Oxfam raporu: 2153 kişinin serveti, 4.6 milyar insanın servetinden fazla!

21 Ocak 2020
Oxfam raporu: 2153 kişinin serveti, 4.6 milyar insanın servetinden fazla!

İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’ın raporuna göre, 2019 yılında dünya genelindeki en zengin 2 bin 153 kişinin serveti, en yoksul 4.6 milyar kişinin toplam servetini geçti. Bu, milyarderlerin dünya nüfusunun yüzde 60’ından daha zengin olduğu anlamına geliyor.

Milyarder sayısının son on yılda ikiye katlandığını belirten Oxfam, bu kesimin dünya nüfusunun yüzde 60’ından daha fazla servete sahip olduğunu ortaya koydu.

Reuters'da yer alan haberde Kadınların ve genç kızların bu ölçeğin en altında bulunduğunu vurgulayan Oxfam raporuna göre, bu kesim hiç ücret almadan bir yılda tam 12.5 milyar saat çalışıyor, buna karşılık küresel ekonomiye 18.8 trilyon dolar katkı sağlıyor.

En zengin 22 erkek, Afrika'daki bütün kadınları solluyor

Bunu bir örnekle açıklayan rapor, ‘dünyanın en zengin 22 erkeğinin Afrika’daki tüm kadınlardan daha fazla servete sahip olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre dünyanın en zengin yüzde 1’lik dilimindekiler 10 yıl boyunca sadece yüzde 0.5 ekstra vergi verirse, 117 milyon yeni istihdam yaratacak kaynak sağlanabiliyor.

'Herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı'

Raporda şu ifadelere yer verildi, "Eğer herkes 100 dolarlık banknotlardan oluşan servetlerinin üzerinde otursaydı, insanlığın büyük kısmı yerde oturuyor olurdu. Zengin bir ülkede yaşayan orta halli bir kişi bir sandalye yüksekliğinde otururken, en zengin iki kişi uzayda olurdu.”

Rapor, Davos’ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu’ndan önce açıklandı.

'Sıradan insanlar pahasına milyarderlerin cepleri doluyor'

Oxfam’ın Hindistan’daki yöneticisi Amitabh Behar, eşitsizliği körükleyen kasti politikalara son vermeden zenginle fakir arasındaki uçurumun kapanmayacağını vurguladı.

Behar, “Kırılgan ekonomilerimiz sıradan erkekler ve kadınlar pahasına milyarderlerin ceplerini ve büyük işletmeleri dolduruyor. İnsanların, milyarderlerin var olup olmaması gerektiğini sorgulamaya başlamasına şaşmamalı” dedi.

Dünyanın en zengin kişisi olan Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un toplam serveti 116.4 milyar dolar,  ikinci sıradaki Fransız işinsanı Bernard Arnault ise 116 milyar dolarlık servete sahip.

***

Öte yandan yapılan bir araştırma, insanların büyük çoğunluğunun kapitalizmin yarardan çok zarar getirdiğine inandığını ortaya koydu.

‘Dünyanın elitlerinin’ 50. Dünya Ekonomik Forumu için İsviçre'nin Davos kasabasında bir araya gelmesinden önce kapitalizmin nasıl algılandığına dair bir araştırma yayımlandı.

Edelman Trust Barometer adlı kuruluşun ABD, Fransa, Çin ve Rusya dahil 28 ülkede 34 bin kişiyle yaptığı araştırmaya katılanların yüzde 56’sı ‘bugün varolan kapitalizm formunun dünyaya faydadan çok zarar getirdiğini’ söyledi.

'İnsanlar sorguluyor'

Eşitsizlik duygusunun arttığını gösteren daha önceki anketlere işaret eden araştırmacılar, buradan hareketle insanların Batı’daki kapitalizm temelli demokrasiler hakkında daha temel şüphelere sahip olmaya başlayıp başlamadığını sorguladı.

Araştırmaya liderlik eden David Bersoff, “Bu soruya cevap evetti. İnsanlar bugün sahip olduğumuz ve içinde yaşadığımız dünyanın iyi bir gelecek için optimize edilip edilmediğini sorguluyor” dedi.

Ülkelere göre sonuçlar

Kapitalizme güvensizlik bakımından Tayland ve Hindistan sırasıyla yüzde 75 ve 74’lük oranla başı çekti. Fransa, yüzde 69’la bu iki ülkeyi takip etti.

Asya, Avrupa, Körfez, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinde de çoğunluk bu yönde düşünürken; sadece Avustralya, Kanada, ABD, Güney Kore, Hong Kong ve Japonya’da çoğunluk kapitalizmin zarar verdiği fikrinde uzlaşamadı.

Ankete katılanlar kararlarını teknolojik gelişmelerin hızı, iş güvencesizliği, medyaya karşı şüphe ve hükümetlerin zorluklara müdahale konusundaki yetersizliği gibi gerekçelerle açıkladı.

Fukuyama'nın teorisini test ediyor

Araştırma siyaset bilimci Francis Fukuyama’nın ‘Tarihin Sonu’ diye anılan tezindeki teoriyi test etmek amacıyla 2000 yılında başlatılmış. Fukuyama, ilk kez 1989’da yayımladığı makalede, Soğuk Savaş’ın sonunda SSCB’nin dağılmasıyla Batı’nın liberal ekonomik ve siyasal düzeninin yani kapitalizmin zafer kazandığını, bunun da tarihin sonu anlamına geldiğini iddia ediyordu.

Bu teoriye günümüze kadar pek çok kez meydan okundu. Antitez olarak Çin’in giderek artan etkisi, otokratik liderlerin güç kazanıyor olması, ticari korumacılık ve 2007 finansal krizi gibi gelişmeler örnek gösterildi.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…