Ahmet Türk, Öcalan'la yaptıkları görüşmenin perde arkasını anlattı

10 Ocak 2013
Ahmet Türk, Öcalan'la yaptıkları görüşmenin perde arkasını anlattı

Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Türk: "Silahlı mücadeleye son verecek olan Öcalan'dır. Görüşmelerde karşılıklı irade beyanı var" "Birinci Meclis dönemindeki Kürtlerin kazançları bugünden daha iyi. Dünya değişiyor, demokrakitk özgürlükler çok daha geniş alanı kaplıyor, ancak biz 1921'deki haklarımıza sahip olamıyoruz."

İmralı'da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Ahmet Türk, "çözümün anahtarının İmralı'da olduğunu, görüşmelerde BDP Eş Genel başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak'ın dışlanmaması gerektiğini" söyledi. Demirtaş ve Kışanak'ın Öcalan ile görüştürülmemesinin "BDP'nin kurumsal yapısının dışlanması" anlamına geleceğini tedirginlik yaratacağını anlatan Türk, Öcalan'ın "yorgun olduğunu" söylediğini "ancak yeni sürece elinden gelen katkıyı yapmaya çalışacağını" ilettiğini vurguladı. Türk, "silahsız Kürtler" olarak andığı kesime karşı yönelen KCK operasyonlarını Öcalan'ın eleştirdiğini ve "İmha politikası sürerse ben ne yapabilirim" dediğini anlattı. 10 bin KCK tutuklusunun bırakılması gerektiğini vurgulayan Türk, Öcalan'ın "nötr, herkesi kucaklayan bir anayasa" arzuladığını söyledi. Ahmet Türk, İmralı ile ikinci görüşme için saptanmış bir tarih olmadığını, ancak "bunu umut ettiklerini" vurguladı.

İmralı'da, BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ile birlikte Öcalan'la iki saati aşkın bir süreyle görüştüklerini açıklayan Ahmet Türk, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu "Tarafsız Bölge" programına (9 Ocak 2013) konuk oldu.

Türk'ün konuşmasından satır başları özetle şöyle:

- Hiçbir şey olmadan milletvekillerinin İmralı'ya gitmesine inanmak saflık olur. Abdullah Öcalan, Ayla Akat ve benim iki saatten fazla görüşmemiz oldu. Zaman zaman devlet adına orada bulunan bir iki arkadaş gelip sohbete dahil oldular. MİT Müsteşarı Hakan Fidan görüşmeye katılmadı.

- Öcalan ile 20 yıl aradan sonra görüştüm. Zihinsel olarak çok rahattı. Geçmişi iyi değerlendiriyordu. Elbette yaşlandıkça saçları bizim gibi beyazlamış. Yorgun olduğunu, ama yeni sürece elinden gelen katkıyı yapmaya çalışacağını söyledi.

- Gergin bir ortam yoktu. Biz genellikle kendisini dinlemeye çalıştık. Zaten bu görüşmelerle ilgili ciddi bir bilgiye sahip değildik. Neler oluyor, gelişmeler nelerdir, gelinin süreç ne durumda bunları öğrendik.

- Zaman zaman yanlış anlaşılma olmaması için teyit etmemiz gerekenler oldu. Biz oraya giderken bazı düşünceler bize iletildi. Ancak (daha önce) yapılan konuşmalar konusunda bilgi sahibi değiliz.

'Konuşulanlar gizli kalsın, denmedi'

- Ahmet Türk, Hakan'ın, "Devlet yetkilileri sizden görüşmenin bazı kısımlarının gizli kalmasını sizden istedi mi" sorusuna şu cevabı verdi:

"Toplum nelerin yapıldığı konusunda bir bilgiye sahip olursa işin yürütülmesi daha kolay olur. Bu her şeyi toplumun önünde tartışalım anlamına da gelmemeli. Ben çok gizli yapılan görüşmelerin sağlıklı sonuç vereceğini düşünmüyorum. Burada yapılan çalışmada toplumun da bu çalışmalardan haberdar olması istendi" cevabını verdi. Doğrusu da budur. Proje nedir, neler yapılacak, Elbette bunun olgunlaşması lazım. Şimdi olgunlaşmamış bir şeyin de toplumun önünde tartışılmasının anlamı yok."

