katilleri iyi hal indiriminden yararlanmaya, ülkeyi yönetenler kadınla erkeğin eşit olamayacağına inanmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi karşıtı gerici-tarikatçı erkek-bloğu ülkeyi kadınlar için cehenneme çevirmeye yeminli ‘’ sonucuna varıldı.

 24-25 tarihindeHaliç Kongre Merkezi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Mor Zirve’de söz alan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, İstanbul Sözleşmesi’nin önemini ve AKP hükümetinin ilk imzacı olmasına rağmen sözleşmeye uymadıklarını dile getirdi. Ayrıca Mor Zirvede pandemi süresince kadınların gördükleri şiddet, eşitsizlik ve sağlık konularına da yer verildi. Zirvede kadınların görünmeyen emekleriyle dünyanın çarkını döndürdüğü ve bu sistemin yarattığı zenginliğin arkasında kadınların emeğinin olduğu vurgulandı.

Meclis’te ‘’Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılması Komisyonu’’ görüşmeleri ile ilgili daha önce skandallar yaratan görüşmeleri sayfamızda gündeme getirmiştik. Komisyonun amacının şiddeti önlemek olmadığını ilk günden beri kadınlar olarak biliyorduk. En sonunda CHP ve İYİ parti de komisyondan çekildi. Komisyondan çekilme kararını açıklayan CHP'li Gamze Taşçıer, "Cumhur İttifakı bizi figüran haline getirip İstanbul Sözleşmesi’nden çıkışı meşrulaştırma çabasında" dedi.

 

 22 Haziran’da İstanbul Şişli’de 1 Temmuz ‘’İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİZİM’’ eylemi için çağrı yürüyüşü yapıldı. Her fırsatta kadınları engellemeye çalışan güvenlik güçleri yerlerini almışlardı.

Kadın: Kadınların hayatı söz konusu

- Trafik polisi: Tamam bak yolda sizi bekliyorlar

Kadın: Biz hayatımızdan vazgeçmiyoruz.

- Trafik polisi: Niye böyle yapıyorsunuz

Kadın: Hayır 10 dakika 20 dakika trafik kapandı diye bir şey olmaz, AMA BİZİM HAYATIMIZ SÖZ KONUSU

Hep bir ağızdan yüksek sesle KİTLE:  Kadınlarıdeğil, cinayeti engelle…

Sözleşmeyi uygulamadığınız her gün kadınlar katlediliyor. Failleri koruyarak cesaretlendiriyorsunuz. Artık yitirdiğimiz canlar için haftalık sayı vermiyoruz. Katledilen kadınlar sayılardan ibaret değildir.

Alışmayacağız Alıştırmayacağız…        

Katledilen canları unutmayacağız unutturmayacağız. Hesap vereceksiniz…          

KADINA ŞİDDET

18 Haziran’da Çatalca’da İlknur Çavuş, evli olduğu, Erdal Çavuş tarafından silahla göğsünden vurularak katledildi.  

21 Haziran’da İstanbul Ümraniye’de yaşayan Arzu Rahmen Güney, boşanma aşamasında olduğu, Mehmet Güney tarafından evi ateşe verilerek vahşice katledildi. Evi ateşe vererek Arzu Rahmen Güney’i katleden ve oğlu K.G.’nin ağır yaralanmasına sebep olan Mehmet Güney, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden atlayarak intihar etti.

22 Haziran’da Büyükçekmece’de arkadaşı ile yürüyen Adalet Bike, evli olduğu erkek Mahmut Bike, evli olduğu erkeğin babası ve erkek kardeşleri tarafından vahşice katledildi. Önce Adalet’in arkadaşını bıçaklayarak öldüren caniler, daha sonra Adalet Bike’yi araca alarak, araç içinde defalarca bıçakladılar ve parçalanmaya başlayan cesedini yola bırakarak üstünden defalarca araba ile geçtiler.

22 Haziran’da Konya’da yaşayan Halime Uyar, 15 yıl önce boşandığı erkek Mesut Çoban tarafından silahla vurularak katledildi.

23 Haziran’da Diyarbakır’da yaşayan 16 yaşındaki Emine Karakaş, yaşam mücadelesini kaybetti. 4 Şubat’ta ikinci eş olarak, 16 yaşındaki Emine’ye istemiş olan sapık Aslan Karakaş, Emine’nin reddetmesi üzerine Emine’yi silahla vurarak ağır yaralamıştı. Aslan Karakaşı 4 Şubat’tan beri hala yakalanamadı. Emine’den geriye "Ben Emine. 16 yaşımdayım. Böyle oldum. Beni siz iyileştireceksiniz değerli hocalarım. İnşallah iyileştireceksiniz beni. Hastaneye sedyeyle gireceğim, yürüyerek çıkacağım inşallah. Sizler de beni iyileştirmek için, elinizden geleni yapacaksınız. Bundan eminim. Ağabeyim de benim için çok çabalıyor zaten. Çok seviyorum onu. İnşallah beni iyileştireceksiniz. Ne gerekiyorsa, yapmaya hazırız. Size güveniyorum. Ne olur elinizden geleni yapın. İki aydır yatıyorum, kendimi hiç bırakmadım. Kendime güvendim. Hep daha iyi olacağım dedim. Beni iyileştirmek için, elinizden geleni yapmaya çalışın lütfen." sözleri kaldı. Gencecik dalı kıranlar ve failleri koruyanlar hesap verecekler. 

