HDP Eş Gnl Bşk Pervin Buldan: Katil ve terörist aranıyorsa Roboski’ye baksınlar

28 Aralık 2020
HDP Eş Gnl Bşk Pervin Buldan: Katil ve terörist aranıyorsa Roboski’ye baksınlar

Roboski Katliamı’nın Ankara’nın karanlık dehlizlerinde asılı durduğunu belirten HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bu ülkede eğer bir katil ve terörist aranıyorsa, Roboski Katliamını yapanlara dönüp baksınlar” dedi

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan: “Katil ve terörist aranıyorsa Roboski’ye baksınlar”

Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünde 28 Aralık 2011’de TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 19’u çocuk 34 kişi için mezarları başında anma gerçekleştirildi. Anmaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDP Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri, Roboskili aileler ve bölge kentlerinden gelen çok sayıda kişi katıldı.

Mezopotamya Ajansı’nda (MA) yer alan habere göre, anmada konuşan katliamda oğlu Mehmet Ali Tosun’u kaybeden Zeki Tosun, adalet taleplerini yineleyerek, yaşanan bu büyük acıyı asla unutmayacaklarını söyledi.

Buldan: İnsanlık suçu

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, katliamın üzerinden 9 yıl geçtiğini belirterek, “Bu acılı süreç bu katliam sadece burayla sınırlı kalmayan, sınırları aşan tarifsiz bir acıdır. Bu bir kaza değil elbette ki. Bu açık bir katliamdır. Devletin, hükümetin bilerek, isteyerek Roboski halkının üzerine bombalar yağdırdığı ve açıkça işlediği bir katliamdır. Bu tarih, yıllardır bu tür acılara tanıklık etmiştir. Bu dağlar, bu taşlar, burada yaşayan insanlar bu acılı süreçlerin hafızasıdır. Kürde karşı işlenen insanlık suçlarının hafızasıdır. Kürde karşı yapılan hukuksuzlukların hafızasıdır. Tahrip edilen mezarlıkların, katledilen insanların ve faili meçhullerin hafızasıdır. Bu hafıza Kürt halkının tarihsel hafızasıdır. Asla unutulmayacak olan, hesabı bir gün mutlaka sorulacak olan tarihsel bir katliamdan bahsediyoruz” dedi.

“Kürde hukuksuzluk”

Benzer katliamların yaşandığını anımsatan Buldan, “Maraş katliamı, Dersim katliamı, Zilan katliamı, Roboski katliamından farklı değildir. Sur, Cizre katliamları bu katliamdan farklı katliamlar değildir. Ama bizi en çok öldüren şey, Kürde karşı yapılan hukuksuzluktur. İşte bizi en çok acıtan, inciten bizi en fazla öldüren bu Kürt düşmanlığıdır. Dünyanın herhangi bir ülkesinde o ülkeyi yönetenler kendi yurttaşını bırakın canına, tırnağına zarar gelse, onurlu bir şekilde istifa ederler. Ama bizim ülkemizde bırakın onurlu bir şekilde istifa etmeyi bu katliamı gerçekleştirenler korundular, kollandılar, yargı önüne çıkarılmadılar ve cezalandırılmadılar” şeklinde konuştu.

Her şey bilinmesine rağmen…

Katliamın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararıyla gerçekleştirildiğini dile getiren Buldan, “Başka bir ülkenin değil, bu ülkenin savaş uçaklarından atılan bombalarla insanların katledilmesine rağmen o dönemin Milli Güvenlik yetkilileri, dönemin başbakanı, o dönemin bütün sorumluları bilinirken hiçbir şekilde işlem yapılmaması, hiçbir şekilde bu insanların yargı önüne çıkarılmaması ve cezalandırılmaması, Kürt düşmanlığının ve bir halka yapılan zulmün göstergesidir. Her şey ortada iken, 34 insanımızın canı bilerek, isteyerek alınırken, bu cinayeti işleyenler ve bu katliamı gerçekleştirenler henüz yargı önüne çıkarılmadılar” diye konuştu.

Hukuki eksiklikler

“Roboski, tarihimizin en acılı katliamlarından birisidir” diyen Buldan, şunları söyledi: “Bu mesele çözülene kadar siyaseten ve hukuken sürecin açıklığa kavuşturulması için gereken ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. O dönem bazı eksiklikler yaşanmıştır. Roboskili aileler Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurmuş ancak irtibatta olan Şırnak Barosu’nun eksik evrak vermesi sebebiyle AYM bu dosyayı eksik evrak nedeniyle kabul etmemiştir.”

