İspanya da Baskların gördüğü zulme üzülürsün, İngiltere'de İrlandalıların, Amerika’yı lanetlersin, Kızılderililere yaptıkları için, İsrail zaten zalim bir siyonisttir, Filistin Halkı aha şurada duruyor. Ağlarsın Filistin için, hatta boykot edersin İsrail mallarını. Sonra Çin’i lanetlersin, Doğu Türkistan’a (kimilerine göre Sincan) yaptığı zulm için. Gelgelelim Arakan’a.. Ağlarsın.. Rusların, Çeçenlere yaptığı, ayıptır zulm.. Yunanların, Makedonlara…
Bunların hepsini ama hepsini görürsün. Birçoğuna üzülürsün ve içinde birebir hissedersin bu acıyı. Hisset tabii, gayet insanca, gayet doğal. Yalnız bu kadar uzakları görebiliyorsan ve insan olmanın paydasıyla, başkalarının acılarını acın gibi hissederken, dibinde olanları neden ayrı tutuyorsun? Görmüyorsun! Körsün belki de! Yoksa ikiyüzlülük mü?
Basklıları haklı buluyorsun, doğru.. IRA haklı mı? Haklı. Kızılderililer, Filistinliler… Evet haklılar. Yalnış şeyler yaptılar belki zaman zaman, ama bu haklı olduklarını değiştirmez ki. Hatalar yapınca, bedeller ödenir ama hak kaybolmaz. Neyse.. Merak ediyorum; Kürtleri nasıl görmezden gelebiliyorsun? Ya da Ermenileri? Güneydoğu Asya’yı görüyorsun, Myanmar’ı, Arakan’daki zumlu ve ağlıyorsun ona.. Haklısın ağlamakta, insanlık ayıbı bu. Ve bazen ağlamaktan başka bir şey gelmez insanın elinden, haklısın.
Peki, soruyorum; ne farkı var? Kürtler, Ermeniler, Rumlar… Ne farkı var? İspanya, Basklara terörist der, İngiltere, İrlandalılara… İsrail, Filistinlilere. Türkiye, Kürtlere. Devletlerin, diğer etnik veya devlete ait olmayan gruplara dair nitelendirmeleri hep aynı, teröristtir, ayrılıkçıdır, vatan hainidir, dilleri yoktur, kötülükle doludur… falan filan.. Ha, bir de öldürülesidir… Öldürürsen, olay kapanır, biter gider sanki. Cengiz Han, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar öldürdü ama Moğol İmparatorluğu baki değil. Hitler, tüm Avrupa’yı neredeyse. Yahudileri. Yahudiler bitti mi? Bitmedi. Öldürmekle, bitmiyor bir şeyler. Çare öldürmek değil. Öldürmek, sadece biraz daha para israfı, biraz daha ırkçı akım beslemesi, biraz daha acıya halkı zorla ortak etmek. Zorla. Çünkü senin çocuğunu alırlar, kendi düşmanlarını öldürmek için. Ee savaş bu, birine vurursan, o da sana vurur. Ve ölürsün, çocuğun ölür. Ve birden, onların düşmanı, senin de düşmanın olur.
Devlet öldürürse savaş olur, operasyon olur, devlet dışındakilerin öldürmesi terördür. Vatan hainleridir onlar, doğru. Vatan, sizin tekelinizdeki, sizin tanımlamanızdaki ‘vatan’ ise evet ‘vatan haini’ onlar. Nazım Hikmet de onlarla, ‘vatan hainliğine devam ediyor, hala!’. Onlar ayrılıkçıdır, hayır. Onları kovan sizsiniz. Hem ayrılsa ne olur ki? İnsan nelerden ayrılmıyor. Hiçbir zaman gitmeyeceği, hiçbir zaman görmeyeceği, hiçbir zaman görmediği bir ‘toprak’ için ağlamanın mantığı nedir, bilemiyorum. Duyan, kendi toprağını vermiyor sanır. Bu toprakların bir gramı senin değil! Paranla aldıkların dahil! Geçici bir misafirsin sadece, hem madden hem manen. Bir ufak rüzgârda, özel mülkiyetin tuzla buz olur, bilir misin? 1900’lü yıllarda, hangi Ermeni toprağını kaybedebileceğini düşünürdü ki? Hem öyle haraç mezat, hukuksuz, ölerek… Ya kırklarda, hangi Rum? Bu dünyada bırakılacak olan, hoş bir sadadır sadece.
