HDP seçim bildirgesini açıkladı: Sizi diktatör yaptırmayacağız

2 Ekim 2015
HDP seçim bildirgesini açıkladı: Sizi diktatör yaptırmayacağız

"BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ...--"Figen Yüksekdağ: 'Siyahtan, griden başka renk tanımayan bu iktidarın karşısında bütün renklerin kardeşliğini gördü. Bir ışık, umuttu HDP. HDP bir kişi, bir lider, bir örgüt değildi. Yıllar boyunca birbirinden koparılan Türkiye halklarının nasıl bir araya gelebileceğini gösteriyordu. İşte ufku karartanlar bundan korktular. Karanlıkla beslenenler, aydınlıktan ışıktan korkarlar.'

HDP, bugün Ankara'da seçim bildirgesini açıklıyor. "İnadına" sloganı, çevreden, kadın sorunlarına, ekonomiden, demokrasiye kadar her konuda kullanan HDP'nin ana sloganı ise "İnadına HDP"

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ HDP'nin seçim bildirgesini açıklıyor.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Güzel başlamıştı her şey. Siyasi iktidarın ve sarayın hırsı Türkiye'nin aydınlatan geleceğini karartmadan önce, savaş başlamadan önce umut vardı, neşe vardı. HDP yani bizler büyük insanlığın yürüyüşünü başlattığımızda büyük enerji Türkiye'ye yeni bir ufuk açmıştı. Yarınından korkan, endişeyle yaşayan HDP'de kendi çoğulluğunu kendi renklerini gördü. Siyahtan, griden başka renk tanımayan bu iktidarın karşısında bütün renklerin kardeşliğini gördü. Bir ışık, umuttu HDP. HDP bir kişi, bir lider, bir örgüt değildi. Yıllar boyunca birbirinden koparılan Türkiye halklarının nasıl bir araya gelebileceğini gösteriyordu. İşte ufku karartanlar bundan korktular. Karanlıkla beslenenler, aydınlıktan ışıktan korkarlar.

HDP ve onun milyonlardan oluşan gönüllüler ordusu, gençler, kadınlar, işçiler, LGBTİ bireyler, ezilen halklar ve inançlar büyük insanlığın değişim gücü olabileceklerini gösterdiler. Ve başka bir şeyi daha gösterdiler, hiçbir zulüm saltanatının yıkılmaz olmadığını gösterdiler.

İşte 7 Haziran'ın en büyük başarısı buydu. HDP'nin ve onu oluşturulan bizlerin en büyük başarısı budur. Başka bir dünya başka bir Türkiye mümkün. Yan yana olduğumuz müddetçe değiştirebiliriz. Alternatif bir yaşam ve siyaseti var edebiliriz. İşte esas korktukları buydu. Türkiye toplumunun demokrasiyle buluşmuş olmasıydı.

‘YİNE BAŞARAMAYACAKSINIZ’

7 Haziran'da ne gördüler bilmiyor musunuz? Karşılarında zulümle, baskıyla, yalanla güdemeyecekleri bir halk olduğunu gördüler. Bu zalimleri ve iktidar sahiplerini en fazla ürküten şey olmuştur. 7 Haziran seçim sonuçları ve bizlerin büyük başarısı işte büyük halkı resmetti.

Sarayın saltanatına sığınanları, haksızlıklar, hırsızlıklar ve yolsuzluklar içinde yaşayanları korkuttu, ürküttü. 7 Haziran sabahından itibaren sanki o gün seçim sandıklarına gidilmemiş ve o gün hiçbir şey olmamış gibi davrandılar. Bugün de aradan 6 ay geçtikten sonra Türkiye halkları bir tekrar seçimle karşı karşıya.

7 Haziran seçim yenilgisini hazmedemeyen saray ve AKP iktidarı 1 Kasım seçimlerinde iktidar hırsını tatmin edecek daha büyük ve başarılı bir sonuç elde etmeyi düşünüyor. Ama şunu çok net ve güçlü bir şekilde ifade ediyoruz, yine başaramayacaksınız. Sizin günleriniz doldu, sizin süreciniz bitti. Artık saray ve AKP hükümetinin siyaseti anlayışı Türkiye'nin tarihinde kalacak bir süreç olacaktır.

Türkiye 7 Haziran'da çoğulcuğulu, birlikte yönetmeyi seçti. Yönetime katılmayı seçti.