23 Haziran’da Kayseri’de yaşayan Raziye Ebru Erciyes, 11'inci kattaki evinin balkonundan şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetti. Binanın güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde Raziye Ebru düştükten sonra çıplak halde gelen ve sonra kaçan eş H.D. Erciyes şüpheli olarak gözaltına alındı ve ardından adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

24 Haziran’da Aksaray’da yaşayan Yemen Akoda, evli olduğu erkek Eşref Akoda tarafından sokak ortasında silahla vurularak katledildi. 

24 Haziran’da İzmir’in Buca ilçesinde Gülistan Aidorova’nın oğlu E. Aidorova tarafından bıçaklanarak katledildiği ve oğlunun evinin balkonunda kadının cesedini sakladığı ortaya çıktı.   

25 Haziran’da Akhisar Reşatbey mahallesinde Sadriye Şen, evli olduğu erkek Recep Şen tarafından göğsünden vurularak katledildi. 

25 Haziran’da Niğde’de Yasemin A. erkek arkadaşı Muhammed Y. adlı erkek tarafından silahla vurularak katledildi. 

  TARİHTE BU HAFTA  

18 Haziran 2007 tarihinde Vilma Lucila Espín Guillois 77 yaşında vefat etti. Kübalı devrimci, feminist ve kimya mühendisidir. ABD’de eğitim hayatını tamamladıktan sonra Küba’ya döndü. Havana'da devrimci Frank Pais ile tanıştı ve onun düşüncelerinden etkilenerek devrimci oldu. Oriente eyaletindeki siyasi faaliyetlerin sorumlusu oldu. Meksika'da bulunan Fidel Castro ile Küba'daki gruplar arasında iletişimi sağlardı. Yeraltı casusu olarak 26 Temmuz Hareketi'nin tedarik ve örgütlenmesine yardım etti ve devrimin bitiminden ölümüne kadar Küba hükümetinin birçok dalında aktif rol aldı. Kararlı bir feminist olarak Espín, Küba Kadınları Federasyonu'nun kurulmasına yardımcı oldu ve Kübalı kadınların yaşamın her alanında eşit haklara sahip olmasını teşvik etti.  Espín, Eylül 1959'da Şili'deki Uluslararası Demokratik Kadınlar Federasyonu Kongresi'ndeki Küba Delegasyonuna başkanlık etti. Aynı zamanda Küba delegasyonlarının sonraki Kadın Konferanslarına başkanlık ederek onları "gelişmekte olan ülkelerdeki kadınlar için paha biçilmez" olarak övdü.

20 Haziran 1914 tarihide Muazzez İlmiye Çığ doğdu. 107 yaşında olan Çığ Sümer tarihinde yaptığı çalışmaları ile dünya çapında ün salmış ve kitapları birçok dile çevrilerek okullarda okutulan ilk Sümerolog’dur.  

 20 Haziran 1933 tarihinde Clara Zetkin 76 yaşında vefat etti. Devrimci sosyalist ve Marksist-Leninist Alman politikacı ve kadın hakları savunucusudur. Clara Zetkin 1857 yılında Almanya’nın Saksonya eyaletinde dünyaya geldi. Öğretmenlik eğitimi aldı, 1874'ten itibaren Almanya'daki kadın hareketi ve işçi hareketi içinde yer aldı. 1878'de Almanya Sosyalist İşçi Partisi'ne (SAP) katıldı. Clara Zetkin, SPD'den yakın arkadaşı Rosa Luxemburg ile devrimci radikal solun önde gelen isimleri arasında yer aldı.  Zetkin kadınların oy hakkı ve fırsat eşitliği gibi konularda kadın politikasına da eğildi. Sosyal demokrat kadın hareketini geliştirmeye çalıştı, 1891'den 1917'ye kadar SDP'nin kadın gazetesi Die Gleichheit'in editörlüğünü yaptı. 26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonal'e bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. Clara Zetkin, I. Dünya Savaşı sırasında Karl Liebknecht, Rosa Luxemburg ve diğer etkili SDP politikacılarıyla birlikte partinin Burgfrieden politikasına, savaş döneminde grev yapılmayacağına ve hükümetin ve savaşın eleştirilmeyeceğine dair geçici bir barış anlaşmasına karşı çıktı. Savaş karşıtı görüşlerinden dolayı defalarca tutuklandı, yine de Berlin'de 1915 yılında savaş karşıtı Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nı düzenledi. Ocak 1919'da Almanya Komünist Partisi kuruldu. Zetkin partiyi 1920-1933 arası Reichstag'da temsil etti. Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin ile 1920'de "Kadın Sorunu" üzerine bir görüşme gerçekleştirdi. 1924'e kadar KPD'nin merkez ofis üyesi, 1927'den 1929'a kadar partinin merkez komitesi üyesi oldu. 1921'den 1933'e kadar Komintern'in idari komitesinde yer aldı. Ağustos 1932'de kıdeminden dolayı başkanı olduğu Reichstag'da nasyonal sosyalizm ile savaşılması gerektiği çağrısında bulundu.

 

              

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…