8 Mart: 129 kadın işçi boşuna mı öldü! Hayır!

Gülüzar Özev

3 Mart 2021
8 Mart: 129 kadın işçi boşuna mı öldü! Hayır!

Bu vahim durumda kadının varlığı tehlike altındadır. 1850’ li yılların kadını ücret çilesinde iken, bugünün kadını hem yoksulluk derdindedir, hem de canının derdindedir. Kadın cinsini koruyacak en önemli unsur olan, İstanbul Sözleşmesi kaldırılmak istenmektedir. Kadını ikincileyen yasalar birbiri ardına çıkartılmaktadır.

Medusa güzeller güzeli bir genç kızdır. Athena’nın tapınağında hizmetkarlık etmektedir. Deniz tanrısı Poseidon, Medusa’ya aşık olur. Medusa bu aşka karşılık vermez, köşe bucak kaçar.  Poseidon düşer peşine. En sonunda zorla sahip olur güzel kıza. Athena, bu olayda  Medusa’yı suçlayarak  yılan başlı çirkin yaratığa çevirir( Günümüzde olsa, töre cinayetine kurban giderdi herhalde). Mitoloji bu ya,  kendisine bakanı taşa çevirir Medusa da.  Perseus tarafından, Medusa’nın yılan dolu başı kökünden kesilir. Medusa’nın yere saçılan kanlarından Pegasus doğar. Yani uçan at, özgür at doğar. Medusanın tutsaklığı, mağdurluğu önce vahşete dönüşmüş, vahşet daha sonra bulutlar üzerinde kanat çırpan ata evrilmiştir. Bir nevi açıdan özgürlük doğmuştur. 

Bundan böyle tarihin tüm akışında, bütün zaferlerin yolu gözyaşı  ve kanla dolu taşlarla döşenecektir.

Milattan önce 75 yılında bir köle olan  Spartaküs, zorbalığa karşı ayaklanma çıkarır. İnsanlık dışı yaşama karşı olan bu isyana, kısa zamanda binlerce köle katılır. Köle ordusu, Roma devletini dize getirecek hale yaklaşmışken, savaşı kaybedecektir. Aslında kaybeden Roma’dır. Spartaküs o zamanın kölelik koşullarını değiştirecek, bizde ki gezi eylemi gibi etkisi yıllarca sürecektir. İş bununla da kalmayacak Roma devletinde kölelerin yaşamını kolaylaştırıcı yasalar çıkarılacak,  örneğin, sahibinin terk ettiği köle özgür kılınacaktır. Köle öldürmek cinayet sayılacaktır. Oysa ayaklanma öncesinde bunlara benzer haklar söz konusu bile değildir.

 Diğer yandan Spartaküs  sadece devrimci ruhların değil, bütün insanlığın ereği,  umudun simgesi olmuştur. Bunun içindir ki, M.Ö 75 yılında çarmıha gerilen Spartaküs ismi çağları devirip bugüne gelmiştir.

Nazım Usta’nın dediği gibi ;

Sen yanmazsan ben yanmazsam

Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…

Sözün tam anlamıyla 129 kadın, bir tekstil fabrikasında cayır cayır yanarlar. 1857 yılının New york kentinde.  Aynı yılda büyük devrimci kadın Clara Zetkin doğacaktır Saksonya eyaletinde.  Bilmeden 8 Mart’ı ölümsüzleştireceğini. 

1857 yılları bıçak kemiğe dayandığı yıllardır. Öteden beri gelen sömürü düzeni artık katlanılamaz hale gelmiştir. İşçiler günde 16 saat çalışıyor, çalışmaktan ailelerini göremiyor, buna karşın karınlarını bile doyuramıyordu. Korkunç bir açlık tufanı yaşanır. Bu vahşi hikayeyi John  Steinbeck “Gazap Üzümleri”  ve “Bitmeyen Kavga” isimli kitaplarında gerçekçi ve toplumcu bir bakışla hikaye eder. Bitmeyen kavgadır insanlığın kavgası.

Kadınlar da öyle yapar, mücadele ederler sonuna kadar. Talepleri ; 8 saat çalışma hakkı, pazar günleri dinlenme hakkı, kreş ve doğum iznidir.

40.000 kadın  greve gider.  

