sokakta müzik var.. sokakta barikat var.. sokakta ateşler yanıyor.. o ateşlerde neler yanıyor, neler.. oy pusulalarını da atarız mı bir gün o ateşe, cüzdanlarımızı, kimliklerimizi.. hepsini yakabilir miyiz? yakmalı mıyız? yaksak ne olur ki? ne olur.. yakalım, yanalım.. her biri bir pranga sanki.. müzik neyimize yetmez ki? 'ölüm toplasa da çiçekleri, çiçekte tohum biter mi?'.. işte bir türkü tutturduk.. çiçekte tohum bitmez.. 'bütün çiçekler yolunsa da baharın gelmesi engellenemez'!!! bahar türküyle gelecek belki.. veya bir opera ile.. verdi'den mesela, requiem? veya mozart çalsın, bumble bee.. arılar.. çiçekleri severler.. çiçekler.. bahar.. 'ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim' der belki bir şair.. ve bizim de gidesimiz gelir.. nereye? devrim ne tarafa düşer? kadıköy den mi geçer? armutlu da mı pişer? tuzluçayır mı kalk gidelim der? gazi mi yoksa?
dur dur.. bir türk sanat musikisi çalsın.. 'aziz istanbul' mesela.. yahya abi, bizim için yazmamıştır bu şiiri.. ama.. ama şiir okuyanındır.. müzik dinleyenindir.. 'sadece bir semtini sevmek bile, bir ömre değer'.. münir abi bizim için söyler.. biz de severiz bir semtini.. bir ömre değer.. istanbul, türkiye olur.. türkiye dünya.. mesela rio'yu severiz.. veya hama'yı.. dur dur, kandil.. kandili severiz.. biz sevmek istedikten sonra severiz işte.. aslında istemek değil mesele, engel olmamak.. engel olmazsak, severiz.. mesela tel aviv'i severiz.. bir bakarız dünyayı sevmişiz.. dünya yı seversek.. neyse... belki bir 2pac parçasında gizlidir barikat.. ondan sonrası da 'vatan' dır.. vatan? sınırları çizilmiş bir yerse vatan, orası benim değildir.. barikat sınır mıdır? hayır, barikat sınır değildir.. barikatın ötesine isteyen geçebilir... isteyen... isteyen bir elektronik müzikte çalabilir.. rak end rol de oynayabilir.. system of a down da vardır belki orada.. hadi gel sende, bob marley.. bob.. sen iyi bir çocuksun..
ateşler yanıyordu tüm şehirde.. şehir tüm ülkeydi.. ateşler yanıyor.. ilk ateş, insanın içinde yandı.. ateşi tanrılar hep sakladı.. tanrılar korkar ateşten, o yüzden cehennem diye bir şey uydururlar ve orayı ateşle donatırlar.. çünkü kendileri korkuyor ateşten.. gaflet.. kendi cehennemlerini ifade etmişler, bizi korkutmak için.. ama insanların içinde yanıyor ateşler.. ateşler.. yakıyor.. kıvılcımlar.. şehirler yanıyor.. dünya yanıyor.. yanacak.. ateşten korkmayın! ateş sizi sarar.. yok zerdüşt değilim.. ama kötü mü zerdüştler? şamanlar? ateş.. ateşler yakalım haydi.. ateşi müzik harlayacak.. ateşi şiir harlayacak.. duvar yazıları.. resimler.. fotoğraflar.. ve düşünce elbette.. düşünce harlayacak ateşi.. ateş her şeyi yakar, ama onları yakmaz.. yakamaz.. ip her şeyi asar belki.. ama onları asamaz.. sahi hala 17 sinde mi erdal? 17 yıl kaç ömre bedel sayın yahya kemal.. 17lik bir çocuğu sevmek, kaç ömre bedel.. veya 22 lik.. adı ahmet olsun.. ali veya.. durun, sıkı durun: osman veya.. esma.. esma'ya ve ahmet'e aynı anda ağlayabilmektir belki insanlık.. büyük insanlık..
12 eylül.. 1980.. veya 2013.. sayılar değişiyor sadece.. o sayıları da yakalım.. kahrolsun sayıların hegemonyası! yaşasın saymamanın mutluluğu! saymayalım... hem yazık değil mi 12 eylül'e.. eylül'ün 12'si böyle kötü anılmak ister miydi sizce? mesela ben bir eylül'ün 12'si olsam, üzülürdüm.. utanırdım.. hani mastürbasyondan sonra spermini bir peçeteye silmiş, sonra da o peçeteyi bir yerde unutmuş ve bir zaman sonra insanların önünde o peçeteyle karşılaşmış bir ergen gibi bir utanma değil.. benim kabahatim yok ki.. kabahati olanlar utanıyor mu acaba? aklım almıyor, nasıl uyuyabiliyorlar? ne zaman çıktılar bu kadar insan olmaktan? sorular bitmez.. susmakta.. almıyor aklım işte..
iyisi mi biz ateş yakalım.. onların cehennemini onlara gösterelim.. şarkılarla, türkülerle.. şiirlerle elbette ki.. yazmaya eriniyoruz, deftere falan.. duvardan çok ne var ki? çirkin duvarlar.. yazarsak güzelleşir.. yazalım.. ve bir ateş yakalım, kocaman bir ateş.. bildiğim kadarıyla en iyi tutuşanlar, en iyi ateşi harlayanlar oy pusulalarıymış, kimliklermiş, paraymış, cüzdanlarmış, çekler, tapular... kıyafetlerde yanar.. yakalım gitsin.. onlar gitsin, biz gelelim...
Yazarın Dİğer Yazıları
AKP bir gün düşecek, referandum bunun ne kadar hızlı olacağını söyleyecek sadece!
16 Nisan 2017Cinnet, III. Paylaşım Savaşı, Cennet!
26 Aralık 2016'Çok acı var, dayanamıyorum'
20 Mayıs 2016Ankara’da, Silvan’da, Reyhanlı’da.. hep bizim parmağımız var. Paris’teki katliamda da, Fransızların.
16 Kasım 2015Sıkıldım bu tekrarlardan.. Bu sistem yıkılmalı artık..
9 Ağustos 2015İç savaşın ayak sesleri
25 Temmuz 2015AKP'nin ölüm korkusu..
12 Haziran 2015Ben, benim 8 Haziran’ımı biliyorum. Ya siz?
26 Mayıs 2015Yaşasın 1 Mayıs! Her Yer Taksim!
30 Nisan 2015Hepimiz çok öldük bu topraklarda…
22 Nisan 2015Ağrı, HDP, Seçimler ve anlamsızlık
14 Nisan 2015Suriyeli aç çocuktan, Cizre'deki çocuklardan bahsetmeyeceğim..
25 Ocak 2015'bat dünya bat, iki gözün kör olsun da piyango bileti sat!'
8 Ocak 2015Vivaldi'nin ithaka'ya yeşil yolculuğu..
29 Ekim 2014Bir insanlık tragedyası: yaşamak veya ölmek
19 Ekim 2014Efendiler! Adalet hissiyatı yaralanmış halklardan korkun!
28 Mayıs 2014Henüz vakit varken.. İstanbul yakılıp-yıkılmadan önce
12 Mayıs 2014Bir kapak, Üç aday; Tek 'oyun'...
7 Aralık 2013Diktatatörler için aşk biter, nefret başlar
30 Kasım 2013Kan..kan.. sokaklardan akan..
15 Ekim 2013