Libya tezkeresi kabul edildi: Türkiye İhvancılar için savaşa katılıyor!

2 Ocak 2020
Libya tezkeresi kabul edildi: Türkiye İhvancılar için savaşa katılıyor!

Libya’ya asker gönderme tezkeresi Meclis Genel Kurulu’nda AKP-MHP oylarıyla kabul edildi.  Açık oylama yapılan tezkerede kullanılan  509 oy içinde 325 evet, 184 hayır oyuyla kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu, Libya'ya tezkeresini görüşmek üzere olağanüstü toplandı. Genel Kurul, saat 14.00'te TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında açıldı.

Genel Kurul'da söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis'in toplanmasının usule uygun olmadığını söyledi. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise "Ben TBMM'yi değil, Genel Kurul'u toplantıya çağırdım" diye konuştu.

Şentop'un ardından tekrar söz isteyen Özgür Özel, "Sayın Başkanı oraya oturma yetkisini nereden alıyorsunuz. Genel Kurul sizi seçti. Genel Kurul seçilmiş bir kişi tarafından kararı askıya alınacak bir kurul değildir. Siyasi partilerle teker teker konuşmanız gerekirdi" diye tepki gösterdi.

TEZKERE ÜZERİNE KİM NE DEDİ? 

Tartışmanın ardından tezkere metni okundu ve parti gruplarının konuşmalarına geçildi.

İYİ PARTİ: LİBYA'YA MÜDAHALE FACİA OLACAKTIR

Kürsüde ilk sözü İYİ Parti adına Aytun Çıray aldı. Çıray, tezkere görüşmelerine Cumhurbaşkanı’nın gelmemesini eleştirdi. Çıray, “’Bu kadar önemli bir tezkere’ diyorsunuz, ‘bu kadar büyük bir tezkere’ diyorsunuz, Türk askerini Fizan Çöllerine götürmeye kalkıyorsunuz, Yemen türkülerini tekrar besteletmeye kalkıyorsunuz ama burada bir bakan yok.  Cumhurbaşkanı gelip burada tezkereyi savunmalıydı Ayıp, sizi kınıyorum. İYİ Parti olarak biz, millî güvenliğimizin tehdit altında olmadığı bir yerde Mehmetçiklerimizin, Rusya'dan Mısır'a, Suudilerden Emirliklere ve en önemlisi, bu ülkelerin desteklediği General Hafter güçlerine kadar bir ittifakın açık hedefi hâline getirilmesinden sorumlu olamayız ve bu tezkereye ‘hayır’ diyeceğiz. Bugün sorumluluğumuz büyük Türk milletinin hukukuna olsun, bugün sadece Allah'tan korkun” dedi.

Türkiye'nin vicdanı AKP hoperlörlerinden çok daha fazladır. Libya'ya müdahale facia olacaktır. Türkiye bu tür müdahalelere NATO ve BM kararları nezdinde karar vermiştir. Sayın Cumhurbaşkanı "Biz davet edildiğimiz yere gideriz" dedi. Bu mantıkla... Hadi kalkın gidip Azerbeycan'ı kurtaralım. Bir de bize milliyetçilik dersi vereceksiniz. Gelin masum şehit kanlarında boğulmayın. Bu tezkereye 'hayır' diyeceğiz. Bugün sadece Allah'tan korkun. Bu verdiğimiz kararla evlatlarımızı Fizan'a şehit olmaya göndereceğiz. Daha dikkatli olmamız gerek" ifadelerini kullandı.

Çıray, konuşması sırasında iktidar sıralarındaki gürültüye tepki göstererek "Savaşa şehit olmaya asker göndereceğiz gürültüden durulmuyor. Madem ciddisiniz neden dinlemiyorsunuz. Beyefendi en ön sırada telefonla konuşuyor bir saattir. Sen ne anlarsın be! Benim dedem Balkanlarda şehit oldu!" diye konuştu.

MHP: BÖLGESEL BARIŞA KATKI YAPIYORUZ

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise şöyle konuştu: “Bu tezkereyle Akdeniz'de mavi vatanımızı koruyor, haklarımızın gasp edilmesini engelliyor, kardeş ülke Libya'nın istikrarına ve bölgesel barışa katkı yapıyoruz. Masada oluşan realite bu tezkereyle sahada da perçinlenecektir. Türkiye, Doğu Akdeniz'de meselelere ve gelişmelere mahkûm değil, hâkim konumdadır ve bu konumunu sürdürmeye kararlıdır. Türkiye, Libya'ya savaşmak için değil, barış ve huzurun tesisi ve Birleşmiş Milletler kararlarında öngörüldüğü üzere, meşru Ulusal Mutabakat Hükûmetine destek vermek için gitmektedir.”

