'Göreviniz cinskırımını tolere etmek değil, önlemektir'

26 Mayıs 2021
'Göreviniz cinskırımını tolere etmek değil, önlemektir'

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu’nda yaptığı sunumda; salgın döneminde kadına şiddet olaylarındaki artışın 'tolere edilebilir' düzeyde olduğunu söyledi. 

Bakan Derya Yanık, 1 Ocak 2021 tarihinden 24 Mayıs 2021 tarihine kadar geçen 144 günde 133 kadın katledildi. Sayın bakan bu 133 canı nasıl tolere etmeyi düşünüyorsunuz?  Şu an halen hastanelerde hayat mücadelesi veren kadınlara ne diyeceksiniz?

Keşke kürsüye çıkmadan önce işgal ettiğiniz mevkinin gereği dersinize hazırlansaydınız. Sizin göreviniz cins kırımını ‘tolere etmek’ değil, ÖNLEMEKTİR.  

Derya Yanık, patriyarkal politikalara hizmet etmeyi bırakın ve derhal istifa edin. Görünen köy kılavuz istemez, sizden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı olmaz… 

İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi için sokaktayız. 

Kadın dernek, STK ve bileşenleri 1 Temmuz’a kadar alanlarda aktif eylem kararı almış ve uygulamaya başlamışlardır. Ülkenin çeşitli illerinde bir araya gelen kadınlar hakları için mücadeleye devam edecek ve İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanana kadar bu mücadelelerini sürdürecektir. 

Kadın cinayetleri politiktir. Kapitalizmin dayatması ile uyguladığınız patriyarkal politikalar, ne kadın cinayetlerini, ne kadına şiddeti, ne de tacizi engellemeye yetmiyor. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun’un etkin uygulanması ile cins kırımını, şiddeti ve tacizleri durdurabiliriz.  

18 Mayıs’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde yaşayan Gülendam Göz, boşandığı Erdal Bozdere tarafından silahla vurularak katledildi.  

19 Mayıs’ta Havva Nur Çalışkan, Antalya'da kaldığı otelde şüpheli bir şekilde ölü bulundu.

Şüpheli ölümlerin açığa çıkarılması için etkin soruşturma yürütülsün, Havva Nur Çalışkan ve tüm şüpheli ölümler aydınlatılsın.

20 Mayıs’ta Kayseri’de Arife Nur Sarıoğlu, arkadaşlık teklifini reddettiği Tolga T. isimli erkek tarafından sokak ortasında vurularak katledildi. Hayır demek, hayır demektir. Kadınlar eril egonuz yüzünden istemedikleri yaşamları seçmek durumunda değildir. Hayır demek, hayır demektir. 

20 Mayıs’ta Antalya'nın Alanya ilçesinde yaşayan Aslı Öztürk evli olduğu Mesut Öztürk tarafından çarşaf ile boğularak katledildi. Cani katil Mesut Öztürk, kadının cansız bedenini halıya sararak ormanlık alana gömdüğünü itiraf etti. 

21 Mayıs’ta Balıkesir Ayvalık ilçesinde yaşayan Birgül Ç. evinde bıçakla öldürülmüş halde bulundu. Şüpheli olarak, evli olduğu Yıldıray Ç. isimli erkek aranıyor.  

22 Mayıs’ta Mardin’in Artuklu ilçesine Bedriye Kaynak’ın şüpheli bir şekilde evin damından düşerek/itilerek yaşamını yitirdiği öğrenildi. Soruşturma sürüyor.  

24 Mayıs’ta Adana’nın Kozan ilçesinde Tuğçe Duman otomobil içerinde başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden silahla vurularak katledilmiş halde bulundu. Tuğçe Duman’ın vurulduğu araçtan yaklaşık yüz metre ileride boş arazide Melek Elşemo başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurulmuş halde bulundu.

24 Mayıs’ta Erzurum Palandöken ilçesinde yaşayan M.Ç. şüpheli bir şekilde evinin banyosunda ölü olarak bulundu.  

16 Mayıs’ta, Aksaray’da Yeter Çekiç dini nikâhlı olduğu Bayram Çınar tarafından 7 yerinden bıçaklanarak ağır yaralandı. Yeter Çekiç tedavi altına alındı.

