Suriye'den türbe kaçırma operasyonu

Rahmi Yıldırım

4 Mart 2015
Suriye'den türbe kaçırma operasyonu

Madem Osmanlı’nın kemikleri bu denli kıymetlidir. Son Osmanlı padişahının naaşı Şam’da gömülüdür. Osmanlı’yı ecdat bilen Cumhurbaşkanı, Şam diktatörüyle ailecek tatil yapacak kadar yakınlık kurmuşken, son padişahın naaşını anavatana getirmeyi niye akıl etmedi acaba?

Aradan on gün geçmesine karşın, Türkiye’nin siyasi sınırları dışında tek toprağını, Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’ni tahliye edip havaya uçurmasının yankıları sürüyor. İktidar medyası “eşsiz zafer” propagandasını köpürtürken; Okyanus ötesinden de Nisan Mayıs aylarında IŞİD’e karşı geniş kapsamlı bir harekâta girişileceği haberleri geliyor, bu harekât öncesinde Türkiye’nin türbeyi boşaltarak elini rahatlattığı yorumları yapılıyor.

Gerekçesi ne olursa olsun, türbenin tahliyesi rasyonel bir adımdır. Belli ki askerlerin aldığı bir karardır. Savunulması mümkün olsa herhalde geri çekilmek yerine savunmayı güçlendirme yoluna giderlerdi. Hatırlanmalı ki, çok değil üç beş ay öncesine kadar “sivil” siyaset, Suriye’de savaşa doğrudan katılmak için türbeyi bahane olarak kullanmayı, bunun için gerekirse MİT elemanlarına düzmece saldırı yaptırmayı bile planlıyordu. Türbenin tahliyesi savaşa aşeren bu planları rafa kaldırması bakımından da olumludur. Elbette, Suriye bataklığına dalmakta kararlıysa iktidar, türbe dışında bir bahane bulmakta da zorlanmaz.

***

Operasyon rasyonel olmakla birlikte, siyaset ve medya düzleminde irrasyonel biçimde yankılandı. Sonuçta taktik intikalden ibaret olmasına karşılık türbe kaçırma harekâtı, bir kez daha iktidarıyla muhalefetiyle sermaye siyasetinin (ve elbette sermaye medyasının da) nasıl bir düşünsel ve ahlakî sefalet içinde olduğunu gösterdi. Harekât görüntüleri, Erdoğan/Davutoğlu ikilisinin Ortadoğu siyasetinde sergiledikleri fiyaskonun da fotoğrafı oldu.

Fiyasko son derece net. Şam’da fetih namazı kılma rüyası gören muktedir ve mütekebbirler diyorlardı ki, “Ortadoğu’da değişim dalgasının öncüsü olacağız, değişim dalgasını yöneteceğiz. Ortadoğu’da bizden habersiz yaprak kımıldamaz. Bir şey olursa 5 dakikada oradayız.” İslamcı ve Osmanlıcı kof emperyal rüya, “değişim” dalgasının süpürmesiyle sona erdi, Erdoğan/Davutoğlu ikilisi Süleyman Şah türbesini de alıp sınıra kendilerini dar attılar.

Muhalefet partileri CHP ve MHP’nin tepkileri de demagojik vatanseverlik söyleminden ibaretti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez savaşmadan toprak kaybetti, Süleyman Şah’tan kaçanlar Türkiye’den de kaçacaklar, Genelkurmay Başkanı Harbiye’de vatan dersinden de kaçmış olabilir filan… Bu demagojik tepkilere karşılık iktidar sözcülerinin “Türkiye’nin azametini ortaya koyan, gurur duyulacak bir olay” savunması ise demagoji olarak da bir değer taşımıyor.

Türbe kaçırma harekâtının merkez medya ve iktidar medyasındaki temsili de siyasetteki temsilinden farklı olmadı. Operasyon en basit inandırıcılıktan yoksun bir sunumla, dünyanın gıpta ettiği eşsiz bir zafer olarak propaganda edildi. Arada Başbakan, operasyon sırasında Genelkurmay Başkanı’nın odasında iki kez namaz kıldığını fısıldama basitliğine bile tenezzül edebildi.

***

Böylesi basitliklere ilk kez rastlanmıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri, 2007 yılında PKK’nin Kandil kampına hava harekâtı düzenlediğinde de aynı yorumlar yapılmış, hatta jöleli yandaş sıradan hava harekâtını İstanbul’un fethiyle kıyaslayarak, “Fatih’in İstanbul’u alması nasıl paradigma kaymasına yol açtıysa, bu operasyon da cumhuriyetimize yeni bir nefes verdi” diye yazabilmişti.