Ailelerin davayı taşıdığı AİHM’in iç hukuk yollarının tüketilmemesi gerekçesiyle davayı kabul etmediğini hatırlatan Buldan, “O dönemin Şırnak Barosu’nun bu meselede büyük eksiklikler yaptığı, yetersiz kaldığı ortadadır. Bir an önce o dönemki Şırnak Barosu’nda yetkili olanların, bu konuda eksiklik yapanların açığa çıkması tarihi bir sorumluluktur. HDP olarak bizim de elbette ki hukuken eksik kaldığımız yönler olmuştur. Denetim ve takip sürecini iyi yapmamış, süreci hukuken iyi takip edememiş ve bu takipsizlik sonucunda bu kararla karşı karşıya kalmamız büyük bir eksikliğimizdir” ifadelerini kullandı.

“Bu devran bitecek”

Tüm yaşananlara rağmen sürecin devam ettiğini belirten Buldan, “Her şey bitmiş ve tükenmiş anlamına gelmemelidir. Bu devran bitecek, AKP elbette gidecek. AKP’nin gitmesiyle yeni hükümetler bu işin peşini bırakmayacaklar. Biz de HDP olarak bundan sonra siyaseten yaptığımız her şeyi, aynı zamanda hukuken de yapacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz. Yoksa bu işin acılı ailelerin bu şekilde yaşamasına hiçbirimizin gönlü razı olmaz. Çünkü bu acı sadece bu ailelerin acısı değil. Bu acı aynı zamanda hepimizin ortak acısıdır” diye konuştu.

“Demirtaş kararı”

Buldan, AİHM’in HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara değinerek, şöyle konuştu: “AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karar, önemli bir karar olduğu gibi aynı zamanda Roboski dosyasını da çok yakından ilgilendiren bir karardır. AİHM’in verdiği Demirtaş kararı, Türkiye’deki tüm hukuksuzlukların, Türkiye’de yaşanan bütün usulsüzlüklerin, Kürt halkına yapılan haksızlıkların tamamını kapsayan önemli bir karardır. Bu karar doğrultusunda bütün davaların ve dosyaların Kürt halkına yapılan bütün haksızlık ve hukuksuzlukların bu kararla birlikte telafi edilmesi elbette mümkündür.”

“Katliam Ankara dehlizlerinde asılı”

İktidara seslenen Buldan, “Bu sayfayı yeniden açmak zorundasınız. ‘Bu olay Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kalmayacak’ demiştiniz. Ancak hala bu olay Ankara’nın karanlık dehlizlerinde. O karanlık dehlizlerden bir an önce bunu çıkarmak, gereğini yapmak, sorumluları bildiğiniz için cezalandırmak sizlere yeni bir sayfa açar” şeklinde konuştu.

Katliamın yapıldığı günün ertesinde atılan gazete manşetleri de anımsatan Buldan, “Devlet halkını bombaladı’ diye manşet atmıştı. O dönem başbakan olan Erdoğan şöyle demişti; ‘Devlet halkını bombalamaz.’ Neden böyle bir açıklama yapmıştı? Olayın üzerini kapatmak, sorumluları kollamak için. Ancak bombaları atanlar belliydi, her şey planlıydı, buna rağmen ikiyüzlülükle, riyakarlıkla ‘devlet halkını bombalamaz’ diye açıklama yapanlar, daha sonra ‘bu olay karanlık dehlizlerde kaybolmayacak’ diye açıklama yaptı. Hala bu olay Ankara dehlizlerde asılı duruyor” şeklinde tepki gösterdi.

“Roboski’ye baksınlar”

Buldan son olarak şunları kaydetti: “Bu ailelere her gün zulüm yapanlar, suçu işleyenleri değil, aileleri cezalandıranlar, bu ailenin çocuklarından biri olan Ferhat Encu’yu yıllarca cezaevinde tutanlar, şu anda Veli Encu’yu cezaevinde tutanlar bilsinler ki; bu ülkede eğer bir katil ve terörist aranıyorsa, Roboski Katliamını yapanlara bir dönüp baksınlar. Dolayısıyla biz HDP olarak acılı ailelerimizin talepleri gerçekleşene kadar yanlarında olacağız. Bu işin sorumluları bir gün elbet yargı önüne çıkacak ve yargılanacaklar. Bu işten kimsenin kuşkusu olmasın. Siyasetten de hukuken de yapılması gereken ne varsa bizler yapacağız. Burada ailelerimizin huzurunda bir kez daha bunun söz veriyoruz.”

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…