17 Mayıs’ta, İstanbul Esenyurt’ta bir taksiye binen kadın müşteri, iddiaya göre sürücü tarafından sözlü tacize uğradı. Bu durumu taksi durağına bildirmesi üzerine taksi sürücüleri, arkadaşlarını dövdü.

18 Mayıs’ta, Aliağa’da bir iş yerinde Ayten isimli kadın oğlunun bıçaklı ve silahlı saldırısına uğradı. Ayten ağır yaralandı. Olayda kadına yardım etmek isteyen iki kişi öldü. 

20 Mayıs’ta, İstanbul Esenyurt’ta yaşayan Kısmet C. evli olduğu Murat C. tarafından bıçaklandı. Murat C. 2 yaşındaki kızını ağladığı için yere fırlattı ve boğarak öldürmeye çalıştı. 

21 Mayıs’ta, İstanbul Beyoğlu’nda Nermin U.  4 yıl önce boşandığı ve kendisini uzun süredir rahatsız eden eski eşine karşı koruma kararı aldırmak amacıyla gittiği polis merkezinden dönerken boşandığı Mahir A. tarafından sokak ortasında kurşun yağmuruna tutuldu. Göğsünden ve omzundan vurularak ağır yaralanan Nermin U., ambulansla kaldırıldığı hastanede ameliyata alındı. 

17 Mayıs’ta İstanbul Sultangazi'de bir erkeğin yoldan geçen iki kadını taciz etmesinin ardından kadınlar öz savunma göstererek tacizciyi kovalamaya ve bağırmaya başladılar. Sesleri duyan çevredekiler de tacizciyi kovalamaya başladılar. Tacizci yakalanarak gözaltına alındı.

19 Mayıs’ta, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde bir kadın, G.M. isimli erkek tarafından sokak ortasında elle tacize uğradı. Kadını taciz eden G.M. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

 TARİHTE BU HAFTA 

17 Mayıs 1987 tarihinde İstanbul’da ilk kitlesel kadın yürüyüşü olan Dayağa Karşı Dayanışma Yürüyüşü yapıldı. Eylem Kadıköy iskeleden başladı, Yoğurtçu parkındaki mitingle devam etti. Aile içi şiddete, dayağın meşrulaştırılmasına karşı düzenlenen 17 Mayıs Eylemi, sadece kadınların düzenlediği ve katıldığı ilk yürüyüş oldu. Yürüyüşün temel sebebi, bir kadının dayak yediği için mahkemeye dava açması üzerine dava hâkimi Mustafa Durmuş’un dayak nedeniyle boşanmak isteyen kadının davasını, Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmemeli diyerek reddetmesiydi.

17 Mayıs 1941 tarihinde Wilhelmina Jacoba van Gogh veya Wil van Gogh 79 yaşında vefat etti. Hollandalı hemşire ve erken dönem feministlerindendir.  Hayatının ilk döneminde hemşire ve mürebbiye olarak ailelere hizmet etti. Kardeşlerinin ölümünden sonra 1890 ve 1891'de hastanede çalışmaya başladı. Orada Uluslararası Kadın Emeği Sergisi'nin (Nationale Tentoonstelling van Vrouwenarbeid) düzenlenmesi için oluşturulan komitede yer aldı. Bu girişim çok başarılı oldu ve sergiden kazanılan 20.000 Gulden ile Hollanda'da Ulusal Kadın Çalışmaları Bürosu kuruldu.

17 Mayıs 2017 tarihinde Roxcy O'Neal Bolton 91 yaşında vefat etti. Amerikalı feminist sivil ve kadın hakları aktivistidir.  1966'da Bolton, Florida'da Miami Kadınlar Şefi ve 1969'da Ulusal Başkan Yardımcısı olarak görev yapmış, ayrıca Florida Kadın Örgütü'nün kurulmasına yardımcı olmuştur. 1969'da birçok mağazanın ayrı bir "erkek" bölümünde tutulduğu pratiğe başarıyla meydan okudu. Evsiz kadınlar için bir Kadın Sığınağı olan Tehlike Altındaki Kadınlar'ın kurucusudur. 1974'te Miami'de bulunan ülkedeki ilk Tecavüz Tedavi Merkezi'ni kurdu, daha sonra buranın adı 1993 yılında Roxcy Bolton Tecavüz Tedavisi Merkezi olarak değiştirildi.