HDP KORKUSU
Anlamsız bir HDP korkusu sarmış, kendini solda gören milliyetçi, ulusçu arkadaşları. Akp’nin paçalarının HDP diye yandığı belli, yalnız şu nasyonal sosyalist arkadaşlar canhıraş saldırıyor HDP’ye. Bilindik devlet argümanlarıyla. Yıllardır tekrar olan. Akp karşıtı bu arkadaşlar sözde. Ama içimden bir ses, bunlar Akp ‘trolleri’ diyor. Ortalığı bulandırıyorlar sadece. Çirkin hareketlerle, yıllardır devletin propoganda kaleminde olan görüntüleri, fotoğrafları, sözleri tekrar edip duruyor. Sanki bir düğmeye basılmış gibi yıllardır sahnelenen ‘oyun’ nasyonel sosyalist arkadaşların dilinde. Ve kimi sosyalist fraksiyonların, bilgi kirliliği ihtimalini bile düşünmeden, ilk duydukları sözleri HDP’ye mal ederek eleştiri yapmaları. Anlayamıyorum. Bir HDP savuncusu değilim, HDP destekçisi olabilirim ama savuncusu değilim. Ama anlamıyorum, bu doğrulatılmamış bilgilere sarılarak HDP’ye vurma arzusunu. Belki de siyaset yeterince kirli ve bunu kimin yaptığı hiç önemli değil. Hangi ideoloji olursa olsun, siyasette isen kirlisin. Anlamıyorum ve üzülüyorum.
8 Haziran’da hiçbir şey değişmeyecek. Belki değişime yönelik bir adım olacak 8 Haziran. Daha fazlası değil. Devrim, sandıkta olmayacak. 8 Haziran’da mecliste HDP olmayabilir. Akp tekrar, tek başına iktidar olabilir. Veya tam tersi işte. Bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, 8 Haziran’da ben, ekmek parasıydı, sigarasıydı, kirasıydı diye hesap yapacağım yine. Ve yine cebimde metelik olmayacak. Ve patronumun 2 gün sonra, zamanında maaşımı vermesini umarak geçireceğim yaklaşık 14-15 günü. Ama patron zamanında maaşımı vermeyecek. Ve ben yine borçlanacağım ve ben yine sinirleneceğim. Bırakıp gitmek gelecek, bırakamayacağım. Ama biliyorum, bir kadın gelecek bana bira ısmarlayacak, bir arkadaşım sigara alacak. Dostların sofrasında bir tabak fazla olacağım. Ve gülümseyeceğim tabii, her şeye rağmen..
Ben, benim 8 Haziran’ımı biliyorum. Ya siz?
Yazarın Dİğer Yazıları
AKP bir gün düşecek, referandum bunun ne kadar hızlı olacağını söyleyecek sadece!
16 Nisan 2017Cinnet, III. Paylaşım Savaşı, Cennet!
26 Aralık 2016'Çok acı var, dayanamıyorum'
20 Mayıs 2016Ankara’da, Silvan’da, Reyhanlı’da.. hep bizim parmağımız var. Paris’teki katliamda da, Fransızların.
16 Kasım 2015Sıkıldım bu tekrarlardan.. Bu sistem yıkılmalı artık..
9 Ağustos 2015İç savaşın ayak sesleri
25 Temmuz 2015AKP'nin ölüm korkusu..
12 Haziran 2015Yaşasın 1 Mayıs! Her Yer Taksim!
30 Nisan 2015Hepimiz çok öldük bu topraklarda…
22 Nisan 2015Ağrı, HDP, Seçimler ve anlamsızlık
14 Nisan 2015Suriyeli aç çocuktan, Cizre'deki çocuklardan bahsetmeyeceğim..
25 Ocak 2015'bat dünya bat, iki gözün kör olsun da piyango bileti sat!'
8 Ocak 2015Vivaldi'nin ithaka'ya yeşil yolculuğu..
29 Ekim 2014Bir insanlık tragedyası: yaşamak veya ölmek
19 Ekim 2014Efendiler! Adalet hissiyatı yaralanmış halklardan korkun!
28 Mayıs 2014Henüz vakit varken.. İstanbul yakılıp-yıkılmadan önce
12 Mayıs 2014Bir kapak, Üç aday; Tek 'oyun'...
7 Aralık 2013Diktatatörler için aşk biter, nefret başlar
30 Kasım 2013Kan..kan.. sokaklardan akan..
15 Ekim 2013