HDP EŞ Gnl Başkanı Mithat Sancar: Bu açıkça bir katliamdır

16 Şubat 2021
HDP EŞ Gnl Başkanı Mithat Sancar: Bu açıkça bir katliamdır

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada PKK'nin elindeki esirlerin Gara'da katledilmesi hakkında "Bu bir katliamdır, uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. İhtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Biz bunu açıkça kınıyoruz. Kınamak yetmez, hakikati ortaya çıkarmalıyız." dedi.

Gara operasyonuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mithat Sancar, "Bu insanları sağ kurtarmak için başka yollar vardı. Hem de çok daha basit yollar... Amaç, insan hayatını kurtarmaksa bu yollar daha önce denenmiş ve bu çerçevede başarılı olmuş yöntemlerdi, bunlara başvurulabilirdi" ifadelerini kullandı. 

Mithat Sancar, şunları söyledi: 

"Gara operasyonundan söz ediyorum. Milli Savunma Bakanı Akar, günler önce başlayan operasyona ilişkin bilançoyu açıklarken 13 Türkiye vatandaşının naaşına ulaşıldığını söylemişti. Açıklamada, katledilen insanlarla ilgili bilgiler de vardı, çelişkiler de. Daha sonra Malatya'ya getiriliyor cenazeler ve kimlikleri valilik tarafından açıklanıyor. Bu 13 kişinin daha önce belirli aralıklarla PKK'nin alıkoyduğu askerler ve istihbarat görevlileri olduğu ortaya çıktı. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyoruz.

"BU AÇIKÇA KATLİAMDIR"

Bu bir katliamdır, uluslararası insancıl hukukun ağır ve vahim ihlalidir. İhtiyacımız olan şey hakikattir. Ölümlerin nasıl meydana geldiğini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarmaktır. Bu bir infaz mıdır, yoksa ölümler bombardımanların sonucu olarak mı gerçekleşmiştir? Şunu peşinen söyleyeyim, ölümler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun bu durumu kabul etmek kesinlikle mümkün değildir, biz bunu açıkça kınıyoruz. Kınamak yetmez, hakikati ortaya çıkarmalıyız. Ortaya çıkaramazsak ne adaleti ne barışı sağlayabiliriz. Hakikatin ve sorumluların tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konması lazım.

Türkiye’de adli makamların ve iktidarın Gare'de yaşanan her şeyi kamuoyuna sunma yükümlülüğü var. Bu anayasal bir yükümlülük, siyasi bir sorumluluk, vicdani ve ahlaki bir görevdir. Bakalım bugün Meclis’te sunum yapacak olan bakanlar bu verileri paylaşabilecekler mi?

Amaç gerçekten alıkonulmuş görevlilerin kurtarılması idiyse operasyon bu şekilde mi yapılmalıydı? 41-42 savaş uçağı günlerce bomba yağdırırken insanların kurtarılması mümkün müydü? İnsanları sağ kurtarmak için başka yollar vardı. Hem de çok daha basit yollar.

22 yıl içinde PKK’nin alıkoyduğu 335 kişi ailelerine sağ salim kavuşmuştu. 'İktidardan ne bekleniyor?' diye soranlar lütfen bugün hayatta olmayan bu 13 insanın mektuplarına baksınlar. İktidar bir adım atacaktı ve insanlar serbest kalacaktı. Bu adım atılmadı.

İktidar Gare’nin sorumluluğunun üstünü örtmek için partimizi günah keçisi olarak seçiyor, bununla da kalmıyor muhalefeti de kendi sorumluluğuna ortak etmek istiyor. İşte bu yeni ve ağır bir operasyondur. HDP’nin tutumu bellidir; biz demokratik siyasette ısrarcıyız."

Kılıçdaroğlu: 13 şehidimizin sorumlusu Erdoğan'dır

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda  konuşan Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a BPKK'nin  ''tam 5,5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015 tarihinden bu yana Cumhurbaşkanı olarak ne yaptınız” diye soru sordu.

23 Haziran 2019’da tekrarlanan İstanbul yerel seçimleri öncesinde PKK lideri Abdullah Öcalan tarafından yazılan mektuba atıfta bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’dan seçimlerde size yardımcı olması için mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı kıymetliydi?” diye sordu.

İnsan hakları örgütlerine çağrı yapıldı mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ABD’nin eski başkanı Donald Trump için  “dostum Trump” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu dostluğu “vatan evlatlarımızı terör örgütünün elinden kurtarmak için” neden kullanmadığını sordu. Kılıçdaroğlu ayrıca 13 Türk vatandaşının serbest bırakılması için, daha önce benzer hadiselerde sorunun çözümüne katkı sağlamış ulusal ve uluslararası insan hakları örgütlerine çağrı yapmanın Erdoğan’ın aklına gelip gelmediğini sorusunu yöneltti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi günü yaptığı açıklamada sınır ötesi operasyonun hedeflerinden birinin 13 vatandaşın kurtarılması olduğunu, ancak başaramadıklarını söylediğini aktaran Kılıçdaroğlu, “13 vatandaşımızın kurtarılması amacıyla başlatılan operasyondaki başarısızlığı kim üstlenecek? Bu işin sorumlusu kim?” diye sordu.

Öldürülen 13 kişinin sorumluluğunun Erdoğan’da olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“13 şehidimizin kanları yerdedir. Onlar Türkiye'ye getirilebilirdi. Sözde, terör örgütünden alacak, Çarşamba günü gelecek, Erdoğan medyaya açıklama yapacaktı, ‘Biz kahramanız, 13 kişiyi kurtardık’ diye. Hedef bu değil miydi? Hedef buydu. 13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kimse başka bir şey düşünmesin.”

Ne olmuştu?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'ın Gara bölgesine düzenlediği “Pençe Kartal-2 Harekâtı" kapsamında kontrol altına alınan bir mağarada yapılan arama çalışmalarında 13 T.C vatandaşının cansız bedenine ulaşılmış, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Masum ve silahsız vatandaşlarımızdan birinin omuzundan, diğer 12 vatandaşımızın başlarından vurularak şehit edildikleri tespit edilmiştir" açıklamasını yapmıştı. Akar, operasyonda 3 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini belirtmişti.

 

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…