Söylediğim gibi, böylesi basitliklere ilk kez rastlanmıyor. Hazin olan bu basitliklerle başı dönen, sayısı on milyonlarla ifade edilebilecek bir kitlenin varlığı. Böylesi basitlikleri sorgulamadığı içindir ki, “Zenginimiz bedel öder, şehidimiz fakirdendir” realitesinin farkına varmıyor, bu realiteye itiraz etmeyi aklına getirmiyor. Toprağın uğruna ölmekle değil, alın teri dökmek ve imar etmekle vatan yapılacağı bilincine ulaşacağına dair bir işaret ise hiç görülmüyor. Duşakabinoğulları kostüm defilesine en vakur haliyle katılan bir cumhurbaşkanı varken bu olan bitene şaşılmamalıdır.

Her şeye karşın şaşmamak elde değil. Süleyman Şah’ın ve iki muhafızının kemikleri gerçekten tabuta konup getirildi mi, yoksa tabutların içi boş muydu, bilinmez. Varsayalım ki, tabutlar dolu geldi ama tabuttaki ulu kişi Osmanlı hanedanının atası mıdır, o da bilinmiyor. Varsayalım ki, Osmanlı’nın atasıdır. İyi de, madem Osmanlı’nın kemikleri bu denli kıymetlidir. Son Osmanlı padişahının naaşı Şam’da gömülüdür. Osmanlı’yı ecdat bilen Cumhurbaşkanı, Şam diktatörüyle ailecek tatil yapacak kadar yakınlık kurmuşken, son padişahın naaşını anavatana getirmeyi niye akıl etmedi acaba?

