Ermeni doktorun tüp bebek merkezi OHAL kapsamında kapatıldı. 40 bin hastanın mahrem bilgilerine el konuldu.“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan Mersin Üniversitesi öğretim üyeleri işten çıkarıldı.. Eğitim-iş şube başkanı açığa alındı..
1 MEDYAYA KEYFİ KAPATMA
OHAL’in ardından çıkarılan kanun hükmünde kararname (KHK) ile sadece terör örgütüyle değil, “Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplarla irtibatı görülmesi” kapatma için yeterli görüldü. Böylece keyfi kapatmaların önü açıldı. Bakana gazete, televizyon, radyo, yayınevi kapatma yetkisi verildi.
2 SAVCIYA SÜPER YETKİLER
Hâkim kararı olmaksızın savcının yazılı emri yetecek. Savcı, avukat ile müvekkili arasındaki savunmaya ait olan belgelere el koyabilecek. Şüphelinin mektupları, avukatı ve doktoru tarafından tutulan belgeleri alabilecek. Polis, bilgisayarları, belgeleri doğrudan kendisi inceleyebilecek. Mal varlıklarına tedbir koyabilecek.
3. AKADEMİSYENLERE CADI AVI
Cemaate karşı sürdürülen soruşturma ve operasyonlar bahane edilerek kamuda cadı avına fırsat verildi. Kendini savcı, hâkim yerine koyan yöneticiler ortaya çıktı. Son olarak Mersin’de, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan Mersin Üniversitesi öğretim üyeleri Yardımcı Doç. Dr. Bediz Yılmaz Bayraktar ile Yardımcı Doç. Dr. Melahat Kutun haklarında yürütülen adli ve idari soruşturmalar gerekçe gösterilerek işten çıkarıldı. Rektörlük, ilk kez işten çıkarma gerekçesini akademisyenler bildirisine dayandırdı.
4. MUHALİFLER HEDEF ALINIYOR
Çanakkale'de, Eğitim-İş Şube Başkanı ve Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi gönüllüsü öğretmen Ahmet Mantaş, "FETÖ" operasyonu bahane edilerek açığa alındı. Gerici uygulamalara karşı itirazlarıyla tanınan ve Merkez Ortaokulu'nun imam hatibe dönüştürülmesine karşı mücadele eden Mantaş'ın cemaatle ilişkilendirilmesine tepki yağdı.
5. MAHREM BİLGİLERE EL KONDU
Ermeni doktorun tüp bebek merkezi OHAL kapsamında kapatıldı. Embriyolar Koç Üniversitesi’ne nakledildi. 40 bin hastanın mahrem bilgilerine el konuldu. Kendisinin Ermeni ve Hıristiyan olduğunu ve Gülen’le hiçbir alakası olmadığını belirten Aret Kamar, kararı Bakanlar Kurulu aldığı için hiçbir girişimde bulunamadı.