'Kanal İstanbul 3 yıl için durduruldu'

24 Eylül 2018
'Kanal İstanbul 3 yıl için durduruldu'

Bazı uzmanlara göre ABD'nin Möntro boğazlar sözleşmesini aşmak için gündeme getirildiği ama İstanbul için bir felakete ve yağmaya yol açacağı bilimsel verilerle ispatlanan Kanal İstanbul projesinin mevcut ekonomik konjonktür gereği 3 yıl için durdurulduğu belirtildi.

İhalesi yapılmış ancak başlanmamış projelerin askıya alınacağını belirten Milliyet yazarı Yaman Törüner, bugünkü yazısında şu ifadeleri kullandı: “Devam eden projelerden finansman koşulları uygun olanlar için daha uzun zamana yayılmış iş planları oluşturulacak. Başta Kanal İstanbul olmak üzere büyük altyapı projelerinin hepsinin 3 yıl için geçici olarak durdurulacağı anlaşılıyor.”

Törüner, yazısında ayrıca, “Mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla uluslararası finansman ile hayata geçirilecek. İşte bu gerekli olmayan bir karar. Bu çeşit projeler de 3 yıl için durdurulmalı idi.” tespitinde bulundu.

KANAL İSTANBUL’A YAKIN ARAZİ İRANLIYA SATILDI

Kanal İstanbul projesine çok yakın bir bölgede, İstanbul Arnavutköy’de Maliye Bakanlığı’na ait yaklaşık 2 milyon metrekarelik arsanın İran vatandaşı Mojtaba Keifi’ye 22 milyon liraya satıldığı ortaya çıktı.

Sözcü’nün haberine göre, satışı meclis gündemine taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Bedri Serter, arsanın satışıyla ilgili kafa karıştıran sorular bulunduğunu belirtti.”Hazine arazisinin peşkeş çekildiği belgelenmiştir” diyen Serter, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a “Arazinin özellikle İranlıya devredilmesinin amacı nedir?” diye sordu.

KANAL İSTANBUL NEDİR?

2011 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “çılgın proje” olarak açıkladığı Kanal İstanbul 45 kilometre uzunluğunda olacak. Kanal, Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek.

Kanal, Küçükçekmece Gölü’nden başlayarak, Sazlıdere Barajı Havzası boyunca devam edip Sazlıbosna köyünü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşacak; Baklalı köyünü geçtikten sonra da Terkos Gölü’nün doğusundan Karadeniz’e ulaşması planlanıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, tartışmalı proje Kanal İstanbul için İstanbul 4 No’lu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’ndan görüş istemiş, uzmanlar projenin hayati bir yıkıma ve felakete yol açabileceğine dikkat çekerek uyarmıştı

‘KARADENİZ’DEN MARMARA’YA KADAR TEHDİT’

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB), 28 mart 2018'de medyada yer alan raoprunda 'projenin; coğrafik, ekolojik, ekonomik, sosyolojik, kentsel, kültürel her açıdan yıkım getireceği vurgulanan raporda kanal projesi, “yaşamsal bir yıkım ve felaket önerisi” olarak nitelenerek derhal vazgeçilmesi 'istenmişti.

Raporda, İstanbul ve Marmara için yüzlerce bilim insanı ve kamu kurum ve kuruluşları tarafından yılların birikimi ile üretilen sayısız planlama bilimsel araştırma ve çalışma sonuçlarının yok sayıldığı, “Bilimsel niteliği olmayan söylemler ve varsayımlar üzerinden tartışmaya açılarak meşrulaştırmaya çalışıldığı vurgulanmıştı.

Kanal İstanbul projesinin Karadeniz’den Marmara Bölgesi’ne kadar tüm coğrafyayı geri dönüşü olmayan bir biçimde etkileyecek hasar ve yarılma meydana getirme tehdidi taşıdığını belirten raporda,  “Şimdiye kadar açıklanan verilerden dahi, kanal projesi kapsamında Terkos Havzası da dahil 3. havalimanı ve 3. köprü bağlantı yollarından geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar yer altı ve yer üstü su toplama havzaları, havzadaki mahallelerle birlikte Karadeniz ve Marmara Denizi ve kıyıları dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır.'' denilmişti.

“KANAL İSTANBUL’UN AMACI, MONTRÖ’YÜ MASAYA GETİRMEK” 

Çılgın Proje Kanal İstanbul” isimli kitabın yazarlarıından biri olan E. Amiral Türker Ertürk, Amerika’nın bir biçimde, Karadeniz’de rahat hareket edebilmek için aşmayı istediği Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin masaya getirilebilmesi için, projenin Başbakan Erdoğan’ın kulağına söylendiğini vurguladı. Ertürk, şöyle dedi: “Bu ‘Çılgın Proje Kanal İstanbul’, konunun uzmanları tarafından, her yönüyle etüt edilmiş bir program. Bu Kanal İstanbul Projesi’ni masaya yatıranlardan birisi de bendim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu ‘çılgın proje’ diye takdim edilen Kanal İstanbul Projesi’ni ilk kez düşünen Başbakan Erdoğan değildi. Bu daha önceleri de düşünülmüş, tasarlanmış, hatta nerede nasıl yapılacağı dile getirilmişti. İlk olarak bunun altını çizmek gerekir ki, bu yalnızca Başbakan Erdoğan’ın aklına gelmiş bir proje değildi.

Peki Tayyip Erdoğan’ın nereden aklına geldi? Bunu kulağına sufle ettiler, söylediler. Çünkü ben bu projeyi incelediğimde gördüm ki, tamamen ülkemize karşı bir düşmanlık projesi. Her bakımdan ülkemizin çıkarlarına zarar verecek bir projedir. Zaten kıt olan kaynaklarımızı heba etmeye yönelik, rant peşinde koşan ve belki de önümüzdeki 50 yılı heba eden, daha yararlı alanlara yatırılması gereken kaynakları bu alanlarda yok etme projesidir. Bu projenin yapılmasını isteyen emperyalizmdir, yabancılardır. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri Karadeniz’e istediği gibi serbestçe, özgürce girememektedir. Biliyorsunuz ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Karadeniz’e artan bir ilgisi var. Amerika Birleşik Devletleri’nin dünyada en büyük rakipsiz gücü deniz kuvvetleri. Bu deniz kuvvetleriyle dünya denizlerinin her köşesine istediği gibi, serbestçe girebilmesine rağmen Karadeniz’e girmesinde bazı sorunları vardı. Sınırlı girebilmektedir. İstediği sayıda ve tonajda gemiyi buraya sokamamakta ve istediği kadar kalamamaktadır. Çünkü önünde 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi gibi bir sıkıntı vardır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Amerika Birleşik Devletleri donanmasının Karadeniz’e istediği gibi girmesine engeldir. Amerika bunu bir şekilde aşmak istemektedir. Hatta anımsarsanız, Gürcistan Krizi’nde de bu sorun olmuştu. Gemileri istediği gibi Karadeniz’e çıkaramamıştı. Şimdi Amerika bir şekilde Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni by-pass etmek, değiştirmek istemektedir.” 

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…