18 Mayıs 1973 tarihinde Jeannette Rankin 93 yaşında vefat etti.  ABD Kongresi'nin ilk kadın üyesidir. Bir feminist ve pasifist olarak tanınmış, yaşamı boyunca toplumsal konularda ve seçim yasalarında çeşitli reformların yapılması için mücadele etmiştir. Çeşitli dallarda yükseköğrenim gördükten sonra, 1919'da Washington eyaletinin Seattle kentinde sosyal hizmet görevlisi olarak çalışmaya başladı. Bu dönemde kadınlara oy hakkı mücadelesine katıldı ve Amerika Kadınlara Oy Hakkı Ulusal Derneği'nin yönetiminde görev aldı. 1916'da ABD Temsilciler Meclisi'ne Montana temsilcisi olarak seçilerek ABD Kongresi'nin ilk kadın üyesi oldu. İnançlı bir pasifist olarak ABD'nin dünya politikası dışında kalmasını savundu ve 1917'de Almanya'ya savaş açılmasına karşı oy veren 49 Kongre üyesi arasında yer aldı. 1940'ta, savaş karşıtı bir programla bir kez daha Temsilciler Meclisi'ne seçildi. Pearl Harbor Baskını'ndan sonra Japonya'ya savaş açılmasına karşı oy kullanan tek meclis üyesi olarak büyük tepki gördü. Bu olayın yarattığı çalkantılar nedeniyle bir daha Kongre seçimlerine katılmayan Rankin, kadın hareketi içindeki çalışmalarını 1960'ların sonlarına değin sürdürdü ve Georgia'da kadınlar için bir kooperatif çiftlik kurdu. Barış hareketinin etkin bir üyesi olarak kadınlara ABD'nin Vietnam'a müdahalesine karşı çıkmaları için çağrıda bulundu. 15 Ocak 1968'de, 87 yaşındayken, kendilerine Jeannette Rankin Tugayı adını veren 5 bin kadının başında Capitol Hill eteklerine yürüdü ve Vietnam Savaşı'na karşı gösteri yaptı.

18 Mayıs 2009 tarihinde Türkân Saylan 74 yaşında vefat etti. Tıp doktoru, akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eski genel başkanıdır. 13 Aralık 1935’te Türkan Saylan İstanbul’da doğdu, 1963 yılında Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1972 yılında doçent ve 1977 yılında profesör oldu. 1976 yılında Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfını kurdu. 1989 yılında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı ve uzun süre genel başkanlığını yürüttü. 1990’lı yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kuruluşunda yer aldı. Kurulan bir tertiple, Ergenekon davasına dahil edilmeye çalışıldı. 13 Nisan 2009 tarihinde oturduğu ev ve ÇYDD’in çeşitli merkezlerinde aramalar yapılarak, bazı belge ve bilgisayarlara el konuldu. Uzun süreden beri kanser tedavisi gören Türkan Saylan üstüne atılan iftiralara daha fazla dayanamadı ve 18 Mayıs 2009’da vefat etti. Türkan Saylan’ın hayatı boyunca toplam 440 yayını bulunmaktadır. Bunların 50’si yabancı dergilerde yayınlanmış tıbbi çalışmalar, 204’ü tıbbi, sosyal ve siyasal içerikli gazete makaleleri, 186’sı ise Türkçe tıbbi dergilerde ve kongre kitaplarında yayınlanmış araştırma, derleme ve olgu bildirimleridir. 2 kitap, 3 seminer kitabı olmak üzere 5 yayını editör grubunda yer almıştır.

20 Mayıs 1882 tarihinde Sigrid Undset doğdu. Norveçli romancı ve 1928 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir. Eserlerinde gelenekler ve çağdaşlaşma çatışması ile dini değerleri ve kadının özgürlüğünü ele alır. Cinsiyet eşitliğini ve diğer konuları ön plana çıkarmaya cesaret eden olağanüstü kadınlardan biridir. 

