'Vatan hainliği' suçlaması pahasına iktidarı yere indiren basın zaferi

14 Ocak 2018
'Vatan hainliği' suçlaması pahasına iktidarı yere indiren basın zaferi

The Media and Democracy adlı kitabında “Bazıları, bazı şeylerin bazı yerlerde yayımlanmasını istemez. İşte o şeylere haber diyoruz.” ifadesiyle tanımlar Prof. John Keane bu mesleği. Üzerine birçok film yapıldı bugüne kadar gazetecilik hakkında..

Gazeteci kimdir, kime çalışır, amacı nedir?

Bu soru, son dönemde sadece Türkiye değil, Trump’la birlikte ABD dahil tüm dünyada küresel bir sorun hâline gelen basın özgürlüğü konusu ile gündeme geliyor.

The Media and Democracy adlı kitabında “Bazıları, bazı şeylerin bazı yerlerde yayımlanmasını istemez. İşte o şeylere haber diyoruz.” ifadesiyle tanımlar Prof. John Keane bu mesleği.

Üzerine birçok film yapıldı bugüne kadar gazetecilik hakkında. Bunlardan en öne çıkanlarından biri de 2016’da En İyi Film Oscar’ını alan Spotlight. 

Gerçek bir gazetecilik başarısı hikâyesinden yola çıkarak beyazperdeye uyarlanan Tom McCarthy’nin yönetmenliğini yaptığı filmde, Boston Globe gazetesinde taciz olaylarını araştıran Spotlight ekibinin tüm dünyada infiale yol açan ve kilisede üst düzey istifaları getiren gerçekleri ortaya çıkarması konu ediniyordu.

Steven Spielberg imzalı ‘The Post’ da, gazeteciliğin evrensel ilkelerini konu alan son film beyazperdedeki.

the post filmi

ABD’li askeri ve politik yetkililerin, Vietnam Savaşı döneminde Amerikan kamuoyuna sistematik olarak yalan konuştuklarını ispat eden ‘Pentagon Belgeleri’ni, ‘vatan haini suçlamalarını göze alarak yayımlayan Washington Post Genel Yayın Yönetmeni Ben Bradlee ve yayıncı Katharine Graham’in yaşadıklarından yola çıkarak senaryolaştırıldı The Post.

Başrolünde Meryl Streep ve Tom Hanks var...

“Gerçekler, insanı özgür kılar” diyen Ben Bradlee, 26 yıl (1991’e kadar) yayın yönetmenliği koltuğunda oturdu Washington Post’un. 

ABD’nin ve dünyanın en etkili gazetelerinden biri hâline gelen gazete, ‘doğruyu araştırmanın’ en önemli misyon olduğunu söyleyen, muhabiri, ‘dünyanın en iyi yalan dedektörü’ olarak tanımlayan Ben Bradlee’ye borçlu bu başarısını.

Film için bir eleştiri yazan Atilla Dorsay, “The Post”un öncelikli amacının Nixon ile Trump arasında bir paralellik kurarak, başa geçtiği günden beri basın ve medya ile “papaz olan”, hukuk mekanizmasını gönlüne göre uygulamaya çalışan günümüz ABD yönetimini yermek olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Anlaşılan çürümekte olan bir şeyler var bu ABD krallığında...”

the post

Yaptığı işleri takdir etse de “gönülden bir sevgi besleyemediğini” söylediği Spielberg’in son filmi için “başyapıtlarından biri olmasa da, iyi çekilmiş, iyi oynanmış, sağlam bir çalışma” diyor Dorsay, “Hukuk, adalet medya ve basının asal amaçları hakkındaki çarpıcı mesajı tokat gibi” yorumuyla…

Resmi adı “ United States – Vietnam Relations, 1945–1967: A Study Prepared by the Department of Defense / Amerika Birleşik Devletleri – Vietnam İlişkileri, 1945–1967: Savunma Bakanlığınca Hazırlanan Bir Çalışma” olan bu belgeler, ABD’nin 1945-1967 yılları arasında Vietnam’daki siyasi-askeri müdahalesini konu alıyordu.

Özellikle savaşın artık kaybedileceğinin belli olduğu dönemlerde hükümetlerin, “devletin prestijini korumak” amacıyla savaşı ödedikleri vergilerle fiilen finanse eden, çocuklarını binlerce kilometre ötede savaşmaya ve belki de ölmeye gönderen Amerikan halkıyla onun temsilcisi Kongre’ye sistematik olarak yalan söylediğini kanıtlıyordu.

Nixon’ın yayın yasakları, “vatan hainliği” suçlamaları, Yüce Divan…

Devlete karşı verilen bu basın savaşı, tarihe emsal olarak geçecek bir kararla, adaletin zaferiyle sonuçlanmıştı.

İşte “The Post”, o dönem ABD basın dünyasının verdiği bu basın mücadelesini anlatıyor.

Ahval

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…