Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un şikâyeti üzerine, İstanbul’da yaşayan 80 yaşındaki bir kadının evine polis baskını yapıldığı ve hakkında dava açıldığını bildirdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un şikâyeti üzerine, İstanbul’da yaşayan 80 yaşındaki bir kadının evine polis baskını yapıldığı ve hakkında dava açıldığını bildirdi.

CHP’li Emre, TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmeleri kapsamında Adalet Bakanlığı ve yargı kurumlarının bütçesi üzerinde görüşlerini açıklarken, birkaç gün önce yaşanan ve kendisine iletilen bir soruşturmayı da duyurdu.

Birgün’de yer alan habere göre; CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarından aldığı maaşlara ilişkin “Dört maaşın toplamı 100 bin liraya yakın” açıklamasının sosyal medyada paylaşılmasının ardından birçok yurttaşın paylaşımın altına yorum yazdığını kaydeden Zeynel Emre, yorum yazanlardan birinin de İstanbul’da yaşayan 80 yaşındaki E.B. isimli bir kadın olduğunu bildirdi.

E.B. isimli yurttaşın, paylaşımın altına sadece “Yeter sömürdüğünüz” yorumunu yazdığını ifade eden Zeynel Emre, şöyle konuştu:

“Fahrettin Altun hakaretten şikâyette bulunuyor. Polisler eve geliyor, 80 yaşında kadın; çocukları diyorlar ki: ‘Ya, bunu adliyeye götürmeyin. Kalıtsal hastalıkları var, Covid salgını var. Hiç olmazsa burada ifade versin.’ ‘Haklısınız.’ diyorlar. ‘Teyze, biz bir savcıya soralım. İzin verirse senin ifadeni burada alalım.’ diyorlar.

‘SARAY KAYNAKLI KAST SİSTEMİ İŞLİYOR’

Savcı izin vermiyor, adliyeye götürüyorlar ve adliyede ifadesini alıyorlar. Asliye Ceza Mahkemesinde savcı hakaretten ceza istiyor, 125’in bütün maddelerinden ceza istiyor. İşte kişiye özel hukuk dediğimiz bu. Bu ifadede bir hakaret yok. Bu Parlamentodaki milletvekilleri de şikâyetçi olsa, belki orada da dava açmayacaklar ama saray kaynaklı bir kast sistemi oluşmuş ve oradaki herkese, her şeye özel muamele!”

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE ‘HAYIR İÇİN’ KİME EKSTRA MAAŞ VERİLİYOR?’

CHP’li Emre, Fahrettin Altun’un aldığı ikinci maaşı ‘hayır’ için kullandığı yönündeki açıklamasına da tepki göstererek, “Efendim, fazladan maaş alıyor, diyor ki ‘Ben hayır yapıyorum.’ Kardeşim kendi maaşınla yap hayrı. Var mı böyle bir şey? Türkiye’de hayır yapacaksa vatandaşımız, buyursun yapsın, herkes kendi maaşıyla yapıyor. Hayır için kime ekstra maaş veriyorlar Türkiye Cumhuriyeti’nde?” dedi.

***

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun’un, Üsküdar'da Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi sınırlarında bulunan Vakıflar’a ait araziyi aylık 258 liraya kiraladığı ortaya çıkmıştı. Altun'un kiraladığı arazide yaptırdığı peyzaj düzenlemeleri İBB ekiplerince kaçak olduğu gerekçesiyle yıkılmıştı. Beş maaş alan Altun Sarayın özel himayasine mazhar bir kişi olarak ortaya çıkıyor. 

Altun'u Hlal Kaplan şöyle savunuyor:

Altun çiftine yönelik “5 maaş” iftirası hk İHL grubuna yazdığı mesajı izniyle yayınlıyorum Altunlara atılan iftiralar, eşimle bana atılanlara çok benzediği için bu meseleyi “kişisel” alıyorum. Ama ne yapsak/desek de müfteriliklerine devam edecekler biliyorum..Allah ecrini verir.

Kaplan'ın aktardığı mesajında Altun şunları söylüyor: Benim tek maaşım var. İki yıldır Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyesi olarak aldığım huzur hakkının tek bir kurşuna dokunmadım. Hayra hasenata harcadım.

Ancak nereye, kime hayır hasenat yaptığını söylemiyor. Altun vasıtasıyla AKP'nin Osmanlı Ocakları gibi, SADAT gibi, yarı-illegal veya illegal organizsayonlara yardım aktırılmadığını nereden bileceğiz. Sadece Altun değil, başka yetkililer de var birden çok maaş alan. Bu bir kaynak aktarma yöntemi midir?