Seçimle iş başına gelenler, seçimle gitmek istemediler. Seçimle iş başına gelenler savaşla yeniden yönetime gelmek, yeniden tek başına iktidar olacakları bir sonuç elde etmek istiyorlar.

7 Haziran sabahından itibaren başlatılan savaşın, çatışma, kan ölüm ve gözyaşının tek nedeni vardır. Sarayın iktidar hırsı ve o iktidarı sürdürmek için mevcut siyasetin her şeyi göze alması. 7 Haziran'dan önce HDP barajı geçerse eğer Türkiye'de kaos olur demişlerdi. 7 Haziran seçimlerinden sonra da gözümüzün içine baka baka eğer 400 vekil verseydiniz bütün bunlar yaşanmayacaktı dediler. Bütün bu savaş ve ölümler olmayacaktı dediler. İşte bu kadar açık bu kadar yüzsüzce ilan edilmiş bir savaş var karşımızda.

‘SİZİ DİKTATÖR YAPTIRMAYACAĞIZ’

Geride bıraktığımız aylar boyunca yüzlerce insanımızın ölümüne yol açan, 22 çocuğun katledilmesine yol açan koyu bir karanlığa ve ölüm siyasetine mahkum edilmiş halde Türkiye. 400 vekili vermeyenlere, 400 vekil isteme yüzsüzlüğü gösterenlere ders verme cesareti ve bilinci sergileyen halklarımıza bugün savaşla, zulümle, çatışmalarla cevap veriliyor. Siyasi iktidar kaybettiği her yerde özellikle de Kürt illerinde yenilgisinin acısını halklarımıza çıkartmaya çalışıyor. İşte bu karanlık koşullar içerisinde bizlere dayatılan bu savaş ve çatışma günleri içerisinde yine bizim sözümüz dün olduğu gibi gayet net ve güçlü olacak. Dün de barış dedik bugün inadına barış diyoruz, dün bizler ve HDP dedik, bugün inadına HDP diyoruz. Dün başaramayacaksınız sizi sultan yapmayacağız, sizi başkan yaptırmayacağız dedik, bugün de yine başaramayacaksınız sizi diktatör yaptırmayacağız diyoruz.

Basın kuruluşlarına, mensuplarına, gençlere, kadınlara, demokratik siyaset yapanlara, halklara, çocuklara kendilerinin karşısında duran, onlar gibi olmayan ve onlar gibi olmamak için direnen bütün halklarımıza savaş açmış bir iktidar var karşımızda. Ama 7 Haziran seçim günlerinde hatırlarsanız diyorlardı ki, HDP'yi baraj altında bırakacağız. Bugün onlara en esaslı cevabımız şudur, biz işte tam da bugünlerde 1 Kasım seçimlerde sarayı barış altında bırakacağız. Halklarımızın, barış ve çözüm iradesini kabullenmeyi öğrenecekler.

**

Hürriyet'de yer alan habere  göre HDP seçim bildirgesinden anabşlıklar şöyle:

İNADINA YERİNDEN YÖNETİM, İNADINA BARIŞ

HDP'nin seçim bildirgesinde, 7 Haziran'daki göre çok büyük değişiklikler yok. Bildirgede, ekonomik vaatler kadar, demokrasi ve barış vaadi de öne çıkıyor.

"İnadına yerinden yönetim" başlığı altında HDP, yerel yönetimin güçlenmesini savunuyor. HDP seçim broşüründe, "Valimizi, kaymakamımızı kendimiz seçmek istiyoruz" deniliyor.

KÜRT SORUNU; DOLMABAHÇE ZEMİNİ...

HDP'nin Kürt sorunu konusundaki sloganı ise, "inandına barış" olarak belirlenmiş durumda. Parti broşüründe, "barış ve çözüm için mücadele ediyoruz. Karşılıklı konuşarak ve müzakere ederek çözemeyeceğimiz sorunumuz yok" deniyor.

Dolmabahçe mutabakatının "zemin"olarak belirlendiği HDP'nin Kürt sorunu politikasında, "Dolmabahçe mutabakatı zemininde muhattaparın özgür ve eşit koşullarda görüşmeleri sürdürebilmesi, ellerin tetiklerden çekilmesi ve karşılıklı güçlendirilmiş çatışmasızlığın sağlanması" hedef olarak konulmuş durumda.