HDP: LİBYA HAMLESİ İŞGALDİR

HDP Grubu adına konuşan Tülay Hatimoğulları da barışçıl, özgürlükçü, eşitlikçi ve adaletli siyaset anlayışlarını her yerde söylemeye devam edeceklerini belirterek, “Libya halkının yaşam sürdüğü, Suriye’de, Afrin’de halkların yaşam sürdüğü yerlere asker göndermeye çalışıyorsunuz. Bu yayılmacı siyasetin ta kendisidir. Bu uluslararası hukukta işgal, iç müdahale demektir. Bu iktidar bu ülkenin tarihine kara sayfalar eklemeye devam ediyor. Doğu Akdeniz, ülkeler açısından önemli bir gündeme dönüştü. Doğalgaz rezervleri emperyalist  güçlerin iştahını kabartmış durumda. Türkiye Doğu Akdeniz’de gerilim yaratarak inisiyatif elde etmek istiyor. Ama şuan Türkiye başka bir şeyi zorluyor. Gerilimi tırmandırıyor ve iç siyasette beslenmek istiyor” şeklinde konuştu.

Hatimoğulları konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye ihvancı Trablus hükûmetini hep destek verdi. Cumhurbaşkanı alelacele Tunus’a gidiyor. Orayı üs olarak kullanmak için gidiyor ama ‘Hayır’ yanıtını alıyor. Tunus sınırı olmasına rağmen taraf olmuyor. Demek ki Tunus’tan alınacak dersler varmış. Sahaya böyle paldır küldür inerseniz elinizde diplomasi kalmaz. Bu savaşın ekonomiye maliyetini daha önce çoğu kez söyledik. Bu rejim kesinlikle tıkanmıştır. Bayraktarları daha zengin etmek için Libya seferine çıkmıştır. Kan, gözyaşı ve göç var. Bu coğrafyada toprakların altında doğal gazdan, petrolden çok insan var. Bu coğrafyanın makus talihini değiştirebiliriz. ‘Hayır’ diyerek buna başlayabiliriz. Libya’da ölüm serüvenlerinin önüne bu Meclis ‘Hayır’ diyerek geçebiliriz"

CHP: FELAKET ÇAĞRISIDIR

CHP Grubu adına ise Ünal Çeviköz söz aldı. Çeviköz, iktidarın Libya’ya asker gönderme kararıyla ülkeyi çok büyük bir tehlikeye attığını söyledi. Çeviköz, “Bu tezkere metni önceden planlanmış, sarayın siparişi ile askerlerimizi Libya çöllerinde savaşa göndermek üzere hazırlanmış bir felaket çağrısıdır. Bu tezkere Türkiye’nin şimdiye dek uzak coğrafyalarla asker gönderme kararı alırken özen gösterdiği insani yardım maksatlı bir asker gönderme tezkeresi değildir. Türk askerini Libya’da savaşmak üzere gönderecek olan bir savaş tezkeresidir. TBMM Sarayın siparişlerine araç olarak kullanılmamalıdır. Bu tezkerenin bir ulusal güvenlik gerekçesi olduğunu düşünenler olabilir. Bir yanılgıya düşülmemesi için altını çizmek isterim, bu tezkere metninde askerlerimizin 1 yıl süreyle gönderilmesi için hazırlanan tezkerenin gerekçesinde asla milli güvenlikten söz edilmiyor” diye konuştu.

AKP: ULUSLAR ARASI HUKUK BUNA CEVAZ VERİYOR

Tezkereyi AKP adına Milli Savunma Komisyonu Başkan ve AKP Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz savundu. Tezkerenin bir parti meselesi değil ülke güvenliğini, geleceğinin kazanımlarını ilgilendiren bir konu olduğunu savunan Yılmaz, “Misakı Milli sınırlarının güvenliği sınırların ötesinde başlamaktadır. Teröre karşı mücadele her ülkenin hakkıdır. Uluslararası hukuk da buna cevaz verir. Libya ile sınırımız yok diyenler, Libya bizim deniz komşumuzdur. Sadece deniz bağı değil Kuzey Afrika’nın en belirleyici ülkelerindendir. Kuzey Afrika’da bir kriz olduğunda tüm Akdeniz ülkeleri etkilenir. Libya’da ne işimiz var, sözü dar bir bakış açısını ifade eder” ifadelerini kullandı.