8 Mart Dünya Kadınlar Günü pano örnekleri | Pano süslemeleri, çalışmaları8 Mart Dünya Kadınlar Günü pano örnekleri | Pano süslemeleri, çalışmaları

Dokuma fabrikasının patronu; “ siz misiniz ayaklanan” deyip,  yüzlerce işçiyi fabrikasına kapatır.  Kapılarına kilit vurarak fabrikayı yakar. Yangının sonunda,129 kadın işçi yanarak can verir. Bütün şehir etkilenir bu olaydan. Cenazelerine on binlerce insan katılır.

129 kadın işçi boşuna mı öldü! Hayır! 

Bugün bizler emekçiler olarak, 8 saat çalışma hakkından bahsediyorsak, yıllık iznimizi kullanabiliyorsak,  doğumda, hastalıkta dinlenme imkanımız varsa, işte o gün hayatlarını yitiren 129 cana ve mücadele eden işçilere borçluyuz.  SELAM OLSUN  DİRENEN İŞÇİLERE, SELAM OLSUN BİZLERE BUGÜNÜ SAĞLAYANLARA… 

Şunu altını çizerek belirteyim ki, bizler bu mirasın hakkını vermek zorundayız. Çünkü emek mücadelesi henüz bitmedi. Devam ediyor. Bizler borçluyuz insanlığa. 1 Mayısları, 8 Martları yaratanlar fazlasıyla görevlerini yerine getirdiler. Şimdi bizde sırası, genç nesilde aynı zamanda. 

Şair Adnan Yücel’in şiirlerinde olduğu gibi,

Saraylar saltanatlar çöker 

kan susar birgün 

zulüm biter. 

menekşelerde açılır üstümüzde 

leylaklarda güler. 

bugünlerden geriye, 

bir yarına gidenler kalır 

bir de yarınlar için direnen

bitmedi daha sürüyor o kavga 

ve sürecek 

yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Sosyal Demokrat parti önderlerinden, Clara Zetkin, 8 Mart’ı işçilerin kazanımlarını unutmamaları ve emekçilerin zaferi olarak anılması için büyük çabalar sarf etti. Clara Zetkin’in önderliğinde, 2. Enternasyonel’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kabul edildi. İlk kutlama 1921 yılında Moskova’da gerçekleşti. 

Türkiye’de ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlansa da sokağa taşınarak yapılan ilk kutlama, 1975 yılında oldu. 

Rus Devriminin mimarı Lenin, kadının özgürlüğünün ev işçiliğinden kurtulması ile mümkün olacağını söyler. Kadınları mutfaktan çıkartmanın yollarını arar. Ve şöyle seslenir ; “her aşçı kadının, devleti yönetmeyi öğrenmesi gerekir.”

Marksist Devrimci, teorisyen Rosa Lüksemburg mücadelesinin amacını şu şekilde özetler; “Kişinin herkesi gönül rahatlığıyla sevmesine izin veren bir toplumsal sistem düşlemek.”

Peki insanlar birbirini sevmiyor mu? Öldüresiye, bıçaklayasıya seviyor maşallah (!) Bağlar bahçeler, dereler göletler kurumuş, emek sömürüsü katmer katmer artmış, işsizlik korkunç boyutta, bilim sanat ayak altında, nefret en tepeden başlayan söz olmuş ne yazık ki.  

Bu vahim durumda kadının varlığı tehlike altındadır. 1850’ li yılların kadını ücret çilesinde iken, bugünün kadını hem yoksulluk derdindedir, hem de canının derdindedir. Kadın cinsini koruyacak en önemli unsur olan, İstanbul Sözleşmesi kaldırılmak istenmektedir. Kadını ikincileyen yasalar birbiri ardına çıkartılmaktadır.

Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır.

Ne mutlu ki, yaşadığımız bu dönemde kadın örgütleri kadın dayanışması her zamankinden daha güçlüdür. Kadınların çoğu, artık örgütlü olmakla sorunlarını çözeceklerinin bilincindedirler. Türkiye’deki kadın mücadelesi Dünya’da en ileri seviyededir. Kim bilir belki bir gün, 1 Mayıs marşı gibi, 8 Mart marşı da yazılacak, dünya meydanlarında gürül gürül çınlayacak. Emekçi kadınlar, emekçi erkek kardeşleriyle birlikte güzel bir Dünya kuracaklardır. 