HDP BİLDİRGESİNDE, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A YÜKLENDİ, "DEMOKRATİK ÖZERKLİK" DEDİ

HDP, seçim bildirgesinde Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a yüklendi. Bildirgede, Türkiye'de yaşanan son şiddet ortamından bizzat Erdoğan'ın sorumlu olduğu savunulurken, şöyle denildi;

"7 Haziran sonrası, demokratik değişim rüzgarının kendini de silip süpüreceğinden dehşete düşen Erdoğan, ikna edici ve inandırcı hiçbir gerekçe olmaksızın ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürükledi" denildi.

"RADİKAL DEMOKRASİ" VURGUSU

HDP seçim bildirgesinde, "radikal demokrasi" vurgusu da yapılarak, "Gerçek demokrasiye ancak toplumun ve insanın, sermayenin ve siyasi iktidarın mutlak tahakkümü altında ezilmesine karşı etkili mücadele edenler erişebilir. Bütün bunlar acak radikal demokrasiyle mümkündür" denildi. Bildiride, "dikta yönetimine değil, halkın özyönetimine ihtiyacımız var" denildi.

"CUMHURBAŞKANI'NIN YETKİLERİNİ KISITLAYACAĞIZ..."

HDP seçim bildirgesinde, partinin "tekçi değil, demokratik cumhuriyet" için çalışacağı vurgulanarak, Cumhurbaşkanı'nın mevcut yetkilerinin kısıtlanacağı vaadi bulundu. Vaatler arasında, "demokratik özerklik" de yer aldı. Bildiride, "Demokratik özeriklik, halkların yönetim ve karar süreçilerine katılımının sağlanması için hayata geçirilecek" denildi.

MGK KALDIRILACAK, TCK,TMK, İÇ GÜVENLİK YASASI DEĞİŞECEK, ÖZEL MAHKEMELER KALKACAK

HDP bildirisinde, Milli Güvenlik Kurulu'nun kaldırılacağı, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) "evrensel demokratik ilkelerle uyumlu olmayan bölümlerin" değiştirileceği vaatleri de yer aldı. Bildiride, "İç Güvenlik yasası ve çeşitli isimler altında işleyen özel yetkilerle donatılmış mahkemeler kaldırılacak" denildi.

ANADİLDE EĞİTİM HAK OLACAK

HDP bildirgesinde, anadilde eğitimin "hak" haline getirileceği ifade edilerek, "Anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak almak herkes için bir hak olarak kabul edilecek, eğitimin tüm aşamalarında resmi dil olarak Türkçe'nin öğretilmesinin yanında, anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak alma imkanı sağlanacak" ifadesi kullanıldı.

KÖY KORUCULUĞU KALDIRILACAK

Bildirgede köy koruculuğu sistemi "özel savaş aygıtı" olarak nitelendirilerek, HDP'nin iktidara gelmesi halinde koruculuk sisteminin kaldırılacağı yer aldı. Bildiride, "ayrıca diğer özel savaş aygıtları olan JİTEM, kontrgerilla ve benzeri tüm uygulamalara son verilecek" denildi.

HDP BİLDİRİSİNDE FİLİSTİN VURGUSU; "İSRAİL'İN KATLİAMCI POLİTİKALARINA KARŞI..."

HDP bildirisinde dış politika bölümünde, Filistin vurgusu dikkat çekiyor. İsrail hükümetinin "katliamcı, işgalci politikalarına karşı durulacağının" vurgulandığı bildiride, "Filistin'in işgaline son verilmesi ve Filistin halkının kendi siyasi agelecğini belirlemesine imkan sağlayacak bağımsız devlet kurma hakkının tanınması için gerekli desteği verecek, uygulanan baskı ve zulme karşı Filistin halkının yanında olmaya devam edilecek" denildi.

ERMENİSTAN'A AMBARGO KALKACAK, SINIR AÇILACAK

HDP bildirisinde Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırın "koşulsuz" açılacağı, bu ülkeye yönelik "ekonomik ambargonun" sona erdirileceği vaadi de yer aldı. HDP, Karabağ sorunu konusunda ise "demorakratik çözüm çabalarını destekleyeceğiz" dedi.

ÖNCELİK YENİ ANAYASA; "BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİT VERMEYECEĞİZ..."

HDP bildirgesinde, önceliğin "eşit yurttaşlık" temelinde bir Anayasa yapılması olacağı ifade edilerek, Başkanlık sistemine izin verileceği ifade edildi. Bildirgede, "HDP, açık bir biçimde karşı olduğ başkanlık simteminin Anayasa değişikliklerinin temel koşulu haline getirilmesin kabul etmeycek, başkanlık sistemine geçit vermeyecek" denildi.

