BMG: Saray rejimi debelendikçe batıyor

9 Şubat 2021
BMG: Saray rejimi debelendikçe batıyor

Kadıköy’de kuruluş deklarasyonu için gerçekleştirmek istedikleri açıklamaya polisin yaptığı müdahaleyi kınayan BMG, saldırıların birleşik mücadeleden duyulan korkudan kaynaklandığını belirterek, "Saray rejimi debelendikçe batıyor" dedi. 

 
Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), 4 Şubat’ta kuruluşunu deklare etmek için Kadıköy’de yapmak istedikleri açıklamaya polisin müdahalesini ve sonrasında yaşananlara ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, saldırıların birleşik mücadeleden duyulan korkudan kaynaklandığı ve buna karşı mücadelenin büyütüleceği ifade edildi.
 
BOYUN EĞİLMEYECEĞİNİN İLANI 
 
Kuruluş deklarasyonunun yakın tarihte görülmemiş büyüklükte bir abluka ve saldırı altında gerçekleştiği ifade edilen açıklamada, “BMG abluka ve baskının altında, tüm ülkedeki abluka ve baskı düzenine diz çökmeyeceğini, aşağı bakmayacağını ve boyun eğmeyeceğini ilan etti” denildi. 
 
SUÇ ÜRETME ÇABASI
 
Polis müdahalesinde gözaltına alınan 65 kişiden 61’inin götürüldüğü Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde suç üretilmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Ortada gözaltı için bile gerekçe bulunmazken üzerlerine suç üretilmesi için emniyette bekletildiler. 8 Şubat’ta Anadolu Adliyesi’ne çıkarılan arkadaşlarımıza, ‘BMG eylemine neden katıldıkları’, ‘Boğaziçi eylemlerine neden katıldıkları’ ve daha pek çok soru soruldu. Adliye önünde arkadaşlarımızı beklemek ve BMG ile dayanışmak için gelenler kuşatıldı, gözaltı tehdidi ile eylem yasağı kararı ile dayanışmanın önü kesilmek istendi” diye belirtildi.
 
KORKUYORLAR
 
İfade işlemlerinin ardından verilen ev hapsi, adli kontrol cezalarının halkın örgütlü ve direnen güçlerini sindirmenin yeni bir yöntemi olduğu belirtilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: 
 
“Amacı mayalanan isyanın önünü kesmektir. Mücadelenin önünü açmak, sokağın yolunu tutmak isteyenleri bir çeşit tutsak etme yöntemidir. 4 Şubat günü saatlerce havada helikopter uçuran, istisnasız her sokağa polis barikatı kuran, yolları araç ve yaya trafiğine kapatan, 8 Şubat’ta adliye önüne etten duvar ören Saray polisi bizlere Saray’ın ne kadar korktuğunu bir kez daha gösterdi. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyum rektör sebebiyle gençlik ve tüm muhalif kesimlerle kavgaya tutuşan iktidar, faşist ittifak karşıtı güçlerin birbirleri ile buluşmasını engellemeye çalışmaktadır. Bizim tüm sokaklarını denize, maviliklere çıkartmaya çalıştığımız coğrafyamızın her sokağını bir baskı rejiminin siluetleri ile doldurmak istemektedir. Yaratmaya çalıştıkları korku iktidarı korkaklıklarını ayan beyan açığa çıkartmaktadır. 
 
ÇIRPINDIKÇA BATIYORLAR
 
Saray’ın içine düştüğü histerik korku nöbetleri kayyum rektör ataması sonrasında ve 4 Şubat’ta Kadıköy’de olduğu gibi debelendikçe kendini daha çok bataklığa sapladı. İşçilere, kadınlara, Kürtlere, Alevilere, gençlere, LGBTİ+’lara parmak sallayarak zapturapt altına aldığını zanneden faşist ittifak coğrafyanın dört bir yanında boy veren direnişleri iyi izlesin. Gün aşırı gözaltına alınan bir toplum halen direniyorsa, terörist damgasını vurduğunuz her kesim insanlar tarafından sahipleniliyorsa, hapse attığınız her genci tüm halklar bağrına basıyorsa siz kimi nasıl korkutacaksınız, sindireceksiniz? 
 
KORKU DUVARLARI YIKILDI
 
İşçiler esnek ve güvencesiz çalışma koşullarına diş bilerken, kadınlar yaşamak için öldürmeyi göze alırken, Kürtler her diz çöktürme planlarınıza karşı dimdik dururken, Aleviler evlerine işaretlemeye gönderdiğiniz çetelerin ellerini kırmaya yemin etmişken, LGBTİ+’lara nefretinize rağmen gür bir şekilde ‘biz varız’ derken, doğası talan edilenler köylüler ‘devlet kimdir?’ diye haykırırken ve gençler kayyumunuz Melih Bulu’yu Saray’ın bir odasına sığınana kadar direnecekken siz kimi ne ile korkutuyorsunuz? Korku duvarları yıkıldı, halk evlerinde, atölyelerinde, fabrikalarında öfkesini bilemekte.
 
ÖFKEYİ KUŞANDIK 
 
Biz bu öfkeyi kuşanmak için kurulduk. Gençlerin büyük çoğunluğu bu ülkeden kaçıp gitmek istiyor, bu ülkede umut ve gelecek göremiyor. BMG tam da bu sebeple kuruldu. Biz tüm halklara umut olmak için kurulduk, geleceğin ta kendisi olmak için kurulduk. Muhalif kesimler devrimcilerin parçalı halinden şikayetçiydi hep, işte biz bu parçalı hali yeniden dizayn etmek için kurulduk. 
 
Biz, kapitalist-emperyalist sistemin azgınca saldırılarından kurtulmak için devrimden başka bir çıkar yol yok diye kurulduk. Saldırılarınızın temeli iddialarımızdır. İddialarımızda ne kadar ciddi olduğumuzu göreceksiniz. Bizim bu iktidardan hukuk talebimiz yoktur, adalet talebimiz hiç yoktur. Cesareti, umudu ve mücadeleyi tüm topluma bulaştırmaya kararlıyız. Boğaziçili öğrencilere, işçilere, kadınlara, Kürtlere, Alevilere, LGBTİ+’lara açtığınız savaşta tarafız. Bu süreçte tutuklanan ve ev hapsinde tutulan herkese mücadele sözü veriyoruz. BMG olarak herkesi daha fazla dayanışma ve mücadeleye çağırıyoruz. Tüm farklılıklarımızla birleşme, örgütlenme ve mücadeleyi yükseltme dışında başka hiçbir kurtuluş seçeneği yoktur.”
MA

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…