Önemli eserleri; Jenny, Vaaren, Gymnadenia, Bayan Hjelde, Yanan Fundalık ve Marta Oulie - Bir İhanetin Romanı’dır. Marta Oulie - 

Bir İhanetin Romanı; yapıtlarında gelenekler ve çağdaşlaşma çatışması ile dini değerleri ve kadının özgürlüğünü ele alan, 1928’de Nobel Edebiyat Ödülü kazanan Norveçli yazar Sigrid Undset’in ilk kitabıdır.

Yirmili yaşlarındaki Marta’nın yaşamındaki üç evreyi işliyor roman; genç kızlık, evlilik ve evlilik sonrası… Bu üç evrede de Marta’nın yaşadığı gelgitler çok yönlü şekilde ele alınıyor, heyecanla pişmanlık daima iç içe.

Marta Oulie - Bir İhanetin Romanı 1907’de yazılmış olsa da zamanını ve çağını aşarak, günümüz ilişkilerine dahi önemli sorular yöneltmekten çekinmiyor. Aşk her yerdedir. İhanet de öyle!

21 Mayıs 1935 tarihinde Jane Addams 1919'da Barış ve Özgürlük İçin Uluslararası Kadınlar Birliği'nin başkanı oldu. 

Eserleri Democracy and Social Ethics (Demokrasi ve Toplumsal Ahlak), Twenty Years at Hull House (Hull House'da Yirmi Yıl)’dır.

22 Mayıs 1983 tarihinde Lina Ben Mhenni doğdu. Tunuslu kadın aktivist, blog yazarı, eğitimci ve dilbilimcidir. 2011'deki Tunus Devrimi, öncesi ve sonraki yıllarda yaptığı çalışmalarla uluslararası alanda tanındı. Ben Mhenni 2011 yılındaki Tunus Devrimi sırasındaki aktivist yardım çabaları nedeniyle Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiştir.

36 yaşında vefat eden Lina Ben Mhenni'nin cenazesine yüzlerce Tunuslu katıldı ve radikal değişim için savaşan cesur bir sesin yasını tuttu. Başkan Zine el-Abidine Ben Ali'yi deviren ayaklanmanın başladığı Sidi Bouzid'deki protestoculara yönelik cinayetleri ve baskıları dünyaya anlatan az sayıdaki sesten biriydi. Ancak insan hakları ve ifade özgürlüğü mücadelesi devrimden çok önce başladı. 

Cenazesinde Başkan Kais Saied, "Tarihin unutmadığı kadınlar vardır. Tarih yazan kadınlar vardır" diyerek saygılarını sundu.

22 Mayıs 1955 tarihinde Nene Hatun 78 yaşında vefat etti. 93 Harbi sırasında Erzurum'da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi hâline gelmiş Türk kadın savaş kahramanıdır. 1955’te Türk Kadınlar Birliği tarafından Yılın Annesi seçilen Nene Hatun, Türkiye’de “Yılın Annesi” unvanı verilmiş ilk kadındır. 

23 Mayıs 1795 tarihinde Fransa'da kadınların toplantılara katılması yasaklandı.

23 Mayıs 1810 tarihinde Sarah Margaret Fuller Ossoli doğdu. Amerikan transandantalizm akımı ile ilişkilendirilmiş Amerikalı gazeteci, eleştirmen ve kadın hakları savunucusudur. Gazetecilikteki ilk tam zamanlı kadın kitabı eleştiricisiydi. Yeni ufuklar açan çalışması On Dokuzuncu Yüzyılda Kadın, 1845'te yayınlandı. Woman in the Nineteenth Century (On Dokuzuncu Yüzyılda Kadın), Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ilk büyük feminist çalışma olarak kabul edildi. 30'lu yaşlarındayken Fuller, Harvard Koleji'ndeki kitaplığı kullanmasına izin verilen ilk kadın olmuştur. İlk kadın muhabir olarak Konuşma Kürsüsü için Avrupa'ya gönderildi. Fuller, kadınların haklarının ve özellikle, kadınların eğitim ve istihdama katılma hakkının savunucusuydu. ABD'deki cezaevi reformu ve kölelerin kurtuluşu olmak üzere, toplumda birçok reformu teşvik etti. Susan B. Anthony de dâhil, birçok kadınların hakları ve feminizm savunucusu, bir ilham kaynağı olarak Fuller'ı örnek almışlardır. 

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…