Yazarın Dİğer Yazıları

  1. Can'ları Bağlıyorlar İtleri Salıyorlar
    ''Mevcut Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın yorum gerektirmeyecek açık hükmüne, yani bir kimsenin en fazla iki kere seçilebileceği hükmüne karşın üçüncü kez aday oldu; şaibeli seçimle tekrar seçildi. Milletvekili seçilen Can Atalay da,…
  2. Vatan Haini Bile Sayılmamıştık
    Kaç haftadır çeşitli tarihsel kişiler üzerinden vatana ihanet tartışması yapılıyor ya. Tam 40 yıl önce vatana ihanetle suçlanmıştık. Hatta, vatan haini bile sayılmamıştık. Devir 12 Eylül faşizmi devriydi. Solcu yani…
  3. Askeri Faşizmden Dİnci Faşizme Cezaevleri
    ''Cezaevlerinde dünden bugüne, askeri faşizmden İslamcı faşizme, özde değişiklik yok. Hukuku vicdandan adaletten insandan bu denli uzaklaştırmak, İslamcı iktidara nasip oldu. Bir kere daha anlaşıldı ki, cehalet ve kötülük iktidarı,…
  4. 'Müslümanların Ahlakla İmtihanı'
    Prof. Dr. Hüseyin Çelik, İslam coğrafyasında ahlakın zerresinin kalmadığını, İslami Hayat Endeksi’ne göre dünyanın en iyi ülkelerinin Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda, Finlandiya, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkeler olduğunu; Türkiye’nin 100’üncü sırada…
  5. Müslümanların Ahlakla Bitmeyen İmtihanı
    AKP iktidarı döneminde memleket tarihte hiç olmadığı kadar Müslümanlaştı ama hayatın hemen her alanında o ölçüde yozlaştı çürüdü, yarım yamalak da olsa var olan aklını ahlakını yitirdi. Gün geçmiyor ki…
  6. Gazze İçin Timsah Gözyaşları
    ''Her şeye karşın İsrail destekçisi Batı ülkelerinde halklar İsrail’in gaddarlığını, hükümetlerinin İsrail’e desteğini protesto ediyorlar. Yahudi sermayeli şirketlerde işçiler greve gidiyor. Protesto gösterileri çoğu kez polis tarafından dağıtılıyor; “liberal demokrasi”…
  7. Kutlanacak Cumhuriyet Kaldımıki?
    Cumhuriyet, egemenliğin cumhura yani halka ait olduğu devlet biçimi demek. Böyle bir devlette halk, egemenliğini ya doğrudan ya da seçtiği temsilciler aracılığıyla kullanır. Bu yönetim tarzı demokrasi olarak adlandırılır. Yani…
  8. Firanvunlardan Netanyahu'ya ve Erdoğan'a
    ''Akıl ve tarih, ırkçı dinci ümmetçi milliyetçi politikaların ve politikacıların halklar arasında düşmanlık ve vahşet dışında bir sonuç üretmediğini, bu politikacıların pençesine düşen halkların gün yüzü görmediklerini, başka ulusları ezen…
  9. Dİnci Faşizmin Kabusu Gezi Direnişi
    Hapishaneden dışarıya adımını atmak, yani tahliye olmak, bir insanın yaşayabileceği en derin sevinç ve mutluluklardan biridir. Ancak yaşayanlar bilir. Ne var ki siyasi mahpuslar, bu sevinci doyasıya yaşayamazlar, mutlulukları yarım…
  10. Ordu gözbebeğimizdir!
    Ordu gözbebeğimizdir!
    28 Eylül 2023
    CHF ALLAHKULU’NU KURTLARIN ÖNÜNE ATTI: “Ordu milletimizin gözbebeğidir. Allahkulu Sezgin Bey’in sözleri şahsi görüşüdür, fırkamızı bağlamaz. Gözbebeğimiz şanlı ordumuzu töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir.” Tayyiban…
  11. İslam Temizlik Diniyse Neden Ortalığı..?
     Söz temizliğe gelince, bizden temizi yoktur. İslam temizlik dinidir, Peygamber’in deyişiyle “Temizlik imanın yarısıdır, cennete ancak temiz olanlar girecektir.” Rivayet odur ki, Peygamber’in nasihatine uygun olarak atalarımız hamamda yıkanırdı, misvak kullanırdı,…
  12. Barış da Düşman Ceza Hukukunun Kurbanı
    ''Barış Pehlivan son yazısında, “Siyah kölelerin yargılandığı bir düzen bu. Beyaz olsaydım, zengin olsaydım, dalkavuk olsaydım içeride olmazdım” demiş.'' Okur yazar herkes Barış Pehlivan’ı bilir herhalde. Şahsen tanışmak kısmet olmadı; ben…
  13. İslami Magandalık
    İslami Magandalık
    15 Ağustos 2023
    ''Nazım’dan bu yana değişen sadece lümpenleşme ve magandalaşmanın İslam ile ambalajlanması oldu. İslami lümpenleşmenin ve magandalaşmanın en acı sonucu kadınlara, çocuklara ve doğaya yönelik saldırganlıktır ki, ne yazılsa eksik kalır'' “Türkiye…
  14. Maganda Politik
    Maganda Politik
    7 Ağustos 2023
    ''Zaten doğru düzgün bir feodalizm yaşamadığımız gibi hızlandırılmış alaturka-arabesk lümpen (ve dahi artık abdestli) kapitalizmle birlikte kültürel doku çürüdü; kitabına uygun bir burjuva-proleter ayrışması olmadı; değer yargıları alt üst oldu; magandalık…
  15. Mizah Bahçelerindeki Sararmanın Hüznü
     Mizah, alışılmış sıradan hayata ve olağan düşünceye kurulan tuzaklarla gülümsetmek, gülümsetirken düşündürmek demek. Tuzağın temel malzemesi zıtlıklardır, talihsiz rastlantılardır. Ancak, herkesin gözü önünde cereyan eden bir zıtlığı kopyalayıp temsil etmek…
  16. Halkçı Hayal Kırıklığı
    ''CHP yanlısı medyada da durum farklı değil. Kılıçdaroğlu’nun başını istemeyen kanal ya da köşe yazarı yok gibi. CHP genel başkanlığından istifa etmedi diye neler neler demiyorlar Bay Kemal için. “Haysiyetsiz”,…
  17. Şu Zalim Zamcının Ettiği İşler
    ''Vergiyi ve fiyatları tayin eden Allah olunca, imanı kuvvetli emekçiye şükretmekten başka bir şey kalmıyor. Oysa, imanı kuvvetli emekçi, merkezin solunda sayılan Ecevit’i bir kalemde silip atmıştı. Hatta Demirel bile,…
  18. Tayyip NATO'yu Dİze Getirdi!
    ''1950’lerde Başbakan Adnan Menderes’in Amerika gezisini izleyen Anadolu Ajansı Genel Müdürü’nün haberi(!)  “dalkavukluk başyapıtı” olarak basın tarihine geçmiştir. Genel Müdür’ün yazdığına göre Menderes Amerikalıları öyle etkilemişti ki, “Amerikalılar 'Allahım, bize neden böyle…
  19. Osmanlı Nasıl Savaşıyordu, Rus Nasıl Savaşıyor?
    ''Wagner, ezici çoğunlukla, savaşmak üzere cezaevlerinden salıverilen mahkumlardan oluşuyor. Kurucusu Yevgeniy Prigojin Sovyet döneminde gasp ve hırsızlık suçundan 10 yıl hapis yatmış. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sosisli sandviç satışıyla yola…
  20. Merdan'a Namerdan Hukuk
    Merdan'a Namerdan Hukuk
    4 Temmuz 2023
    ''Merdan Yanardağ, düşman ceza hukukunun son kurbanı olarak tutsak edildi. Tutuklamanın resmi gerekçesi “terör örgütü propagandası yapmak” diye açıklansa da biliniyor ki Merdan, Cumhur İttifakı iktidarının Abdullah Öcalan ile yeniden…

ANALİZ

ANALİZFaşizm ve İç Savaş

Faşizm ve İç SavaşErdoğan- Bahçeli ikilisinin ya da Cumhur ittifakının ülkede iç savaşı da göze…