TİP: TÜRKİYE TARİHİNİN EN AMERİKANCI HÜKÜMETİ

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, ilkesel olarak savaş tezkerelerine hayır dediklerini belirterek, “Maalesef ülkemizdeki çocuklarımızın, gençlerimizin iktidarın maceraları uğruna kilometrelerce uzaktaki bir ülkeye savaşması için gönderilmesi üzerine konuşuyoruz. Türkiye ne zaman emperyalist emellerle bir savaşa sürüklenmek istese iktidar ülkemizi emperyalist güçlere daha da bağımlı hale getiriyor. Bunun yakın tarihteki örneğini Suriye’de gördük. ‘Şam’a gidip Emevi Cami’nde namaz kılacağız diyerek Suriye’deki parçalanma sürecine dahil oldular. Hem Amerika’ya hem de Rusya’ya daha bağımlı hale geldik. Türkiye tarihinde gördüğümüz en Amerikancı hükümetle karşı karşıyayız” dedi.

Baş şöyle devam etti: "Dünyanın herhangi bir yerinde başka bir ülkenin askerlerinin girdiği ülkede huzur veya barış olmuş mudur? AKP'nin Libya'ya ilgisi insani değil. Siz bu zihniyetle Viyana'ya kadar gidersiniz. Ülkeyi bir yıkıma doğru sürükleyeceksiniz. Dün Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, "Sonunu düşünen kahraman olamaz" diyor. Efendiler ciddi olun. Film mi çekiyoruz burada? Biz bu iç savaşta bir taraf değiliz. Diyorsunuz ki BM'nin tanıdığı meşru hükümet.. O zaman 'BM'nin tanıdığı Suriye'de ne işimiz var?' diye sormazlar mı size? Savaş dünyanın her yerinde lanetlenen bir şeydir. İşgale karşı mücadeleyle kurulmuş bir ülkenin evlatları işgalci pozisyonuna giremezler. İşgalciler her zaman kaybetmiştir! Ankara'da Libya askeri görmek ister misiniz? Türkiye'deki Amerikan askerlerinden memnun musunuz? Ya evet deyin, ya hayır deyin!"

SAADET PARTİSİ TEZKERE KARARINDAN VAZGEÇTİ

Saadet Partisi tezkereyi destekleme kararından vazgeçti. Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, "Tezkereyi kabul etmediğimizi Saadet Partisi adına ifade ediyorum" dedi. Sabah saatlerinde tezkereye ‘evet’ oyu verecekleri kararı alan Saadet Partisi'nin İstanbul milletvekili Cihangir İslam, Libya’ya asker göndermek için düzenlenen oturuma katılmayacağını ve oy kullanmayacağını duyurmuştu. Saadet Partisi’nin TBMM’de iki milletvekili bulunuyor.

 Partisi adına konyşan Abdulkadir Karaduman:“Cuma namazını Şam’da kılacağız hamasetinin Suriye’yi getirdiği nokta ortadayken bundan ders çıkarılmalıdır. Bu sebeple kahraman olmak hayalleriyle atılacak hiçbir adımının bu coğrafyaya huzur getirmediği açıktır. Bütün bunların neticesinde Libya’da yapılacak yanlışların vebali iktidarın omuzlarında olacaktır. Biz bu vebale ortak olmayı kesinlikle düşünmüyoruz. Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresini kabul etmediğimizi Saadet Partisi adına ifade etmek istiyorum. Ve bu vesileyle hepinizi 1 Mart ruhuyla selamlıyorum” diye konuştu.

ASKERİ GÜCÜN SINIR VE KAPSAMINI ERDOĞAN BELİRLEYECEK

Libya tezkeresi, son dönemde çıkarılan en geniş kapsamlı tezkerelerden biri olacak. Askeri gücün sınır, kapsam, miktar ve zamanını Cumhurbaşkanı belirleyecek.

Libya'ya asker gönderilmesine ilişkin tezkereyi, AKP, MHP ve Saadet Partisi desteklerken, CHP ve İYİ Parti 'hayır' oyu kullanacaklarını açıkladı.

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…