- Birinci Meclis dönemindeki Kürtlerin kazançları bugünden daha iyi. Dünya değişiyor, demokrakitk özgürlükler çok daha geniş alanı kaplıyor, ancak biz 1921'deki haklarımıza sahip olamıyoruz.

- Silahlı mücadeleye son verecek olan Öcalan'dır. Görüşmelerde karşılıklı irade beyanı var.

'Karar alacak olan biz değiliz, anahtar İmralı'da'

- Ahmet Türk, "Sizce Öcalan'ın iradesi bu sorunu çözmeye yeter mi" sorusuna "Anahtar İmralı'dadır. Çözümü gerçekleştirebilecek İmralı'nın tavrıdır. Biz bunu söylerken 'bunlar kendilerini siyasi olarak etkisizleştiriyor' eleştirisi aldık. Karar verecek olan Abdullah Öcalan'ın kendisidir. Bizler karar alıcı değiliz" cevabını verdi.

- "Öcalan ile Kandil arasında bu süreçte iletişim olacak mı" sorusuna Ahmet Türk; "Öcalan, Kandil de dahil, herkesin fikrini almak istiyor. Kocaman bir sorunu çözmek isterseniz geniş bir açıdan bakmanız gerekir" diye cevap verdi.

- Habur konusunda hükümetten ciddi bir irade görmedim. Burada yapılacak görüşmeler dışarıda yapılacak görüşmelerden daha iyidir.

'Öcalan, bazı zorlukları aşacağımızı düşünüyorum, dedi'

- Ben Türk'ün de Kürt'ün de bu faturayı kaldıramayacak duruma geldiğini düşünüyorum. 30 yıl geçti. Sonuç olarak mutlaka barış düşüncesi içinde hareket etmemiz gerekiyor. Bütün savaşlar barış içindir. Eğer barışa endeksli bir mücadele vermezseniz toplumda çürüme başlar.

- Öcalan "Yeni süreci önemsiyorum, bazı zorlukları aşacağımıza inanıyorum" dedi.

- Ahmet Türk, "Öcalan'ın kendi koşullarını düzeltme talebi var mı" sorusuna, "Bu konuda herhangi bir konuşma olmadı" karşılığını verdi.

'BDP eş başkanları dışlanmamalı'

- Demokrasi azınlığı çoğunluğa karşı korunmasıdır. Kürtlerin sorununu Kürtlere sormanız gerekir.

- Muhatap siyasetse, BDP Genel Başkanı da görüşmelerde olmalı. Eş başkanlar yerine eş başkanları dışlayacak bir görüşme ayarlarsanız, sorun çıkar. Genel başkan dururken bir milletvekili görüşmeye giderse halktan Kandil'e kadar tereddüt yaratır. Mesele benim ya da Ayla arkadaşımızın gitmesi değil. Kurumsal yapı dışlandığı zaman toplumda tartışmalar olur. Sonuçta adaya ben kendim gidecek değilim. Elbette izni verecek olan Adalet Bakanlığı. Ancak eş başkanları dışlanmaması gerekiyor. Sonuçta bir süreç başlıyorsa, bir partinin genel başkanı varken milletvekilini gönderemezsiniz. Bir siyaseti dışlarsanız bu doğru bir tavır olmaz.

- Türk, Ahmet Hakan'ın, "Oluşan olumlu bir hava var, ancak bir yandan da karakol baskınları var" sözlerine, "Yaşananların ne kadar doğru olduğunu bilemiyorum. Ancak dünyanın her yerinde barışçıl süreçler başladığı zaman bazı olumsuz olaylar gerçekleşir" karşılığını verdi.

- Kürt ve Türk kardeşliği gerçekleştiği takdirde Türkiye Ortadoğu siyasetine yön verecek bir güce ulaşır. Ancak Kürtlerin hak ve özgürlüklerini kabul etmeden kimse bu ülkede istikrarı beklemesin.

- Artık toplum hakem haline gelmeli. Barış isteyenlerin o milliyetçilerden daha güçlü olması gerekir. Şimdi basının ve sivil toplumun duruşu bu yöndedir. Milliyetçi sloganlarla yola çıkanlardan bizi ayıracak ve gerçekten "bu ölümlerin olmasını kim istiyor" kararını halk daha iyi verecek. Tartışarak, uzlaşarak, bütün toplumun hassasiyetlerini göz önünde tutarak önümüze bir çözüm projesi koymalıyız.