Selam olsun mücadele eden kadınlara!

Yaşasın kadın dayanışması!

Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü!


------------------------

Yararlanılan Kaynaklar;

Azra  Erhat, Mitoloji Sözlüğü, Remzi Kitabevi

Clara Zetkin, Lenin’in Bütün Kadınlara Vasiyetleri, Sorun Yayınları

Füsun Erdoğan, Kadın Önderleşmesinde Rosa Lüxemburg, Belge Yayınları

 

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Tanrıça Demeter ve Akbelen
    ''Doymak bilmeyen, en sonunda kendi etini yiyerek geberen Kral Ersiton şimdi Muğla Akbelen’de geziniyor. Zalimliğinden bir gram bile kaybetmeden. Akbelen halkı ormanını korumak için direniyor. Limak firması eli silahlı askerleri,…
  2. Örgütlü Mücadelenin Gücü
    ''Daha önce emekli olabilecekler için prim sayısı 5000 gündü.  Kanun taslağı böyle hazırlanmıştı. Ancak 6 Şubattaki büyük Güneydoğu depreminin sonrasında hükümet gün sayısını birden 5975 güne çıkarttı.'' Vatandaşın emeklilik geliri…
  3. Göçebe toplumlardan bugüne Göçler
    İnsanlığın ilk eylemidir yürüyüş.  Dört ayak üstünde ilerleyen Homo erectusun,  ayağa kalkarak yürümesiyle başlar uygarlık yolculuğu. Antropolog Marvin Harris’in dediği gibi “ilkin ayak vardı”. Büyük göçün,  günümüzden iki milyon yıl…
  4. Deprem!
    Deprem!
    19 Şubat 2023
    Cellat kürsüde ikiyüzlüce konuşurken, müjde verircesine imar affı diye naralar atılırken, aslında sunulan halkın toplu cenaze namazı davetiyesiydi. İnsanlığının doğa olayları içinde en baş edemediği bir felakettir deprem. İlk çağlarda,…
  5. Serol Teber
    Serol Teber
    25 Ocak 2023
    ''Yeniçağ insanı sorunları kozmik güçlerin yardımıyla çözebileceğine inanıyor, rüya yorumları, fal baktırma, ruh çağırmayla ilgileniyor, bitkisel beslenmeye çalışıyor, arınma dansları yapıyor. Siyasete karşı ilgisiz. Yeşillikler içinde küçücük evinde sakin doğayla…
  6. Mahsa Amini ve Mücadeleci tüm kadınlara
    Bugün İran’da Mahsa Amani’nin öldürülmesi birkaç vicdansız polisin işi değildir. Kanunlar, töreler, gelenekler, dikta rejimi ve ataerkil sistem işbirliği etmiştir. Tıpkı Medusa söylencesindeki gibi. Ama ne mutlu ki Mahsa Amani’nin…
  7. Spartaküs ve Zenci İSyanı
    ‘’Tanrı herkesi hür yarattı, doğa kimseyi köle yapmamıştır.’’ (Alkidamas) Köle ayaklanması denilince ilk akla gelen şüphesiz Spartaküs’tür. Roma dönemine ait olan bu köle isyanını herkes bilir de İslamiyet dönemine ait…
  8. Rıza Şehri
    Rıza Şehri
    29 Nisan 2022
    ''Rıza Şehri’nde ortak paylaşım vardır. Kimse ihtiyacından fazlasını almaz. Zengin fakir ayrımı yoktur. Kapılar kilitlenmez, para kullanılmaz. Paranın yerine değiş tokuş esastır. Birlikte üretilir, birlikte tüketilir.'' Her yerde ve hep…
  9. Baharın Mitosları
    Baharın Mitosları
    28 Mart 2022
    Dünyanın birçok ülkesinde her yıl Newroz bayramı kutlanır. Bizim ülkemizde özellikle doğu illerinde baharın gelişini karşılamak için şenlikler, ritüeller yapılır. Newroz bahar bayramı olmakla beraber politik bir anlamda taşır. Nasıl taşımasın…
  10. cam tavan etkisi
    cam tavan etkisi
    3 Mart 2022
    “Cam ifadesi, engellerin açıkça görülemeyen ve aşılamayan niteliğini vurgulamaktadır. Cam tavan, görülmeyen azınlıkları ve kadınları, yetenekleri ve başarılarını göz önüne almadan şirketin üst basamaklarına çıkmaktan alıkoyan kırılmaz engel“ olarak tanımlanır.**…