VİCDANİ RED HAKKI TANINANACAK

HDP'nin vaatleri arasında öne çıkanlardan biri de, Türkiye'deki zorunlu askerlik hizmetine karşılık, "vicdani red" kavramının yasalara girmesi oldu.

HSYK YENİDEN DÜZENLENECEK, AVUKAT VE SAVCI EŞİT KILINACAK

HDP'nin yargı alanındaki vaatleri arasında ise, HSYK'nin mevcut düzeninin değiştirilmesi, mahkeme salonlarında savcı ve avukatların "eşit temsili", Adli kolluk sisteminin avukatlara da bilgi sağlaması yer aldı.

MEDYA SAHİPLERİ BAŞKA SEKTÖRLERDE FAALİYET GÖSTEREMEYECEK

HDP bildirgesinde basın özgürlüğüne ayrı bir bölüm açıldı. Basın etik yasası düzenleneceği, medya sahiplerinin başka sektörlerde faaliyetine izin verilmeyeceği, internete keyfi yasakların engelleneceği, RTÜK'ün "demokratik ve özgürlükçü anlayışla"yeniden yapılanması ve "tutucu ahlakçı konumdan çıkarılması" da vaatler arasında yer aldı.

HAKİKAT KOMİSYONU KURULACAK

HDP bildirgesinde, geçmişle yüzleşme çerçevesinde "hakikat komisyonu" kurulacağı vaadedildi.

HDP BİLDİRGESİNE DİYANET RÖTUŞU: DİYANET KALDIRILACAK AMA...

HDP'nin 7 Haziran bildirgesinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılacağı vaadi yer almış, bu vaat büyük tartışma yaratmıştı.
HDP, 1 Kasım bildirgesinde yine Diyanet'in kaldırılacağı vaadini korudu. Ancak 7 Haziran'a göre bir rötuş yaptı. Kaldırılan Diyanet'in yerine "Din ve İnanç İşleri Kurulu" oluşturulacağı bidiride yer aldı. Bildiride, "Diyanet İşleri Başkanlığı, Din ve İnanç İşleri Kurulu olarak yeniden yapılandırılacak. Devletin din ve inanç alanından elini çekmesi sağlanacak, din ve inanç işleri topluma, inanç sahiplerine bırakılacak" denildi.

AF VAADİ

HDP bildirgesinde "siyasi tutsaklara genel af getirilecek" denildi. Bu ifade "Öcalan da af kapsamında" yorumlarının yapılmasına neden oldu.

HDP bildirgesinde çocuk cezaevlerinin kapatılacağı, cezaevlerinin sivil denetime açılacağı da vaat edildi. HDP bildirisinde, yeni oluşturulacak "Din ve İnanç İşleri Kurulu"nun yapısı da anlatılarak, "Kurul, din siyaseti üreten bir kurum olmayacak, inanç topluluklarının temsilcilerinden oluşacak, aralarındaki ilişkiyi düzenleyecek ve koordinasyonu sağlayacak. Diyanet İşleri çalışanlarının özlük hakları korunacak" denildi.

"DİNİ İNANCA ÖZGÜ KIYAFETE MÜDAHALE EDİLMEYECEK

Cemevlerinin ibadethane olarak tanınacağının da vurgulandığı HDP bildirgesinde, "dini inançların gereği olarak tercih edilenkılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyecek" denildi.

SOYKIRIMLAR İÇİN ÖZÜR DİLENECEK

HDP bildirgesinde, tarihte farklı halklara yapılan "soykırım ve katliamlar" karşısında devlet adına özür dileneceği vaadi de yer aldı. Bildirgede, "Bir halkın diğerine üstünlüğünü empoze eden ırkçı, şoven ve milliyetçi politikalar karşısında eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir perspektif geliştirilmek için çalışılacak" denildi.