- Önemli olan toplumsal güveni yeniden inşa etmek. Bu konuda çok önemli görevler bize düşüyor. Bizim de yapacağımız bunlardır. Yoksa silahlara biz karar veremeyiz.

Öcalan'ın KCK talebi

- Sürecin bu noktaya gelmesinde elbette Başbakan'ın rolü, bilgisi vardır. Olmasa bu noktaya gelinmeyeceğini çok iyi biliyoruz. KCK adı altında binlerce kişi gözaltına alındı, tutuklandı. Tutuklamayı meşrulaştırmak için bir şeyler söyleniyor. Bu konuda süreci rahatlatacak adımlar atılmazsa mutlaka kırılmalar olacak. Silahlı olmayan 10 bin kişiyi içeride tutarsanız bunun adı barış olur mu?

- "Öcalan bunu söyledi mi" sorusuna, "Öcalan, KCK'yı kastederek 'İmha politikası sürerse ben ne yapabilirim' dedi.

- Meseleyi silahları bırakma noktasına getirmeden önce çatışmasızlık var. Çatışmasızlık süreci başlar ve burada herkesin eli güçlenir ve çözüm konusunda toplum daha iyi bir destek verebilir.

- Öcalan, belki bizimle ilgili olmadığı için "ev hapsi" gibi konuları gündeme getirmedi.

- Öcalan "Anayasa nötr olmalı. Herkesi kucaklayan bir anayasa olmalı" dedi.

- Öcalan'ın televizyonu yok. Ama gazeteleri okuyabilir. Hatta eski bir milletvekili, sekiz çocuklu bir milletvekili bir evlilik yapmış, bunu bize sordu. Ben de "Biz de bilmiyoruz, siz nereden biliyorsunuz" dedim. "Ben takip ederim" dedi.

- Ben "Yaşlanıyoruz" dedim, "Yok yok iyisin" dedi.

- Her şey çözülmüş gibi bakmamamız lazım. Ama yeni başlayan bir süreç. Omuz vererek sonuç alabileceğimiz bir noktaya varacağımıza da inanıyorum. Bu sürece zarar verirsek bunun vebali altından kimse kalkamaz.

- Türk, "Ne istiyorsunuz" sorusuna, "Eşit, özgür, kardeşçe, paylaşarak bir yaşam istiyoruz" cevabını verdi. Türk, "Engel var mı" sorusuna da, "Tabii ki var. Benim dilimi kabul etmezsen olmaz mı" dedi.

-Hak ve özgürlükleri, farklılıkları inkâr etmeden, hak hukuk içinde meseleyi çözeriz. Ama siz Ortadoğu'da 40 milyon olan bir halkın varlığını inkâr ederseniz, buna da kardeşlik derseniz buna kimse inanmaz. Kürtçe serbest, peki o zaman niye anayasada, yasalarda yok. Gerçi biz nötr olmasını istiyoruz. Toplumda var, ama biz bunun güvenceye kavuşmasını istiyoruz.

'İkinci görüşme tarihi yok, ama umut ediyoruz'

- Türk, Ahmet Hakan'ın "Ayrı devlet asla istenmiyor mu" sorusuna, "Başından beri söyledim, önemli olan halkların bütünleşmesidir. Önemli olan uluslararası sömürgeci anlayışa karşı halkların kendilerini koruyacak bir iradeyi ortaya koymasıdır. Ama biz burada kendi içimizde ortaklaşmayı gerçekleştirmediğimiz için dış güçlerin müdahalesine açık bir hale geliyoruz. Niçin Ortadoğu halkları kendi içlerinde AB gibi daha gerçekçi, eşitliğe dayalı bir birlik gerçekleştirmesin" cevabını verdi.

- İkinci görüşme için kararlaştırılmış bir tarih yok. Ama mutlaka süreç ilerledikçe bu ihtiyaçlar doğacaktır. Görüşmelerin sürmesini umut ediyoruz.

- Görüşmeler başlarken BDP eş başkanlarının bilgisi vardı. Ama sürece zarar vermemek konusunda başka bir noktada bilgi vermedik. Görüşmeden sonra bilinmesi gereken kısımları paylaştık. T24

 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…