  11. Mitoloji öğretiyor
    Mitoloji öğretiyor
    23 Şubat 2022
    Binlerce yıl öncesinden beri var olagelen, masallar, söylenceler, mitler bugün hala fırından yeni çıkmış sıcak ekmek tazeliğinde konuşuluyorsa  bir hikmeti vardır  bunun. Mitler yalnızca konuşuluyor mu..? Elbette hayır!  Yazılıyor çiziliyor,…
  12. Yunus Emre
    Yunus Emre
    31 Ekim 2021
    Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2021 yılını Yunus Emre, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran yılı ilan etti. Yunus Emre’nin vefatının 700. yılı, Hacı Bektaş Veli’nin vefatının…
  13. Halide Edip Adıvar
    Halide Edip Adıvar
    8 Ağustos 2021
    “Gece, karanlık bir gece... Fakat insanın hayatında sabahı olmayan gece yoktur. Yarın bu korkunç geceyi yırtıp parlak bir sabah yaratacağız. Yalnız ışık geldiği vakit gözümüzü güneşe karanlığı gören baykuşlar gibi…
  14. Özgürlük (2)
    Özgürlük (2)
    17 Temmuz 2021
    Her sistem kendi insanını yaratır. Tüm kurumların örtük faaliyetleriyle, bireyin toplumsal mekanizmaya uygun davranış göstermesi sağlanır. Televizyon, basın, eğitim kurumları, kişinin  başka bir dünya mümkündür şeklinde  düşünmesini istemez. Hem üst…
  15. Özgürlük -1
    Özgürlük -1
    29 Haziran 2021
    “Özgürlük nedir” diye yoldan geçen herhangi bir kimseye sorsanız, muhtemelen şöyle söyleyecektir: “İstediğim zaman istediğim yere gidebilmek.” Kimilerince bu kadar kolay, bu kadar basit algılanır özgürlük. Oysa bu sözcük için insanlık çok mücadele vermiş, çok kan dökülmüştür.   ÖZGÜRLÜK    (1)…
  16. Yalnızlık ve halleri
    Yalnızlık ve halleri
    16 Haziran 2021
    Yalnızlık kimine göre aman çok iyi, kimine göre aman bıktım halleri. Çok iyi diyen de var yalnızlık için, çok kötü diyen de. Cenneti kimilerinin,  kimlerinse cehennemi. Yani bilmeyen yok, yalnızlığın…
  17. Zabel Yeseyan
    Zabel Yeseyan
    3 Haziran 2021
    1915 yılına gelindiğinde, Ermeniler için büyük kıyım başlamıştır. Osmanlı hükümetince tutuklu listesine alınan 214 Ermeni aydın içinde, tek kadın olarak Zabel Yesayan vardır. Genç yazar, bunun üzerine İstanbul’da bir hastanede…
  18. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Kadın Dergileri
    Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde ilk kez Rum Kadınları, Kypseli isimli kadın dergisi çıkarır. Editörü Efrosini Samarcidis‘dir. 1845 yılında İstanbul’da Rumca yayınlanan  Kypseli dergisi, 34 sayı çıkartılır.   “Şurasını iyi bilmek gerekir ki, ne…
  19. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kadın Dernekleri
    ''Bu arada ilginç bir şey olur; Çarşaf yasaklanır. Evet, yanlış duymadınız, kadınların çarşaf giymesi men edilir. Tarih 2 Nisan 1892’dir. Sanmayın ki kadınlara özgürlüktür sebebi. Padişah Abdülhamit, siyasi nedenlerle güvenlik…
  20. Bacıyan-ı Rum: Anadolu Kadınlar Birliği
    Ahilerin helâl para kazanması gerekir. Bu hem vaciptir, hem sünnettir. Her kimin ki, meslek ve sanatı yoksa ona fütüvvet değmez. Ahinin 18 dirhem gümüş sermayesi ve mutlaka bir işi olmalı,…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…