HRW'den Türkiye'ye 'tahliyelerde seçicilik' eleştirisi

27 Mayıs 2020
HRW'den Türkiye'ye 'tahliyelerde seçicilik' eleştirisi

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), cezaevlerinde koronavirüsün hızla yayıldığına işaret ederek dünya çapında tutuklular, infaz koruma memurları, cezaevi personeli ve ailelerinin "kabul edilemez" bir risk altına sokulduğu uyarısı yaptı.

Örgütün dünya çapında medyaya yansıyan verilerden yaptığı hesaplamaya göre 80 ülkede toplam 580 bin tutuklunun tahliye edileceğinin açıklanmasına rağmen pek çok vakada tahliye gerçekleşmedi. Dünyada yaklaşık 11 milyon tutuklu bulunduğuna dikkat çeken örgüt, tüm söz verilen tahliyelerin gerçekleşmesi durumunda bile bunun toplam tutuklu sayısının sadece yüzde 5'ine denk geldiğine işaret etti.

HRW, dünya çapında 11 milyon tutuklunun çok büyük bir rakam olduğunu belirterek bunda ceza hukuku alanı dışında kalan eylemleri suç sayma, yargılama öncesi tutukluluk gibi tutuklamayı öncelik olarak gören uygulamalar ve bu doğrultuda suistimallere yol açan kanunların rol oynadığını belirtti.

"Tehlike oluşturmayanlar tahliye edilmeli"

HRW avukatlarından Jo Becker tahliye sayısının çok düşük olduğunu, sürecin çok yavaş ilerlediğini ve bunun ölümlerin artmasına neden olduğunu belirterek pek çok tutuklunun hüküm giymemiş olduğuna ve toplum güvenliği için tehlike oluşturmadığına dikkat çekti. Becker, "Hükümetler acil bir şekilde erken tahliye olsun, geçici ya da koşullu olsun, tahliyelere hız vermeli. Pek çok tutuklu herhangi bir suçtan hüküm giymemiş durumda ve güvenlik riski oluşturmuyor" dedi.

Hükümetlerin tahliye kararlarında genellikle yaşı büyük olanlar, basit suçlar işlemiş ve cezasının büyük bir kısmını çekmiş hükümlüler, kadınlar ve hastalığı bulunanlara öncelik verdiğini belirten Becker, "Ancak bu kriterler arasında aslında tutuklanması gerekli olmayanlar ve tahliye edilmeleri durumunda kamu güvenliğine tehdit teşkil etmeyecekler de bulunuyor" dedi.

Türkiye'deki infaz düzenlemesine eleştiri

Raporda bu alanda örnek verilen ülkeler arasında Türkiye de yer aldı. Nisan ayında yürürlüğe giren ve 90 bin kadar tutuklunun tahliyesini öngören infaz düzenlemesinin hüküm giymiş suçluları kapsadığına dikkat çekilen raporda, henüz hüküm giymemiş ve tutuklu yargılananlarla davası başlamamış çok sayıda tutuklunun keyfi olarak kapsam dışında bırakıldığı belirtildi.

İnfaz düzenlemesinden insan hakları savunucuları ile ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün barışçı kullanımı nedeniyle tutuklanan kişilerin yararlanamadığına işaret eden HRW, "Terörle mücadele yasaları çerçevesinde keyfi bir şekilde tutuklanan ya da adil olmayan bir şekilde hüküm giyen; aralarında gazeteciler, insan hakları savunucuları, seçilmiş politikacılar, avukatlar ve diğerlerinin de bulunduğu on binlerce tutuklu özellikle kapsam dışında bırakıldı" ifadesine yer verdi.

ABD ve Latin Amerika'da yüzlerce ölü

Cezaevlerinde fiziksel mesafe imkanının yok denecek kadar az olduğuna işaret edilen raporda, tuvalet, duş gibi ortak sıhhi kullanım alanları, hijyen ile tıbbi hizmetlerin de yeterli düzeyde olmadığına dikkat çekildi. Raporda, 125 ülkede cezaevlerinin doluluk oranının kapasitenin üstünde olduğu da belirtildi.

HRW raporunda ABD'deki durum örnek verilerek ülkede 20 bin tutuklu ve 6 bin 400 cezaevi personelinin test sonuçlarının pozitif çıktığı, 300'ün üstünde kişinin koronavirüsten yaşamını yitirdiği belirtildi. Latin Amerika'daki cezaevlerinde de binlerce enfeksiyon vakası bulunduğu ve en az 160 can kaybının bulunduğu kaydedildi.

Birleşmiş Milletler Mart ayı sonunda yaptığı açıklamada cezaevlerinin durumuna dikkat çekerekl salgın esnasında cezaevlerindeki insanların unutulmaması uyarısı yapmıştı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet hükümetlere seslenerek cezaevlerindeki tutuklu sayısının hızlı bir şekilde azaltılmasını talep etmişti.

"Kitlesel ölümleri önlemek için hızlı hareket edilmeli"

HRW, kişilerin tehlike oluşturmaması durumunda gözaltına alma uygulamasından da kaçınılmasını istedi. Örgüt, önemli olmayan suçlamalar nedeniyle tutuklanan, hapis cezası sona yaklaşmakta olan ya da kesin hüküm giymemiş kişilerin salıverilmesi çağrısında bulundu.

Sağlık sorunları olan ya da riskli grupta bulunanların durumunun gözden geçirilmesini talep eden HRW, cezaevinde tutulanların ise düzenli testler ve tıbbi hizmetlere ihtiyacı olduğunu kaydetti. Becker, cezaevlerinde koronavirüsün yol açabileceği feci sonuçlara dikkat çekerek "Hükümetler kitlesel ölümleri önlemek için hızlı hareket etmek zorunda" dedi.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…