EKONOMİK VAATLER

HER EVE AYDA 10 METREKÜ BEDAVA SU, 180 KW SAAT BEDAVA ELEKTRİK EVİ OLMAYANA AYDA 250 TL KİRA DESTEĞİ

Ekonomik vaatlerini "inadına sosyal adalet" başlığı altında sunan HDP, şu vaatlerde bulundu;
Temel güvence paketi ile her eve, her ay 10 m3 su, 180 kw saat elektrik ücretsiz verilecek, ısınma desteği sağlanacak.
Mülkü olmayan kiracılara 250 TL kira desteği verilecek
18 yaşına kadar çocuk ve gençlere, engelli ve emeklilere toplu taşıma ücretsiz olacak. Kamusal toplu taşıma, ülke genelinde kar amacı gütmeyecek şekilde yaygın bir hizmet olarak sunulacak. Yerel yönetimlerin de sunduğu bu hizmetler, merkezi bütçeden finanse edilecek.

BÜYÜME ORANLARI, ÜCRET ARTIŞINA YANSIYACAK, KREDİ KARTI BORCU YAPILANDIRILACAK

Türkiye'nin ekonomik büyüme oranları, refah payı olarak ücret artışlarına yansıtılacak.
Kredi karı borçları, borçlular lehine yapılandırılacak, kredi kartı faiz oranları düşürülecek
Kooperatifler, kamusal destekli toplumsal sektör geliştirilecek.

ÖZELLEŞTİRMELER DURACAK

Özelleştirmeler durdurulacak, KİT'lerdeki mevcut bürokratik işleyiş, demokratikleştirilecek. İşçilerin ve sendikaların üretim üzerinde söz hakkı olması sağlanacak.

ÖRTÜLÜ ÖDENEK KALDIRILACAK

Savunma güvenlik harcamaları azaltılacak ve etkin bir biçimde halkın denetimine tabi tutulacak. Savunma sanayi fonu bütçeye katılarak denetime açılacak Örtülü ödenek kaldırılacak

ESNAF BORÇLARI YAPILANDIRILACAK

Esnafların vergi yükü azaltılacak. Borçları esnaflar lehine yapılandırılacak. KOBİ'lere sıfır faizli finansman desteği sağlanacak.

ŞEHİRLERE YENİ AVM İZNİ YOK

Şehir merkezlerine yeni AVM ruhsatı verilmeyecek.

GDO YASAKLANACAK

Tarım işçilerinin tümüne sosyal güvence sağlanacak
Küçük çiftçilerin kullandıkları mazot ve gübreden vergi alınmayacak. Su ve elektrik, küçük çiftçilere ücretsiz verilecek, elektrik borçları silinecek
Gıda üretimi, işlemesi ve et halinde, genetik olarak değiştirilmiş unsurlar (GDO) yasaklanacak.
Mayınlı araziler temizlenip, tarıma açılacak. Topraksız köylüye dağıtılacak

HAYVAN TOPLAMA KAMPLARI KALDIRILACAK

Hayvanların ticari amaçlı deneylerde, sirk ve sokak tanıtımlarında kullanılması önlenecek *Hayvanların itlaf edilmelerini, kürkleri ve varlıklarıyla sermaye birikiminin parçası haline getirilmesini sağlayan düzenlemeler, yasalar ve uygulamalar iptal edilecekHayvan toplama kampları kaldırılacak.

ÖZ YÖNETİME DAYALI KOOPERATİFLER KURULACAK

Yerel yönetimler tarafından oluşturulacak işletmelerin "özyönetime dayalı kooperatifler biçiminde örgütlenmesi sağlanacak.

ASGARİ ÜCRET 2 BİN TL OLACAK

Güvencesiz çalışmaya son verilecek.
Özel istihdam büroları kapatılacak ve kiralık işçi uygulamasına son verilecek.
Taşeronluk sistemi kademeli olarak kaldırılacak. İlk etapta kamudaki taşeron çalışanlar kadrolu çalışan haline getirilecek. Taşeron çalışılan döneme ait kıdem tazminatları ödenecek.
Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kapsamına alınacak.
Madenler kamu tarafından işletilecek.

EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI 2 BİN TL OLACAK

Asgari ücret 2 bin TL olacak.
Emeklilerde en düşük ücret asgari ücretle eşitlenecek, 2 bin TL olacak. Emekliler için gerçek anlamda.
Emeklilerin sendikal örgütlenmesinin önü açılacak.
Emekliden hastane katkı payı alınmayacak.

EĞİTİMDE 4-4-4 SİSTEMİ KALDIRILACAK

İdeolojik saiklerle ve özgürlükçü laiklik ilkesini ortadan kaldıran bir anlayışla okulları ayrıştıran 4-4-4 sistemi kaldırılacak.
Ataması yapılmayan tüm öğretmenler atanacak.

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…